24 Ekim 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

24 Ekim 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e a —6 —VAKIT 24 Teşrinevvel 1931 —— —— ve Balkan konferansının ikinci içtimaı (4 üncü sayıladan devam | * redilmesi teklif ediliyordu. Büro her Balksn memleketleri mümessillerin.| den teşkil edilecek, büroya mensup aza muayyen içtima tarihlerinde bü- ro merkezine geleceklerdir. Kanunları birleştirme komis- yonunun raporu Bu izahattan sonra rapor reye ko- mnulmuş ve kabul edilmiştir. Bundan sonra kanunlar birleştir. me komisyonu râporunun müzakere sine geçilmiş, Yunan murahhasların. dan M. Kassimatis komisyon raporu- nu okumuştur. Raporda Balkan devletleri hukuku hususiyesinin birleştirilmesi talep « diliyordu. Raporun okunması bittikten son-| Ya bu noktaya itiraz ederek tevhidin al bu noktaya İtiraz ederek tevhidin yalnız hukuku hususiyeye inhisar et memesini, aynı zamanda cezai huku- ku da ihtiva etmesin; teklif etti. Geçen miizakereden sonra Romen murahhasının teklifi kabul edildi. Raporda ayrıca adli bir komisyon teşkili de teklif ediliyordu. Romen murahhası M, Pella buna da İtiraz e- derek, böyle bir teklife esas itibarile muhalif olmamakla beraber, bunun tatbik edilebilmesi İçin nizamname. nin tadili icap ettiğini ileri sürdü. Murahhaslarımızdan müderris Mitat bey söz alarak, birlik nizamnamesi sekizinci maddesinin buna salâhiyet verdğini, binaenaleyh zururet karş sında yeni komisyonlar teşkil edile- bileceğini söyledi. Neticede bu mese- lenin gelecek umumi celsede tekrar mevzuu bahsolması kararlaştırıldı. M., Milonas'ın söyledikleri Müteakiben rels Hasan bey iktisat komisyonu mazbata muharriri M. Mi- lanosa «öz verdi. | M. Milanos, Ralkanlar arasında bir ticaret odası teşkili ve tütün ofisi tesitile şark tütünlerinin himayesi hakkındaki raporu okuduktan sonra| Şunları söyledi: “Tam itilâf edileceği zaman bazı beynelmilel. muahedeler (o karşısında kalıyor ve itilâf bu munhedelere çar. paârak ya parçalanıyor ya olduğu yer de kahoyr. Bizan da itilâfımız en zi- yade mazhar: müsaade millet kayası-! ma çarpıyor orada da aynı neticeye şahit oluyoruz. Hububat meselesinde olduğu gibi Balkan memleketleri is. tihsalâtı ekseriya zurarıma ihraç edil. miş bulunuyor. Şark tütünleri me selesinde de müstahsiller arasındaki rekabet daima alıcıları müstefit edi- yor. İstiyoruz ki rekabet iştira ki mesaiye yerini versin. İkte sadi fesanüde müstenit bir siya- set PRalkan devletlerinin iktisadi siyaset Balkan devletlerinin iktisadi viziyetlerini takviye ve tuhkim ede cektir. Yavaş yavaş kismi bir güm- rük birliğine doğru gidilecek ve bu. susile sanaylin istifadesini temin ede- cek bir istihsal fazlalığı derhal mey: dana gelecektir. Tütünler ve kuru! üzümler için de müstahsillerin istifa. delerini yükseltecek hususi vaziyet husul bulacaktır. Fiatlar meselesini tanzim ederek Balkan memleketleri arasında çok hazin ve hatta feci ne) ticeler veren rekabeti orta lan kaldır. mak lâzım olduğu kadar birbirlerile anlaşarak dürüst rekabeti ezen itilâf- ları da menetmek lâzımdır. Harici; ticareti de tanzim ve idare etmek ve gözden uzak tutmamak icap eder. Çünkü gümrük mâniaların daima diğer mânialar takip eder. Mesainin cezri bir surette taksim ve tevzii lü. ztmdır ki boşta (Oamele kalmasın. Çünkü haksız bir taksim; mesai İle boş kalan âmelenin ecnebi bir mem. lekete iş bulmak için kaçması çok fe eidir. Türk — Yunan mukareneti bu yolda en büyük misaldir. Ve çok Umit ederiz ki milletlerimizin muka- renetine de hizmet edecektir... Balkan ticaret odası Bundan sonra murahhas'arımız. dan Mitat bey söz alarak Palkan ti. caret odası hakkmda dedi ki: “Bat oda için he rHalkan devleti adetleri yekdiğerine müsavi miktar: da murahhas tayin edecektir. Yuni! ikişerden on İki murahhas bu odayı! teşkil edecektir. Romanya heyeti inu. yahhasasının arzusu Üzerine koopera tiflerin de Balkan ticaret odalarına mülhak olmaları esasını kabul ettik, İ görmez de âlemin gözündeki çöpü gü- Balkan ticaret odası tarafmdan te. sis edecek (o teşekküller (bu oda ile çok siki münasebetler İdâme edecek:| lardir. Oda da bütün kararlarını Balkan konferansına o bildirecektir. Aynı zamanda bu tie: odasının belerj de teşkil edilebilir. Ru suret le de iktisadi bir federasyonu da vü- sl olabiliriz ki buda bizi tam bir| federasyona kadar götürecek bizinci! Amil olur. İsanbul şehri birinei Bal kan ticaret odasmın merkezi olarak tesbit olunmuştur. Çok temenni €- derim kj bu ilk tesis edilen Balkan ticaret odası bizi bütün Bulkan men Jeketlerinin ittihadma sevketsin.,, | Mitat beyden sonra söz alan ol madığından rapor reye konarak ve yapilan tadilâtla kabul edildi. Yakıt geciktiğinden hububat ve tütün mese lelerinin halli gelecek eelseye bıraktı larak sant 12,30 da içtimaa nihayet verildi. Yugoslav ve Arnavutluk mu- rahhasları arasındaki ihtilâf Hemen bütün Balkan murahhas heyetlerini alâkadar eden ve Yugos- lav, Arnavut mürahhasları arasında şiddetli bir ihtilâfa sebep olan akalli- yetler meselesi, bu meseleyi tetkik eden siyasi yakmlaşma komisyonu mesaisini bitirerek raporunu hazırlı- yamadığı için dünkü umumi heyet içtimamda görüşülmemiştir. | komis yon bu sabah toplanarak o mesaisini! bitirecek ve rapor yarın umumi heye- te bildirilecektir. Arnavut heyetinin muhtırası Arnavut murahhas heyetinin akal) liyetler meselesi hakkında Yuzoslav heyetine şiddetli bir muhtıra verdik- lerini yazmıştık. Çok şiddetli bir Vi. sanla yazılmış olan bu muhtıra şu dur: “ Yugoslavya millt grubu, Balkan devletleri arasındaki siyasi mukare- net şartları hakkında verdiği muhtı- rada, üç sahifelik siyasi bir edebiyat yapmak zahmetine katlanmış, halbu- ki bunları birkaç satırla ve açıkça şu tarzda ifade edebilirdi: “Yugos- Javya Balkan federasyonu İstemiyor, çünkü Bulgarlar Makedonyada cete- ler teslih etmektedirler, Arnavutluk. Sırp, Hırvat, Sloven hükümetlerine karşı harbi hazırlamak, zere, isti arzuları olan İtalyanın emrine arazi sini, ordusunu ve müesseselerini veriri yor. Balkanlar (OBalkanlılarındır; prensibi tamamen tatbik edilmelidir. Ve nihayet de anlaşma ve tesriki me. sal, herhangi munllâk bazı akalliyet-! Ter meselesi gibi bir mesele hakkında| ısrar etmekten daha hayati bir ehem:| miyet ve alâkayı haizdir. Yugoslav milli grubunun o Arna; vutluk hakkında ithunları şw darb miselden daha güzel hir sekilde ifade edilemez: Kendi gözündeki merteği rür. Atinadaki konferansla Arnavut! luk heyeti murahhasası samimi ve a çık bir surette görüşmeyi siar edim. misti, çünkü ancak bu şerait altında iyi bir netice elde edilebilirdi. Vugns- Tav heyeti murahhasası tamamen ak- si yolu intihap etti, Atina konferan- smdaki ve bilhassa Selânikteki iti-) mada almış olduğu vaziyet, Yugos- Tavyanın sadece Ralkan federasyonu fikrinde değil, hatta Balkan milletle- ri arasında siyasi bir aniaşma fikri ne hile müârız olduklarına artık şilp- he bırakmamıstır. Bu muarızlığın se- beplerini oOaramak Arnavutluk he; yetine düşmezse de birini göste rebiliriz: OO da akalliyetler mese- lesidir. Yugoslavlar | akslliyetlerin hukukunu tanımak istemiyorlar, çün-| kü bu takdirde Sırp, Hırvat, Sloven devletinde bizzat Sırplar akalliyette, kalırlar. Pek sarihtir ki Yuzoslavya Balkan konferansına, efkâri unumi- yeyi aleyhine çevirmemek fakat ayni, zmanda konferansı akim bırakmak) fikrile iştirak etmiştir, Buna muvnf.| fak olamayınca, bu çıkmazdan cık: bilmek için, Sırplar, heyetlerinin A. Unada komşularına karşı yaptıkları ithmalarr tekrar ederek ve ertesj gü. nü de açıktan açığa af ixlep ederek bir teşebblis daha yaptılar. Komşu larını boşuna itham edip maraza ör karacağına, Yugoslavya icin, açıktan acığa, Balkan federasyonu fikrinin milif menfaatlerine uygun gelmediği-! —i âylemezi daha doğru olurdun. ei İ sı akamete uğratmak istediğine şüv- OZ am ara sam Arnavutluk milli grubu, Balkan militleri arasındaki mukarenetin am cak manevi terki teslihatla olacağımı ve bu manevi terki teslihatın da akal liyetler hukukunun tanınarak tat- bik edilmesile olacağını takdir eder,, İhtilâf hallediliyor mu ? Diğer taraftan dün Arnavut ve Yugoslav heyetleri arasındaki akalli yetler ihtilâfınm mürahhas heyeti. mizin tavassutu üzerine halledilmek| üzere olduğu şeklinde bir şayia çık- mıştır, Fakat Yugoslav baş murahhası M. Yuniç böyle bir şeyden faber! olmu. dığını söylemiş ve demiştir kiz — Daima söylediğim gibi Balkan memleketleri harici bir tesir sitında kalmazlarsa aralarında pehâlâ anlar; şabilirler, Bunu her zamn tek fikrimde ısrar ederim, Bah harici tesir Balkanlarda si; tısadi alâka ve menfaatleri olan her hangi bir ecnebi memleketten gelebi- lir. Biz Yugoslavyada diğer akaliyet. ler gibi Arnavut akalliyetinin de bü. tün haklarını tanıyoruz, hürriyetleri- ni tahdit yolunda hiç bir hareketimiz! yoktur. Memleketimizde hatta Arna yut akalliyetinin mevcudiyetini bile inkâr ettiğimiz seklinde vaki olan id. dinlar doğru değildir. Bütün mevzuu bahs (omeseleleri halletmek hususunda hüsnü niyeti- miz olduğunu konferansa iştirak et memiz de gösteriyor, Herhalde böyle münakaşılar Yüzünden Konferansın İnkıtaa uğraması İhiimali varit ola. maz.,, Arnavut murahhasasının beyanatı Arnavut murahhaslarından Bedri Peyami bey is€ Şunları söylemiştir: — Arnavut Milleti, ima edilmek istenidiği gibi. İtalya hükümetinin Balkan misak'nı arzu edip etmemesi Ne katiyen alâkadar değidir. Kon- feransa iştirik eden © Arnavutlar Amavut belediyelerinin murahhasta- rıdır, Bu heyet ârasmda İtalyan ta) raftarlığı ile itham edilebilecek tek| bir adam bulunamaz, Marıafih İtal yan dostluğunun bir cinayet ve kaba- hat olmadığı kanamindeyiz .Arnavut aknlliyetleri meselesine gelince, bu, bugünkü bir mesele değildir. Sırpların büyük bir Arnavut ek. seriyeli meskün olan Kosva ve Deb- re havalisini işgal ettikler! günden itibaren doğmuş tabii bir meseledir. Yugoslavyada yasiyan Arnavutlar Srıplar kadar değil, hatta Yugoslav. yadaki diğer anasına haiz olduğu hukukun yüzde birine bile sahip de gildirler. 1912 den 15 e, 195 ten 18 e 1918 den 1925 e kadar yapılan katli. âm istatistikleri Akvam cemiyetinin ve Avrupa, Amerika büyük devletleri hariciye nezaretlerinin dosyalarında mevcuttur. 1925 senesişden buzüne kadar muhtelif sekil ve suretlerde de- vam etmekte olan iktısadi tazyikler ve kolonizasyon siyaseti, Yugoslav. yayı terk ve gayet fena yernit altın. da dünyanın muhtelif yerlerine ilti. caya mecbur kalmıs YÜZ ofuz bin Ar. navudun vücudile sabittir. Bunların ekserisi Türkiye, Bulgaristan ve Ar. navutluğa kaçmışlardır. Yugoslavya- daki Arnavutların milli hakve hür. riyetleri, tek bir mektepleri ve tek bir gareteleri bile yoktur. İntihabat san-| dıkları “etrafında (o 1925 senesinde) Mitrovizada katliâma uğramış 22 Ar. navudun isimleri bizde ve Akvam ce miyetinde saklıdır. Bu hareket Yugoslav parlâmente. sunun Ârnavutlara verdiği intihap hakkı bir fikir elde etmek için kâfi.) dir. Binaenaleyh Yugoslav heyeti ya Yugoslaryanın Arnavutlarla mes kün kısmında cereyan etmiş ve bu: günkü vaziyeti vücuda gelirmiş olan hâdiseleri hiç bilmiyor. yahut da a.i kalliyetler hukukunu tesbit eden bey. nelmilel münhedelerden haberi yok. tur. Arnavutluğun tamamen tamdı. ğı akalliyetler hukukunun bilmuka bele Yugoslarlar tarafından da tanın. masını istemesi en tabii hakkıdır. Ve Balkan birliği için de bu tabi bir şart feşkil eder. Şu hale nazaran Yuşoslavların bu kadar bariz bir hak karşısında taannüt etmesi ve akalli- yetler meselesini inkâr edecek kadar ileri gitmesi hangi tarafın konferan- iki memlekete bir tek kral! Faysal, Iraktan başka Suriye tahtına da mı oturacak? Son posta ile gelen Suriye, İrak ve Mısır gâzetelerinin mevzuu bahsetti- ği en mühim mesele, Irak ve Suriye- nin bir krallık altında tevhidi mese lesidir. Bu mevzu, Krui Feysalım son seyahatinden sonra Ortaya atıl- mış ve onun leh ve aleshinde birçak sözler söylenmiştir. Suriye, Trak ve Misir matbuafınm verdiği malümnta göre kral Feysalın Pariste bulunduğu sırada kendi sinin Irak tathından başka Suriye halkının rıza ve muvafakati takdirin- de Suriye kralı da ilân olunacağı bil- dirilmiştir. Kral Feysal bu teklife verdiği ce- vapta Suriye halkının rıza ve muva- fakatj şartile Suriye krallığını ka- bul edeceğini söylemiştir, Günün Muhtırası | Takvim— Cumartesi 24 Teşı 10 uncu ay 1931. (1 Cemaziyülâhır 1989 Senenin geçen günleri: 297 kalan güme“ 68, t Güneş — Doğusu: 621: Batışı 17. “ Namaz vakitleri — Sabah; il Oğle: 11,58 ikindi 14,5X Akşam: 17. Yursu 18.49, imsak: 441 Hava — Dünkü bararet wzamli lasgari) TE. Bugün rüzgar sıcak ve 1od0 tan mutedil hava, hafif bulutlu olacakdf” | Radyo | Istanbul radyosu Saat 18 den 19 a kadar o gramo plâkları reşriyan, 19,30 dan 20,30 a kad birinci kisim saz Ali B. 2030 dan Sİ kadar gramofonla opera parçaları 21 GE 22 ve kadar ikinci kısım saz Ekrem ve Belkis Lİ. 22 den 2230 a kadar ork tra, Borsa haberleri, , Bu haberin sızması ve gazetelere resmen intikal etmesi üzerine Suriyeliler. ve| bilhassa Suriyedeki kraliyet tizaftare| ları ile cümhuriyet taraftarları ara- sında müzakereler ve münakaşalar başladı. İl Sariyeliler 1920 senesinde kra)) Feysalı kraf ilân etmişler, bunu mü: tenkip Fransızlar, Suriyeyi işgal ede- rek kral Feysalı oradan çikip gitme- ye mecbur etmişlerdi. O zamandan beri Suriyenin hü- kümet şekli konuşuluyor ve müzake- re ediliyor. Fakat bir karar verile miyordu. Gerçi bir aralık, Suriye milessesan meclisi toplanmış ve hazırladığı ka-| nunu esaside Suriyenin cümhuriyet olmasını kabul etmiş ise de bu karar da kat'iyet kesbederek tatbik oluna mamıştı. Suriye kanunu esasisinin bu mad- desinin tebdil veya tadili, Suriyedeki) Fransa fevkalâde komiserinin salâ- hiyeti dahilindedir. Fransa, henüz bu mesele üzerinde kat'i karar ver- mediğinden bu mesele yüzünden uzun münakaşalar kapısı açılmış ve Suri yede cümhuriyet taraftarlığı mukabi- inde krallık taraftarlığı da baş gös termiştir. Bir aralık Suriye tahtinm en kuv- vetli namzeti, kral Feysalın ağabey: si ve subık Hicaz kralı Şerif Al; idi. Fakat Şerif Alinin namzetliği bi- le #ahakkuk etmeden kral Feysalın Irak krallığına ilâveten Suriye kral lığına namzetliği orlaya atıldı. Mesele bir taraftan Irak çazete- lerinde, diğer taraftan Suriye gazete lerinde uzun uzadıya münakaşa olu- nuyor. Irak gazeteleri, kral Feysalin mun-| zam krallığı lehinde propaganda yap-| makta ve Suriyelileri 1420 de verdik-| leri karar, yani kral Feysalı hüküm. dar ilân eden ve onu bilfiil hüküm. darlığa getiren karar üzerinde sebat etmeye davet etmekte, krallığın Suri» ye âdet ve an'anıtma en muvafık hökümet şekli olduğunu söylemekte- dirler, (Bağdat) ta çıkan ve Irak hükd-) metinin fikirlerini meşreden El —| Irak güzetesi bu nokta; nazarı müda.! faa ve Irak ile Suriyenin bir krallık altında birleşmekle iki mem- leketin yan yana ilerliyeceğini izah! ediyor. İ Fakat Suriyede vaziyet bu mer. kezde değildir, Cümhuriyetgiler ile kraliyetçiler arasmda had münaka. şalar vuku buluyor. Cümhuriyetei. leri bu teklifi ulu orta reddetmekten meneden yegâne sebep, büyle bir tek) lifin Arap gayesine hizmet etmesi ve bu davayı ilerletmesi ihtimalidir. Bununla beraber iki memleket bir. lesecek olursa onun elimhiuriyet bay. rağı altında birleşebileceğini #öyli- yenler de vardır. Bütün bu münakasaların vereceği netice henüz belli değildir. Asıl resmi makamların ve asıl alâ: kadarların kat'i düşünceleri anlaşılmamıstır. i henüz| ——— ———— — ——— —— he bırakmaz... Bulger başmurahhası M, Sa- kazof ne diyor? Bulgar baş murahhası M. Sakazof) da demiştir ki: — Akalliyetler meseles; fabiatile mühimdir, Aşağı yukan bütün el | nistandaki kan memleketleri akalliyet mesel de birbirlerile alâkadardır. Fars Bulgaristanda Türk akalliyetleri * dır. Fakat bu Türkler her türlü # ve hürriyetlerine sahiptirler. hiç farkları yoktur. Camileri, tepleri vardır. Bizim de Ro da mühim akalliyetimiz vardır. İ menler son zamanlarda muühe hukukuna riayet etmeğe başladıli Mamafih bu da kâfi değildir. Yi akalliyetlerimize geli Yunanlılar bunların Bulgarcı k şa nYunanlılar olduklarını söyle! tedirler. Biz İse bunların bir Bal gibi hakları tanınmasını istiyo! Yugoslavya da orada mevcut gar ükalliyetinin haklarını tamam! tanınmamaktadır. Mamafih ko ransın neticesinden çok ümitvüi İhtilâfımız olmasına rağnen Yun mutahhaslarının da hüsnü niyeti dır, Yuzoslav murahhas heyeti hüsnü niyet sâhibi bulunmaktadır Dünkü gezinti ve çay zi; Murahhaslar ve misafir Yun Bulgar gazetecileri öğleden Boğaziçinde bir gezinti yapruışlı Saat 14,30 da Seyrisefaim rıhi dan Şirketi Hayriyenin 74 hareket edilmiş, vapur Rumel; sa ni takip ederek Kavaklara kadar i1€ ledikten sonra geriye dönmüş ve at 1730 da Beylerbeyi sarayı rıht na yanaşmıştır. Misafirler beyi sarayını gezdikten sonra alt W daki büyük ve muhteşe mhavuzlu londa hazırlanan büfeden kendil ne ikram edilmiştir. Sarayın m şem salonlarında verilen çay mk firler üzerinde çok iyi tesirler b mıstır. Çaydan senta sat Yİ doğru vapurla Topaneye dönül tür. Vapurda ve sarayda şehir dosu güzel havalar çalmıştır. Geceleyin de Dolmabahçe sa munyede salonunda İstanbul namına belediye tarafından bir verilmiştir. Bugünkü gezinti programı Misafir Yunan ve Bulgar gs etleri bugün Fatih itfaiye teşkilât mezbahayı, Cerrahpaşa hastanesi deri fabrikasını, yarın müskirat hisarı idaresinin ispirto fabril gezeceklerdir. Konferans komisyonları bu sa' Yıldızda tekrar © toplanacakla Öğleden sonra 14,30 da vapurla yükadaya hareket edilecek, mi ler adayı gezecekler, akşaı ada ? kulüpte Ticaret odası tarafından teflerine bir çay ziyafeti verileci hhaslar yarın akşam Ankaraya gidiyorlar f Yarım komisyonlar sabahleyin» / mümi heyet öğleden sonra cak, ayni akşım murahhaslar ve zetesiler hususi trenle Ankarays “ reket edeceklerdir. Pazartesi Ankara şehri gezilecek, Harlelye kilimiz Ankara Palasta mura! İ rü'öğle ziyafeti verecek, 1430 dİ M. Meclisinde konferansın son si toplanacaktır. Akşam üstü © çiftliği ziyaret edilecek, 1729 d# isicümhur Hz. konferans if Marmara köşkünde kabul Murahhaslar Halk evi» tiyatı Riyaseticümhur orkesleas: ti dan verilen konseri dinledikteti gece saat birde hususi trenle A dan ayrılacaklardır. ül 2 kü maa) a1 Hr rada

Bu sayıdan diğer sayfalar: