25 Temmuz 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

25 Temmuz 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ K H A Y E - Dostlarımızın dostları Era) ( Rudvard Kiplingin Hayır hayır bu Omes'elede | beni en fazla kızdıran adam dostum Bobaylı Tranter dir. Kerata benden af dilemezse karısından buşattırılmasını, me- muriyetinden koğulmasını, hapse atılmasını İsterim. Böyle yapma- lilar ki bütün âlem ne mal oldu- ğunu anlasın onnun. Ceçen kışın sonlarına doğru | idi. Bir gün Tranteriden bir tav- | siye mektubu aldım, Con isimli | bir dostunun bulunduğum şehre geleceğini, onu ağırlamak için yapacağım şeyleri kendisine ya- pılmış sayacağını süylüyordu ne bilirim, efendim, ben sahi zan ettik iki gün sonra bizim Cen- tilmen Con sükün etti karşılaş dık, kurşuni saçlı gergin suratlı ingiliz olduğu derhal anlaşıla bile eek bir adamdı. öyle azemeti, gururu falan yoktu hoş gel mişsiniz dedik teşekkür etti. ve cemile olsun diye selâmünsley- küm bir balo davetiyesi dayadık. Kibar, hakikaten efendi birisi zannettim Soysuzu; yoksa bu haltı eyler midim ? baydi bunu yaptım. Fakat hiç Mis Domes ile tanıştırmak (gafletinde bulunur ma idim onu? O Mis Domes ki hafif ruzgârlarla sallanan yaprak gölkeleri gibi dans eder, bütün şehir kadınlarını kıskundırırdı. Bir balttır ettik işte. Şimdi hikâyesine bakalım: Balo bir hayır müessesesi men- eatine veriliyordu. O akşam o, kulüpte yemek yedi, bende evimde. * Balo salonuna daha adım atarken bir arkadaşım: — Dastunuzu gördünüz mü? — Yooo, hayır, ne var ? Yalnız sekiz defacık dön- diler, fi Mis Domes bana doğru geldi. Bir şeyler konuştuk ama, ğım. Onun söyledik- ; çünki çok ağır. Benim cevaplarım yaza- mıyacağım; çünki cevap vere- medim. Velhasıl efendim — gözlerim açıldı. Bizim centilmenin rdığı pota daha büyüklerini ilâ- ve etiemesi için arkasından başladım. Bir aralık kayıp eder gibi oldum sonra | meyek zamani tekrar enseledim. | Büfe önünde bacaklarını ayırmış | ledim davranmadı, nihayet muhterem bir cemiyete Böyle 2 si halde değil! ie l ye ak Nekleden :Ö,£, | Hint hikâyelerinden ) Kolundan tuttum gelmedi. Çimdikledim aldırmadı, dürtük- bi muzlarından tutarak yerde sü- rükliye sürükliye bir kenara çektim. Masalardan birine oturt- tum ve bu kıymetli emaneti tes- lim için bir dost aramaya ko- yuldum. Eskiden beri tanıdığım bir mülâzim gözüme ilişti. Al- lah razı olsun adamcağızdan. Derdimi dinledi. Zaten dans etmiyordu. Yanından ayrılmam diye yemin etti, Bir az serbest kalınca bizim kabrımanın macaralarını tahkika giriştim. Elimden kurtulduktan sonra Orkestraya : yaklaşmış, şefin €- yi olmadığını, kendisinin bin 'de- fa daha eyi idare edeceğini söy» lemiş. Bundan sonra baş başa vermiş dört kadının yanına yak- laşmış, evli olan üç tanesine iz- divaç teklif etmiş, © birisini de yanağından öpmüş. Nihayet cr- gara salonuna geçmiş, halının üstüne up uzun yatmış, danalar gibi bağırmağa, çakallar gibi İ ulumağa başlamış. Hem ağlıyor, hem de bir (yandan “tuzağa düştüm. Annem bana uygunsuz arkadaşlarla gezme derdi. ,, Di- ye haykırıyormuş. Seriyi tamamlayan daha bazı rezaletler' var amma uzun süre- cek. Gece yansı bir aralık mülâzimin yanına uğradım. Bak; tım bizim ki gene yok i © — Nerde? dedim. — Üzülme diye cevap verdi. Vestiyerde. kadınlar gidinceye kadar orada kalacak! Vestiyerde yatıyordu. Göğ- sünnn düğmeleri çözülmüş, alnı- na ıslak bır bez konmuştu. Lehülhamt bu uğursuz balo bitti, kadınlar gittiler ve biz bizim celtilmeni karga tulumba ederek büyük salona taşıdık.Masa| üzerine yatırdık. Aramızda bu. | lunan bir doktor kendine sahip olmmaanın mazarratları hakkında uzun bir nutuk söyledi. O ha- iâ horluyordu. Sonra işe baş- ladık, Bütün suratını yanmış mantar- la siyaha boyadık, saçlarına be- yaz krem sürdük, başına mavi kâğıttan bir külâh geçirdik. Mak: sat eğlence değil, bu rezili ceza- landırmaktı, Çenesine mavi, ya- naklarına yeşil boya sıvandı, obir mandarin gibi başını sa'lıyordu. Kollarını birbirine bağladık, bıyıklarını kolaladık, yakasına kâğıttan bir yafta taktık, ve x işte böylece bir halıya sar- ık, ği Osırada balo salonundaki €ş- yayı alıp valinin evine geri gö - türmek için gelen arabacılar kapuyu çalıyordu. Bizim Conda eşya arasında bu arabalara yük- letildi. Bu tarihten sonra.onu ne gör- düm, nede bahsini işittim. Diye- ceğim, dostlarımızin dostları her zaman dostlarımız olmıyorlar. Olmuyorlar çünkü ben hâlâ bu rezilin hatalarını tamir ile meş- gul mü. «iştiraki etmemelerine “sebebiyet İ veren “bir maddeyi 931 sene 7 —V AKT 25 Temmuz 1930 — SPOR Memleket haberleri: (| | Bugünkü müsabakalar 'Bulgarlarla ilk maç ve deniz yarışları Bu hafta gene büyük spor badiselerine şahit olacağız. Bun- lardan bilhassa futbol kısmına ait olanlar çok (enteresandır. Evvelki gün öğleden sonra ge- len Bulgar misafirlerimiz bugün ilk maçlarını gençler muhteliti ile yapacaklardır. Gençler muh- telitimizin Bulgaristan finalisti ve Varna birincisi olan Şipçenski takımına karşı alacağı netice merakla bekleniliyor. Misafirler teknik oynayan seri muhacim- lere malik bir takımdır. Bu maç- tan sonra değişen program mu- cibince Varna şampiyonu pazar günü Fenerbahçe takımımızla karşılaşacaktır. Bugün deniz varış'arı yvepilivor. Diğer taraftan bugün Moda'da ikinci deniz teşvik (yarışları da yapılacaktır. Böyle iki mühim spor hadisesinin bir güne tesa- düf etmemesi evvelce kararlağ- tirilmiştı. Fakat Bu'gir takımı” nın ziyareti âni ve kat'i olduğu Feci bir kaza Bir tayyarecimiz daha düştü, şehit oldu Bir gün evvel İzmirde acıklı bir kaza olmuş, bir tayyareci- miz daha şehit düşmüştür. Yeni asır refikimizin verdiği tafsilâta göre bu feci kazaya kurban ©- lan tayyarecimiz gedikli tayyare küçük zabitlerinden Mehmet Zi- ya Beydir. Talim uçuşuna çık- mış, iki üç kere yere inmiş, tek» râren havalanmış, son uçuşunda tayyaresi havanın mubtelif cere- yanından birdenbire pikeye ge- çerek Salhane (ile Halkapınar arasında düşmüştür. Sukut çok feci olmuş ve Mehmet Ziya Be- parçalanmış vücudu yin beyni ezilmiştir. Ziya Beyin kalp hastalığından yatan bir pederi ve melluç bir annesi vardır . Büyük şehidin cenazesi bütün İzmirin iştirakile kaldırılmış ve göz yaşları arasında defnedilmiş- tir, Urla mutemedinin tah- | liye talebi reddedildi. | Urla cinayeti tahkikatı ile alâ-| kadar olarak tevkif edildiği yazı" için vaziyet bu şeklini değiştire- memiştir. Bu deniz yarışlarına bütün kulüplerin iştirak edeceği tahmin ediliyor. Kıdemliler ve hanımlar müsabakaları güzel bir rekabetin temini şartile heyecan- lı olacaktır,: Denizcilik federas- yonu son Beykoz yarışlarında bir çok hâdiselere ve bu meyan- da Beykoz denizcilerinin yarışa sine hasretmiştir. £ Federasyon tebliği şudur: 1930 senesinde yapilacak üç yarışla birincilik ve puvanların yekünuna mazararan şampiyon-. luğun taayyüu edeceği keyfiyetinin geç tebliğ edilmesinden dolayı bazı kulüplerin bu karardan müte- essır olacakları: neticesi tezahür etmiş ve heyetimiz. bu kararmı 1981 yarışlarına hasretmiştir. i 1 ağustosta Taksim stadyo- munda İstanbul boks birincilik- leri müsabakaları yapılacaktır. Maç ar için Stadyomun orta- sına hizami bir ring vazedilecek- tir. Müsabakaların tam bir inti- zam dahilinde cereyan etmesi için şimdiden hazırlıklara e lanılmıştır. Ogün ayni zamanda Selâmi ile Atine şampiyonların- dan Apgelides karşılaşacaktır. Yüzme yarışları Gine 1 Ağustosta denizcilik heyetinin yüzme müsabakaları yapılacaktır. Şimdiye kadar hep kayık yarışlarını müteakıp gayri müsait ve çırpımtılı yerlerde yâ” pılan yüzme birinciliklerini mun- tazam. rekorlarla tesbit etmek mümkün olamıyordu. Heyet çok güzel bir düşünüşle müsaba 1- ların (o seyrisefain havuzlarında icra edilmesini kararlaştırmışlır. 120 metre uzunluğuna malik olan bu havuzlarda yapılacak yüzmeler - derecelerimizin Bey- nelmilel rekorlarla farkını göste- receği için - herhalde çok şayanı dikkat olacaktır. Beşiktaşın tenezzühü Memleketimizdeki spor hayatı, lan Urla fırka mutemedi Hüseyin! Avni B., tevkifi münasebetile tah- liyesi için müracaatta bulunmuş, Urla müddei umumiliği bunu red- detmiştir. “Hizmet, (o refikimizin yazdığma nazaran Hüseyin Avni İB., ikinci bir istida ile tekrar tah- liyesini istemiş, bu evrak İzmir Asliye ceza mehkemesine gelmiş, mahkeme. miştir. vi bizi zaman zaman hararetli ha- diselerle karşılaştırır; bazan da muhitin bast hadiseleri kadar sönük ve cansız geçen spor faa- Jiyetleri karşısında bırakır. Bizde hemen hemen futbole inhisar eden canlı hareketlerin mevsimi geçince sükünet başlar. Tektük atletizm müsabakaları ve deniz yarışlarile ihlâl edilen bu sükü- net mevsimine “Spor tatili, is- mini vermek pek o kadar yanlış olmaz. 'Lik ve şilt maçlarının hitama ermesinden sonra girilen bu mevsimin başlıca faaliyet ha- yatı denize, tenezzüh ve kongre- lere inhisar eder, Kulüpler se- | nelik kongrelerini, içtimalarını yaparlar, deniz tenezzühleri baş- lar; işte bu mevsime gireli epey oluyor. Spor hayatımızda sükü- İ met başladı; bir deniz ve bir at- letizm müsabakasından başka spor hadisesine rast gelemiyoruz; buna mukabil kulüpler kongre- lerini akdettiler. Galatasaray ve Altınordulular yeni idare heyet- lerini intihap ettiler. 7 Ağustosta da Beşiktaş ilk deniz tenezzü- hünü yapacak.. Siyah beyazlılar mevsimin bu ilk deniz gezintisi için bir vapur tutmuşlardır.7 Ağustos pe sabahı vapur Beşiktaştan hare- ket edecek Üsküdar, Kadıköy ve Adalara uğrayarak Yalovaya gidecektir. Eğlencenin mükem- meliyetini temin için güzel bir cazkant ve ince saz takımı tu- tulmuştur. Muhtelif kerr arasında monologlar ve el'abı mariye de vardır. Beşiktaşlılara neş'eli bir gün temenni ederiz. embe İni anlayan Mısır konsoloshan zmirde Türkocağı binasında bir hadise İzmirdeki Türkocağı binasında bir hadise olmuştur. İzmir refi lerimizin verdiği tafsilâta gö ie hadise şu şekilde cereyan miştir : Bahçede bulunan Mısır konso loshanesi mensuplarından bir zat saz heyetinden arapça bir şarkı terennüm edilmesini istemiştir. Hanende Nezihe hanım okumağa başlamıştır. | Arapça (şarkının birisi bitmiş, diğerine başlanmış” tır, i Bu sırada bir bey oturduğu Ocak balkonundan ayağa kak karak asabiyetini yenememiş ve saz hey'etine “ burası Türkiyedir. Bilhassa Türkocağında bulunu- yoruz. Burada arapça şarkı te* rennüm edilemez, Susunuz yeter» demiştir. Ihtara kulak asmak. istemiyen zaz heyetine biraz daha ağır hitap edilmiş ve şarkıyı kesmeğe mecbur kalmış» tır. Bu sırada bir hadise çıkacağı sine mensup zat derhal bah terkederek gitmiştir. Fakat bahçede bulunan resmi devairde muakkiplik eden Şefik bey na- mında bir zat bu müdahaleyi de bazmedememiş, balkona çık; sazı kestirenlere ne hakla büru yaptıklarını sormuştur. Kendisin: >. Arabistanda esaret o hayatınd çekilen ıstıraplar, anlatılmış mili bir mabette Arapça şarkı dinle- meğe tahammülleri olmadığı ilâ- ve edilmiş. Fakat Şefik bey bu izahatı kâfi görmemiş *oda bi kondan ve ayni mahalden saza bağırmıştır: : “ Saza wmüdahaleye hakkı yoktur. Burası bir mahaldir. Kimsenin keyfine tâbi olamayız, şarkıyı kestiğiniz yerde tekrar başlayacak ve de- vam edeceksiniz.,, j Saz heyeti bu ikinci ihti karşısında şaşalamış ve halk ara sında da “hakkı var hakkı yek,, uğultuları yükselmiştir.Bu esnada Şefik bey ile muarızları arasında ağır kelimelar taati edilmiş ve Şefik bey altı okka i balkondan aşağı atılmıştır. Sazı kestiren zat ta al dan inerek Şefik beyi dövmeğe başlamıştır. Nihayet polisler dü- düklerini öltürmüşler. toplanmış- lar, halk kaçışmağa koyulmuş- tur. Müşteriler ve kavga edenle rin arkadaşları ortaya girmiş, me- sele bertaraf edilmiştir. v 5 Zayiler Hüviyet varakamı zayi ettim, yenisini alacağımdan eskisinin. bükmü yoktur. Tip Fakültesinden 240 No. Ali Sadri ZAYI — Seyrisef, en o omo-. bilim için aldığım 7 Ne. p lakı zayi ettim yenisini alacağın dan eskisinin hükmü yoktur. Zayi — 394-335 Senelerinde Ku muallim mektebinden aldığım şaha me ziyaa uğramışur. Yenisini ala eskisinin hükmü yoktur, iğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: