10 Mart 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

10 Mart 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | tandaki ——— e VAN a Maki v2 İ Dikkate değer bir hadise oldu Ermeniler Yunan bayrağını ir ve polise tecavüz Yunanistanın Fiks kasabasın- m acilen Ermenistana naklo- Man Ermeni mühacirleri ken- dülerine, kısmen Yunan hükümeti an yaptırılıp tahsis edi- len ve kısmen gene hükümetçe en arazi ürerine kendileri Yeafından yaptırılan kulübe ve Utan bükümetince vaki tebli- Sat bilâfına o'arak- Makedonya İ fil getirilmiş yeni ermeni ka” lerine © satmışlardır. Yunan Mükümeti tebligat hilâfına satılan | barakaları zabıla marifetiyle Ye ettirmek istemişse de meniler muhalefet ederek Yu- E, bayrağını tahkir ve polis | murlarına sopalarla tecavüz “mişlerdir. ime üzerine Yunan zavıta etleri Ermeni muhacirlerini ka etmiş ve binaları boşal- tarak Makedonyadan gelmiş Ermenileri kilise ve mek- İP binalarına koymuşlardır. ariste çıkan ve Taşnak organı m Haraç gezetesi bu hadise- 1 komünist Ermenilerin sebe- 'Yet vermiş olduklarını yazıyor. v Vakıt — Eger Haraç gazete- ir dedigi gibi mevzuu bahsha- komünist Ermeniler sebep ol da sa Yunanistandaki Ermenile tamamen komünistler elinde ol: duğunukabul etmek lâzım gelir. Çünkü hadise ani bir tahrik hy degildir. Uzun zaman 1 ye olduğu © muhakkaktır. tibet bütün bu düşünce ve ter- komünist Ermenilerin sevk w le olmuşsa Yunanis- i Ermeniler için mazeret ileriye sürülen sebep bil- | | olarak kis onlara mücrimiyetlerine bir | olur, — Bugünkü hava m hava ögleye kadar bulut- çmiş ve öğleden sonra açıl- we Evvelki güne nazaran ü sıcaklık derecesi daha | pm 10,5, asgari 3 de- i Fasathanenin vediği malüma- h göre hava bugün hafif bulut- | Nereli ve rüzgâr mütehavvil A A BEYE FR, Mahmut Nedim Bey 30 Senelik Siyasi Esrarı ifşa Ediyor ! A YA LA A MA A Tefrik 5 Zum! ” Yeni kıyam a, Hâsitliler San'a kapılarına ka» dayzelmişlerdi. Askerimiz de şid- v, , Mukabele ediyordu. Vakit Kala aa tedbir ittihaz etme diz bilhassa daha evvel hâ - Tay vak'alar ihdas etmenin ce- gene çekiyorduk. Kim sünehkârdır? Yahya asla haklı değil - â akat kabahat kimde, nerede- "ayi kuyularını boşaltan Ra- Yen 'de mi?.. Onu hoş görmi - Nİ İlkinde mar, İnam şikâyeti. da inlemiyen Mehmet Ali paşa- hmet Ali paşayı oraya erde mi? Vaktü zama - nin önüne Ni - n hükümette mi? ünülmüş, tertibat alınmış bir | | i I / lerini düzeltti. Yutkundu. Ve... niha-| | den kalktım. Kapıya İndim.. | yin » Bir imam kaçakçılıktan mahküm oldu. Yüzüne karşı söylemek gibi olmasın, Efendiden gizli tütün kullanırdım! Evvelki gün Fenerde dikkate şa - yan bir kaçakçılık vak'ası olmuş, ih- bar üzerine yapılan bir araştırma ne ticesinde Aptisubaşı (mahallesi ima- mı Ataullah efendinin evinde kaçak tütün ve sigara kâğıdı bulunmuş, i -| mam efendi ve karısı Lütfiye, kayın valdesi Naile Hanımlar mevkufen nd- Tiyeye verilmişlerdi. İhtisas mahke » mesi dün maznunları muhakeme et- miş ve haklarında karar vermiştir. ! Kaçakçmın bir mahalle imamı o - Tuşu ve kaçak tütünlerle (o sigaranın! bir imam evinde meydana çıkarılışı bilyük bir dinleyici kitlesinin alika| ve merakını celbetmis, salon hınca! hınç dolmuştu. Mahkeme huzuruna evvelâ İmam Ataullah efendi çıktı. BIN ile altmış arasmda bir yaşta, şişmanca, kırmızı ya yakın top sakalir bir adamdı. Boy nunu berip, belin; iğerek yerden kan- dilli bir temenna ile hâkimi selâmles dı. Arkasından imam efendinin karı- sı Lütfiye hanım girdi. Daha sonra elinde penbe püsküllü bir atkı tasr- yan şişman, lâcivert çarşaflı bir ka dm, Ataullah efendinin kayın valde » si Naile hanım, maznun mevkiinde yer aldı, Reis, tutulan zabıt varaka- sını okurken üçünün de renklerinde tahavvüller görülüyordu. Zabıt varakasında, imam efendi. nin evinde yapılan araştırmada alt kat tavan arasında ve üst katta ve evin diğer muhtelif kısımlarında 5 ki To kıyılmış kaçık tütün, 612 defter. yani otuz altı bin 720 varak sigara | kâğıdı bulunduğu, ve Lütfiye ve Nak le hanımların tabakalarında da aynı| kaçak maldan'tütün ve kâğıda tesa » düf edildiği itâva olumuyordu. Imam Ataullah efendi reisin sor- gusu karşısında bir zaman mütered - dit kaldı. Düşündü, soluk fesini çe- pecevre örten kirli sarığının büklüm: yet İşi şöyle anlattı: — Bfendim.. Reis beyfendi. Sa « bahtan.. yani tam sabah namazı. na- maz kalıyordum. Birden sokak kapısı vuruldu. Zannımca sünnetle farz a - rasmdaydım.. Meraka düştüm. Gün henüz ağarırken (o ziyaretime gelen kim?. Acaba bir işmi?. Malüma mahallenin imamıyım.. ya bir düğün o lur, ya bir cenaze vardır belkim di- yerekten hemen selâm verdim secde - Açtım. Hiç tanrmadığım iki adam karşıma çıktı. — Selâmün aleyküm! i D l ( Son Yemen valisi ) TE ii Tercüme ve iktibas hakkı mahfuz Bunu araştırmak ve bulmak ne kadar güçtür! Fakat malüm olan şudur: Bir günahın kefaretini gene Mehmet- çik kaniyle ve canıyla veriyordu! ... İttihat ve Terakki bir (Yemen meselesi) karşısında âciz değil, fakat onu kökünden temizleyip halledememek (mevkiinde kal - mak istemiyordu. Bu gayet tabiiydi. İstanbulda bir çok ça - reler, tedbirler düşünüldü. Evvelâ şiddet ve kuvvet mi, yoksa anla- şarak mı bir itilâf mı meseleleri leleri etrafında münakaşalar, mü- zakereler cereyan etti. Fakat i - şin fazla intizar ve vakit ziyama tahammülü yoktu. Binaenaleyh vazıyeti mahallinde tetkik ede - rek icap eden hattı hareketi ta - etmek iyetini haiz biri eğilir a ee edemem — Ve aleykümselâm! Diye buyur ettim. — Hayır, girmiyeceğiz hoca efen - di. elimizde bir emanet var da. bu - nu şuracığa koyuversen,, Akşama ale! Tiz, İ Dediler.. Hay hay. nasıl isterseniz! dedim. İki paket bıraktılar, gittiler. Amma nedir, kimin nesidir?. Paket «| lerin içinde ne vardır?.. Dilimin ucu na gelip de soramadım bir türlü. Iş te, bir gaflettir oldu reis beyciğim.. — Bizim bildiğimiz emanet oda & çinde filân bırakılır, siz tavan kap » lamaları arasında m: saklarsınız? Di - ye reis haklı bir sual sordu. İmam &- fendi şaşırmıştı. Boyun büktü: — Anlatayım bendeniz. Dedi. bu adamlar gittikten sonra, kömürlüğe iniyordum.. Ayağıma bir kese kâğıdı ilişti, iğildim.. aldım.“ Zahir dedim| komşunun sipariş ettiği oğul otunu buraya koymuşlar. Odaya getirdim. O sırada çocuk, bizim oğlan: l — Yandım baba! Diye feryat edince, aklım basım « dan gitti, kese kâğıdını filân unut -| tum.. kazara eli ateşe değen evlâdı -| mın yanına koştum., İşte sonra nasıl oldu bilmiyorum, evi oaramışlar, okömürlükte bul - duğum kese kâğıdını meydana çıkar- mışlar.. İçinde oğul otundan başka şeyler varmış meğer! — Emanetleri bırakanları seçebil- din mi? — İşte onu yapamadım beyim. Sa-| bah karanlığıydı.. Hem, dedim a, hir gaflet. Sonra, imam efendinin karısı Lüt- fiye hanım istiecvap olundu: Reis — Ataullah efendinin zevce si misiniz?.. Maznan — Hayır. Karısıyım.., e » fendim... Reis — Tütün tabakanızda kaçak! sigara kâğıdı, tütün bulunmuş, An - lat bize işin doğrusunu, Maznun kısaca anlattı: — Bundan bir sene evveline kadar tütün kullanırdı hoca efendi bizim. Sonra, dokunuyor, diye bıra'**. Bir) az tütünü ve kâğıdı kalmıştı. Junla- ra ilişmememi tenbih etti. Yüzüne karşı söylemek gibi ol - maşın, efendiden gizli kullanırdım. Birkac gün evvel tütünüm kalmamış- ti. Haydi dedim efendinin tütünün «| den bir parçacık çalıveteyim.. İşte ta bakamda buldukları tütün, o tütün. Naile hanım da şöyle ifade verdi: — Tütünün tiryakisiyimdir. Üs - ünü siyatik. heyeti fevkalâdenin izamı takar- rür etti, Ahmet izzet Pş. Erkânıharbiyei umumiye riya- seti uhdesinde kalmak üzere Ye - mene kuvayı umumiye kumandan lığıyla Ahmet İzzet paşa gönde - rildi, Bittabi Ahmet İzzet paşa yalnız değildi. Maiyetinde erkâ- nıharbiye miralayı Âvni bey (9) Erkânıharp Ali Fuat Obey— ki şimdi harp akademisi reisidir — Erkânıharp İsmet bey — Başve - kil İsmet © paşa — Erkânıharp Kadri bey — Elyevm Malatya! mutasarrıfı Kadri paşa — Erkânı! harp Salih bey — Elyevm Salih paşa — Erkânıharp Asım bey — Şimdi zannederim tütün inhisa - rımdadır, mütekait — Yüzbaşı Recep bey — Elyevm fırka kâti- bi umumisi — Mülâzim (Saffet bey — Sabık fırka kâtibi umumi si — Nâzım bey — Şehit Nâzım Bey — Beyler vardı. Bu heyet Hudeydeye vâsıl ol - duğu zaraan San'a yolu açık, ser- best değildi. San'a etrafındaki Zeydiler ayaktaydılar. Fakat İz- zet paşa kısa bir zamanda San - aya girmiye muvaffak oldu. Kuvayı umumiye kumandan - lığının altmış tabur (Okadar taze askeri de vardı. N i ! kü Trablusgarpta gın vermiş kadınım. O gün tütünüm) bitince, dışardan alamadım. Kızım: “Dur sana biraz tütün bulayım!,| dedi. İşte o tütünü getirdi. Tahkikat kâfi görüldü. Reis kara- rı tefhim etti, Karar okunurken, Nai- le hanım şaşkınlığından ayağa kalk, mayı unutmuştu. Kendisine bunu ih. tar eden mübaşire, imam efendinin kayın valdesi hanım gücendi: — Söylesene ya.. A çocuğum! ne bileyim ben?.. Allah düşmanımı dü. sürmesin.. mahkeme nedir bütün öm-| rümce ne gördüm, ne de bildimi, Mahkemenin verdiği karar muci- bince, Ataullah efendi bir sene iki ay hapis yatacak ve 6 kilo tütünden de- layı beşer liradan 90 lira, havandan| dolayı 15 lira ve sigara kâğıtlarmdan dolayı da 96720 kuruş pi ezası Yö recektir. Lütfiye ve Naile hanımlar beraet etmişlerdir. Belediyede : Gazi köprüsü Gazi köprüsünün şartnamesile diğer evrakı daimi encümen ta- rafından tetkik olunmaktadır. Belediyenin o tediye şartlarda tesbit edilir edilmez münakasa ilân edilecek ve ilân gününden altı ay sonra ihale yrpılacaklır Maahaza köprüyü inşa etmiye talip gruplara şimdiden şartna- melerin birer nüshaları dağı- tılmıştır. Fen fakültesinde yeni bir şube Bir müddet evvel fen fakül- tesi müderrisler (omeclisi, Obir (Kimyager mühendislik) şubesi- nin ihdasını zaruri görmüş, ha- zırladığı talimatname Darülfü- nun divanma ve oradan vekâlete | gönderilmişti. Maarif Vekâleti bu şubenin ilâvesini tensib etmiştir. Karar yakında heyeti vekileye gönde- rilecektir. Fakat, ders senesinin üçte ikisinden fazla bir zaman geç- miş olması itibariyle yeni şube- hin bu sene açılamıyacağı, ancak geleck seneden itibaren faaliye- te başlamasının kabil olac. fakülteye bildirilmi: San'aya yerleştikten bir müd- det sonra Hâşitin en mühim nok- talarından biri olan Amran da ta- rafımızdan tutuldu. Ve bu suret-| le kuvayı umumiye kumandanlı - ğı ittihaz edeceği tedabiri ser - bestçe ve rahatça düşünebilecek bir vaziyet almış bulundu. Trablus harbi İzzet paşa heyetinin Yemene muvasalatmdan bir kaç ay sonra İtalyanın Trablus garba hücumu ile başlıyan harp ilk nazarda Ye- meni pek müteessir etmez zan »| nedenler derhal aldandılar. Çün- harp cereyan ederken, Yemende de İtalya eliy- le yeni bir ateş alevlendirmişti. İtalyanlar vakit kaybetmeden Seyit İdrisi'yi kıyam ettirdiler. İtalya gemileri Cizan'a silâh, cep hane, erzak ve para taşımıya baş- ladılar. İdris beyannameler neşre- derek etrafını kendisine iltihaka| davet etti. italya ve idris İdris az parayla çok iş göre - bilmek içim işe dini bir şekil ve renk verdi. Cahil halka kutsiyeti- ni kabul ettirebilmek için yüzü -| ne fosforlu maddeler sürerek nur| landırdığı!) o bile olmuştu. | İdris (Mergani) tarikatının u- mum reisi ve idir. İ müs, di : .temlekelerindeki İ Inhisarlarda | Son vazıyet nedir ? Barut inhisarında tasfiy& iş- lerine yakında başlanıyor Inhisarların teşkilâtı hakkında tetkikatta bulunan (komisyon, tütün inbisarı müdür vekili Hüs- nü, müskirat inbisarı müdürü Aasım ve tuz inhisarı müdürü Feyzi beylerin iştirakile dünde çalışmasına devam etmiştir. Komisyon bilhassa inhisarlar için vaziyete göre bir teşkilât kadrosu hazırlamaktadır. Ayrıca inhisarların ne tarzda birleştirilen subelerinin ne tarzda çalışacağıda tetkik edilmekte ve bina meseleside görüşülmekte- dir. Şimdiki halde mevcut kana- at, birleşecek inhisar şubelerinin | tütün inhisarının bulunduğu bina ile karşısında muhasebe teşkilâtı nın bulundğu binaya ve gene tütün inhisarının İstanbul baş müdürlüğü binasına yerleştirilme- lerinin münasib olacağı merkezin- dedir. Bu suretle Müskirat inhisarı- nın bina kirası masrafı tasarruf edilmiş olacaktır. Komisyon içtimalarında, inhi- sarlarn gerek kadro, gerek mâsraf (kısımlarında ne gibi tasarruflar yapılabileceğini de ayrıca tetkik etmektedir. Barut inhisarının hükümete devrinden sonra vücuda gelen teşkilâtın o kadroları hakkında temaslarda bulunmak üzere bir İ müddet evvel Ankaraya giden barut inhisarı müdürü Lütfi B. şehrimize dönmüşlür. Lütfi B. dün bir müharriri- mize şunları söylemiştir: — Ankaraya idaremizin mes mur kadroları için gitmiştim. kadrolarda, mefsuh şirketlerin . memur kadrolarına göre büyük . bir değişiklik Oyoktur. Yalnız şirketlerin eski memurlarından maaşı çok yüksek olan bir kaç kişi çıkarılmıştır. Esasen idare- mizin memur kadrosu, şirketler zamanında olnuğu gibi, gayet dardır. Vilâyetlerde memurları- mız da yoktur. Fesh edilen Barut ve fişenk şirketlerinin muamelâtına müte- allik bir pilânço hazırlanmakta- dır pilânço hazırlanarak şirket- lerin mevcut paralariyle borç ve alacakları kat'i surette anlaşıl- dıktan sonra tasfiye muamelesi- ne filen başlanılmış olacaktır. Barut inhisarının tekrar bir şir- kete devri mevzu bahs değildir. Inhisar idarelerinin birleşme- halkın ekseri « si de bu tarikate mensuptur. Bi « naenaleyh İdris bu suretle bir çok İtalya tebaasınin ruhani reisi mevkiindeydi, Ve maiyetine; İtalya benden korkar, beni tutmıya, benim arzularımı yerine getirmiye mecburdur, aksi tak « dirde bütün Marganileri ayaklan- dırırım, derdi, böylece İtalyaya parayla satılmış olduğunu etrafm dan gizlemek isterdi . Bir buçuk milyon altın İdris bir kaç ay icinde İtalya- ya bir buçuk milyon altına mal ol muştur. İdris Sabyadan, Luhayyaya ka dar bütün kabaili ayaklandırdı. Hatta kendisine düşman olan bir çok Zeydi kabileleri Obile para kuvvetiyle etrafına topladı. Bunu kendi haline bmakmak bittabi İ gayri mümkündü. Ahmet İzzet paşa San'adaki | vali ve kumandan Mehmet Ali pa şayı İdrisiye karşı gönderdi. Meh met Ali paşa Hudeydede kaldı ve Kevkeban hadisesinin müsebbibi kaymakam Ragıp beyi bir mik - tar kuvvetle Cizana yakın Huf - relere gönderdi. Fakat maalesef Ragıp bey burada talisizliğini (Bitmedi) e

Bu sayıdan diğer sayfalar: