24 Ekim 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

24 Ekim 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Ni e EEE i İN yi 932 bütçesi Ankaradan gelen haberler arasm- da 992 dair sözler var. 992 bütçesi bir sene evvelkine nazaran daha az rakamlı olacak. Çünkü geçen sene tahmin eğilen varidat rakamları! tamamile tahsil edilememiştir. e senesinde daha mütevazin bir bütçe yapmak, hâkiki varidata göre masraf| hesaplarını yürütmek hükümet pren- siplerinin esasını teşkil etmektedir. Bilhassa devlet işlerinde çok berrak ve hendesi görüş sahibi olan İsmet Paşa, birçok nutuklarmda seneler. denberi bu noktaya ısrarla temas et. mektedir. Mütevazin bütçe, varidat- la masrafı Hakikatte birbirine tıpa- tıp uyan hükümet hesabi ancak uzun tecrübelerden, üzün tahmin devrele- rinden sonra uygun bir hal alabili. yor, Mütevazin bütçe buhranlardan, âni çöküntülerden uzak kalmak şar. tile tıpkı hedefe nişan alan bir top gibi çatal teşkil ettikten sonra hede. fe vâsıl olabilir. Halbuki günlerimi. zim iktisadi çöküntüleri, kabartıları had bir hale girmiştir. Bu vaziyet içinde tıpatıp mütevazin bir bütçeden bahsedilemez. Fakat şunu da hatır. lamak lâzımdır ki, yaşadığımız gün- lerin şartları, mütevazin biltçe sahibi olan devletleri, ticaret muvazeneleri açık vermiyen milletleri buhtana kar- $t siperliyor. Dünyayı saran buhran- dan en az zarar görenler, mütevazin! bütçe, ticaret muvazcuesi açık olmu yanlardır. Dünyada tanktan ve dritnottan daha kuvvetli sanılan İngiliz Kirası. nın tepetakla İnişi ve İngiliz buhranı İngiliz bütçesinin açığı. ve tienret muvazenesinin bozukluğu ile izah e dilebilir. Türkiye için bütçe meselesi sade bir hükümet meselesi değildir. Bir millet ve milletin kurtuluş hamlesini! ifade itibarile dikkate lâyıklir. Da-| MA Şear bühranlar; daha”Küvverr Tns hidamlarla geçmesi muhtemel olan 92 senesine evvelden hesüplt ve hen- desi bir görüşle girmek, hesabımızı! hakikate, istediğimize göre değil! mevende göre tanzim etmek bir zaru-) rettir, Bu zaruretin hükümet cephesi mü- tevazin bütçe, millet cephesi milli ta- sarruf, milli sermayenin dışarıya a- kip gitmemesini temin etmek, küçüle küçüle, iktısadi mâna ifade etmiye- <ek bir hal alan küçük iktisadi akış Yarr bir plânla hir deniz etrafinda toplamaktır. Gelecek buhranlara kar. $! en mühim silâhlarımız bunlar ola- caktır, Sadri Ktem, m Vallimiz Ankaraya gidiyor Vali Muhittis B., bugün An- karaya giderek şebre ait kazı meseleler üzerinde dahiliye ve- kâletile tekrar temas edecek Sesil Kolom Yazan Jacgues La Guerche — ye Dedi, Madlen ismini taşıyan kal dın birdenbire döndü. Bi; an iki karl dın bakıştılar, sonra, omadâm Fer- nand güldü: — Ya, dedi, hakiki ;sminizi unut. mamışsınız.Size “Karçiçeği” tuvaleti. ni giyip gelmenizi söyliyecektim Madlen gitti, bu tuvaleli de güs- terdikten sonra işine devam etti, Akşam Üzeri bir işçi kız gelip ken.i disini müdirenin görmek istediğini söyleyince, Madlenin kalb” sıkışdı. Müdire: — Yavrum, dedi, çok teessüf ede: rim ki sizden ayrılmak mecbüriyetin.! deyim. Fakat ne yapayım... Sizden; evvel burada Suzan İsminde bir mo. delcimiz vardı... Bu ism; söylerken müdi:e yene ona dikkatle bakıyordu. Devam etti; — Biraz rahatsız olduğu için ay. gılmıştı, şimdi kendisinden haber ak | turdukdan sonra evdekilerin ha- Davutpaşa yangı- nında itfaiye Civardaki bostan kuyularından niçin istifade edemedi? Davutpaşa yangınının tahkika- tına devam olunmaktadır, Öğ- rendiğimize göre yangını itfaiye- ye Beyazıt kulesi haber vermiş- tir. işin garip tarafı Mm. Roza- nın ©vi iyice tutuştuktan ve hatta yangın iki yanındaki eve de geçtikden sonra bile mahal leden itfaiyeye hiç bir haber verilmemesidir. Esasen yangın Rozanın evinin orta katını tutuş” beri olmuş ve Aksaray polis merkezine haber verinceye kadar da kule yangın görmüştür. Polis raporuna nazaran itfaiye beş dakikada yangın yerine ye- tişmiştir. Evvelâ terkos musluk- larından su almağa başlamlmiış fakat bu kâfi gelmeyince bir taraftan denize hortum salıverik miştir, Dünkü sabah refiklerimizden biri itfaiyenin en yakın bir yer- de bulunan bostan kuyularından hiç istifade etmediğini ve bu suretle yangının sirayetinde âmil olduğunu yazıyordu. Halbuki alâkadar zavattan aldığımız ma- lümata nazaran vaziyet sudur: Bostan kuyuları yanan evlerin ta yanı başında olmasına rağ- men beş ton ağırlığındaki zro- zözlerin bostana sokulabilmesi kabil olamamıştır. Ancak bum lerdan en küçüğü ilk ande bu işe tabsis edilmiş, güçlükle su alı- nabilmiştir. Aynı gazete itfaiyenin denizden ilk hamlede su a'ma- dığım ileri sürüyordu. Alâkadar- lardan öğrendiğimize göre itfa- iye terkos ( muslüklarında kâfi miktarda su bulamayınca derhal denize hortum uzatmış ve hatta ilk cümlede daha yakın olan bir kanalizasyon çukurundan bile su almıştır. Yarngınn genişlemesi vaktile itfaiyeye haber verilme- miş olmasından ve terkos mus- Juklarındaki süyun az bulunma- sından ileri gelmiştir. Tahtikata devam olunmaktadır. Hayvan sergisi için Teşrinievvelin 26 sında Dol- mabahçede açılacak olan hay- van sergisi için kayıt muamele- sine nihayet verilmiştir. Aldığı mız malümata göre sergiye 100 at, tay, 110 merkep, “katır, 80 buğa, inek, 50 koyun ve daha bir çok nevileri ile ceman 400 kadar hayvan kaydedilmiştir. Bu hayvanların bir iki gün zarfında muayeneleri bitirilecek, ve sergi 261 vvelde açılacaktır. p! Nakleden: fa. dım, tekkrar işine dönecekmiş. Bu. nun için sizden ayrilmak meehüriye.| tindeyim, Madlen başını eğdi, müdire; — Çok müteessifim, diye tekrar etti, çok hoşuma gidiyordunuz. Madlen sordu: — Ne zamana kadar daha burada kalacağım. — Bu akşamdan itibaren artık gi ze ihtiyacım yok, Ve müdüre arkasını döndü, İlk ziyaretten ikf gün sonra An. dre Davföy tektar Sesil; siyaret etti, Gencin yüzündeki endişeli manadan, Sesil, derhal Süzanın kendisin; gidip görmediğini anladı. — Demek gelip sizi görmedi? | | — Mayır, sizin bir haberiniz var mı? Sesil o zaman Süzanın gelişini ve nasıl görliştüklerini anlattı, ide ,duktan sonra parmak dairedeki Otomatik | telefonlar 29 teşrinievvelden | itibaren kullanma- ğa başlanıyor i Istanbul cihetindeki telefonlar 29 teşrinievvelden itibaren oto- matik olarak kullanılabilecektir. Beyoğlu, Kadıköy ve sair min takaların otomatik tesisatı be- nüz ikmal edilmediğinden bura- larda eskisi gibi konuşulacaktır. Otomatik telefonların nasıl kul- lanılacaklarından bahsetmeyi fay- dah bulduk; Evvelâ ahize yerinden kaldırı- larak kulağa götürülecek ve orta yükseklikte mütemadi bir sesin gelişi beklenecektir. Bu ses duyul- 2 numaralı delikler konlarak sol- dan sağa doğru döndürülecek, maniaya gelince parmak çekile- rek yuvarlak kendi haline bıra- kılacaktır, Böylelikle konuşulmak isteni- len mahallin numara sırasile ma- niaya döndürülecektir. O vakıt hafif çe fasılalı bir vızıltı işidilecektir ki buda İse- ilen numaranın çıngırağının çal- dığı gösterir, Eğer numara meş- gulse kuvvetli ve fasılalı vızıltı lar işidilir. Rehberde bulunmıyan veya- hut cevap alınmıyan numaralar için Ol, bozukluklar içinde 05 numarayı İstemek Jâzımdır. He- Düz otomatik işlemiyen diğer santrallarla şu suretle konuşula- bilecektir: Beyoğlu için 4, Kadıköy için 6 Bebek, Tarabya, Büyükdere, Paşabahçe, Kandilli, (e Erenköy, Kartal, Yeşilköy, Bakırköy, Bü- kada, Heybeli içinde 8 numara arı çağırma'r, istenilen numara yı eskisi gibi söylemek lâzımdır, Kısa Haberler saman aya Kırkından sonta — Hursu hapi sanesnde kırk yaşlarında üç mabkğım, haplsanı müduülügüne mürscaat ederek gösterdikleri nrzw üzerine sünnet edilmiş» terdir, Tevkif — Ankara posta ve telgraf başmüdürlüğü . veznedan mehmet Bey, açığı çıktığından tevkif edilmiştir. Şark demiryolları — Şark de miryollarının memleketimiz dahilindeki kısmının yerli tir germâyedar Erup tara“ fından satın aluumasına teşebbüs edildiği ve Alpullu şeker fabrikası şirketinin de bu gitpta dahil olduğu haber verilmek- edi —ğç— m | gidişini , Esteri gelip Köreceği hakkında- ki sözü tutmuyneağını anlamıştım. Şimdi kendi kendime micin arkasın. De ekime PİSMAnim, Hoş, ar- asından tumdu A amma, çoktan Andre, büyük bir sikş eliz vük attmda e — Niçin benden kaçıyor, diye in- ledi, ne var? Benim Beldiğimi kendi- sine söyleyince size ne dedi? —Çok müteessir oldu... Emin oltu muz ki sizi cok seviyor, aynı zamanda pek rahatsiz ve mün>zep eörünüyor- Tardı. Andre, Sesilin gözünün içine hâ- karak: — Rica ederim, dedi, hayatında ne varsa bana söyleyiniz, Sesil şiddetle itiraz etti; — Emin olunuz ki bit şey hilmiyo- rum, hiç bir şey... — Sahi mi? Size bile bir sey söy: lemedi mi? Evini terketliğinden beri! nasıl hayat sürdüğünü size de söyle) medi mi? — Hayır, yalnız ağladı. Onu eok betbaht buldum... Öyle zannediyorum! ki bir şey... Yahut birisi onu sizden zi. w vi ri, Belediyede: Şehir meclisi Ay başında toplanıyor Istanbul şehir meclisi ikinci içtima senesine ay başında baş- | liyacaktır, Belediye kanunu mu- cibince vali tarafından içtimadan | bir bafta evvel azaya gönderil mesi icap eden davetnameler ve ilk içtima ruznamesi hazır | lanmıştır, azanın adreslerine gön- derilmek üzeredir. Bu senenin ilk içtima: İ teşrinisani pazar gnü saat ondörtte aktedilecek- tir. Bu içtima ruznamesi'ni ri- yaset divanının, daimi encüme- nin ve ibtısas encümenlerinin intihâbı teşkil etmektedir, Şehir meclisinin tabil reisi, belediye kanunu e mucibirce va- lidir. Birinci reis vekilliğine Sa- adettin Ferit, ikinci reis vekil liğine de Necip Beylerin tekrar intihap edilmeleri aza arasında kararlaştırılmış gibidir. Daimi encümenin teşkilinde bugün encümende bulunan zeva- tın mühim bir kısmı tekrar in- tihap edilmekle beraber bazı değişiklikler olacağı söylenilmek- tedir. Maarifte Vekâlete müracaat eden muallimler Orta tedrisat muallimlerinden bir kısmının maarif veköletine | müracaata oOkarar verdiklerini haber aldık. Öğrendiğimize göre bu müracaatın sebebi şudur: 340 senesinde neşredilen orta tedrisat müallimleri hakkındaki kanuna göre neşir tarihinde va- zifede bulunan ve kıdemi çok olan muallimler ancak bir, iki derece zam görmekte ve yüksek mektep mezunu muallimlerin iki senede bir zam almalar lâzım geldiği halde bundan istifade edememektedirler. Diğer taraftan kanunun neş- rinden sonra muallim olanlar kıdem müddetleri doldukça zam gördükleri ve hatta bunlardan idari vazifeler kabul edenler de- receleri kıdemlerinden bile ileri | geçtiği halde; mesleğinde eski- | miş ruallimlerin kıdemleri ile kat'iyen mütenasip olmıyan bir maaş almaları bu muallimleri mağdur mevkie de düşürmekte- dir. Öğrendiğimize göre bu arada vekâletten icap ediyorse kanun- da bazı tadilât yapilması da rica Şi — Birisi mi? Ah.. Muhakkak bir âşıkı vari, | Andre sinirli sinirli odada meye başladı. Sesil nazarla bakıyordu. — Zavallı Süzan, dedi, şimdiden itham etmiyelim., Andre omuzlarını sikti. Sesil de vam ediyordu: İ — Farsi muhal bu böyle olsa bile, sizin müsamahanızada nu dehalet et. mesin? Büyük bir şehirde, yalnız ve bu kadar güzel bir kız.. Sözlerinden ziyade Sesilin sesinin tatlılığı ve şefkati, Andreyi teskin et mişti, — Hayır, dedi, ona bir şey demi yorum. Fakat Yalnız, benim bunu; daha doğrusu kendisini anlıyabiiece. ğimi düşünmeliydi.. Hatta affedece- gimi... Benden korkuyor. Çünkü dai- ma ona karşı bu hususta sert davran- dım. Bünüâ mecburdum.. Zira annem çok müsamahakârdi. — Süzan, bünü anlıyabilecek dere- yürü. ona müşfik bir kendisini cede zekj ve akıllıdır. Sizden bana daima minnetle ve sükranla bahse derdi.. Avdetinizi' hâber vevince b 1 halini yörseydiniz.. 3 —VAKIT 24 Teşrinevvel 1931--— Ss t âleminde Ertuğrui Muhsin bev geldi İstanbul sokakları filmi bir aya kadar gösterilecek Bir müddettenberi Pariste bu» lunan Darülbedayi . rejisörü “Er- tuğrol Muhsin bey dün Ekspres le şehrimize dönmüşlür. Ertuğ- rol Muhsin bey, kendisile görü- şen bir muharririmize seyahati hakkında şunları söylemiştir: — “Kaçakçılar, ve “Istanbul sokakları, filimleri muvaffakı- yetle ikmal edilmiştir. Istanbul sokakları, bir aya kadar İstan- bulda gösterilmeğe (o başlanıla- caktır, Paris sefiri Münir beyle iktisat vekili Mustafa Şeref bey filmi beğenmişlerdir. Filimde 9 şarkı (o vardır. Bu şarkıların bir kısmı eski, bir kıs- mı yenidir. Poliste: Şüpheli ölüm Kabataşta Fatma Hatun ma- ballesinin Bağbudama sokağım- da 29 numaralı hanede oturan eczacı binbaşısı ez Gü- müşsuyu hastanesinde t et- mİ akat vefatı o Gümüşsuyu hastanesi sertababetince | şüp- heli görüldüğünden müddeiumi- liğe haber verilmiştir. Makamı iddia cesedin morga gönderil mesine lüzum göstererek tahki- kata başlanmıştır. Direğe çarpan otobüs Üsküdarda © kılıçbağında 41 Bumaralı evde oturan 4328 nu- maralı şoför Reşit efendi idare- sinde bulunan Kâzım efendiye ait 3586 numaralı otobüs dün saat 12 de içerisinde müşteri olduğu halde Taksime gelmekte iken Osman beyde ani olarak önüne. çıkan bir adamı çiğneme- mek için direksiyonu sol tarafa kırmış, fakat bu yüzden 250 mus” alı tramvay direğine çarp- mıştır. Olobusün ön tekerlek ve yan çamurlukları (o parçalan- mışsada kimseye birşey olma- mıştır. Tahkikat yapılmaktadır. Güzel kadın bulacakken.., Kuruçeşmede oturan askeri mütekaitlerinden Hikmet B. ev. velki gece Taksimden geçmekte iken sabıkalı yankesicilerden Ka- bataşlı Altın diş Ömer kendisi- ne yaklaşmış, konuşmağa e İ By ve kendisine güzel vi be Bunun dın bulacağını söylemiştir. üzerine Hikmet B.le Ömer Par- makkapıya doğru ğe baş- lamışlar, bu sırada Ömer birden Hikmet B,in üzerine atılmış ve karmanyola etmiştir. Bu taaruz esnasında Hikmet B.in feryadı işitilmiş ve etraftan yetişen zabıta memurları tara- mânj olmadı. Ye genç adam kafasında yerleşmiş olan fikri sabite avdet ederek: — Hakiküten merede oturduğunu bilmiyor musunuz? — Bunu kendisine söyletmek için © kadar uğraştım ki.. — Fabrikadan niçin çıktığını da söylemedi mi? — Bünn bir daha fabifkaya. gitmi. yeceğini söyleyince o kadar betbaht görünüyordu ki ısrar etmedim. Andrenin heyecanı fevkalâde İdi — Ne yapayım, yarabbim” Ne y payım? Tekrar odada dolaşmaya başla mıştı., — Plisemi müracaat etmeli? diye? Kimsenin tazyikr altında Ş rünmüyor ki, Sıhhati yerinde, Se bestçe geziyor. Bülüğa da ermis. Kimseye hesap vermeye mecbur de gil. Ah. Onu Pariste bulacağım dir. ye ne kudar seviniyordum. Andieğin gözlerinden yaşlar e yordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: