16 Ağustos 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

16 Ağustos 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

p p | i — —7— (Cat tarafı 1 inci sayfada) — Her gün her taraftan mü- teaddit mektuplar alıyoruz. Bir çok genç, münevver zevat alâka ve intisap arrusu gösteriyorlar. — Şimdiye kadar kaç kişi in- tisap etmiştir? — Adet zikredemem. Fakat birçok zevat intisap etmektedir. — Tahmini olarak bir şey söylemek 'mümkün değil mi, me- selâ binden farla ve ya eksik, tahmini olarak? — Tahmini olarak bir şey söy- lemek doğru değildir. Bir müd- | det sonra kat'i olarak söylenile- bilir. Böyle daha iyi olur. — Fırkamz idare heyeti âza- madan Ankara imeb'usu Talât B., Ankaradan Istanbula gelmiş? — Evet, Henüz kendisile gö- röşmedim. — İstanbula nekadar kalacak- sınız? — Daha birkaç gün burada- baz . . Yeni iltihak yok Yalova 13 — Buradaki meb'üs- larin temasım Serbest fırkaya buradan yeni iltihaklar olmya- cağı kanaatini veriyor. Meb'uslar proğramı Halk fırkası proğra- mından farksız evvelden zanne- << cgl lll S.C.F. Asıl faaliyetini gelecek intihabatta gösterecek Yalova 15 — Yeni fırkaya sit vaziyet burada tamamen tebellür etmiştir. Fırka mec- hisin oküşadından evvel teşki- miktarında yardım edilmesine ve bu gibi masrafların temini için de 30 ağustos tayyare bayramın- da cemiyet tarafından Şehzade- başı sinemalarından birinde bir müsamere verilmesine karar ve- — rilmiştir. Aynca bir de cemiyet — için Fransızca ve Türkç olmak bir mühür yaptıracaklar. bilhassa dilsizler mekte- İNİ menülerine pek tiyhde öhem- miyet vermiştir. Mektebin eylül- de açılması için maarif idaresi © nezdinde teşebbüsatta bulunma- karar verilmiştir. VAK!T In tefrikaar;62 > İh in a) İizar Evvelki gün bir sehiv neticesi ola “rak romanın başına geçmesi Tdsımge-| parçayı da dizdirip dünkü kımı tek.İmiren şüpheleri ona ifşa etmekten|sızın bar gün büyüdüğü vakit ken- len bir parça eksik dizilmiştir. Bu yan laşlığı teldfi için bugün o dirilmiyen orar ediyoruz. O vakit Rüştünün görünün önü- ne bir yangın gecesi, göğe doğru len bir alev sütunu geliyor. lamaların çatır çatır yandığı azim — zaman çıkardığı sesi gü- rültülerle yıkılarak hurdahaş olan koca binaların inhidam velvelesi kulaklarının içini (o dolduruyordu. Gök kıpkızıl, sokaklar kıpkızıl, © kaynaşan binlerce insanlarla mah- şeri andıran bu meydanda, kuca- ğmdaki çoçuğile üstü perişan, saçı başı dağınık bir kadın ümitsizlik ve ye's içinde koşuyor, bir penah ve ilticagâhı olmıyan bu kadın mu- tmın hazin © eereyanları İe böyle nereye gidiyordu? u kadının ne yeri, ona bir ime baba vere Rüştü ömrününlar VAKIT 16 Ağustes 193) — Karşı fırkanın merkezi lâtını ikmal edecek, bu sene mecliste vücudunu hissettirecek- tir. Müzakeratın çok canlı ve İ hararetli olacağı muhakkak sa- yılmaktadır. Fırkanın asıl faaliyeti gelecek intihap devresinde başlıyacaktır. Yeni fırkanın âzalarından biri demiştir ki: — Gelecek mecliste yetmiş | kadar meb'usumuz olacağını tah- min ediyorum. Bu mikter gerçi küçük bir eksetiyettir, fakat şu- urlu bir term hareket takip edi- lirsme bununla nafit ve müessir bir rol oynamak dünyanm her tarafında mümkündür. Ayni fırkanın memleket işle- rinde hayırlı tesirini görmek için onun iktidar meviine gelmesini beklemek icap etmiyecektir. Fethi beyin bir akşam refiki- mize vaki beyanatında da muh- telif bahisler etrafında izahat vatdır. Fethi B. o refikimize girip siyasi münakaşalara lamak istiyorum. Millet Meclisi açıldığı zaman millet kürsüşün- den bu noktaları izah eden maddeler zikredeceğim. Şimdi gazete sütunlarında münakaşaya başlamak davamız ciddiyetten uzaklaştırabilir. Memleketin - ıstırap (halinde bulunması halkı sabırsız yapıyor, herkes her şeyi birden istiyor ve müstacel çareler arr yor. Fakat biz şahıslarla meşgul değilir, Hükümet başında bukı- nanların (Ohüşmü niyetlerinden şöpbe edilemez. h - Fakat bir adamın daima sevap işlediğini ve hiç bir zaman hata yapmıyacağını kabul etmek te safdillik olur. Binaenaleyh biz hükümetin istemiyerek yaptığı hataları ten- kit ediyoruz. — Meselâ inbisarlar, benim kanaatimce, bu milletin sırtına yükletilmiş ağır birer vergiden başka bir şey değildir. Sonra Müsakkafat vergisi ağırdır. Mu- amele vergisi vesaire. Fakat bununla bütün bu vergilerin kal- dınlabileceği kanaatini vermek te dr değildir. Esse mesele masrafların haddi Dİ İtanryabilecekti? Hatta o kadarisaatlerde sadece ve sadece dolaş. riye indirilmesi ve bu suretle ya- pılacak tasarruflar sayesinde hal- | kın üzerindeki vergi yükünü ha- fifletmektir. Müllerin gazetelerde intişar eden raporunu okudum, ve dık- katle okudum. Bu Alman müte- hassısının o raporundaki bütün mütaleslara işrirak ederim. Benden tenkitlerim hakkında | madde ve sarahat istiyenler bu raporu ekusunlar. Bu rapor düm yaca salâhiyeti tanınmış bir ma- liyeci tarafından yazılmıştır ve hükümetin kendi aleyhinde ha- urladığ en mühim vesikadır. Bu raporu okuduktan sonra başka al AM Telgraf haberleri M. Treviranusun beyanatı Atman nazırının Şark hüdüdü hakkındaki sözleri Almanya ile Lehistan arasında ihtilâf mı çıkaracak ? ? Berlin 1$, (A. A) — M. Tre- viranus gazetecilere vaki beya- matında Almanyanın şark hudut- larında müstacelen bazi tash'hat | yapılması lâzım olduğunu söyle- mütalei » dermeyanma (ihtiyaç | miştir. yoktur. Varşova 15, (A, A) — M. — Pariste Dayinler vekillerile | Treviranus'ün bazi beyanatı üze- temasta O hulunmaş olmanızdan! rine “hariciye nazırı M. Zaleski mülhem olarak harici bir is'ıkrar için onların fikir ve temayölleri hakkındaki mötalesoızı o sorabi- lir miyim? — Benim intiba ve kanaatim şudur ki harice itimat telkin et- mek lânımdır. Bir kere bu itimat telkin edildiktem sonra elbette ki hariçte bu kadar boş duran bü- yük sermayele memleketimize çe can atacaklardır. Diğer bir arkadaşınıza da söylediğim gibi, bu memleketin şerefi ve haysiyeti mes'elesidir. Bu it'ma- “ mutlaka tesis ve telkin lârım- Nr, Fethi B. son söz olarak şun- ları ilâve etmiştir: — Memleketimiz için şayan şökrandır ki fırka mücadeleleri- la gahiyelis ; inizi, » etmesine meydan vermemek ve sırf mem- leket menafii noktasından sarfe- diletek gayret ve dermeyan m fikirler o fikriyat ovadi- amak için başı- . Gasi Hr. gibi bir büyü- vardır. Memleketimiz için siyasi ha- yatta bir tekâmül safhası baş- lamıştır. Matbuatın bu noktadan bire yardım edeceklerine kaniim. Şimdiye kadar vaki olan yar“ dımlarına da müteşelekirim. Başvekilin cevabı İsmet Paşa Sivesta mühim bie mutuk söyliyecek Yalova — lamet Paşa Hr. ağustosun yirmi sekizinde Sivas hattım açmak için İstanbuldan hareket edecek, orada çok mü- him bir nutuk verecektir. Bu nutukta şimendifer siyasetini ten- kit edenlere cevap verecektir. neşrettiği bir tebliğde Alman kabinesine dahil nazırlardan bi- ri tarafından Lehistan devleti- sin tamamiyeti aleyhine olarak | vaki beyanattan dolayı Alman İrana cevap Hükümetimiz Iran nota- sına verilecek cevabi notayı hazırlıyor Şark hududunda vaziyette de- ğişiklik (yoktur, Hükümetimiz İranın son notasına cevap hazır- lamıştır. Bu cevap birkaç güne kadar Irana verilecektir. Bu taarruz daşakiler 60 kadar maktul vermişlerdir. Eşkiyanın bu taarruzu ğösteriyorki variyet- leri gittikçe fenalaşmaktadır. Müsademe tafsilâtı Ekseri tataflarında süküt hüküm süren Ağrı dağının şimalinde şakılerin bir tecavüze kalk yar dünkü YiYE mızda dair e iliki verilmektedir : 11 ağuston gecesi sant birde başlıyan ve sabaha kadar devam eden müsademe bomba mesafesi kaçmak istemişlerse de kıtaatı- mizın şiddetli takibatından kur- tulamıyarak Iran bedıdam kaç- daha var. Eşkayanm maktuller- v MAHALLE jaylık hayalini bile kafasi içinde İçok uzak bir rüya halinde duman- Jin ve gayri vazıh bir şekilde beliri-)ve İyordu. Torhan, Mieiyii olarak tanıdığı bir hayır sahibinin evinde EĞİ miyiz güle güle ona vermekte te- olduğuna göre, ayni şehrin kuble- si altında kendisinin Mahallenin işlerinden vakit bul- duğundan, ve o babanın humma -İdukça Veysi çavuşla dertleşiyordu.| ve hasret içinde kendisini aramak- Fakat bu hasbrhalde, kalbini ke-İça bulunduğundan haberdar olmak daima çekinir, karısmın ölmüş ol-İdisini aramadığını zannettiği baba- ması ihtimalini ileri sürerdi. sına lânet a İhtimal bulun. Karısı ölmüş olabilirdi, fakatlduğu evin sahibini kendisinin ba- ya çocuğu Torhan?.. Semabhatin|basr tanıyacaktı. Fakat eğer bu a- ölümünden sonra onun da dam elimle rahim ve şefik bir sızlıktan nee kim iddin ede-|ndamsa. . bilirdi? ... Belki de bir hayır sahil (Bir le: ne adamın fena bir “| bi, anasının ölümünden sonra *9-İdam olması hatıra gelebilirdi. Sem! kakta kalan bu çocuğu yanıma ev-İtinde, evlerinkedi elâthikları kız- lâtlık almış, yahut polis onu elin-İgın maşa ile döğen bir kaç aile bi. den tutarak kendisini Darülâceze-| liyordu. Geceleri bu evlerin önün- ye teslim etmiş olabilirdi. den geçerken, o zaralir yavrucuk- Filhak'ka Darülâcezeyi aramış'iların hazin hazin hıçi arına tı, fakat orada Torhan isminde bir|kaç kereler şahit olmuş, o kapıları çezuk bulmak kabil olmamıştı.İkırarak içeri girmek ve © çocukları Sonra kendisi İstanbuldan ayrıldı- yüreğine bastırmak acısile kaç ke- ğı zaman Torhan altı aylıktı. Şim-|reler için için sızlamıştı. Fakat bir di sağsa bu çocuğun altı yaşından bekçi ne ya,abilirdi, bövle bir iş beynini zorladığı halde onun altı ma ktan başka neydi? iy karşi öyle derin zaaf muh. bbeti vardı ki onlarr gör- dükçe ruhunun acı acr aşama duyar ve her çocukta kendi. kay- bolmüş çocuğunun hayalini bulur- bir babası ol|dü. Mahallenin bütün çocukları ©- nun kendi çocuğu idi ve hepsini hasret çeken bir baba hararetile Ayrı ayrı seviyordu. Boş zamanlarında en büyük zev- ki mahalledeki çocukların oyunu: Bu seyretkemkti... Onlar oyun ara sında kavga ederlerse derhal mü: dahale ederek ayırır, biribirleri ile barıştırırdı. Hatta bunlardan aktar Bürhanettin Efendinin yumuk yüz“ lü afacan oğluna Torha.. ismini İ takmıştı. .. Her defasında onu Tor han diye çağırırdı... Adr Mahmut olan bu çocuk ilk önce Rüştünün kendi ismini bilme- diğini zannederek: — Benim adım Mahmut... Tur- Onun bütün am bilhassa maslahatgüzarı ile görüştüğü #- rada bu beyanatı şiddetle pre- testo etmiş olduğunu kaydeyle: miştir . M. Zaleski, bu kabilden te- zahörlerin iki devlet arasında- ki münasebat sahasında müspet bir faaliyet sarfetmeği imkân haricine çıkardığını, sulh ve mü- salemet dairesinde elbirliği ile çalışmağa matuf prensip'ere nt bir hava vücuda getirdiğini ilâve etmiştir. “Ten çöğünü da atlarına yükletp kaçtıkları görülmüş ve birçok yenile. olduğu da yollardaki ue dağının azılı gerin ile zabitlikten > nn da bu şakiler Ta T. rat Bitlisli içinde (olduğu (öğrenilmiştir. Müsademede kıtalarını » gü- zel idare eden zabitan ile Türk neferlerine has bir surette çar- n kahraman askerlerimiz ve Ls mary birlikte fedakârlık Şa civar köylerimiz Salih hazretleri tarafından takdir edileniğtr. Cenup hududunda Mardin, 15 (Akşam) — Vi- lâyet hududumuzda şiddetli ted- birler aılnmıştır. Hududa tece- vöz edenlerin —. E Ve İçlerinde siyasi sabıkası olan» larda vardır. Vali Talit boy Zirdur'daki Fransız askeri kara” koluna bir telsiz çekmiş ve ap kıyanm kendi taraflarına doğru kaçtığını, bunun için tedabir almak lüzumunu bildirmiştir. 15 senelik şaki Hekimhan 15 (Vakıt) — 15 eşkiyalık — yapan Osman ile iki arkadaşı jandar- malar tarafından Oo yakalanmış hapsedilmişlerdir. vamı 6 ıncı sapıfamızdadır © Mahmut, minimini cocuk kafa- sile bu cevaptaki manayı Anlama: mış, ve ondan sonra Rüştünün ken- disini Torhan diye çağırmasını ta- bit bulmuştu. Eb, ne yapsm? Bekti babanın “dili dönmüyordu. Fakat kücük çe- cukların bile kendisini Mahmut di- ye çağırmalarına dilleri döndüğü halde koca bir bekci babanm © kelimeyi söylemeğe dili dönmeme- si hakikaten tuhaftı, 4 * » . Numan ve Yunus ağalar mahel- lede yalnız bekçilikle meşgul olmı- yorlar, sırasına göre kapı kapı de- aşarak odun yarıyor, su verip mezar kazmak suretile bir an boş durmuyorlardı. Kazançları çok yolunda olmüası- na ev, mağaza, emlâk sahibi olmia- larına rağmen hâlâ açlıktan, ze ruretten bahsederek keselerine dü- güm, düğüm üstüne vuruyerler, günlerini peynir ekmekle geçiriyor latdı. han değil... temişti. diye tashih etmek iş- hal cevap vermişti: fazla olması icap ediyordu. için hangi eve hakkı müdahalesi Etrafınısaran boy boy çocuklar olabilirdi? 5 Önün vazifesi her- arasından kendi oğlunu mereden'kesin rahat yataklarında uyuduğu Mahmut na Torhan diyorum. Bu iki bekçinin en kızdıkları nokta mahalle halkının kendilerine Fakat Rüştü buna itirazin der) zenginliklerini söylemeleri idi. Hatta, mahallede meraklı elan: — Benim dilim dönmüyor dallardan biri bir ay başı Numan ağa- demeye. :. Onun için sasinm peşine düşmüş, va . ir ik “bu mes'eleye | soygunculuk, yol ei yü. delerinden sabıkalı kimselerdir. aaa nl na ENİ. Telgraf haberlerimizin de- semtte ölü oldukça teneşir tabut

Bu sayıdan diğer sayfalar: