25 Haziran 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ULUS 25 -6 - 1938 şeik F ”. ö Böyle yeni ve mesuliyetlerle dolu vazifenin başma geçen komutan içirn ilk yapılacak şey düşmanı ve kendi kıtası hakkında malümat edinmek, stratejik ve taktik vaziyetleri, arazi- yi gözden geçirmek ve ona göre bir karar verip icraata geçmektir. Mus- tafa Kemal bu imkânlardan mah- rumdu. Saat 1.30 da karargâha gel- mişti, üç saat sonra yani, 4.30 da ta- arruz başlıyacaktı. Düşman hakkın- da esaslı hiç bir malümat yoktu. Kuvveti ne kadardır? Kimse bilmi- yordu. Nereleri tutmuştur, yarım ya- malak biliniyordu. Sabahı, ortalığın aydınla bekliy di, Taar- ruzu tehir edemezdi. Emrindeki tü- menlerle henüz telefon irtibatı bile yoktu. İşi olduğu gibi idare etmek ve mutlaka muvaffak olmak gerekti. Bu çetin vaziyetlerde işin hakkından gelmek için ancak Mustafa Kemal kadarkı d olmak lâ , 25 Nisan günü ihracı önlemek için nasıl 57 inci alayın karşısına geçe- rek onlara mükaddimesiz ve şata- fatsız: —" Arkadaşlar, bugün de tatbika- ta gideceğiz. Yalnız şu farkla ki bu- gün düşman mefruz değil, hakiki- dir. Arıburnuna çıkmıştır.,, diyerek alayı yürütmüş ve muvaffak olmuşsa bu gece de erkânı harbiyesini başı- naâ toplamış, orilardan alabildiği ma- lâümatı muhakeme etmiş ve derhal şu kararı vermiştir: “Düşman kuvveti meçhul, vaziyeti keza. Yeni kararları ve emirleri tü- menlere kadar ulaştırmak ve onlara sabahtan evel yeni vaziyetler aldır- mak imkânı yok. O halde eski taar- rüz emri âynen tatbik olunabilir. Za- ten buü gibi işlerde taarruz emirlerin- den daha mühim olan, işin icra tarzı- dır. B için tü | * Ayrıca birer irtibat subayiı memur e- derek işi ve taarruzu her an takib ederim. İcab eden değişiklik o vakit da yapılabilir.,, İşte büyük ve cesur kumandanın hassası budur. Mütereddid ve korkak bir kumandan (Bunu ingiliz safla- rinda çok gördük) vaziyeti anlama- dan karar veremiyeceği veya kendi kafasma uymıyan, kendisi tarafın- dan verilmiyen bir emirle yapıtları taarruzun mesuliyetini üzerine ala- mryacağı için ekseriya bu eski karar ve emirleri tamamen değiştirir. Böy- le bir hal Anafartalar grupuna en uz 12 saatlik bir zaman kaybettirir ve düşmana fırsat verirdi. Cesur ve ken- K | 5 disine gü l e - benin her safhasında işin üzerinde eei " 5 bildiği için böyle şeylerden çekinmez. Bizzat Ana- Ordumuzu yıldıramıyan otuz sekiz santimetrelik mcı:nıilerden biri cesini yolda ve şimal, İmekle ge- 5e 3 B çirmiştim. 7 günü de Kocaçimen mıntakasına geldim, Şahinsırt tama- men, Conkbayırı kısmen düşman e- linde, istirahat ve uyku düşün- medim. 7/8 gecesini taarruz hazırlı- ğgiyle ve uzun müddet Conkbayırı ü- zerinde geçirdim. Gene uyku ve is- tirahat yok. 9 günü Anafartalar gru- pu taarruz edecekti. 7 inci fırka ku- mandanı ile birlikte bu taarruzun yapılacağı yerleri tetkikle vakıt ge- çirdik. 8/9 gecesi ve bilhassa gece ” | fartalar grupu k d (Ata- türk) bu suretle yani harekâtı teah- hüra uğratmamak için eski verilmiş emre göre taarruzu icra ettirmesinin kıtaları üzerinde ne kadar iyi bir te- sir yaptığını anlamak için önce gene Anafartalar grupu emrinde bulunarn Kocaçimen mıntakasındaki kuvvet - lerin komutanı kâaymakam Cemil'in. bir hâtırasını aynen nakledeceğim. Dördüncü fırkanın kumandanı ola- rak Seddülbahirden bu mıntakaya nasıl geldiğini evelce gördüğümüz Cemil bey diyor ki: “6/7 ağustos ge- yâr sonra artık duracak ha - lim kalmamıştı. Ertesi sabah başlı- yacak taarruzda daha zinde bulun- mak için bir yere üuzandım. Üç gün üç gecedenberi ancak şimdi biraz istirahat edecektim. Biraz sonra uykuda dolu dizgin gelen bir suvarinin nal şakırtılarmı işitiyordum, Suvari geldi: — Dördüncü fırka kumandamı!. Dördüncü fırka | danı! Diye bağırıyor. Bunu da duyuyordum. Fa- kat o kadar bitkinim ki uykuyu üze- silkip atamıyorum., A kâbus basmış bir haldeyim, açur Suvariyi karşıladılar. Erkânrhar- be götürdüler, . biraz sonra erkânı- harbim yanrma geldi. — K d bey! K a bey diye beni kaldırmıya — uğraşı- yor ve sarsıoyr, hâlâ uyanamıyo - rum ve kendimi toplıyamıyorum. Nihayet kalktım. Emri aldım. Ge- len emirleri bizzat okumak âde- timdir. Emri elime aldım, ışık , ge- tirdiler, beyaz kâğıda bakıyorum, fakat üzerinde hiç bir şey göremi- yorum, Artık gözlerim de çalışmı- yordu. ( Sgnu var) $ p Bölge kupası maçının finali 0 R G. Birliği - A. Gücü bugün kar Gençlerbirliği - Ankaragücü birin- ci futbol takımları arasında bölge ku- pası maçının finali bugün saat 17 de Muhafızgücü sahasında yapılacaktır. Geçen hafta gene bu iki kulübün birinci takımları arasında hususi ma- hiyette bir maç yapılmış ve Ankara- gücünün 2-1 galibiyetiyle neticelen- mişti. Ankara'mızın bu iki kulübü a- rasında cereyan eden her müsabaka- nın spor âleminde uyandırdığı alâ - ka göz önüne alırfırsa üstüste iki haf- ta aynı takımları sahada seyretmek imkânlarının hasıl olması müstesna bir spor hâdisesi telâkki edilebilir. Bu aynı zamanda bölgemizin futbol mevsimi için güzel bir hateme de teş- kil edecektir. Çünkü futbol federas- yonu karariyle 30 hazirandan 1 eylü- le kadar her türlü resmi müsabaka- lar tatil edilmiştir. Evelki maçın yor- gunluğu ve heyecanı henüz dinmiş iken aynı takımlar arasında yeni bir maçın yapılmasındaki saiklerden bi- risi de bu olsa gerektir. Geçen hafta her iki takımın yaptıkları maç zevkli ve heyecanlı olmakla beraber spor sevenleri biraz üzecek mahiyette idi. Bugünkü maç geçeri hafta yapılan maçın bir nevi revanşı mahiyetinde olduğu için ayrıca bir ehemiyeti ha- iz görülmektedir. Maamafih söylen- diğine göre Gençlerbirliği takımı e- sas kadrosundan biraz noksanla sa- haya çıkacaktır. Bunun da bazı &por- cularım imtihanları olması ve diğer bazılarının da geçen maçta sakatlan- masından ileri geldiği anlaşılıyor.. Maamafih böyle esas kadrosundan noksan çıkan takımların bazan iyi ne- ticeler aldıkları vakidir. Binaenaleyh Gençlerbirliğinin eksik kadro ile sa- haya çıkması onun Ankaragücüne yenileceği mânasını tazammun etmez. Diğer taraftan Ankaragücü muha- cim hattında da Hamdi Atak oynıya- mıyacaktır. Çünkü bu idmancının ne Ankaragücüne ve ne de Ankara böl- gesine tescili muamelesi henüz yapıla- mamıştır ve belki de uzun bir müddet yapılamıyacaktır. Bugünkü maçtan sonra bu maçın galibi ile Ankara lik ve şild birincisi Harb Okulu İdman Yurduna, Meslek Okulları ve Liseler birincisi Gazi Li- sesine kupa ve şildleri verilecektir. “A” takımları arasında yapıları böl- ge kupası maçlarının birincisi bugün- kü maçta taayyün edecektir. Lik maçlarında ise Harb Okulu İd- man Yurdunun birinciliği aldığı ve bu sıfatla millt küme maçlarına işti- râk ettiği malümdür. İşte bugün bu takırma verilecek şildlerden birisi bu birinciliğe aiddir. Aynı takrm Cumhuriyet Halk Par- ;llllllIlllllllllllllllllllllllllllllll“ll Yazan: Alexis Tolstoi — Onu, merdiven işkencesiyle teh- dit edersin... İyi bir aylık verirsin... Hepsi bir.« Gene çalar. (gece olmasına rağmen, kalemi elinde, yazıyordu). Ne vicdanı, ne şerefi vardır, onuti.. O an- cak soytarılığa elverişlidir... Niçin? — Aç olmıyan daha fazla çalar, Pet- ro Aleksiyeviç, çünkü daha fazla cü- retli olur... — İyisin sen: Daha cesür .. — Ağlanacak şey, Petro Aleksiye- viç... Sen, âadam kalmadığı için mah- zuün oluyorsun... Halbuki tam iş zama- nitda en iyi demircilerimi askere al- dılar. — Kim aldı? — Majestenin boyarı: Çemodanyof. Lütfet de şu işi hal et... En iyı silâh- gılar... İngilizlerden hiç geri kalmıyan silâhçılar.. Petro, dişleri arasından: — Arzuhal ver. ğ — Elbet, Petro Aleksiyeviç... Hayır, asker nihayet her zaman bulunabilir, Petro Aleksiyeviç... — Peki, meseleyi anlat. Nikita, ihtiyatlı, yaklaştı. Mesele e- hemiyetli idi. Kış geçer geçmez Ni- kita, oğlu Akinfii ile maden işlerinde tecrübeli ve Danilovo skitine mensup eski - müminlerden olan üç mujiği ya- nına alarak Ural'a hareket ve Nevi- ansk'den Çusovo kasabasına kadar 0- lan dağları tetkik etmişti. Buralarda demir, bakır ve gümüş bulundu. Bu servetler kullanılmaksızın bulunduk- ları yerlerde kalıyorlardı. Etraf çöl- den ibaretti. İki sene evel Petro'nun emriyle Nayva nehri kenarında ku- rulmuş olan dökümhane yılda elli pud kadar bir şey istihsal ediyor, fakat yolsuzluktan dolayı bu ehemiyetsiz mikdarı bile nakletmek kâbil olmıyor- du. Kâhya, boyar Daşkof'ün oğlu, voyvoda Protasiyef can sıkıntısından içe içe ölüp gittiler. En sıhatli işçiler kaçtılar. Yalnız zayıf ve hastalar kal- dı. Galeriler yıkılıyordu. Bütün civar- da asırlar görmüş ormanlar, göller, ne- hirler vardı: İşitilmemiş bir servet, belki de altın.. Maden cevhetinin ve- rimsiz, (geçen senedenberi, kömür yapmak üzere meşe, kayın ve gürgen- lerin kesilmesi yasak edilmişti.) or- manların seyrek olduğu ve bir sürü di- yakın eteklerinize asıldığı Tula'daki Nikita dökümhaneleri gibi değil.. Burada genişlik, küdretli tabiat var. Fakat her hangi bir teşebbüse giriş- mek güç.. Çok para lâzım.... Ancak, Petro Aleksiyeviç, bir şeye muvaffak olmak kabil değil: Şveşnikof ve Brov- kin ile görüştüm... Vereceği netice ka- t şekilde malüim olmuyan bu gibi iş- lere gitmekte tereddüt ediyorlar... Sonra, onların vekili vaziyetinde bir şey olmak da beni sıkıyor... Ural'ı ele alıp yükseltmek bütün bir iştir... Petro topuğunu yere vurdu: — Sana ne lâzim? Para mi? Adam tmı? Nikita hemen iskemlenin kenarma ilişip gözleriyle yiyecekmiş gibi Pet- ro'ya bakmağa başladı. ııııııııımıııııııııııııııııııııııınııııııııııııııııl'ı'ııııııııııııııııııııııı Petro devam etti: — Bana bu yaz yüz bin pud ağırlı- ğında dökme ve elli bin pud da demir gülle lâzım. Sizin düşünüp taşınmala- rınızla kaybedecek vaktim yok.. Nevi- ansk dökümhanesini, bütün Ural'ı al... Sana bünu emrediyorum! (Nikita, çingene sakalını uzattı, Petro iskem- lesini yaklaştırdı). Param yok. Fakat sana gene para vereceğim... Dökümha- neye bir çok köyü ilhak edeceğim. Boöyarlatın mevrus arazisinden adam VAKAUAUAA AA AAA KA KUK AAA KA KKK KOKU AAA No: 130 H şılaşıyorlar tisince on yıl çin tertib edilen şild müsabakalarının 1937 - 1938 yılına aid maçlarında da rakiblerine galib gelerek birinciliği almıştı. İkinci o- larak kendilerine verilecek şild bu - dur. Bu şild bugüne kadar Gençler - birliğinde idi. Dün gece son misafir- liğini de bu kulübdeki diğer arkadaş- larr olan kupa ve şildlerle geçirdik- ten sonra bugün tıpış, tıpış Harb o- kuluna gidecek ve spor salonundaki mevkiine kurulacaktır. Verilecek kupalardan biri de lise ve meslek okulları arasında yapıları “Bölge Kupası,, maçlarının birincisi- ne aiddir. Bu grupun birincisi de ma- lüm olduğu üzere Gazi lisesidir. Şimdi bu arada diğer grupları ha- tırlamamak mümkün değildir. Bölge kupası maçları dört grup arasında ter- tib edilmişti: 1— Millt küme haricinde kalan ku- lüblerin A takımları arasında, 2 — Bütün külüblerin B takımları arasırda.. 3 — Yüksek okullar arasında.. 4 — Lise ve meslek okulları ara- sında.. Bunlardan bir numaralı grupun bi- rincisi bugünkü maçta belli olacak - tır. İkinci grupu teşkil eden B takım- RADYO Ankara : Ogle Neşnyau: 13.30 Karışık plâk neşriyatı — 13.50 Plâk: Türk musikisi ve halk şarkıları — 14.15 Dahili ve harici ha- berler. Akşam Neşriyatı: , ,, Gockklüri karağöz (Küçük Ali) — 19.15 Türk musi« kisi ve halk şarkıları (Servet Adnan ve ar- kadaşları) — 20.00 Saat ayarı ve arahça neş- riyat — 20,15 Türk musikisi ve halk şarkı- ları (Hikmet Rıza ve arkadaşları) — 21.00 At yarışlarının 7 inci haftasında koşuya iş- tirak edecek atlar ve kazanma ihtimalle- ri hakkında konuşma (Abdurrahman Atçı) — 21.15 Stüdyo salon orkestrası; 1 - Allet- ter: Aubade du Berger. 2 - Ciovanni Cariys A Dulcinea, 3 - Mannfred: Ein karnavale - Traum. 4 - Kattnigg: Kaisrin Katharina — 22.00 Ajans haberleri — 22.15 Yarınki prog- ram ve İstiklâl marşı. İstanbul : ? nzteşrakeisia Ugle Neşnyatı: 12.30 Plâkla türk musikisi — 12.50 Havadis — 13.05 Plâkla türk musikisi — 13.30 Muhtelif plâk neşri- yatı — 14 Son. iyatı: Akşam Neşriyatı: , A musikisi — 19.15 Konferans: Üniversite namına, doçent Suat İsmail Gürkân (Diş bakımının içtimaf hayattaki rolü) — 19.55 Borsa haberleri — 20.00 Saat ayarı: Gren- viç rasathanesinden naklen — 20.02 Belma ve arkadaşları tarafından türk musikisi ve halk şarkıları — 20.45 Hava raporu — 2048 Ömer Rıza Doğrul tarafından arabç söy- lev. — 21.00 Necmettin Rıza ve arkadaşla- rı tarafından türk müsikisi ve halk şarkı- ları — 2145 ORKESTRA: 1 - Blon: Marş. 2 - Flotovv: Marta uvertür. 3 - Krome: Vals Lant. 4 - Armandola: Entermezzo, — 22.15 Ajans haberleri — 22.30 Plâkla solo- lar, opera ve operet parçaları — 22.50 Son haberler ve ertesi günün programı — 23.,00 Son. Avrupa : OFPERA VE OPERETLER: 20.15 Kö« lonya — 20,30 Floransa, Ştrazburg. SENFONİ VE ORKESTRA KONSER- LERİ: 15.30 Berlin — 19.00 Droytviç — 19.30 Londra Rejional — 19.45 Alton — larının finali de gene — Ankaragücü ve Gençlerbirliği arasında yarın ya- pılacak maçta taayyün edecektir. Bu maçın bugün yapılmamasına sebeb; Gençlerbirliğinin birinci takımdaki l larını B takı daki gençlerle kapatmak istemesidir. Bu istihbarat Gençlerbirliği A takımının noksan kadroö ile çıkacağı havadisini takviye etmektedir. Üçüncü grupu teşkil eden yüksek Okulların “Bölge kupası,, maçlarına gelince bu maçlar ikmal edilememiş- tir. Her ne kadar bu maçların kamp devresinde yapılacağı söylenmekte i- se de futbol federasyonunun yukar- da bahsettiğimiz iki aylık tatil kara- rına bu müsabakaların ya- pılamaması da muhtemeldir. F.K. Bölge futbol ajanlığının bir Bölge Futbol Ajanlığından : 1 — 26 haziran 1938 pazar günü sa- at dokuzda Muhafızgücü sahasında Ankaragücü - Gençlerbirliği B ta- kımları arasında bölge kupası maçı- nın finali yapılacaktır. Maçın hake- mi Ahmed Cemaldir. 2 — 1937 - 1938 yılr faaliyetinin muamelât ve hesabatı tasfiye edilmek ve 1938 - 1939 yılı faaliyet programı hakkında görüşülmek üzere 29-6-938 | 4; çarşamba günü lik heyeti toplanacak- tır. Kulüb başkanlarından bu toplan- tıya salâhiyettar mümessillerini gön- dermeleri; 3 — Birçok hakemlerin ajanlıkça soyadlarının malüm olmaması hase- biyle bunlara vazife verilip ilân edi- lememektedir. Binaenaleyh bölgemiz dahilinde hakemlik yapmak salâhiye- tini haiz olanların, nüfus kayıd su- retlerını'kı_u bir zZzamanda ajanlığa wermeleri rica olunur. DD L lllIllllllllllllllllllllllllllllll'llllll|.lI|llllllilllilll'lill satın alırsın.. Fakat hareketlerine dikkat et... (Parmağını kaldırıp, teh - dit eder gibi, iki kere aynı jesti yap- tı), Demirin pudunu isveçlilerden bir rubleye alıyorum. Sen bana bünü o- tuz kopeğe verirsin... Nikita, çabucak : — Kâfi değil, dedi, yarım rubleye... Kenarlarr mavimsi gözbebeklerini aça aça bakıyordu. Petro da ona, bit zaman, hiddetle, aynı suretle dim dik baktı. î?_-#â Brüksel — 21.15 Lüksemburg — 21.45 18, SOLO KONSERLERİ: 15 Strazburg — l?.lâ Roma — 17,30 Stokholm — 18.10 Mü- nih — 18,40 Breslav — 19.İ0 Vorşava — 20 Kopenhag — 2045 Tulüz — 21.15 Monte Seneri — 22,30 Doyçlandzender. NEFESLİ SAZLAR: 5.00 Breslav — 8.30 Breslav — 10,30 Hamburg — 12.00 Hamburg — 17445 Meriş Ostrav — 19.10 Frankfurt. — HALK MÜZİĞİ: 14.00 Ştutgart — 16.30 Berömünster — 18.20 Königsberg. DANS MÜZİĞİ: 20.00 Viyana — 22.20 Münih. Soövyetler radyosunda Türkiye için konser Moskova, 24 a.a. — Tas ajansı bildiriyor: 28 haziranda, Moskova saatile saat 21 den 2145 e kadar, yani Türkiye saatile 20 den 2045 e kadar, Türkiye için husust bir rad-« yo konseri verilecektir. Bu konser £: dan neşrolunacaktır : Kısa dalga — rki 19,89 metre Uzundalga — rv-8 1500 metre Orta dalga — rv-21 789,5 — metre rv-73 3492 — metre Konhnserin programı şudur: Birinci kısım: Azerbaycan musikisi Halk şarkısı “Yadıma düştü”, Sovyetler Birliği halk yüksek artisti Bn. Mamedova tarafından Magomayev, “Şah İsmail” operasının u- vertürü ve 'diınslarl. Rustamov idaresinde şark musiki âletleri Azerbaycan örkestrası tarafından,. Karaev, “Kalp gşarkısı”, Horo ve Azer- ba; 'can orkestrası tarafından, kinci kısım: Alekseyev idaresinde milli müsiki âletleri örkestrası ve yüksek tü« ganniye İr_mı Yaunzem. ğluycwç. kazak marşı orkestra tarafım- Kazak halk şarkrsr, “Güzel kacına,, or- kestra ve Yaunem târaf. Tarenkov, “Vorogilof şarkısı”, orkestra ve Yaunzem tarafından . Germanov, “Basit Sövyet adamı”, Yaun- zem ve orkestra tarafından, Morozov, Kazan tatarları dansları, os- kestra tarafından Niman, “Ay dibinde bir elcik”, Kırım ta- tarları dansları, orkestra tarafından. Türkçe Kırım tatarları halk şarkıları ve Rus halk şarkısı “Gidiyorum, gidiyorum,, orkestra refakatinde İrma Yaunzem tara- fından. Vommin, “Genç kadın,, ve Niman, “Ay & şığı”, orkestra tarafından. — Peki, bakarız. Fakat beni dinle: Ben seni bilirim, çapkın... Bana hep- sini, demit ve dökme halinde geri ve- receksin... Ben seni tanırım, cüretli çapkın.., İyice hatırında tut... Ertin ol ki seni merdiveri işkencesine vurdura- rak kemiklerini kırdırırım... Nikita, boğazı kurumş, ıslık gibi bir sesle: — Emin ol ki sen de paranı daha e- vel alırsın... d . MÖ Ki | a eei 6 y Böyle akşamlar olur: İnsan ne yapacağını kendi kendine tayin ede- mez.. Petro mumları yıktırmak isti- yordu. Kendisini bekliyen kâğıdlara göz kırptı, pencereden dışarı uzandı, başını çıkardı. Gece olmuştu, fakat sıcak daha zi- yadeleşmişti. Yapraklardan sular dam- İryordu. Çayırlar üzerinde hafif bir sis daıga]amyordu... Petro nemli ve kokularla meşbu havayı bol bol tenef- füis etti. Ensesine bir damla su düştü. Bütün vücudu titredi. Ağır ağır en- sesini uğuşturdu, İlk baharın sessizliği içinde her şey hafif bir uyku halinde idi. Ne bir ses, ne de askeri mahalleden gelen bir ses: “İyi dinle!,, derin bir rehavet vücüdü sarıyor. İnsan kendini bağlı gibi his- sediyor. Pencerenin kenarına dayalı kalbin vuruşları hissediliyor.. Hep böyle, dişleri sıkarak beklemek lâzım.. Beklemek, daima beklemek... Çok 1- sınmış yastığından başını kaldırıp YUKUKAĞAGUNAUAKAAKUKCAK UKKU UKU CO KUKU KDUKU gece yarısı, mühayyel bir mırıltıyı dinlemeğe çalışan her hangi bir kadın gibi beklemek... Bütün gün hiç bir iş istenildiği gibi yürümemişti. Onu Menşikof'un evine supeye dâvet et- mişti; gitmemişti. Onlar öradâa şimdi eğleniyorlar! Bu, geçirilmesi güç bir andır.. Şimdi bütün sanat, bütün küvs vet beklemektedir, beklemeği bilmek- tedir... Kıral Ogüst, ürkmeden, düşünme- den harbe girişiyor: İşte Riga'da boş yere pençeleşip duruyor... Danimarka kırşlı Kristiyan da öyle: O da bekle- Meği bilmiyor — Şimdi çıksın bakâ- lım bu işin içinden... Petro, deminki yağmurdan ağırlaş- Mış leylakların koyu renk harelerini karanlıkta görmeğe uğraşarak: “Bu i- Şin içinden çıksın, çıksın bu işin içih- den,, diye mırıldanıyordu. Orada biri km:uldanıyordu — bir kız bulmuş olan emirber olacak.. Bugün, kıral Ogüst"- Üün gönderdiği general Langen tasa- landırıcı haberler getirdi: İsveçin Yavru arslanı birden bire dişlerini gös- terdi.. Büyük bir filo ile Kopenhag kaleleri öntnde görünüp teslim olma- larını teklif etti. Korkan Kristiyan, kavga bile etmeden görüşmelere baş- ladı. Şati, bündan istifade ile Dani- m.arka ordusunun arkasına on beş bin piyade ihrac edip Holştaynm kalesini kuşattı. İsveçliler bir hamlede Dani- marka'yı fırtına gibi istilâ ettiler. Bu ( Sonu var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: