9 Ekim 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

9 Ekim 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ie 2 — VAKTT 9 Teşrinevel 1930 Balkan oylar ilk gün. Küşat merasiminden sonra İştirak ettiğimiz dört yarış nasıl oldu ? Birinci Balkan oyunlarının ilk Pi görmeli. . Bugün Yunanisatnın 1596da yapılan ilk olempik sahasında icra edildi. Saat 280 da Balkonların 5 millete tahsis olünan odalarda resmi geçit için hazır- lanmış tam 7 te resmi geçit başlamıştı. Şayanı hayret bir kalabalık Balkanlar için akıl kabul etmez bir insan dalgası tam 70000 seyirci Padokları, Nurmileri seyir için değil henüz alelâde iş gören atletlerin müsabakalarını takip için toplanmışlardı. Atletizme verilen alâkayı etmemektedir. Atinada — Sir Fransis Humfris, Türkiye | Reisicümhuru Hr. tarafından lütfen kabul edilerek iki saat müddetle mülâkatâ mazhâr ol masını minnetle yadeder, Fevka- lâde komiser bu müddet zarfında Gazi Hz. nin vâsi malümatına, geniş ihatasına ve muhayyirül- ukul surette mütenevvi bahisler- le alâkadarlığına derin bir hay- ranlık duymuştur. Fevkalâde komiser ayni za- > manda Başvekil İsmet paşa ve - Hariciye vekiline vekâlet eden Şökrü Kaya bey Hazaratı ile de görüşüp kendilerile mühim ve semeredar mükâlemelerde bu- lanmakla mübahi olmuştur. Şükrü Kaya Beyefendi komi- seri bir siyafete de davet etmek Kitfunda bulunmuş ve bu suretle kendisine bir takım mühim Türk ricalile temas etmek © bahşedilmiştir. Fevkalâde komiser İstanbula avdetinde ise Rusya seyahatinden henüz dönmüş olan Hariciye vekili Tevfik Rüştü Beyefendi ile uzun ve kıymettar bir mükâ- | İsme yapmak suretile Türk hükü-| meti ile olan temaslarına devam | etmiştir. Sir Fransis Humfris, Türkiye ricali tarafından kendisine karşı gösterilmiş olan hararetli kabul- ve gördüğü misafirperverlik- pek mütehassis olmuştur. Ankarada (kendisine edilen büsnü kabule karşı şükran ve minnetlerini bildiren calâde komiseri, Bağ data git- “tiği zaman orada Türkiye ile dh arasında esasen mevcut olan mes'ut destluk rabıtalarını » teşçi ve takviye için her türlü gayretlerini sarfedeceğini beyan YAKITIN tefrikası: 899 Tai ii, | - İeimlerimizi kulaktan ku lağa işiden Yunanlılar otelde, yollar- da hulâsa her yerde bizi takip ediyor her birimizi birer kahraman gibi alkış- deyi lik olempiyat oyunlarına gi- ren bu millet bu işleri dört gözle seyir etmiş bütün mevcudiyetleri ile çok st- kı sarılmıştır. Paris ve Amsterdam ©- lempiyatlarının en muazzam bir günün de tesadüf edilemiyen bu iysan dalga- sının müzaheretidir ki Yunanistanı çok smda yarışacak atletlere sahip kıla” caktır. Türkler ve Yugoslavları Yunanlılar ta- kip etti. Resmi geçit ve bu merasimi olarak her milletin murahhasları Bal. kanları spor işlerinde alâkadar eden mevzu Üzerinde birkaç söz söylemek oldu.... İlk sözü M. Venizelos umumi bir alkış arasında söyledi. M. Venize- los Balkan oyunları dolayısile bu tep- imkânı | lanıştan bir lisanı sitayişle bahsetti ve yarının idarecisi olan Balkan genç. leri sizler harple değil, spor dolayısile Ikarşı karşıya gelmelisiniz ben bunu te- imenni ediyorum, dedi. Bu maruf ihti- yarı görmek, sözlerindeki ahengi işit- mek bizi hayli heyecana düşürdü. Bal kan kongresi Türk heyeti murahhasası shenktar hitabeleri de büyük sükünet- İle dinlendi ve ayni şiddetle alkışlandı. Resmi geçit merasimini atletlerin teker teker sahaya çıkmaları takip etti. Bugün iştirak edeceğimiz yarışlar 100- 1500 ve $00-400-200-100 Balkan bayrak koşusu ile yüksek atlama idi. İlk mü- Isabaka 400 mânia ile başladı. Bunu 100) metreçilerin hazırlıkları takip etti, Se- !mih ikinci Mehmet Ali birinci seride Türkiyeyi temsil edeceklerdi. Hareketi âniirinin ük ihtar işareti sinirden ye rı sükünete davet etti, İlk seri kuraları çekti Mehmet Ali ikinci kulvarda yer aldr. İki hatalr çıkışla müteakip yarış başladı. Bidayette yavaş olan Mehmet Ali ipe yaklaşırken ikinei mevkide ya- rışı bitirmiş seride birinci olan Yunan hı 11, yapmış o seride Yunan, Türk ve bir Yugoslav finale kaldılar. İkinei seride Semih ikinci kulvarda yer aldı ayni hatalı iki çıkışı yarış takip etti. Semih tapkı İstanbulda olduğu gibi sa- fa sola bakarak ikinci mevkide gidiyor karsı | son on beş metrede mükemmel bir hrz- la yarışı 114, ile kazandı. Sür'atcilerin hepsi final için istirahata çekildiler. lamış 1.70 mesafesini bulmuştu. Daha bidayetten Haydar fena göründü ne tekim her zaman rahat aştığı 1.70 den sonra tercih ettiği üç şansta da 1.75 mesafesini düşürerek müsabaka harici kaldı. 1500 de Mehmet şayanı takdir bir ya- yakin bir devirde sayılı milletler ara: Resmi geçitte Bulgarlar, Romenler, | olempiyat oyunlarının ayni olup fazla reisi Hasan Beyefendinin kısa fakat! İzinde mütemadiyen sıçrıyan koşucula”, Bu sırada yüksek atlama 1.60 dan baş YAKET ın TELE Balkan — Konferansında Wurahhaslarimız ne tekiifte bulundular Atina, 8 (Apo) — Balkan konferan- sının muhtelif encümenleri kemali hara- retle mesaisini devam ediyorlar. Konferansın o iküsadi o encümeninde | Türk murahhas Reşit Saffet B. enctimen tarafında tetkik edilen mesaili tetkik edecek ve Balkan mahsulâtnın ecnebiler taralından istismarını men edecek daimi bir encümen teşkilini teklif etmiştir. letimat meseleler encümeninde Vasfi Raşit B. Türkiyenin amele ile patronun hüsnü muaşereti esaslarını vaz ve tespit ettiğini izah eylemiştir. Siyast encümende Ruşen Eşrel Bey İ Türkiyenin samimi hayalperverliğini, ve bir Balkan devleti sfatile Balkanları alâ- kadar eden bütün meselelere derin bir ehemmiyet atfettiğini ve Cemiyeti akvam | taralından sarfedilen omesaiyi teveccüh ve taktirle takip eylediğini söylemiştir. Bir tarziye Atina 7 (A.A) — Balkan konferansı siyasi komisyonunda bir mutok söylemiş olan Yugoslavya murahhas M, Tups- kovlç hafi surelte cereyan eden uzun bir müzakereden sonra söz alarak hiç bir kimseyi incitmiyecek bir sözs öylemeği hatırımda bile geçirmemiş olduğumu, sadece bazı umumi mülahâzâlar serdetmek istemiş olduğunn söylemiş ve beyanatm- | rış yaptı. Yarışm sonlarına 20 metre kala müthiş bir mücadeleye tutuşan koşuculardan Bulgar 4.18), ile birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü musabık- lar hep birden ipe yıkıldılar. Mehmet bu patırdı arasında ancak beşinci ola- bildi. Vakit geldi 100 metreciler kuralar çektiler. Semih İkinci Mehmet Ali üçün cü kulvarda yer aldılar. Bizimle bare- ber hemen herkesin ümidi Semihte idi. Gene hatalı bir çıkış belli ki her biri azami heyecanda bu vesile ile dört de- fa favl oldu. Beğinei kurşun yarışçıla-! ra yol verdi. Herkes ne varsa sarfedi- yor, bu netice Semih için ümit verici değil, netekim büyük ümidimizin 0 metrelerde ikinciliği göründü. Bu zen» mi eforün neticesi saatler on bir sani; yeyi kaydetti. Yunanlı birinci, Semih İkinci... Balkan bayrakta bidayette ikinei mevkide ve iki metre geride olan takı- mımız mihayetlere doğru 20 metre ka-| dar farkla ancak üçüncü olabildi. Disk atmada Veysi ve Naili düşük derecelerle müsabaka harici kaldılar. Yarın tenis maçları var neticelerini bildireceğim. Ömer Besim yanmış (bulunması, (aradığınız bd AA ZE MUHARRIRI: SELA HATTIN ENİS karanlığı içinde vuzuhunu kayb- etmekte idi. Yalnız gevrek çı a yanan sobanın gözlerin- des fışkıran iki kırmızı ziya huzmesi yerdeki lâcivert renkli kaba tüylü halının üzerinde zaman aman sırtını titreten kırmızı iki rahavetle uzanıyordu. önünde oturan her iki n alaca karanlığa gömülü yüzlerinin çene, burun ucu z ve alm gibi çıkıntıları soba ışı- ÜL Bu kuponu kesip birikti- riniz ; bir sıra kupon ge- tiren VAKTT ın türlü türlü hediyelerinden birini kendi seçip alacaktır ğının hafif aksi ziyasile parh- yordu. Atıf beyin alaca karanlığa gömülü olan koltuğunun içinde bir kımıldama, ve sobanın aksi- ziyasile parlıyan çenesinde bir hareket oldu. Ve sonra koltuğun içinde tıpkı gelen bir ses işidildi: — sözleriniz tamamen vakıa mutabıktır. Bu gün gömdüğünüz çocuk sizin askerde ölen arka- daşınızın çocuğu olması çok muhtemeldir. Çünkü babasının ismi Rüştü, annesinin ki Sama- hat ve kendisinin adı Turhandı. Üç ismin bu kadar kuvvetli bir tesadif' bir araya gelerek başka bir «..yi terkip etmesi kabil diğildir. Bir an için bunun kabil olduğunu farzetsek bile bu ka- dının askerde olması, ve evinin ailenin bu aile olduğuna göster- mektedir. Ve filhakika bu ailenin koca şehirde tanıdığı hiç kimse yok- tu. Netekim evi yanıp kucağın- da taşıdığı çocuğu ile koca Is- tanbulun ortasında yersiz, yurt- suz ve kimsesiz kalmıştı. Yan- ğında kurtardığı birkaç elması- nı satarak birkaç parça elma- sını satarak birkaç ay geçin- miş. Hiç unutmam, yine böyle kar- kı, fırtınalı bir gündü. Tıramvay- dân indir. Tam bizim sokağa sa- pacağım esnada Üstü çarşaflı, kucağında çocuğu olan bir ka İ disine gümrük tarifeleri hakkında talimat dının karın tipisinden bizim 57- kağa iltica etmiş olduğunu gör- düm. Üstü başı eski ve çorap- ları çamur içinde idi. Üşümesin diye çocuğunu kuvvetle göğsüne bastırmıştı. Kendi kendime za- vallı kadın diye acıdım ve elimi cebime sokarak kendisine onbeş Yunanlılarla müzakere Şartlarımızın ekserisini ke- bul ediyorlar Hasan B, Venizelosla görüştü Atina, 8. (Apayev Matinij — Dün Hariciye o nezaretinde M. Venizelosun tahtı riyasetinde bir-içtima aktedilmiş ve | Ankarada Türkiye ile Yunanistan arasın- da ticaret ve ikamet mukaveleleri akti | için cereyan eden müzakerat etrafında görüşülmüştür. Bo içtimada Yunan he yeti murabhasan reisi M. Zalokostadan gelen bir telgraf tetkik edilmiş ve ken gönderilmiştir. Baş murahhasa gönderilen talimat mektam tutulmakla beraber Türk teklif. lerinden ekserisinin kabul edilmekte ol- dukları anlaşılmıştır. Yalnız Yunanistana ithal edilen hay- vandan alınan rüsumun tenzili ve pa- #muk sohumu ile yemlik otlardan resim alınmaması teklifi reddedilmiştir. Ticaret muahedesi müzakeratnin İntra tehir er tiği takdirde M. Venizelosun Ankaraya seyahatı birkaç gün gecikecektir. Bilhassa konferansında Türk baş wurahhan Ha. san Bey M. Venizelosu ziyaret etmiş ve iki kükümeti alâkadar eden meseleler samimiyetle görüşülmüştür. M. Venizelos bu mülâkat esnasında yakında Ankaraya icra edeceği seyahattan bahsetmiştir. dan dolayı hatırları kırılmış olanlara iti- riz etmiştir M. Tupakoviç Franszcaya bakkile vakıf bulunmadığından mevzu bahsoları norkunda bir takım yanlış tefsirlere yol açan bazı kelimeler kullanmıştı, Komis. yon reisi M. Tupakoviç-in özür dilemek maksadile sözlerden memnun kaldığını beyan etmiştir. RAFveTE LEFOM | HABERLERİ R-101 Facianın sebebi Londra, 7. (AA) — Vaşingtonda çıkan ordu ve donanma gazetesinden Londrada intişat eden ordu ve dönanme hava mecmüasıns çekilen bir telgrafta R-101 işaretli balonun uğradığı kazadan dolayı Amerikalıların duydukları elem ve teessür izbar edilmekte, İngilterenin ko- layca iştal eden müvellidülma yerine helşom kullanabilmesi için bu gazın ih- racına müsaade verilmesini mutazammın bir Kanunun sür'atle tanzimi tavsiyesinde | bulunacağı beyan edilmektedir. Cesetlerin nakli Beauvais, 7. (A.A.) — R-1O1 işaretli balonun uğradığı kazaya kurban giderle- rin cesetlerini İngiltereye nakline bulut- lu bir havada ve kesif bir halk küdesi hazır bulunduğu halde başlanmışaır. Nakil esnasında o Reisicümhur ile harbiye ve bahriye nazırlarının mümes- silleri ve hükümet memurları hazir bu- lanmuşlardır. Ayin yapılacak Londra, 7. A.A) — Hava işleri ne- zareti R-101 işaretli balonun uğradığı kaza neticesinde telef olanların cenazele- rinin ayın onunda Londra kliselerinden birinde bütün gün teşhir edildikten son- ra Londra sokaklarından geçirileceğini, ertesi sabah o cenazelerin defnedilmek Üzere Kardingtona nakledileceğini ilân etmiştir. Vergiler | Komisyonlar ya- kında tetkikata başlıyacaklar Ankara, 8 (Telefon) — Maliye Yugoslavya murahhası reisin bu be“ yanannı senet İrihaz etiğini söylemiştir. Balkan konfersnsında | teklifler Atina, 2. (A.A.) — Balkan könferan- nın fikri İMukarener (o komisyonunda | Bulgar murahhas halk darülfünunlan te- sisini ve konferanslar tertibini tavsiye etmiştir. Yunan murahhaslen bir Balkan enstitüsü vücuda getirilmesini, darllfünen programlarının hafifleştirilmesini ve Bal. kanlarda konuşulan fisanlardan birinin öğrenilmesi hususunu meccbur! tutulma- sını teklif etmişlerdir. Akropolde resmi kabul Ana, & (AA) — Âli mektepler talebesi Balkan kongresine iştirak eden aza şerefine Akropolde bir kabul resmi tertip etmişlerdir. Bu merasimde Türki- | ye Arnavutluk ve Romanya murahhas- lan birer nutuk söyliyerek sulh mefkö- tesinden ve Balkan milletlerin biribirine bağlıyan rabıtalardan coşkun bir lisanla İ bahsetmişlerdir | yirmi kuruş vermek üzere yanı- na ilerledim, Tam eline parayı | vereceğim sırada başını kaldırdı. | Parayı almak istemedi. Ve çene- | lerinin titreyişi arasında: — Ben bir asker ailesiyim... | Dedi... Kocam harpte. Ben de | yangından çıktım. Koca İstan- bulda bildiğim, tanıdığım tek bir kapı yok. İnsaniyetinize iltica ediyorum. Ya beni hizmetçilikle yanınıza alınız, yahut bildiğiniz namuslu bir aileye tavsiye ediniz. Fersiz gözleri, soluk burnu gösteriyordu ki bu kadın belki yirmi belki kırk sekiz saattan | beri açtı, Fakat asii bir izzeti- | nefs, ile, açlığından bahset- memişti, Kadın sözüne devam etti: — Sizden evel birkaç kapıya baş vurdum, fakat bu zamanda kimse kucağındaki çocuğu ile bir kadını kabul etmiyor. Hepsi “Çocuğun olmasaydı ne ise..., diyorlar. Koca bir şehirde bir Vekâleti 931 bütçesini ğa başlamişter. Vekâlet vergilerde yapılacak İtadilât için ilk tetkiklerini yapmak- tadır. Her vergi için bir komisyon teşkil olunacak, bunlar yakmda faaliyete geçeceklerdir. Sefirler Gazi Hz.lerine | ifimatnamelerini taktim ettiler Ankara, 8 (Telefon) — Yeni Lehistan Büyük elçisi M. Kazmir Olszevski, Mısır elçisi Abdulmalik ( İ Hamza Bey ve Norveç elçisi M. i Bonston bugün Çankayada Reisi- İcümhur Hz. tarafından resmen ka» bul buyurularak itimatnamelerini takdim etmişlerdir. tek tanıdığı olmayan bir ana çocuğu ile nereye, kime bırakır? Bu sözler okadar yürekten ge- iyor ve bu kadının yüzündeki ifade okadar temizdi ki, bu acı tazallümlere inanmamak imkân- sızdı. Kendisine gayri ihtiyari : — Geliniz bize. Dedim... Filhakika bizim apartımanda bir taro hizmetcisine ibtiyacımız vardır. Gelenlerden kimisi muhi- timizi mutaassıp gördüğünü ileri sürerek kimisi insanların öldük- leri günlerde sabah kahvaltıları» mızda tereyağı bulmadığım ba- bane ederek hepsi birer suretle apartımanı terk etmişlerdi. Davetime inanmadı. Heyecanla: — Sahimi O söyliyorsunuz ? Sahimi söyliyorsunuz o diye inledi: Bu bir sesten fazla yü- rekten gelen bir iniltiye benzi- yordu. Apartımanın öyle dönülmez değildi. muazzam © dolaşılmaz bir yer Bir kan bir kocadat | (Bitmedi) hazirlama” ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: