13 Temmuz 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

13 Temmuz 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bira fiatları ucuzlamalı ! Arpa 1l kuruştan 6 ya düştü, bira hâlâ yerinde sabit! Alâkadarlar bunu hayretle karşılamak lâzım geldiğini sö“lâyorlar t sene Arpa mahsulünün Bu bol ve ucuz olmasina mukabil | bira fiatlarının düşmesi lâm geldiğini dünkü sayımızda yaz- miş ve bakkalların bunu temin için o cemiyetlerine mÜracaatta bulunduklarını kaydetmiştik. Dün bu husus hakkında alâkadar- lar nezdinde tetkikatta bulun- duk. Hepsi geçen seneye naza- ran arpa fiatlarının yar, yarıya indiği balde biranın sabit kal- masının doğru olmadı. diler. Eu husüsta ticaret ve zahire korsalar erkânından bir zat'şu izahati verdi; — Cihan arpa piyasaları bu | sene çok düşkündür. Eide ge- şen senelerden müdeyyer ıstok olmasına mukabil © mahsül bü #cne her tarafta bol olmuş ve memieketimizde fiatlar 11 ku- reş'an 6 kuruşa inmiştir, Bra fabrikası arpayı toptan a'e ğından her halde bu fiattan dahz aşağı 4 kuruşa kadar te- rar P ra fizti ima! ğını söyle- | olunduğu maddelere tabi olaca- ğından arpa ucuzlayınca bira fiatının da düşmesi lâzım ve tabiidir.» Bakkallar cemiyeti kâtibi umu- misi Fethi Bey de kendisile gö- rüşen muharririmize şunları söy- lemiştir. — Şehrimizde bilhassa bu mevsimde en çok kullanılan iç- kilerden biri de biradır. Yalnız İstanbulda ayda 250 bin kilo bira sarf edilmekte ve Ana- doluya yapılan sevkiyatla bu ya- rım milyon kiloyu bulmaktadır, Bu sene arpa fiyatlarının düş kün olmasına mukabil biranın de ucuzlaması fiyatların kilo başına herhalde 2-3 kuruş inmesi icap eder. Diğer taraftan rakı gibi bira fiyatlarının da tesbiti çok faideli olacaktır. Çünkü bira ba- yileri resmi narh olmadığından bunları istedikleri gibi satmakta dırlar Meselâ Beyoğlunda 32,5 kuruş olan bir şişe bira İstan- bul cihetinde 35- 40 kuruştur. Sivas hatl 30 Ağustosta işlet- miye açılıyor Küşat resmi pek parlak olacak Sivas istasyonunun temmuzun sonunda işletmiye açılacağı bazı i gazetelerde yazılmıştır. Halbuki bu doğru değildir. Sivas hatlı zafer bayramımıza | teesadüf eden 30 ağustos günü açılacaktır. Küşat resmi çok psrlak o'acıktır. BU KADIN KATİL DEĞİL, Yazan: $ & Van Dam (Dün ve evveli gün'e- rin hâlâsâsı: ) T Vans isimli zengin, zeki ve mace ta meraklısı bir adam dos Nevyork müddei umumisi Markam dan mühim bir Cinayetin tahkikatına iştirak etmek için Vat almıştır. Bir sabah Markam, a M. evine geliyor, Nevyorkun marul ça- bılarından e 1. Bensonun katledi- ğini haber veriyor, Vans müdürü umu Tütü ve mektep arkadaşı Olan uda * örürmek niyetindedir. Çıkıyorlar. 4 bü uvukatın ağzından dinle ık, bir taksiye bindik. ii m yolda: ni pi Size bazı şeyler söyliye- 'Ceğim dedi. vak'a bayli görül- İ “mucip olacak. Zabıta işe benim bu kadar erken müdahale | eltiğime kızacaktır, sanırım. Ku- zum onları daba fazla gücem- irecek (| şeyler yapmıyalım. Haber aldığıma göre imser “Hata havale etmişler. Hat benim acelemi reklâm ve- silesi aradığıma verecektir. — Peki ama bu da mesele mi? | Siz onların Amirisiniz! — Orası öyle. Fakat vaziye- Tin nazik olduğunu da teslim etmeli. En iyisi ben bu işe ka- Uşmayacaktımı işi ko- | Nakleden Vans söylendi: Hat., Hat. Hat..Bıktım bu heriften. Her yere burnunu 80- kuyor, Yek öyle demeyin. Hat değerli bir memurdur. Memur- larımızın hemen hemen en zekisi, Cinayet tahkikatımın ona havale edilmesi meş'eleye hükümetçe ne kadar ehemmiyet verildiğini Kn Çekinmem © bemin canımı sıkacak bir apacak- larından değil, Mi izel edemezler. Fakat dedi koduden hoşlanmam. Meselâ sizi berabe- rimde getirdiğime Hat hiç de memnun olmuyacaktır. Çok rica ederim Vans ona karşı mülâyim ol. Örer Fehmi — Oca hiç merak etme, Hat cenapları ile dost olmak için icap oderse yaldızlı cıgarâ- larımdan birkaç tanesini bile feda edeceğim. Otomobil 48 inci caddede taşları okerarmış, büyük bir binanın önünde durdu. Bina ile cadde arasında renkli çakıl taşları ile süslenmiş küçük bir bahçe vardı. Sokak. pe * | Vali Muhittin B. izmitteki muhakemesinde i | hazır bulunacak mı? son celsede mahkeme huzurundan k Vali Vekili ve Şehremini Mu- hittin B. aleyhine Şoför Hamdi BE, nin açlığı tokat atmak davası, ya” rım İzmit mahkemesinde rü'yet © dilecektir. Muhittin B, in mahkemede ha- zır bulunup bulunmıyacağı kat'iy- yetle belli değildir. Yeni kanunda mek üzere bizzat mahkemede bu- lunmaları icap ettiği kaydine kar- şı, Muhittin B. in vekillerinin mü: ekkillerinin mnahkemeye bizzat gelmesi icap etmiyeceği noktai na” zarı etrafında teşrihatta bulun- acakları söylenilmektedir. Ceza usulünün 225 inci mad: desinde bu hususta sarahat bulun- duğunun, ayrı ayrı veya birlikte para cezasini ve hafif hapsi istil- zam eden davalarda, maznun gel- mese de duruşmanın yapılabilece- ğ i kaydedilmiş olduğunun sürülmesi muhtemel O görülmekte- dir. Parissefirimiz yakında: geliyor Alınan malümala nazaran Paris İ sefiri Fethi B. bu ayın 22 sinde şehrimize gelecek ve Ankarada bir müddet kaldıktan sonra tek- rar Par'ss dönecektir. | kapısı bır tane idi. Eşiğe vara- bilmek için on basamaklı bir taş merdiveni çıkmak Olâzm geliyordu. Evin önü meraklılarla muha- sara edilmişti. Bu işsiz adamların arasında birkaç gazetecinin de şaşkın bir halde gezindikleri görülüyordu, Resmi elbiseli oObir ( polis taksinin kapısını, açtı. ve Mar- kamı hürmetle selâmladı. İndik. Kapıyı açtılar. Koridorda bek- liyen bir polis memuru daha selâm verdi. İlerliyorduk. Kori- dor bitmeden Markamın mua- vinlerinden Dimviddi karşımıza çıktı, Genç bir adamdı. Esmer yüzü vaktinden çok evvel buruş muş, beli bükülmüştü. “İnsanda, yalnız seyyiat ile meşgul bir sefih tesirini yapıyordu. Sükü- netle: — Bonjur reis B., dedi, bili- yor musunuz, bü cinayet pek fevkalâde bir şey. Ne bir iz, ne de bir ip ucu var. Markam düşünceli düşünceli başını salladı. Salona bakıyor- du. — Orada kim var? diye sor- du. Muavin müstehzi bir sümle güldü. OOmuzlarını dırdı, cevap verdi: — Herkes! Polis işe baş'adı. Bu sırada orta yaşlı, ak bı- yıklı, kaya gibi iri bir adam göründü. Elini uzatarak bize tebes- kal- Sü e ki dava edilenlerin sorguya çekil-| ileri; Halk bilgisi tetkikatı yap- mak üzere dün bir keyet Toros ekspresile Ayıntaba gitmiştir. Hey'et Aptülkakir , Hurşit ve Enver beylerdenmürekkeptir. En- ver bey on gün evvel gitmiştir, Heyete Aymtapta Ali Rıza ve Şakir bey isminde iki zat daha iltihak edecektir. Ayıntap mer- kez ittihaz edilerek, Kilis, Urfa ve bu bavalide halk bilgisi tetkikatı yapılacaktır. Ev, aile teşkilatı, (o efsaneler, omasallar, âdetler, yaşayış tarzları, zirai hayat ve bilcümle halkiyata ait hususat ehemmiyetle tetkik edilecek, evlere ait olan kısım- lar resimlerle tesbit edilecektir. Bir ay sonra da idare heyeti azasından Ziya ve Halit beyler izmire gidecekler, tetkikat yapa- cakları gibi o havalideki teşki- lâtın takviyesi ile de uğraşa- caklardır. Üç kardeş Bisikletle Bveçfen şehri- mize geldiler Dün İsveçli üç bisikletli sey- yah şehrimize gelmiştir. Bunlar Tursten, Biriyer Erner isminde üç kardeştirler. Yolda Edirneye de uğramışlar ve şehri gezmiş- lerdir. Seyyablar seyahatlerine Ana- dolu ve Asyada devam ede- ceklerdir. Divanı muhasebet binası tevsi edilecek Ankarada Divanı muhasebat binasının tessii kararlaştırılmıştır. Bu hususta Pr. Eglenin pilânı kabul edilmişti düğüm resimlerinden bunun po- lis müdürü Obren olduğunu derhal tanıdım. Markam bizi takdim etti. Sonra hep beraber ben, Vans, Markam, Markamın muavini onun arkası sıra yürü- dük. Çift kanatlı bir kapı yüksek tavanlı geniş bir salona açılı- yordu İçerde üç pencere vardı. İ İkisi sokağa, onların mukabilin- deki de küçük bir avluya ba- kıyordu. Bunun yanında yemek odası ile salonu birleştiren bir kapı daha gözüküyordu. Salonun manzarası çok mub- teşemdi, Duvarları kıymetli tab- lolar süsliyorlardı. Nefis, muaz- taşlarla müzeyyen büyük şömine kapının tam karşısına rastlıyor- du. Bunun sağında piril pırıl bir piyano, bir kütüpane, halı ile kaplı alçak bir koltuk, arka- sız, sedef kaplı bir başka is- kemle, bir etajer üzerinde de bakır bir semaver vardı. Odanın ortasını obenekli bir kumaşla örtülü, altı Oayaklı (o büyük bir Omasa doldurmuştu. Bir tarafında (arkası yelpaze Şşe- klinde örülmüş kamış bir kol- tuk duruyordu. Alven H. Ben- son işte bunun üstünde idi. Umumi harpte tamam iki sene cepbelerde bulundum. Bir çok İ ölüler gördüm. Fakat, nediyeyim, —— 3 — VAKIT 13 Temmuz 193) — Halk bilgisi tetkikatı için Bir heyet dün Gazi Ayıntaba hareket etti Seyahat bir buçuk ay sürecek, bur- dan sonra İzmire gidilecektir “doğru geldi. Gazetelerde gör- | zam bir Şark halısı hemen bü- | tün döşemeyi kaplamıştı. Oyma i tirahat etmesine mani olmama" İ tam ortasına İ Kurşunun açtığı yuvarlak delikte, Heyet azasından Aptülkadir ve Hurşit Beyler ———---— 14 temmuz Yarın Fransız seferetinde kabul resmi yapılacak Yarm l4temmuz Fransız Milli bayramı münasebetile Fransa se- farethanesinde bir kabul resmi yapılacaktır. Saat 11 de şebrimiz Fransız kolonisi setarethaneye gidecek ve tebrikâtta bulunacaklardır. Ankarada bulunan sefarethane erkânından bazıları da dün şeh- rimize gelmişlerdir. Fransada da, 14 temmuz do- layısile bir çok jenerallere, ni- şanlar tevzi edilmiştir. Gayri mübadillerin içtimai Gayri mübadiller cemiyetinde dün bazı azanın iştirakile bir içtima yapılmış ve salı günü toplan: cak olan heyeti umumi- yeye ait bazı mukarrarat ittihaz olunmuştur. hiç kirisi bana bu cesedin uyan- dırdığı nefret ve istikrahı ver- medi, a © Alışmışızdır, cinayetlerde ce- nâzelerin üstünde hep cebrü şiddet alâmeti görürüz. Ya yüz- leri gözleri çürük içindedir, ya elbiseleri yırtılmıştır, yahutda saçları koparılmış, dişleri kırıl- miş, derileri sıyrılmıştır. Halbuki matulde bunların hiç biri görün- miyördu. Bol bir güneş salonu doldur- muştu, Şehrin hiç kesilmiyen, kulakları sağır edici gürültüsü pencereden içeri dökülüyordu. Ceset kamış koltukta o kadar tabii bir vaziyette duruyordu ki sanki bize karşı dönecek ve is- mız için çıkışacaktı. Başı koltu- gunun arkalığına dayanmış, sağ | ayak sol ayağın üstüne şöyle atılıvermişti. e Elinde küçük bi kitap vardı. Baş parmak okunan sayıfayı işaret ediyor, böylece bir kat daha tabiileşmiş olu- yordu. Karşıdan atılan kurşun alnımın tesadüf etmişti. kan pıbtılaşmış, etrafını karart- mıştı. Koltuğun arkasında ha- lının üstündeki kocaman leke bu delikten boşanan kanın biri- kintisi idi. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: