22 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

22 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dini Afoda Lan . 128 defahırsızlık yapan bir sabıkalı Dolapderenin maruf Barba Yorgisi yakayı ele verdi tasında devriye polisleri tarafın- dan yakalanmıştır Yorgi sabıka- sının tesbiti için Dolapdere merkezine gönderilmiş, tekrar Pangaltı merkezine getirilirken yolda polislerin elinden kaçmış- tır. O zamandanberi Yorginin izine tesadüf edilememiştir. Ni- hayet evvelki gece Yorginin Dolapderede Niko isminde kir Rum dostunun evinde dulundu- ğu hâber alınmış, ev polisler tarafından sarılmıştır. Yorgi derhal firara ve sonra silâh istimaline teşebbüs etmiş- se de meydan verilmemiş, ya- kalanmıştır. Yorgiden başka evde Herant isminde bir sabıkalı daha yaka- lanmıştır. Üç aydanberi yaptığı sirkatlerden manda 128 sabıkası bulunan Barba Yorgi ile arka- daşı Herant dün poliş müdüri- yetine gönderilmişlerdir. Karşıdan karşıya Nakliyatı Haliç şirketi motörlerile yapacak Haliç şirketi köprüde karşıdan karşıya nakliyatı hususi olarak yaptırılacak matörlerle yapmağa karar vermiştir.Şirket şimdi kayık- çılar tarafından yapılan nakliyatın! kendi imtiyazı ve hakkı dahilind olduğunu işaret etmektedir. Bu şekil varidatı tezyit edecek ve bu suretle yeni vapur almak kabil olacaktır. Diğer taraftan şirket mevcut vapurlarınn çürük değil eski olduğunu,sık sık muayene ve ta- mir edildiğini,Halicin dolu olması, vapurların bazan çamura sürtü- nerek yürümeleri dolayısile va. purların sık sık muayenelerinin bundan tevellüt ettiğini söyle- mektedir. Barba Yorgi pdere merkezi, zabıtanın Aydanberi şiddetle aramak- Olduğu azılı bir hırsızı yaka- iç ta lamağı muvaffak olmuştur. Bu azılı hırsız Dolapdereli Barba Yorgidir. 42-43 yaşların- olan bu adam pek ufakken #hasımı ve babasını kaybettiği için sokakta kalmış, yedi yaşın- hırsızlığa başlamıştır. Yorgi on beş yaşma kadar dükkan'ar- dan gündüz hırsızlığı yapmış, bir. aralık İzmire de giderek Orada daha vasi bir şekilde salışmak istemiştir. Fakat Yor- #i İzmirde cürmü meşhut halin- | de yakalanmış, bapse girmiş, Sıkınca doğruca İstanbula gel Miştir. Yorgi İstanbulda meşhur rla birlikte çalışmış, Bar- ba Yorgi ünvanını kazanmış (!) Von seneler zarfında ise ele ba- yapmıştır. Geçen kış Pangaltı ve Tak- Werkezi dahilinde pek çok Were giren ve külliyetli mik- a eşya çalan Barba Yorgi bir takip neticesinde Nışan- Artık ı kış bitti demektir Dün lık ve güneşli ilk baharın müjdecisi olan (Nevruz)du İran sefaret konağında dün yapılan merasimden bir intiba bahar baharın ilk müjdesi olan Nevruz idi. Bir kısım halkın tan, bayramı telâkki ettiği bugün şerefine daha sabahtan Kâh- Tin İklamur, Çırpıcı gibi şehrin bağlık bahçelik yerleri bahara olan halkın akınına uğramıştır. Nevruz münasebetila İran sefarethanesinde bu münasebetle bir im kabul yapılmıştır. Resmimiz bu merasimden bir intiba: etmektedir, Mi Dün | İstanbulun hayatı Havaların ısınması ile Gülha ne parkındaki çocuk bahçesi yeniden açılmıştır. İşte minimi- nilerin dünkü eğlencelerinden bir intiba. Mimar Sinan Genç ve muktedir heykel- traşlarımızdan Muhittin Sebati bey Mimar Sinan'ın heykelini yapmak teşebbüşlindedir. Resim- de san'atkârın vücuda getirdiği taslağı görüyorsunuz . Saatçi kız İş hayatında kadın gün geç- tikçe daha fazla mevki alıyor Resmini gördüğünüz Hadiye Sait Hanım tanınmış bir saat tamir- cisidir. Kırlarda ilkcuma Dür geçirdikleri ilk auma idi. Res- mimiz akın akın mesire yerle- istanbullularn kırlard i rine gidenlerden bir grupu gös- | * canı kuvvetle duyanlar yoktur. * teriyor. Çocuk kahçesind- Bunlar ! daha doğrusu şunu ağızlarından 3 — VAKIT. 22 Mart I0 Sayfiye mevsimi Ev kir aları busene hangi semtlerde ucuz ? Anadolu hattı boyunda oturmıya kalkışmayın da isterseniz Adalarda ev tutun Istanbulun belli başlı sayfiye yerlerinden manzaralar pBibar, bu sene takvimdeki kayıtlara aldırış etmeden, erken geldi, diyebiliriz. Nazar değmesin, havalar o kadariyi, güzel gidiyorki, paltoyu, hatta pardösüyü şimdiden atanlar, tek- tük değil, pek çok! Zaten bütün kış pek bozuk gitmiyen havaların böyle düze- livermesi itibarile, ( sayfiyelere akın başlamak üzere olduğunu söyliyebiliriz. (oFakat, şüphesiz gene (ogidenler (o olacaksada, acaba geçen seneye ve senelere nisbetle bu sene sayfiye yerle- rine rağbet ne derecededir ? Bununla alâkadar olduk. İs- tanbulun muhtelif sayfiye yer- lerinde tetkikat yaptık ve neti- cede öğrendik ki henüz herhan- gi bir yere karşı bariz bir rağ- bet eseri görülmemiştir. Ev sahipleri, bunun anlaşılması için mekteplerin tatil zamanının hu- lülünü beklemek lâzım geldiği fikrindedirler. Umumiyet itiba- rile, bu fikir ileri sürülmekle beraber, maddi menfaatlerine halel gelir endişesile «Rağbet yok, olacağında da pek fazla ümidimiz yok!, demekten çe- kinenlerin yanında, bazı açık sözlülerine de tesadüf olunuyor. şöyle diyorlar... Yabut kaçırıyorlar: z “Bu sene kış hemen hiç ok madı gibi bir şey. Sayfiye yer lerine, hatta meselâ Boğaziçi gibi serin ve soğuk havalı sayfiye | yerlerine göçedenler bile, geçen " sene havaların iyi gitmesine ba- karak, şehre çok geç indiler. Sayfiye mevsimine resmen dahil aylar geçtikten sonra, fazla ola- rak az bir para vererek, yazlık geldikleri yerlerde kış mevsi- minin ilk aylarını da geçiriver- diler. Buna nazaran şehre inip yerleştikten üç, dört ay sonra tekrar sayfiye yerlerine göç et- mek külfetine katlanacakların pek çok olacağını zannetmiyo- ruz. Bundan başka, kışın ber zaman en şiddetli olan aylarının bile mutedil geçmesine göre, havadan çok sarsılanlar, hırpa- lananlar, bıkkınlık getirenler ve buna karşı havâ tebdili ihtiya- İ Boş; kaldığını Bundan büyük zararlara uğra- masak bile fazla kâr edeceği- mizi de pek ummuyoruz. Çünkü sayfiye yerlerinin en çok rağbet gördüğü yazlar, tekaddüm eden kışların fevkalâde şiddetli olduğu yazlardır. Bir ümidimiz, yazın fevkalâde sıcak olması ihtima- lindedir!,, İşte, açık sözlü ve... hesapsız konuşan ev sahiplerine göre, sayfiye yerlerinde şimdiki vazı- yet, budur. Acaba bu tereddüt, ev kira- larının her zamankinden daba makul bir miktara indirilmesi gibi bir hal temin etmişmidir? Sakın bunu bekleyemeyiniz. Daha evvelki senelerde vaziyet ne idise bu sene de öyledir: Hat boyunda Meselâ Hatboyunda, Kızıltop- rak, Feneryolu gibi yerlerde, hatta daha yukarılara doğru iki, üç odalı evler için kapıyı 250 - 300 liradan açıyorlar. Eğer san- dık odası kabilinden evin kaza- ra bir dördüncü odası daha varsa, fiat 350 liraya kadar çıkıyor ve ilâveten ihtar ediyor- lar: « Mevsimlik, yani eylül ni- bayetine kadar|» Bunun daha açık manası, “Bir gün daha oturamazsınız. O zaman külâh- ları değişiriz, ha !,, dır. Fakat, biz de ilâve etmeyi unutmıya- hm: Böyle yüksekten atanla rın evleri, daha bomboş duru- yor. Tek tük tutulanlar, nasılsa | daha insaflı, yahut daha akıllı ve ihtiyatlı davranıp 150, 170, 180 ve 200 liraya razı olanların evleridir. Bunlar da mevsim | bitince, bir müddet daha misa- fir gibi oturulabileceğini kabul etmişlerdir. Ayni zamanda kira bedelinin ödenmesi hususunda ! kolaylık göstermişler, bir kısmı dört taksite, bir kısmı aylık he- sabına anlaşmaya yanaşmışlar- | dır. Adalarda Adalara rağbet, geçen sene azdı. Onun için, geçen sene buralardaki evlerden çoğunun ve bir kısmının Ba Lülen sayılayı çeviriniz

Bu sayıdan diğer sayfalar: