16 Ekim 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

16 Ekim 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——ö —VAKIT 16 Teşrinevel 1930 Belediye meclisleri Nasıl çalışacaklar? mem Yapılan talimatnamenin mühim kısımlarını vA7ıvOTUz Be'sdive meclisinin çalışma © usulüne dair bir talimatname ya- pıldığım yazmıştık. 36 maddeden ibaret bu'uüan bu talimatname- ye nazaran: 5 Belediye meclisinde bir Reis, > Reis vekilliği ve kâtiplık ve beledi- ye encümen âzalığı gibi âzadan | herbangi birinin hangi bir işe “ intihabı gizli reyle yapılır. Ka- nunda gizli reyile yapılması tasrih edilmiyen sair hususat açık rey ile yapılır. Belediye meclisinde açık rey, mahsus işaret veya esami tayi- ni ile ifa olunur. Mahsus işaret elini yukarı kal- “ dırmak, yabut ayağa kalkmak- tir. Şu kadar ki şüphe izale edil- k mediği takdirde esami tayinile açık rey istihsal olunur. Esami tayinile rey istihsali şu | suretle yapılır: Meclis âzası o- — Oturmuş olduklan halde meclis © bademesi rey sandığını getirip âzadan herbiri üzerine kendi mi yazılı iki kâğıttan ya kabul manasına olan (beyaz) veya ret ifade eyleyen (renkli) kâğıdı san- dığın içine atmakla icra olunur. Müzakkereyi reis açar. nın söz söylemesi için evvel emirde reisten söz iste- » meleri lâzımdır. Söz istiyenlerin isimleri talep sırasile reis tara- fından işaret olunur. Evvelâ teklif olunan mesele ve alâka- » dar encümenlerin mazbatasi 6- - kunur. Ondan sonra öâza tara- © fından söz söylenir. Reis her ne | © zaman isterse İâzımgelen izahat ve oOmüdafaatta (bulunabilir. Mecliste söz söyliyen kimseler olduğu yerde ayağa kalkarlar. | Ayni zamahda bir “çok. ricâlimiz. ve Söz, alanlar leh veya aleyhte . söyliyeceklerini reise beyan ile © kayıt sırasınca ve fakat birlehte, “bir aleyhte olmak üzere sırasile söz söylemeğe müsaade edilir, Söz alanlar reise bitaben söz söylerler. rilmemesi için âraya müracaat olunur. Rey toplanmıya başlanmazdan evvel ekseriyette şüphe olunarak mevcut âzanın sayılması teklif olunursa müzakeresiz reis ve kâtipler tarafından icra olunur. Meclisin her teşrinisani içti- | vesair lüzum görülecek hususa- tn tetkiki için bir veya müte- addit encümen intihabına ve müzakere edeceği işlerden lüzum gördüklerini encümenlere tevdie salâbiyeti vardır. Bu encümenle- rin âzası en azüç ve en çok yedi kişidir. Bütçe ve kat'i hesap en- cümenleri en çok 9 kişi olabilir. zamı bozacak surette gürül- tü olup tariyasetin ihtarına rağ- men temadi ettiği halde ertesi günü içtima edilmek özere reis meclisi tatil eder. | (Memleket haberleri | Fedakârlık İzmirde Burnovada vazifesini ifa e- derken Serbest fırkaya mensup Filorik nalı Rıza tarafından ağır surette yara- lanan ve memleket hastanesinde tedavi altma alınan polis memurlarmdan Ah- imet Efendinin vazife uğrunda yaralan- İması hasebile dün Dahiliye Vekili Şük- rü Kaya Beyden vilâyet makamına bi» "telgraf gelmiştir. Şükrü Kaya Bey bu telgrafında fe idakâr polisi taltif etmiş ve selâmlarını bildirmiştir. Vali Kâzım Paşa bizzat memleket hastanesine giderek vekil Beyfendinin selâmını iblâğ etmiştir. imeb'uslarımız da kendisini ziyaret et- İmişlerdir. —aamama Mnlatyada yeni fırka azaları birer birer istifa ediyor Ahmet Efendiyi yaralamakla maz nun Filorinalı Recep oğlu Rıza hakkın Müzakereye hitam verilip ve- | mamda bütçe ve kat'i hesabının | Meclisin müzakerelerinde inti- | Söz söylemede sadet haricine | daki tahkikata birinci müstantiklikte çıkmak ve bir kimsenin şahsi | başlanmıştır. Hapisaneden istintak da- N bususi © halleri hakkında kt — ve teessürü (mu > cip olacak söz söylemek ve söz — söyliyen zatın sözünü kesmek ve meclisin intizamına halel getire- © cek muamelede bulunmak mem- - mudur. Aksi takdirde reislik ta- rafından ibtar yapılır. Iki defa ihtar gören zat yine harekâtında ederse reis tarafından mec- lis salonunu terk edir. i “VAKI: in tefrikası: 3 Artiköller ad Yazan: Z ve 53 derece tul daireleri üstün- de bulunduğumuzu gösterdi. Binaena- —leyh, Kanings adalarına yaklaşıyor. “duk, ki Findleyin almanağına göre burada İngilizlerin bir kablo tamir İs;| tasyonları varmış. Taze suyumuzun buradan tedariki hesap ediyordum. Akşama doğru deniz siknileşti. U. fak dalgalar Allenin kenarlarına gayri o muttarit bir ahenkle çarpıyor ve tek- rar köpük halinde dağılıyordu. Bün- dan az sonra hafif bir rüzgâr çıktı ve Sufukta, alçaktan gelen mürekkep kü dar siyah cesim bulutlar peyda oldu, meltem gittikçe kuvvetleniyor ve Allen de yalpalanmıya başlıyordu. o Cehen- mem kadar sıcak bir hava vardı. Bun- dan evvel gördüğümüz fırtınaların bu- nün yanında çocuk oyuncağı mesabe- sinde kalacağını ilk bakışta anlamış “tık. Gök yüzünü simdi yarış eden ve ârla gayet hızlı olarak koşan kara halatlar kaplamıştı. Dalgalar birer) halini almış, her biri bir kere gö! *vi xMip seciyordu. enizin üstün- e mecbur edi- | Andre Moruva İbir deniz ilâhma benziyordu. Gece ya liresine götürülen Rıza; vak'ayı tama- men tahrif ederek anlatmakta Polis !/ Ahmet Efendiyi vurmadığını, tabanca: nin ateş aldığını söylemektedir. —e— Namzetleri istifa İ ediyor : Malatya S5. C, F, nın belediye intiha- batında azalık için koyduğu 52 namzet- ten 14 ü evvelce istifa etmişti. Bugüne kadar istifa edenlerin adedi 130 a baliğ olmuştur. asına seyahat Çeviren: Yelkenleri toplayıp dümeni bağla- ladıktan sonra biraz rahat eder gibi olduk; göverteden sürüklenip (gitme imek için de direğe sarılmak mecburi yetinde idik. Rüzgârdan saçları uçar ken mes'ut yüz ve alnı ile Anna güzel Memet Reha rısına doğru dalgaların gittikçe yük- selmesi karşısında bir şey yapamıya- cağımız anlaşılınca Anna, gidip yata İm, dedi. Deniz üstünde yüzen bir çok şey vardı. O kadar yorgunduk ki, suyu tulumba ile elimizden geldiği kadar uatmağa çalıştık; sonra Uyumuşuz. Bir İki saat sonra Allenin gövdesine inen müthiş darbelerle uyandım. Gün- düz mü, yoksa gece miydi? Hiç bir şey göremiyorduk. Gemi bir dam kenarı gibi mail bir vaziyette idi. Ayakta dur- mıya imkân yoktu. Güverteye emekli. yerek çıktım. Bulutlar, o kadar alçak, vo kadar ke- sif ki, gündüz olduğu halde insan önü- nü göremiyordu. Dalgalar dehşet saçı. yor ve ufak yelkenin kırılan direği ge Seyriselain Merkez acertesi; Gzlata Köprü başında Beyoğlu 2962. Şube acenteğ Sirkecide Mühürdar xade hamı alında Tel.İsL2740 istenderiye Sürui postası (IZMIR) vapuru 17 Tes- ripinevel cuma 10 da -Ga- lata (o mbtımından o kalkarak cumartesi sabahı İzmire varır ve İzmirden saat 12 de kal- karak pazartesi saat 10 da iskenderiyeye o varacak (o ve çarşamba iskenderiyeden kal- karak izmire uğrayarak İstan- bula saat 12 de gelecektir. İskenderiyeden aktarma Port sait için de eşya kabül olu Dur, Trabzon ikinci postes (KARADENİZ) vapuru . 16 teşrinievel Perşembe akşam Galata rıhtımından kalkarak inebolu , » Samsun, Ünye, Fatsa, Ordu,» Giresun, Trabzon, Rize, Hopaya gide- cek ve dönüşte Pazar iskelesile Rize, Of, Trabzon, Polathane, Giresun, Ordu, Fatsa, Sam- sun, İneboluya uğrayarak ge- lecektir. tozcaada postası ' (GELIBOLU) vapuru 18 (eşrinievvel cumartesi 17de idar, rıhtımından kalkarak Gelibolu, Lapseki, Çanakkale, İmroz, Bozcaadaya gidecek ve dönüşti Çanakkale, Lapseki, o Geli- boluya uğrayarak gelecektir. Hulanya pastalar Idare rıhtımından saat 9,30d: kalkarak cuma, çarşamba Mu- danyaya, ve pazar günleri Mu- danyaya uğrıyarak o Gemliğe gider ve gelirler. Idare merkezi rıhtımındaki büfe ve rıhtım üzeri mekülât ve meşrubat satıcılığı bir se- ne müddetle kiraya çikarıl- mış ve idarece açık arttırma- sı temdit edilmiştir. Kat'i iha- lesi 22-10-930 tarihinde yapı- lacağından istiyenlerin o gün levazım müdürlüğüne gelme- leri , ITIZAR M, Meclisinde hararetli münakaşala rın nasıl geçtiğine dair olan meclis zap- tinin devamını omündericatımızın çok- luğuna mebni buzün dereedemedik. Karilerimizden özür dileriz. mel olan kırık direği koparıp atmak lâzımdı. Bunun için onun yardımı za- rari idi. Zannedersem mahvolduk, de- çekerek gülümsedi. On defa denize düşmek tehlikesine maruz kaldığım bir isaatlik bir çalışıp çabalamadan sonra idireği koparıp atmağa muvaffak ol dum. Hiç olmazsa tehlikelerden birini atlatmış oluyorduk. Yakıcı bir yağmur. masında elbiselerimiz param parça ol- müştu, Anna üstünü değiştirmek iste diği zaman her şeyimizin su içinde ol. duğunu gördük. İşin fenası, bütün a- letlerimiz altüst olmuş, Fihdleyin al manağı ve hatıralarımız hamur haline gelmişti. Binaenaleyh fırtınadan kur- tulacak olsak bile, yolumuzu ancak tahminle bulmağa çalışmak o mecburi- yetindeydik. Hem gemiyi nasıl yürüte- rek bizi kolları arasına almış... ın Gözlerimi açtığım zaman, garip biri sessizlik içinde bulunduğumuzu göre- rek hayrete düştüm. Allen, sakin bir İ de batmış gemilerin enkazı yüzü rdu, minin kenarmı “dövüyor. e be. Si er 2d rine yavaş yavaş sallanıp duruyor, sağırdım.|güneş pencereden kamaraya süzülü-)için aşağıya inmiştim. Ellerim boş ola-| RI İn nd Si | Soldan sağa ve yukardan aşağı: JGördede bir delik açması çok muhte-| yordu. Derhal fırlayıp çıktığım güver- yüzlerimizi kamçılıyordu. Tekrar ka- taniyenin altında çıplak olduğunu gör|bu. Dalga kırana maraya döndük, Bu müthiş didinme es“ düm. cektik? Küçük yelken kırılmış ve yel. dan bir yelken yapalım, dedi. kenler de lime lime olmuştu. Çok şükr, Geminin etrafında uçuşan kuşlardan bu karanlık endişeler arasında iken küraya yakın olmanız muhtemel hatta uyku bir defa daha imdadımıza yetişe-| muhakkaktı, Güneşte, Annanın yanına halde ne yeis ne de korku içinde değil. dik. Bilâkis her ikimiz de sükün ve s€ vinç hissediyorduk. Azaler susk mahtemes rden Büyük Adada vefat edip te- rekesine vazıyet edilen Anderya Desipri efendinin Büyük adada çınar caddesinde kâin dükkânın- da mevcut kundura terlik ve alât ve edevatı 22-10:930 çar- şamba günü saat on üçte mez- i kür dükkânda satılacağından ta- lip olanların mahalli mezkörda ! hazır bulunacak memurine mü- racaatları ilân olunur. CU ulmaca © 456791011 ŞWDEDE z)- < Meli eli >ulcelziürzmz —omcrejs Mm ÜmUüğzumM»zcoj- Wan EN ci>liliği mpa>N Me'âtihi âliye mubayaat komisvcnu r.yaşetinden Mülkiye mektebi talebesi için yerli malından olmak üzere mü- bayaa edilecek olan 350-400 metro elbiselik kumaş aleni su- retile müönakasaya konulmuştur. | Taliplerin nümuneyi görmek üze- re Yıldızdaki mülkiye mektebi müdürlüğüne ve münakasaya iş- tirak edeceklerin ihale günü olan 8-11-30 tarihine müsadif Cumar- tesi günü saat 15 te güzel san- atlar akademisinde yüksek mek- tepler mübayaat komisyonuna müracaat eylemeleri ve teminat muvakkatelerini ihale tarihinden evel mubasiplik veznesine yatı- i rarak makbuz almaları ve mü- nakasanın saat İSten 17 ye kadar devam edeceği lüzumu ilân olunur. (48-286) a Müracaat evi Emlâk alir ve satar, ikraz ve ipotek işleri yapar ve her bangi bir müra- cân k'bul eder, Tel, B. O. 474 li #CNOwG rolu lüzc İn Ep NI İzmi mr > zili > Um -I > Bsaw co âlimi cw O xe “ol OP ACOMZ>» Evsiki © bilmecemizin halledilmiş şekli 3.4 567891011 ” Bugünkü bulmacamız 1 — Kral (3), ayakla baş ortası (3), Sivri demir (8) Olgun ana (4), Hisar (4), Ip salincak($), ölü kostümü (5X Kiliseye çağıran (3), mülk (8). Vücuns nokta (3) — Genişlikleyörgülü kutu (5) nota(2ı Rütuber (9) Fena (8), tabaka (3) Gurup değil (5) kap (5) 10 — Emre? (4), düz saban (4) il — Neşeli (3), Pireden fenal3), ateş(3) .jYya ti d $ Malatya vilâyetinden: Malatya'da orta mektep ittisalinde kâin natamam ilk mektep binasının © ikmali “İnşaatı 25:9.930 “tarihinden o itibaren bir ay müddetle ve kapali (zarf usulile : münakasaya konulmuştur. Mezkür inşaatın bedeli keşfi 35375 lira 69 kuruştur. Inşa: at 931 senesi ağustos nihayetinde kâmilen bitmiş bulunacaktır. Şeraiti lâzimeyi havi zarfların 25-10-930 cumartesi günü saat 15 şe kadar Malatya vilâyeti daimi encümenine tevdii şarttır. Fazla ma- lâmat almak isteyenlerin Malatya ve Istanbul daimi encümenlerine müracaatları ilân olunur. 'Tütün inhisarı idaresiden: Köhne kanaviçe 14803 kilo Çal 1563 p 6014 Kınnap 683 Nevi ve miktarları yukarıda gösterilen köhne eşya idaremizin Azapkapısı ambarındadır. Bu köhne eşya, ihale tarihinden itibar.n nihayet on gün zarfında kaldırılmak üzre 25 Teşrinevvel 930 Cu- martesi günü pazarlık suretile satılacaktır. Talip olanların usulen teminat akçelerile beraber mezkür tarihte saat İl de Galatada Tütün inhisarında mübayaat komisyonuna müracaatları. rak döndüğüm zaman, kara, dedi ve tede fevkalâde bir manzara ile mrs baz uzakta, siyah ve kısa bir hat gö laştım, Karşımda zafran sarısı bir se terdi. Bir ada, sivri bir dağı olan bif madan güneş yükseliyordu, rüzgür da/adaydı. Fakat biz bundan pek uzaktık dim, Tuzlu rüzgâr derin derin içine durmuştu. Sıcak havayı biribirine mü-| Serene tırmanarak uzun müddet bes vaz altın bulutlar kaplamıştı. Sema-|parçaları salladım... Allahtan akinti nm insanı hayretlere gatkedecek bujbizi o tarafa doğru sürüklüyordu. A# altın sarılığı etrafımızda hafif hafifİsonra bir tepe ve orman göründü. Hat mirıldanan denize aksetmişti. ta bir şehrin güneşten parıldıyan dam” — Anna! larını görür gibi oluyorduk. Koşup geldiği zaman sarındığı bat.) o — Fakat ne tuhaf, Anma! Bir lima" benzer bir gey de gö züküyor. Neredeyiz acaba? Faning * dası değil bu, yoksa dağ olmaması İğ” zim. Hem böyle büyükçe bir şehir... Bir saat sonra bize doğru bir toe Bunu bilmemize artık imkân olma,|geldi Yaklaştıkları zaman içindekileri dığmı söyledim. Siklonun bizi yolumuz.) beY42 olduklarını hayretle gördük. Bi dan ne kadar uzağa attığımı ancak Al-)'mem neden burada vahşiler ümit lah bilirdi. O selendi: — Yelkenler? Yırtık yelkeni gösterdim. Çarşaflar. — Kurtulduk mu? diye sordu. — Daha emin olamayız. — Ne güzel manzara! Nerdeyiz? silk... Anna battaniyenine iyice sarınd” Bir omzu açıkta çok güzel oluyo! Teknenin arkasında oturarak dü tutan kordonlu bir zabit, İngilizce: — Kimsiniz? diye bağırdı. — Fransızız, bahri muhiti gaçiyor"* Dün geceki fırtına İle perişan old8” Tamir için burada kalamaz mıyız? Mütehayyir görünerek: — Bu benim elimde değil, dedi, LİN” na girmeniz lâzım... Bir ip atarak bizi çekmelerini oturdum ve çalışmağa başladık. Tuhaf değil mi? İkimiz de durgun olduğumuz Öğleyin haritalardan birini bulmak

Bu sayıdan diğer sayfalar: