24 Eylül 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

24 Eylül 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Beyaz Kadın Ticareti Izmirli dul Büte bir kadına lüzumu halinde | Bu bir kaç tokat atılır: !.. Yazan : ? Fakat ne denir. Bir adam biraz keseyi doldur du mu her şeyi ya- pabileçeğini-sanır. Bu “hal her memlekette görülür. Sözü uzatmı- yalım, Lülü ile Dede en süslü ka- | zitalardan birine yerleştirilmiş - | lerdi. Güzel kadınlar avuç dolu - ' su para kırıyorlardı. Aleksi bunu | gördükçe şişiniyor keyifleniyor - du. Artık onun selâmına nail ol- mak bile bir mesele haline gelmiş ti, Günün birinde (babacan tam yerinden vuruldu. Kadınların iki si birden ortadan kaybolmuştu.. Ah bilmezsiniz efendim. Herkes Arjantinde para kırıldığını zan - neder ama, burada ticaretin öyle Tefrika : 9 linde birkaç tokat © atılır. Yahut arka tarafıma tekme indirilir. Bu gayet tabii bir şeydir. Erkek sö - zünü dinletmek için bazan böyle tedip” usullerine (omüracaat mec buriyetinde kalıyor. Fakat kır - baç kullanmak ayıptır! İnsaniyet- sizliktir. Hem de kırbaç iz bıra - | kır. İlerde kadın bu izleri göste - rerek insanı mahküm ettirebilir, Aleksi ile sıkı fıkı görüşen bir po- lis komiseri bir müddet ortada gö zükmemesini tavsiye etti. Fakat o bunu yapamazdı. Çünkü beş karı- sı daha vardı. Eğer onun mağlüp olduğunu görecek olurlarsa on - lar da isyan edecek ve (böylece tehlikeli noktaları vardır ki; kız getirenlerin iflâsı banka iflâsın - dan beterdir. İki kadın yarı be - yaz, yarı yerli bir avukatın yanı- na iltica etmişlerdi. Avukat insa- niyet namma bunları kurtarmış! Üste Aleksinin evine gelip karı - larm elbiselerini istemiye kalk « masın mı? Âleksinin Ohadiseden ne kadar içerlemiş olduğunu an - lamak kolaydır, Fakat ben bizim çocuklara daima söylüyorum. İn « san asabma hâkim olmalı. Lüzu- mu halinde hiddetini içinde sak- lıyabilmeli yoksa işleri mahvolur gider, Aleksi avukata hiç bir şey ver- meden onu dehledi. Eski kahra - manlık zamanlarında olmadığı - Muzı unutuvermişti. o Malâm ya! Zamane., Şimdi aksileşmekten ise uysal gitihök'bin kat hayırlıdır. Avükât eğiaları alamadığına içer lemişti. Hemen Dede ve Lülüye usulen mahkemeye müracaat et - meleri tavsiyesinde bulundu. İki kız hem mahkemeye müracaat et- tiler, hem de Aleksinin onları na- sıl vapurdan çıkarmış olduğunu zabıtaya tafsilâtile (söylediler. Bundan başka bir de darp ve iş- kence davası açtılar. o Filhakika vücutları yara bere içinde idi.| Çünkü Aleksi bunların iş görmek- te nazlandıklarmı farkedince küv vei maneviyelerini fazlalaştırmak için kırbaçla dövmek usulüne mü- racaat etmişti. Efendim, ben kır- baç kullanılmasının tamamen mu arızıyım. Bir kadına lüzumu ha - bütün sermayesi (o mahvolacaktı. Zavallının imdadına koşmıya mecbur oldum. Meseleyi 2000 pezo ile halletmiye muvaffak ol- dum. Maamafih bu ders Aleksi - ye kâfi gelmedi. Birkaç ozaman sonra dansingin birinde Lülü ve Dedeye tesadüf etmez mi? İki ka rı oturmuş rahat rahat içki içiyor larâr. Doğrusunu söylemiye mec- burum; bu vaziyet te oAleksinin tahammül edemiyeceği vaziyet- lerdendi. Öyle ya! Dansingde bir çok arkadaşları oturuyordu. Bun- lar müstehzi bakışlarla onu ve ka- rıları seyrediyorlar, ne“ olacağını soruşturuyorlardı, Erkeklik şere fi mevzuu bahisti. Fakat akıllı ve ciddi adamlar böyle: güçlükler karşısında zarif bir hareketle ya- kalarını kurtarmıya muvaffak o turlar. Şerefti, haysiyeti gibi an- ane. olarak kalmış şeyler hatırı i- çin insan kendisini fena mevkie sokmamalıdır, Maalesef an'ane - lerine en ziyade riayet edilen mes leklerden biri bizim mesleğimiz - dir. , Aleksi O an'anelerin tesirine kapılarak en çirkin ve en tehli - keli hal suretine müracaat etti, Onun içeri girdiğini görünce kor- kudan benizleri atan iki kadının üstüne hücum etti. Onları saçla » rmdan o yakalıyarak dansingin kapısına doğru sürüklemiye baş - Tadı. Hem sürüklüyor hem de ka- falarını çalpara gibi biribirine çar pıyordu. Karların yaygarası dan- singin içini doldurdu. Böyle ha - İki Gülüşlü Kadın! Arsen Lüpenin yeni Yazan : Moris £öplan- © “İyi Pol vuruldu. Eski metresi, Sa: | rr Klara cinayet mahallinde, başmü fettiş Jorjöre tarafından tevkif edil miştir. Polis, cinayetin (Sarı Klara | tarafından (yapıldığına — kanidir. Maamalik bu işte, Sarı Klaranın yeni dostu Ranl isminde birisinin de par mağı olduğu muhakkak gibidir ve bu Raul denilen adam, Sarı Klarayı Ma- vi gazinodan kaçıran şahıslar. Ra ul izini şimdilik kaybelmeğe muvaf- fak olmuştur. Polis tahkikatla meş- guldür. Zozot Bu sefer, tali, polis başmüfetti- şine yardım etmişti. İri Polün gön- derdiği mektup polis müdüriyeti- me geldiği zaman, Jorjöre orada yoktu. Valter rıhtımında, sarşın kızm geldiği saat olduğu için, ta- rassuda gelmişti. Orada, kapıcı- bir macerası — 54 Türkçeye çevicen : fa. nın feryatlarını duymuş, ve koş- muştü.. Jorjöre apartımana yıldırım gi- bi girmişti. “Onu durduran man- zara, yerde yatan İri Polün cese- di değildi. Hayır, : gözü, arkası kapıya dönük olan şu meşhur kol- ituğa saplanıp kalmıştı. Raul, Sa- rı Klarayr bu koltukta saklamış, o da görmemişti. Jorjöre, gene kendisine bir o- yun oynanmamasını temin için, tabancasını çekerek, yanındaki a- damlara: — Siz durunuz... Diyerek yavaş yavaş ilerledi. Parmağı tetikte idi. Düşmanın ilk hareketinde ateş edecekti. Başmüfettiş, yanındaki polisler hayretle seyrediyorlardı. Jorjöre koltukta kimse olmadığını görün- ce, adamlarına: e - İnsan, ve bilhassa bir polis, i ve bir daha burada gözükmemiye inzivayı seven kadın aceba ne oldu İzmir zabıtası on beş günden- beri esrarengiz bir badisenin tabkikatile meşgul olmaktadır. Hadise şudur : İzmirde Göztepedeki evlerden birinde Penbe Hanım isminde oluz yaşlarında dul ve zengin bir Hanım oturmaktadır. Yalnız- lıktan hoşlanan ve senelerdenbe- ri münzevi bir hayat geçiren bu Hanımın altı senedenberi şebre inmediği de söylenmektedir. Yir- mi gün evvel Penbe Hanımın komşuları zabıtaya müracaat e- derek kadıncağızın ortadan kay» bolduğunü haber vermişlerdir. Bunun üzerine polis tahkikata başlamış, Penbe Hanımın hapis- banede bulunan kardeş, kendisi bapishaneye girerken kız karde- şini Bahri Efendi isminde bir ar- kadaşının himayesine terkettiğini söylemiştir. Babri Efendi yapılan araştırma neticesinde Aydında bulunmuş, © da bir şey bilmediğini söyle- miştir. Penbe Hanımın parasına tamaen öldürüldüğü zannedil- mektedir, diseler oldu mu, hâdiseye şahit o- lanlardan bazıların her nedense sakin kalacaklarına müdahale e- derler. Dansingte de böyle düşü - nen birkaç kişi varmış. Az zaman da vak'a büyük bir skandal şekli- ni eldr. Bağrışmalar, tokatlar, yumruklar, hatta silih patlamala- rı biribirini takip etti. Zabıta mü- dahaleye mecbur oldu. Baba A - leksi hapse atıldı. Merhamet bu, dayanamadım tekrar imdadına koştum, Bu defa hapiste onu kur- tarımcaya kadar göbeğim çatladı. Mesele mühimdi. Yaralananlar olmuştu. Eğer mahkemeye kadar gitmiş olsaydı muhakkak on se- neye mahküm olacaktı. Çıkar çık maz Büenos Ayresten o ayrılmıya mecbur oldu. Karıları başkaları - na kaçtı, ticareti mahvoldu; fa - kat güçlükle hapisten yakayı sı - yırmıştı. İnanır mısınız onu kur - tarmak için yaptığın büyük feda- kârlıklara karşı minnettarlık bile | göstermedi. Hatta haber aldığı - | ma göre bana kızmış. Ah! efen - dim, dünyada ne nankör adamlar vardır bilseniz! (Devomı var) dedi, her türlü tedbirleri almış ol- raalıdır. Ve orada yabancı kimse olma- dığma kanaat getirdikten sonra Jorjöre İri Polun üzerine iğilerek muayene etti: — Kalp el'ân çarpıyor.. Amma pek ümit yok.. Derhal bir doktor çağırınız. Bitişik evde bir dektor. olacak. Ve derhal telefonla, başmüfet- tiş, polis müdürüne hadiseyi bil - direrek talimat istedi. Jorjöre sonra mahalle komise- rine haber verdi ve kapıcıyı &or- guya çekti. İşte, bu sorgu metice- sindedir ki Jorjöre, Sarı Klara ile Raulün oraya geldiklerini ve bu cinayeti yaptıklarını anlamış ol- i du. Bu haberi alır almaz, Jorjöre kendini kaybetti, gelen doktora: — Ah, diyordu, geç kaldınız, can çekişiyor.. Aman kurtarmağa galışmız.. Bu, adalet için, benim i ve sizin için çok mühim bir hâdi- sedir.. Aman doktor, gayret. Tam bu esnada içeriye Flaman koşarak giriyordu. — Mösyö Jorjöre, Klarayı ya» Alaturka Güreşler Dün Bitti KaraAli gene rakiplerinif sırtını yere getirdi (Baş tarafı 7 inci sayıfada) lip ilân edileceğini bildirdi. F# du. Nihayet usul ve pek tabii ola- | kat Cemal pehlivan derhal o rak hakem heyetinin kararı din- | atıldı; lendi. Dize vurmayı, el sıkışmayı, — Kabul etmem. Sabaha k# halkı, diz çöküp temenna ederek | dar güreşirim! Ben karar marf selâmlamayı müteakip Kara Ali | tanımam dedi, pehlivan Tekirdağlı Hüseyin peh Halktan muhtelif sesler çık!” livanla, Adapazarlı Cemal, Bul » | yor, kimisi güreşin devamını, ki garyalı Arif pehlivanla, Mandıra» | misi de pehlivanlara birer kaht* lı Ahmet, Manisalı Rifat pehli - | ısmarlanmasını! istiyordu. Mas vanla tutuştular. mafih güreş esasen devam edi; Cemal pehlivanın Mandıralı | du. Bu arada hakem heyeti Hü Ahmetle isteksizce tutuştuğu görü | nin galibi Ali ile Manisalının ## lüyordu. En çok hararetli giden | libi Ahmedin tutuşacağıı bildir diğer iki çiftin güreşiydi. Meydan | diler, Kra Ali tam bir saat © hakemnin “halim selim,, diye tak | çeyrek güreşmişti. Bu karar tabi iü ik : X dim ettiği Rifat pehlivan çok ha- reketli ve atak oynuyor, arada bir: — Hayda pehlivan.. Diye ni- dası işitiliyordu.. Fakat on beş yirmi dakika son ra Rifatm hastalığına binaen pes ettiği haber verildi. Kara Ali ile Hüseyin de ha - reketli idiler. Hüseyin arzulu ve Zorlu vücudu ile derhal halkın te- veccühünü kazanmıştı. Kara Aijl - nin temkinli oyununa, daha usta- ca hareketlerine rağmen bir iki tehlikeli vaziyetten kendini kur « tarıp alkışlandı. Cemal pehlivanla O Bulgaryalı Arifin güreşmesi pek yeknesak gidiyor, ikisi elense etmekle, biri- birlerine hayda aslan. demekle vakit geçiriyorlardı. Güreş başlıyalı bir buçuk saa- ti geçmişti. Bu esnada Kara Ali zorlü rakibini teriyada ile Yehiver di. Sırtının bir'kusmı"yere' gelince Hüseynin pes ettiğini gören ha - kem heyeti düdük öttürmüştü. Hü seyin kalktı Alinin elini öptü Ali de onu alnından öperek kucakla- dı, Fakat bir müddet sonra Hüsey nin hakem heyetine sırtının yere gelmediğini söylediği görüldü. Sırtı yere gelmemiş bile olsa pes ettiği cevabımı aldı. Ortada yalnız Cemal - Arif pehlivanlar kalmıştı. Ortalık ka rarmıya yüz tutmuştu. Bu pehli - vanlarda hâlâ canlı bir hareket yoktu. Halkın canı sıkılmıya baş- lamıştı. Nihayet hakem heyeti 12 dakika mühlet verdiklerini, bu esnada kim çok çalışırsa onun ga kaladım.. — Ne?. Ne diyorsun?. — Sarr Klarayı yakaladım. — Nerede?. — Caddeden geçiyordu, hemen tuttum, aşağıda kapıcınm odasın- da... Jorjöre merdivenleri dörder dörder atlıyarak indi. Genç kadr- nı alarak yukarı ite kaka çıkardı. Odâdan içeri iterek İri Polun ce- sedinin önüne götürdü. — Bak!.. Kahpe.. Yaptığın işe bak... Genç kadın başyetle geri çekili- yordu. Jorjöre kaba elleri ile Kla- rayı diz çökmeğe mecbur etti ve Flamana emretti: — Arayınız, bıçak her halde üstünde olacak.. (Klaraya döne - rek) artık yakayı ele verdin de- dil mi yavrum.. Dostun güzel Ra- ul de yakalandı e demektir. Ya.. Demek kolaycacık adam öldürü - lür zannettiniz ha.. Polisi unuttu- nuz mu? Klaranm üzerinde bıçak bulun madı. Bu sefer Jorjöre bizzat a - ramıya başladı. Zavallı kız bu ka ba ve hırçın adamın elinde çırpı” olarak hoşuna gitmedi. Çünki Ahmedi de yense, bir türlü biti" yen Cemal — Arif galibile üçü” cü bir güreş yapmıya mecbur caktı, Diyordu ki: — Şampiyon esasen son gür şi tutar, Böyle olduğu halde bef başta da güreştim. Bu iş haksız lacak. Bu esnada hakem heye bir türlü bitmiyen Cemal ve Arif! pehlivanları berabere addetmi © ye karar vermişti. Fakat pehlivan bunu da kabul etmeyi” ce bu güreşin keenlemyekün ad * dine karar vererek Mandıralı A metle, Kara Aliyi tutuşturdu. 76 nekede yağ bittiği için iki pehli” van hafif yağlıydılar. Mandıra Ahmet bundan evvel yirmi daki" | ka, Kara Ali pehlivan ise iki saat! yakm kuvvet sarfetmişlerdi. Bu na rağmen bu güreş kisa s İ ve Kara Ali on dakikada bir Yara gelme vaziyetindeyken Ah | medi pes ettirdi. ö — Yaşa Kara Ali şampiyof” Kars Ali bihakkön bu neticeyi; şerefi hakketmişti, i Halk yavaş yavaş sahaya dok muştu. Bu esnada Cemal pehli” vanla Bulgaryalı Arif | pehlivaf| da üç saattir devam eden güre!” | lerini bırakmıya mecbur olduls”” Hakem heyetinin kararı Kara (| İlinin birinciliği, Mandıralı Aht€”| din ikinciliği şeklinde verilmişti. | Baş elti yama Güüreşenler Koç Ahmetle Hüs€ bere ilân edildiler. » nıp duruyordu. Nihayet siniri P* şandı ve bayıldı. yi Jorjöre el'an sinirlerine hâki” olamıyordu. Kız bayıldığı hal” onu mahsus yapıyor o zannediY” ve itip kakıştırıyordu. — Flaman, dedi, hastane bası her halde gelmiştir. Şi5 aşağı indiririz, — Bu aralık içeriye komiseri geldi: — O! Komiser bey - geldi”. mi? Ben müfettiş Jorjöre muf", nim Flaman size meseleyi izah der. Ben katili götürüyorum, * rikini bulmıya çalışacağım. (4 Hastane arabası aşağıda “ ruyordu. Jorjöre Klarayı ars koyarak polis müdiriyetine türdü. Genç kız hâlâ ba; Kendisi küçük bir hasta yatırıldı. Jorjöre onun ayılabilmet 4 sorguya çekilebilmesi için bir” İİ beklemek icap ettiğini öğ mişti. Buna canı sıkıldı. i fih, bir taraftan da, bir iki sonra da olsa, onu sıkı bir * i i i yl

Bu sayıdan diğer sayfalar: