16 Ekim 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

16 Ekim 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© meyan bu müderris ve mut «ss 2 — VAKIT 16 Teşrincvel gibi ücret alıp müstahde fatında ol. Timler me- Mur olunca siyasetle meşgul olup olma. ütuhakemeden gec ; - wilesinden tardolunur.,, © çin maaşlı müderris ve İm ” mukta öbür memurlar hakkında tatbik edil bükünü kabul etmiş olurlar; Yani “siyasi cemiyet ve kulüplere İn- tisap ve devam edemezler, hic bir intiha | ba müdahale edemezler, siy (e gazetelerde neşriyat ve bir cemiyet isinde beyanatta bulunamazlar, Böyle yapanlar usulü dairesinde tahkikat ye sabit olursa va- mahiyet» Bu maddede evvelce o memürların wüntehibi sani olmaları da menedili- Yordu, encümen bu kaydi kaldırdı; ve kaydi mecliste müdafaa eden Vehbi R. — (Balıkesir) in teklifi de kabul edilme di. Memurların, oldukları i-; muallimlerin siyasetle meşgul olmamaları, görülü. yor ki sarihtir, bunda tereddüdü, tef. sir ihtiyacını varit gösterecek hiç bir kanun hükmü yoktur. Mesele memurlar, ve onlar zimnin- dada maaş alan müderris ve muallimle rin “ticaret ve sınaat,, le iştigal edebil. melerinde kalıyor: — Memurin kanununun meurları iştiyal © den menettiği “ticar, ,, nedir? (sınaat) medir? “iştigal, nedir? bir malı satmak ve ya icar etmek için satın almak ve bunları satmak, bu niyetle bir mal veya dam kiralayıp icar etmek, ıksatla mülk alıp satmak, menkul! alların inşaat ve imalâtını üstüne al. © mak, temaşa yerleri, otel, lokanta aç- mak, yolcu ve eşya nakliyatı yapmak, memur ” fabrikacılık, tezgühçilik, o matbaacılık, fotoğrafçılık, maşirlik, gazetecilik, ilâ- natçrlk, kitaçılık etmek. ticaret muaem lesidir. Kanun, açıkça söyler ki“ bir sa matkârm gerek bizzat amele istihdam veya makine istimal ederek asarı sana- tını vücude getirmesi ve bu asarı beyet mesi ve bir müellifin asarını tabı neşir ve beyeylemesi umuru adiyedendir.., Şu izahain göre san'atkirn san'ati- © mi yapması ticaret değil, o san'atkârın zanaatını yapması (ticaret kanunu (13) — küçük tacirlik sayılacak bir ticaret mu- , amelesidir. “Ticareti sermayei naktisin- den ziyade mesaii bedeniyesine müste- ve kârü kisbi ancak medarı mâişe- temine Icâfi olacak “derece cüz'i ler küçük tacir addolunur. mek ki memurin kanunundaki ant,, hükmü ticaret kanununa gi- o ren “zZânaat,, tır, san'at değildir: Çallı İbrahimin bir tablo yapması, yapıp sat ması, bir artistin bir temsilde rol alma» sı, bir doktorun muayene ve tedavi etti- astalardan para alması, bir kimya- in bir maddeyi ücretle tahlil ederek raporunu vermesi ticaret değil, zanaat , değildir, “san'at, ından istifade etme- sidir. Memürin kanununun san'at yaz- | mayip sınaat yazması veo arada mer- ım Tuanlının — geceleri evinde kun- dura yapıp satarak para kazanan bir menfuru misal getirerek madde hükmü. iü genişletmek için yaptığı teklifin — hurların mesai saatleri haricinde evi de her hangi bir işle meşgul olma müstesnadır cevabını alması kıs - men bu sebeptendir. Nihayet olsa olsa kanundaki sınaat tabirinin tefsiri mevzubahis olabilir. i siyasetin değil, bunun içindir ki memurlar da, gene bu! 430 YAK E'r .. TELGRAFVTE LEFoON Başvekil M. Venizelos ve kont | Betlen Ankarada buluşacaklar Yunan Beşvekili 2. 28 teşrirevelde! | Ankarada bniunecak. Atina 15 (Apoj — Türkiye sefiri Enis B. dün hariciye nazırının riyssetinde M. Venizelosun Ankaraya seyahati zama- İ Bina Macar Başvekili Kont (o Betlenin de Ankarayı ziyareti tesadüf edeceğini tebliğ ermiştir. Yunan Hariciye nazırı bu tebliğden | dolayı Türk sefirine beyanı teşekkür cumiş, bu hüsnü tesadüften dolayı çok | İ memnun olduğunu ve Yunanistanın Ms- caristanla bir dostluk misakile olduğunu ilâve etmiştir. Yunan Hariciye nazrile teğrinevelde Ank, bağlı M. Venizelos berâber 25 da bülunrcskür. Konyada C. H.F. kazandı Konya, 15 (Vakıt) — Belediye intihabatı bitmiştir. C. H. F. namzetleri büyük bir ekseriyet kazanmışlardır. Halk fır n kazandığı 4628 reye mukabil serbest fırka ancak 2078 rey alabilmiştir. Murahhaslarımız —.— Selânikte parlek bir surette karşılandılar Atina 15 (Apo) — Balkan konferan- sihda Türk heye murâhhasesi Selâniğe vasıl Olmuş ve Pek parlak surette kabul edilmiştir. “Türk “misafirlerinin “emrine mihmandarlar tayin edilmiştir. anna payne: BErABArAMN ticaret ve sınaatla İştiyal edemezler. Yani böyle bir ticaret ve sınaat muame- l ini itiyat ederek, bunun için bir yer amazlar — şirketlerde, şirket anonim olsun olmasın, hatta hakemlik şeklinde ! | birçok |ta, Antalyada S. C, mensuplarının in- İve 15 kişinin haksızlığa uğrdaığı bildi- 1 i ko- gevri Hindistanda Eoyuna tevkist yepiliyor (5 (AAj — Pombây re merkesinde ve cemiyetleric binalarda ku rezesi tarafından bü $ Yahsi silme 195 miş ve bu merkezler kâpavimi ihtimale karşı hazır bulun- maktadır. Isüklal tataftarlatının deri ve Bombay gençleri birliğinin © veli M Nariman tevkif edilmiştir. Tevkif olunan: ların bir çoğu ağır hapse Bombay micesirin Kanuni İ mahküm eğil, | devam etmekle Antalyada hadise mi çıktı? Antalyadan dün gelen bir telgrâf- tihabat dolaytsfle bir nümayiş yaptık- ları, bu esnada dükkânların kapandığı rilmekte idi. Telgrafta hâdisenin tafsi-| lâtı yoktu, Maarif | progra- mımız Ankara, 4 — Maarif Vekili bütün) Maarif teşkilâtıma bir tamim göndere- rek hükümetin maarif programını izah etmiş ve bu husustaki fikirlerini bil- İdirmiştir, Esat Beyin tamimi şudur: — Hükümet programında hüküme- tin takip edeceği sİyaset umumi ve ana hatlarile senelerdenberi takip olunan hatların ayni olacağı ve Maarif siyase-| timizde mesleki tahsil ve ihtisas az mas rafla, çok netice arıyan ameli bir ma. hiyet mekteplerimizi her türlü menfi tesirattan münezzeh ahlâk ve intizam cephelerini bilhassa ehemmiyetli tutar bir zihniyet ve yeni bir kuvvetle devam edileceği zikredilmiş ve program mecli. si âlide yüksek tasvibe iktiran etmiştir. Talim ve taallöm ile terbiye ile vazife- dar olanları bü Yazifelerden alıkoyacak yahut başka yollara sokacak ve ya me- deni milletlere yaraşır çalışma ve ya- şama tarzlarında ahlak ve İntizam «- saslarını bozacak olan her türlü zihni. yet ve faaliyetler mektep denilen ilim ve ahlak müesseseleri için birer menfi tesirdir. Mekteplerimizde de gerek bil bile, bir vazife deruhte edemezler. Eldeki darülfünun nizamnamesi ise müderrislerle muallimlere san'atle işti- gal için, hatta ticaretle esasında telif kabul etmiyen avukatlık edebilmek için! bile ayrıca takyitler koyuyor, . vasıta gerek bilâvasıta olsun bu gibi, menfi tesirler yapan #sihniyet ve faali- yetlere aslâ meydan ve imkân verilmi- yecek ve ahlâk ve intizam her zaman rehberimiz olacaktır. Maarif siyasetini! ihtiva eden bu tamimin cümhuriyeti-! mizi harzican ile Türk benliğinin ve Bu tafsilât maaş alan müderris ve muallimlerin siyaset, ticaret, san'at ve smaat karşısında mevkileri hakkinda kâfi kuvvette kanaat vermiş olacaktır. Şimdiye kadar darülfünunda bunu jtatbik etmemişler, herkesi serbes bırak İmışlarsa darülfünunun ıslahı yolunda her fırsatta ileriye sürülen davalarm ibir menşeini daha şmidi görmüş, tes- /bit etmiş oluyoruz, demektir. Bu tafsilât müderris ve muallimlerin poltika ile mşgul olmamaları hakkında bizim fikir ve nazarımızı değil, kant» alan müderris ve muallimler de /AKITIN tetrikası : 104 m hi MUHARRIRI © ekrar beraberce tramvaya biner ! e apartımana gelirdik. Kendi- ni kucağımda merdivenlerden #karırdım. Kapıdan girer girmez loğruca ilk işimiz, banyoya gitmek, onun yüzünü, ellerini, - ayaklarını yıkamaktı. Buna o ka- dar çok alışmıştı ki, sonraları | kucağımdan indirir Oindirmez, “kendisi doğruca banyonun yolu- o nu tutardı. Onun bu halini gö rünce nekadar yorgun olursam Bu kuponu kesip birikti- riniz ; bir sıra kupon ge- tiren VAKIT ın türlü türlü hediyelerinden birini kendi seçip alacaktır l MAHALLE SELA HATTIN ENİS nun bugünkü hükmünü ifadeye çalışı» yor. olayım, bende onunla birlikte banyoya giderdim. Onün hoşlan- dığı bir şeyde, banyonun müs- luğunu son haddine kadar aç- mak, ve suların barıl harıl akı- şın: seyretmekti, Banyo, şöyle bir karış kadar dolduktan sonra o, bir patiğini, ben bir patiğini çıkarırdım.. Bunu mütakıp ken- disini kucakladığım gibi banyo- nun içine sokardım. Su, onu yeni doğmuş bir ördek yavrusu gibi memnun ederdi. Banyonun içinde beraberce banyonun musluğunu kapar ve tekrar açardık. azan ben durur onu seyre- derdim. Onun mini mini ellerile bir yıkanışı ve etrafına suları serptikçe bir gülüşü vardı ki, bana Bütün yorgunluğumu unut- | | | | Türk hars ve medeniyetinin inkişaf ve! tekâmülünün de faydalı birer uzvu ol- mağna hazırlanan ve yarın buna liyakati kazanmış olmak için bugün mekteple-| rimizde çalışan sevgili vatan yavruları- mızt yetiştirecek kıymetli arkadaşları. mıza ve idari işlerle mükellef rifekaya İda tebliğini ve tebliğ olunduğunun iş'a- rını da rica ederim. —— Cümburiyet halk firka- sının yeni muvaffaki yetleri Ankara,15 (A.A) — Konya, Şarki Karaağaç, Ordu, Çorlu, gı, Karamlirsel, Butno tepişmi sonra, tabii sırsıklam çıkardı. Zevcem vaziyeti bildiğinden onun çamaşır ve pijamasını daha ak- şamdan O bazırlardı. Banyodan sonra yıkanmış ayakları ve bu sırsıklam elbisesile onu zevceme tevdi ederim. Onun banyosu benim zevkim, onu kurutmak, çamaşırını değiş- tirip pijamasını giydirmek zevce- min vazifesi idi. Bundan sonra | kendimizi sofra başında bulur- duk, Turhan sofrada daima iki- mizin arasında otururdu. Birinci lokmayı ben verirdim. İkincisini kendisi yer, üçüncüsünü zevcem ona yedirirdi. Bazan her hangi bir dalgınlıkla sırâmızı unutarak durur, ona yemek yedirmek sı- rası hangimizde ise onun yüzüne bakardı. Bu sofra başı âlemi, hayatımızın en güzel zamanları idi. Bütün hayatımızda mütehas- sir olduğumuz zevki, bu solra m 2 İde ilik m ğe en — HABERLERİ Devlet Muhtelit müuedils komisyonu vesika slecak ve istida ver- mş rumleri çeğrilor Itanbul, 15 (A.A) Tal dele kan i — Bianbulda müteşekkil mwht mübadele. tali kemisvanu bul miütak asında ve rsübg- tetkik edilmekte plan etabli veşi tadır. Tali ram “ortodoks'arı 1 vermekle meşgel olmak komisyon, : bu fanivetinde berâber ovâzivetlerinin tetkiki için vahtile muhtelit ida vermiş olan ve bu Istidaları he- nüz bir karara rapcedilmemiş bulu kimselerle ellerinde. tali komisyon tars- fından verilen ve birden 9000 numaraya kadar yeşil bir fiş bulunanları mezkür ideki mülga nezareti bina ndaki daireye 1930 Teşrinlevelinin 16 ıncı gününden itibaren omüracdat etmeğe davet eyler. 9 "Tali komiston daireleri sabah- leyin saat 9 dan 12 ye ve öğleden son- ra 2 den 6 ya kadar açık bulunmaktadır. 3 — Istda sabiplerinin pasaport kıta- sında © fotograf tabiiyetinde bulunduklanım ve rum or todok$ mezhebine salik olduklarını ispasa | medar olacak vesiknlari hamil bulunma- ları rica Olunur. 4 — Kuyt ve vesika itasına sit mu- smeleler meccanen ja alunur. Yahudi yordu ve İngilizler! Kudüs, 15 (A4) — Müstemlekât müsteşarı Dr. Shiels. Filistinde yapmakta olduğu devir ve teftiş seyahatini bitires ceği sırada Nahalal daki yahu ni ziyaret etmişiir. Dr. s, bevanı- böşamediye gelenlerin bazı temennilerine mukabele ettigi. sırada musevilerin Filis- tlne para kazanmağa değil, fakat milli bir mefküreyi tshakkuk ertirmek İçin av- det ettiklerini pek âlâ takdir etriğini söy- lemiş,. İngiltere hükümetinin milli bir komisyona İ Yahodi yurdunun vücuda gelmesine yar- dım bususundaki taahüdünü müdrik bu- londuğunu ve her hangi bir Ingiliz hü- emk bu Glee mevcut güç” mundan ceblik olunmuştur: | ile hüviyeterini, Türk | Fıkra Müdevrise dâir... Uzun İsmail Hakkı Bey, son gün- derde kısa kısa kelimeler yumurtlama ga başladı. İstanbul Darülfünununun bu darası alınmış müderrisi bu yazıla- rile muhalefetin bize tos vuracak e sı olmak istiyor. . Evvelki gün “taptığı Mustafa Ke mal, i tarif ediyordu. Kendisinden hiç bir ses gelmiyesek ilâhlara isnat edilen müşevveş sıfatlar gibi bu anlatışla da | muharririnden daha uzun bir safsata var. Bu yazı Ismail Hakkı Beyin topt e icuda getirmek he vesine düştüğü Mustafa Kemali anlat. mak istiyordu. Böyle iddialar, akşaplaşan o dimağ- lardan çıkabilir. Bu Hisa yazı bize on- lattı ki bu müderris ve politikacı, boyu ne kadar uzun olursa olsun, Mustafa Kemal denilen şahikayı görememiştir. Palitikacı İsmail Halkı Beye hücum ederken on dört milyon bir halk kütle sine hürriyet suyu dağıtmak iddiasın. da olan müderris İsmail Hakkı Beye acımalıyız, ... | | wi Profesyonel gayri memnunlar Para ile adamlar tutarark vey san- Idığı başını muharebe meydanına çe- ;birdiler, Memleket hudullarında düş- imana karşı savlet göstermek bir vazife (iken bundan bucak bucak kaçanlar ora- İda birer gemi aslanı kesildi, Bu manzaradan şikâyet edenler , kendileri oldu. Polisin üzerine atılan, sandığın iplerini koparmağa, mühürle. İrini sökmeğe yeltenenleri inzihata me cemaari- | İmur olanlar menetti, Gene onlar çığlığı bastırdı: — Hükümet tazyik yapıyor; böyle intihap mı olur? dediler. Şimdi, intihap sandıkları vaktinde rey vermeğe imkân bulamıyanlara tah- sis edildi. Tabintile artık bunalrın ba. şında eski kalabalık yoktur. Karşı fır. karan gündelikli çığırtkanları da artık inden. | sahneden çekilmiştir. Bu defada ayri Fazlı BE Vali muavini değişiyor mu? Ankara, 15 (Telefon) — Dahiliye ve- kületi vilâyetler umumi idaresi müdürü Sabri Beyin Istanbul vali muavinliğine tayini, yerine nüfus umum müdürü / Akif Beyin getirilmesi muhtemeldi Istanbul vali muavini Fazlı Beyin bir valiliğe tayin edileceği söylenmektedir. ... Dün gece bu hazeri aldıktan sonra Fazlı Beye müracaat ettik, “Henüz ha- berim yoktur... dedi. avea sev s90naBaNa a vE a0 000008000 ee 0meene sana Yayaköy, Erzincan belediye tihabatı bitmiş C. H.F. nâm- zetleri kahir bir. ekseriyetle in- tibap edilmişlerdir. Muğla 14 (A. A.) — Belediye intibabatı temdit e miştir. ni aramızd görmekle bizim için yeni bir ufkun açıldığını, yeni bir âlemin tekev- vün etmekte olduğunu görürdük. Bunlar o hayatımızın bir daha avdet etmiyecek ne güzel gün- leri ve saatleri idi. Biz, hiç bir vakit ona bir evlâtık gözile bakmadık. Eğer Turhan bizim hakiki çocuğumuz olsaydı, onu bundan fazla sevemezdik. Zaman zaman bize annesini sorardı. Biz, ona annesinin ken- disine oyuncak getirmek üzere uzak bir memlekete gittiğini söy- lerdik. Fakat sonraları ona ait mini mini hafızasındaki hatırala- rın silindiğini : gördük. Bize on- dan pek ender bahseder oldu. Yalnız hastalığından bir kaç gün evvel, bize ondan bahsetti, Rü- yasında onu gördüğünü söyledi. — Tek oda şimdi burada ol- saydı... diyerek içini çekti. Fakat derhal, sonra iri güzel i gazeleler şu yolda şikâyele devam yorlâr: “Kimse rey vermiyor; İ başında sinek üvlyorlar!,, Memnun olacakları günün asla gel- miyeceğine bizim gibi kendileri de emin olan bu efendilerin böyle hareketleri edi wbyertii edir. .. | Giresunda S, F. reisi zabitaya te- cavüz etti Giresun, 15 (VAKIT) — Evvelce H. Fırkasında iken intihap encümeni ve- isliğine seçildikten sora S. F. yı teşkil eden Ziya Efendi bir takım kanunsuz İhareketlerde bulunmuş, zabıta kuvvet- lerine tecavüz etmiş, vilâyetçe nezaret altına alınmıştır. Hakkında takibat i yapılmaktadır. Halk fırkası mutemedi Mehmet Ef, di.de istifa etmiş değildir, müfettişlik tarafından vazifesine nihayet verilmiş- yeşil gözlerini açarak ço cuk | kluğa has bir neş'e ve ümit içinde: — Abnem bakalım ne oyun caklar getirecek?.. Sözlerini ilâve etti?.. Artık gece iyiden iyiye ol- muştu. Dışarda kar hâlâ lâpa lâpa yağmakta devam ediyor yan taraftaki apartımanın lâm- baları yanan pencerelerinden ak- seden ince bir ziya hüzmesi, o danın loşluğunu delerek duvar- da bir ışık lekesi yapıyordu. Görülüyordu ki bu karanlık” tan, bu loşluktan ayni matemi ayni anda hisseden her iki adam İ da memnundu. Yalnız bir sıra Atıf bey: İ — Nasıl, ister misiniz.. Diye Sordu... Lâmbayı yakayım mile Rüştü, cevap vermedi. Her ikiside karanlığı hisset” miyorir, bilâkis karanlık içinde İ bulunmaktan ayn bir lezret df yuyorlardı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: