2 Eylül 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

2 Eylül 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ge Sayıfa 10 Dünya güzelini kendi evinde ziyaret (Ürt tarafı T inci sayfada) © | Masmafih güzellik kıraliçesi- | nin istirahat etmekte olduğu ke - | İimesi hiç de doğru değildir. Çün kü kıraliçenin evi iki gündenberi akrabalar, ahbaplar, tanıdıklar, uzaktan ve yakından tanıdıklarla dolup dolup boşalmaktadır. Misafirlerin ve Keriman Halis hanımı görmek için gelenlerin miktarı dün akşama kadar birkaç bini bulmuştur. Kapılar açıktı Kapı açmaktan bıkıp usanan güzelin ev halkı nihayet apartı - manın kapısını kâmilen açmışlar dır. Artık kadın, erkek, genç, ihti- yar, çocuk Halis beye ve yahut | Muhlis Sabahattin beye uzaktan senelerce evvel bir kere selâm vermiş olanlar misafir olarak gel- ir. Halis bey bu vaziyetin müşkü İâtr karşısında perma a şeriye almamak için dün akşam kapıyı kapatmıya mecbur kalmış - tar. Fakat gene her dakika zil salmakta ve muhtelif suallerle gü zellik kıraliçesi aranmaktadır. Esasen içeriye girmiye muvaf- fak olanlar da oturabilmek için diğer misafirin gitmesini bekle - mektedirler. Halis bey tanıdığı misafirleri büyük bir nazaketle kabul edi - yordu. Beni de Keriman Halis ha nım bulunduğu odaya aldı. Bir gün evvel Çatalcadan İstanbula kadar süren uzun yol arkadaşlı - ğmdan sonra ahbap olduğumuz Keriman Halis hanım görünce derhal yanıma geldi. Arkasmda kırntızı zemin üzerine beyaz be - nekli bir kumaştan zarif bir kos- tüm vardı. Elimi sıktı. Bana yer gösterdikten sonra yana (yakıla anlatmıya başladı: — Aman efendim.. Öyle yo - rulmuşum öyle yorulmuşum ki. Dün akşam kendimi yatağa zor attım. Deliksiz bir uyku uyumu - sum. Bugün neyse kendime gele- bildim. Akşam küçük Fatışı kucağı - ma aldım. Aman Fatış dedim de akirma geldi. Siz hep Fatoş diye yazıyorsunuz. Ama ona biz Fatış deriz. Neyse, onu aldım, benim « le dün gece yatmıya Yazı oldu. Eline bir şeftali verdim. Onu ye- mekle uğraşırken uyudu. Fakat Üzerini örtmek için hareket edin- ca “Annem, annemle yatacağım, diye tutturmaz mı? Bu emada kapı çalmdı. Keri- man Halis hanımın dünya güzeli olmasında ilk delâleti yapan mu- harrir Abidin Daver bey geldi. Keriman Halis Hanrm çok memnun Daver beyin elini sıktı. Yer gösterdi. Kahve emretti. Bu esnada Halis bey söze (başladı. Müsabakaya giren güzelleri met- hetti. Bilhassa Romanya (güzeli hakkında dedi ki: — Mis Romanya, çok kibar bir kızdı. Çok hoşuma gitti, Kendisi- mİ oğlum Kenana almak için ta - lip oldum. Müzakere de cerey; etti. Fakat henüz O müzakeremiz bitmedi. Doğrusunu söyliyeyim mi? Çok kibar bir kızdır. Dayısı da bestekârmış, Hatta (Mis Uni » ver) namına bir de tango beste- ledi. Halis bey sözünü tamamlar. Ken dünya güzeli içeriye girmiş- ti. Daver bey dedi ki: miyan müvaffakıyetimi temin eden siz olduğunuz için — Keriman hanım. Herkes ba na soruyor.. Bu kız dünya güzeli oldu. Bu kadar güzel mi diyor.. Ben ne söyliyeceğimi şaşırdım. — .Güzel değil dersiniz. Ben de ilâve ettim: — O zaman kimse inanmaz.. Dünya güzeli, güzel olduğuna | kani bir şekilde gülerek ilâve et- ti; — «Eh güzel.. Dersiniz. Kâfi değil mi?. Halis bey tekrar söze başladı » | ğı zaman Keriman hanıma gelen mektuplardan bahsediyordu. — Hele buğün aldığımız.. — Enfes.. Diyordu. Bir zat bir mektup yazmış. Dört sayfanın hu lâsası şu.. Keriman hanım ilk ta- libe varacağmızı — vadetmiştiniz. Ben talibim.. Aşlarm.. Filân fa- lan... saydım dört sayfada yüz a- det (Aslan) kelimesi var, Ben de güldüm. Kızımın (Aslan) olma - dığını söyledim. Fakat bunlardan başka gelen mektupların / sayısı yok. . Dünya güzeli, ©v kizi ,. Keriman hanım bir dakika bi- le oturamıyor, misafirlerin kah - vesinin pişip pişmediğine dikkat ediyor, Hele mütemadiyen biri ge lip diğeri giden misafirleri karşı- lamak ve teşyi etmek vazifesini ihmal etmiyor. Bundan sonra sigara külü ile dolan sigara tablalarını temizli - yor. Arada sırada çiçeklere birer birer bâkıyor. Boş vakit bulunca Fatışı kucaklayıp öpüyor. Ve so- rulan suallere cevap veriyor: Halis Bey ne anlatıyor ? Halis bey Kerimâni harim gü- | zel olarak ilân edildiği vakit çok büyük bir vatanperverlik göster- miştir, Keriman hanımın bulunduğu o telin önüne dolan halk o gün sa» bahleyin (Dünya güzeli) olarak ilân edilen Keriman hanımı gör“ mek istiyorlarmış. Bu esnada güzellik komitesi reisi Keriman hanıma otelin bal- konuna çıkarak balkı selâimlama- sını teklif etmiş. Fakat Halis bey derhal şu sözleri söylemiştir: — Otelin üzerine muazzam bir Türk bayrağı o çekilmezse kızım balkona çıkmakta mazurdur. Derhal kırmızı ipekten büyük bir bayrak yapılıyor ve otelin bü- yük direğine çekildikten (sonra Türk güzeli ve dünya kıraliçesi ortaya çıkıyor. Halis bey bü hadi seyi tekrar ederken diyor ki: — Bunu yapmak benim: . için bir milliyet meselesiydi. ik Müsabakada güzellerin mayo ile hakem heyetinin karşısma çık- tığı işaa edilmişti. Halis bey bü hususta da dedi ki: — Kat'iyyen. Her güzel şehir kıyafeti ile müsabakaya dahil ol- du. Mayo sözü bile geçmedi. Ma- amafih o bütün iddialara rağmen kızım dünya güzeli oldu. Bu hu- suşta en büyük rolü olanlardan birisi de Abidin Daver beydir. Kendisine müteşekkiriz, Netekim dün gelir gelmez Ke» riman Abidin Daver beye şu tel- grafı çekmişti: Erenköyünde Abidin Dayer Beyâfendiye Dünyada hiç kimseye nasip ol- yegâne VAKTT şükranlarımn kabulünü rica 6 - der ve ellerinizden öperim. Keriman Halis Halis bey telgrafı okuduktan sonra Daver Bey “Estağfürullah,, dedi. Fakat Keriman Halis ha - nım gözlerini Daver beye çevir - di. Oda bir dakika kadar sessiz - lik içinde kaldı. Keriman hanım bu vaziyeti ile Daver beye şük - ranlarmı gösterdi. Abidin Daver B. ne diyor ? Dünya güzellik (kraliçesinin Daver beye olan bu şükran hisle- ri karşısında Daver beyin ne dü- şündüğünü sordum, Şimdiye ka: dar yalnız başkalarından mülâ - kat almıya alışmış olan gazeteci arkadaşımız Daver bey “beyanat,, deyince şaşırdı. Ve sonra şöyle an tibabından (dolayı duyduğum hisleri soruyorsunuz. Tabii her Türk gibi büyük bir memnuniyet ve iftihar. Yalnız £ fazla olarak biraz da gurur duydum. Çünkü Kerimanı iki senedir tahıyor ve müsabakaya girmesi için kendisi” ni mütemadiyen ve ısrarla teşvik ediyordum. Diyebilirim ki onun güzelliğini ilk önce keşfeden be- nim, Keriman güzel olduğu kadar mahcup ve bilhassa mütevazı bir kizdr. Hiçbir zaman kendi güzel- liğine iman etmiş değildir. Hatta, bugün bile öyle değil mi? Keriman hanımı kışm açılan müsabakaya iştirak ettiremedim. Çünkü hasta idi. İkinci müsaba - kayı yaptığımız zaman, evvelâ pe derini, sonra da kendisini ikna i- çin pek çok çalıştım. Onun tered- düdü, tevazuu benim bütün ısrar- larimdan daha kuvvetli idi. Niha yet razı oldu. Nadi Beyin odasım- da hakem heyeti, 25 reyden 22 sini ona vermek suretile benim güzelden, güzellikten anladığı. mi tasdik etmişti. Kerimanın Av- rupada da muvaffak olacağını kuvvetle ümit ediyordum. Kendi- sine ve pederine öteki güzellerin resimlerini göstererek dünya gü- zeli olması ibtimali çok kuvvetli olduğunu söylemiştim. Spa'daki müsabakanın yapıl dığı gün Cümhuriyette çalışıyor ve neticeyi merakla sabırsızlıkla bekliyordüm. Nibayet O ajanstaki arkadaş ve dostlar telefon etti » ler: — Keriman hanımla “Alman güzeli yalnız kaldılar. Mücadele ikisi arasmda cereyan ediyor. O zaman #porcu ruhum da galeyana gelmiş, güzellik müsabakası gö - zümde bir deniz yarışı vaziyetini almıştı. Baş başa giden bir ya - Tiğ. Müsabakanın heyecanı beni © kadar sarmıştı ki, bir müddet iş göremedim. Nihayet telefon çal « dı, — Tebrik ederiz. Keriman Ha- nım dünya güzeli oldu. Zafer, evet, Türk kızının, Türk güzelliğinin zaferi tahakkuk et - mişti, Harbi umumiden o mağlüp çikan Alman karargâhı umumisi- nin çalıştığı binada, Türk kızı bü- tün dünyayı yenerek muzaffer ol- muştu. Söylediğim gibi ben Kerima - nm zaferinden hem sevinç, hem iftihar, bem de gurur (duydum. Nasıl duymam ki, güzellik hak « kındaki fikir ve telâkkilerim, 28 kişilik beynelmilel bir hakem he- yeti tarafmdan da tasdik edilmiş- ti. Şirdi artık güzellikten anlı - rm yormuşum, diye iftihar edebili - rim, Keriman hanım, geldiği gün trenden inip de büyük bir heye - <an içinde otomobile bindiği za” man, şayanı şükran bir kadirşi - naslıkla bana: “— Daver bey, hepsi, hepsi sizin sayenizde, dediği zaman duyduğum haz pek büyüktü. Dün- ya güzeline dedim ki: — Hayır, hepsi, hepsi Türkün sende tecelli eden tılsımlı güzel - liği sayesinde.. : va doğru çıktı, Birçok hanım- arı — Ah.. Yavrum.. Diye Kerima nın boynuna atıldılar. Ben de da ha fazla durmadım. Dünya güze- line veda ettim. ZEKİ CEMAL ER. ml İŞ François de Bourbo- nun tevkifi Madrit, (A.A) — Zabıta, ge- çen fesat hareketinde methaldar olmakla maznun bulunan sabık kral Alfonsun yeğeni ihtiyat pi- yade kaymakamı François de Bourbonu tevkif etmiştir. Diğer taraftan ikametgühmda bir silâh deposu keşfedilmiş bu- Ioman dük de Villenada tevkif olunmüştur. M.Venizelos dolâşiyor Atina, 1 (A.A) — Havas ajan- sından ; İntibabat propagandası yapmak üzere devre çıkmış olan M. Venizelos, jeneral Edi- pides tarafından kendisine tak- dim edilen Florina gamizonu zabitanını kabul eylemiştir. lin, ordunun gayrı meş- ru vesait ile rejimin devrilmesi- ne müsaade etmiyeceği husu- sunda bir telmihe cevap veren M. Venizelos, zabitanın bu kabil teşebbüsata girişmelerine lüzum kalmıyacağını ümit ettiğini söy- lemiş ve ordu zabitlerinin hükü. mete ait işleri temin ettiklerini ükeiğğiğii Hâlâ terki teslihat Hikâyesi Berlin, 1 (A.A) — Fransız me- nabiinden alınan malumata göre terki teslihata dair olarak veri- len Almam notası Fransa harici. ye nezaretine tevdi edilmiştir. Notanın tevdi keyfiyeti doğru ol- matı, bugün bu meseleye ait fik- rini izhar eyliyecektir, Kiel'de 2 Yunanlı tevkif edildi Kiel, 1 (A.A) — Zabıta, Hek tenan kanal methalini geçen bir Yunan vapurunda sefine süvari- sini bıçakla tehdit eden iki Yu- nanlı ateşçiyi tevkif eylemiştir. Kadın ve doğum hastalıkları ji Mütehassısı | Ankara garnizonundafi içim dört yüz bin kilo birinci nevi un Ankar# kumandanlığı satın e yonu tarafından ka ile münakasayâa bez ihalesi 3 Eylül 932 tarih sadif cumartesi gönü tedir, Şartnamesi üçü! Satınalma komisyonun tur, Taliplerin muayy©” teklif mektuplarile Anki” kez kumandanlığında satınalma © komisyonu! caatları, (669) (4066) Istanbul dördüncü icra m dan gri Tamamma 12000 met taktir edilen Boğa” Büyük dere senede? j ve kiriko halen lokanl, larında kâin eski 12 vE mükerrer 12 ve yeni aralarla murakkam alt kâğir üstleri ahşap iÇ”, yağlı boyalı ve elektiri” ii kos tertibatlarını ba! hanenin temami açık * vaz edilmiş olup İİ tarihinde şartnamesi di el talik edilerek 6teşrini tarihine müsadif perşe saat 14 den 17 ye kadi” bul dördüncü icra açık artırma ile satıla' Artırmaya iştirak içi de yedi teminat alınır “ Icra ve iflâs kanunu uncu maddesine tevfiks” tapu sicilleriyle sabit ipotekli alacaklılar ile gi, etmelerinin dosya numarasiyle yetimize müracaatları ilâ” kadaranın ve irtifak hakk! lerinin bu haklarını ve faiz ve masarifa dair olm alarin: ilân tarihinden Üy 20 gün içinde bildi dır. , Aksi halde hakları t9P9 yi Ileriyle sabit olmiyanl#” bedelinin paylaştırılma! dü hareket etmeleri ve dab* gil malumat almak yene 326 Doktor Hafız Cemi Dahili Hastalıklar Mutoh” Cümadar reaada her gün pnat 2,30 dan 5 n kadar İster Peter eat Kitap İd YE ANT e: LİE ani ie güzete Anafartalar es Her lisanda g ae la rar Etem Pertev ıtr1? NE ET Life Nİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: