11 Şubat 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

11 Şubat 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayıfa 8 Hava Muharebeleri | Almâriyada şe iv ve ve e VON 00 ÜNE UU0AUUDA sammdüvemee nuz uanes0nan vene ollbeenna Verdun Müdalii Navar Yazan: Jacgues Mortane Navar piyade olmak istiyor Navar bu üçüncü vazifeden dön dükten sona, kendini artik tame- men avcı tayyareciliğine vermişti. O zamanlarda on tane Mono -! coğus Morane - Saulnier tayyaresi yapılmıştı. Bunlardan birer tanz Nâvarla Pelletier Doisy'ye verile - ceği de vadedilmişti. Fakat bu ön yeni tayyare, başta bulunanlar, ta- nıdıklarına dağıttılar. Bu tayyare ! lerin verildiği tayyareciler, üçüncü beşinci derecede kimselerdi. Ye güne kiymetleri tanıdıklarınm çok olmalarıydı. Hatta içlerinden bazı- ları harp avcı tayyaresi olarak ya- pılmış bu tayyarelerle cephe geri- sinde Hizumsuz bazı rekorlar yap- mıya teşebbüs etmişlerdi. Bu vazi- ! yet karşısında, Navarla Pelletier Doisy fena halde kızdılar va ik birden, piyadeye nakilleri ve hatta döğüşmeleri için birer isti - da verdiler, paketlerini (o yaparak “neticeyi beklediler. ! İkidesur tayyarecinin amirleri bu hareketi şakadan © yapıyotler zannetmişlerdi. Fakat işin böyle ciddi bir şekil aldığını görünce en- dişe ettiler. Bir müddet sonra da bava kumandanlığı, istidalarma şu derkenari yaparak göndermiş - &i: “Gayri manlıki bir talep. Sizin pi- bi emirleri târafından takdir edilen #ayyareeilor, silâhlarını bırakmazlar. Bu kadar kiymetli pilotları kaybet - melt istemdyiz.,, Fakat iki tayyareci tarzda cevap verdiler: — Biz bu “Monvcogue,, İeri dö- buna şu vüşmek için istiyoruz.. | Elimizde| mevcut bugünkü vasıtalarla avcu tayyateciliği Oyabmak pek yüç. Sulh şampiyonlarma bu güzel tay- yareleri verip rekor kırdıracakla - rına, bize versinler, dövüşelim. . . © Hem madem ki bizim, ordu için kıymetli tayyareciler olduğumuzu da söylüyorsunuz, o halde elimize Yasrtalar veriniz de bunu İspat e delim.. Bu kadar mantık ve cesaret kar #isında, nihayet (iki tayyareeiye hak verdiler, kendilerine mono - coğus tayyarelerden birer tane verdiler. “ # Nav#r, tayyartsini gidi ten almiş, * karargâha dönm üştü! raber gidip eğlenmeğ di. Bir tarafta gördükleri töre binerel ay'ye gilmeğe karar verdi decekler, Jar farkma v di. Nave: ile makinisii diler v4 gelince Giderken 1 : almamışlardı. . ada ne yapa caklardı?. Bu kaç dana çıkarsa muhakkak O divanı harbe verileceklerdi. Bereket ver- sin, bir kamyon imdatlarma yetiş ti, içinden, tanıdık bir istihkâm za. biti idi, onlara yardım ederek trak törün kırılan zincirini tamir etti - ler. mey - — AN ie , | kadar götüreyim, oradan yolu ta - İ | bozuk olduğundan teşekkür eds - Nakleden; ta. Şimdi, artık geti döndüler yan - nadersitiz değil mi?, | Hayv! Tekrar yollarma devam ettiler ve Eperuaye doğru ilerledi- ler. o Bu sefer de karşılarına, bir köprü üzerindeki nöbetçi çıkmış, i kendilerinden vesikâ istemişti. Na- var derhal: — Onbaşı, dedi, mühim bir va- zifem var, beni kumandanma ka- dar götür.. | — Nöbeti bırakamam, dedi, ma- amafih sizi köprünün öte başıma | rif ederim.. Navarm istediği olmuştu.. Eper- naya gittiler, traktörü görünmesin diye yan sokaklardan birisine br- rakıp eğlenmeğe başladılar. Sabaha doğru traktörün yanına döndüler, bindiler.. Fakat gece ya- ğan yağmurdan traktör çamura bafmıştı.. Çıkarmak kabil değildi. | Köylerden at falan tedarik ederek bin reüşkülâtla çektirdiler. Soğuk- tan makine de donmuştu. Bir tür - Tü ismmiyordu. Velhasıl, bin müşkülât içinde, çamura bata kalka, karargâha dö- nebildiler, Saat 6 olmuştu. Krargâhta tay- yareler hangardan çıkarılıyor.. Sa- bah faaliyeti ve nöbeti başlıyordu. ! Navar gecesinden pek ziyade slalmiştr. Fakat bütün arkadaş - ilarma: - Dehşetli eğlendik!., İ | Diye palavra atıyordu. İçinden ise, bu yalanına kendisi de kızı- yor, muhakkak bir şey yaparak ©- yalanmak istiyordu. Müthiş yor - gun olmasına rağmen makinisti - ha, tayyaresini çıkarmasını söyle - di ve içine girerek, havalardan bir düşmanın geçmesini bekledi. Navür O gün 1915 senesinin Teşrini - sanişinin on beşi idi. Navar, tay - yaresinin içinde bir düşman bek- İerken, düşmanım geldiği haber ve- rildi. Navar sevincinden deli ola - cakir... Fakat hemen iki dakika sonra bunun bir Fransız teyyaresi olduğu anlaşıldı.. Navar, tekrar beklemeğe başla- dı. Onun bu hi gören yüzbaşı de Börnis kendisini öğle yemeğine davet citi. o Fakat Navar, midesi rek reddetti. İsrar üzerine kabul! etti, Yemek ortasında, bu sefer haki üşman layyarssinin gö- İründüğü bildirilmişti, * derhal hareket etti. Hem ile bir âafer kazan | göss evvelki çek. sak istivordü, tesu Thierryye doğru u- &resi idi, eti- u görerek, . Alman tayya- resi oraya gidiyordu. ide, onu dü- inebilirdi. | takiple ik - Bü takdirde kendiz kten sonra ,Pai n İçin onu sadece | tifa etti, Fakat Alman teyyaresi biraz uç“ tuktan sonra döndü, Fransız hat “| larına doğru yürüyünce Navar ile karşılaştı. Alman tayyaresi derhal sinde l başlamıştı. Navar hemen yüksele | İ yorlardı. Navar alçalarak onlara | yoktu. Sadece bir mitenlyöz ve fi- i Yüksek tahsil ve işler 1931 senesinde Almanyanm yük Veek tahsil müesseselerinde 140,000 talebe vardı. Yalnız bu adedin an - cak 50,000 i bir iş bulabilecekti. Zi ra, Almanyada, yüksek tahsil şn - hadetnamesi ile kabul edilebile -| cek makamların adedi 330,000dir. | Eğer, bu makamlarm her birinin vasati olan 33 sene işgal edildiği - ni hesap edersek senede ancak 10,000 yeni yer ayi Yüksek tahsil müddetini de beş sene hesap etmek şartile, 50,000 mezunun beş senede bu boş yerle - ri doldurncakları anlaşılır. Bugün, Almanyada işsiz kalmı-| ya mahküm 90,000 mezun talebe vardır. Bu 140,000 talebeden her biri, lâzım olan 5000 talebeden birisi, | olacağını ümit etmektedir. 1932 paskalye zamanmda, bu ta | lebelerden bir çoğunun serbest mesleklere girmeleri için teşebbü - İ satta bulunulmuştu. Fakat işsiz ka lacak talebelerin sayıları gittikçe artmaktadır. Bu tene sonunda bu| vaziyette kalacak talebelerin sayı- lafının 190,000 i bulmâsı muhak - kak gibidir. Buna diplomalarını al mış, yer bulamamış, bulanları da kaybetmiş 40 000 i daha ilâve edin | ve 140,000 rakkaramı doldurmuş oluruz. Bu münevver gençlerin haleti ru hiyeleri düşünülecek olursa vaziye tin fenalığı anlaşılır. Bu gençlerin hepsi çalışrıştır. İçlerinden birço- ğu açlıkla çarpışmıştır. Bir sürü yerlere baş vurduktan sonra bu gençler artık ümitsizliğe düşüyor- lar. İşte Almanya darülfünununun | bugünkü hali. 202 ve m m mma sa na rek üstüne çıktı. ve oda ateşe baş- İadı. Alman tayyaresi de havalan- mış, bulutların arasına girmek is- temişti. Lâkin Navar tekrar nişan alâr, ateş etti, Almanın pervanedi- ni parçaladı, düşürmeğe başladı.. Alman indikçe Navar onu takip e- diyordu. Nihayet Alman tayyaresi Marne nehri kenârmda yere kon - du.. Navar'm monocogue tayyare- si pek nazik, ve düsmanın indiği! yer pek biçimsiz olduğundan Na var, tayyarenin etrafında daireler | İ çizerek gelip onları esir almaları" Lu bekliyordu. Fakat, bir pilot ve bir de rasıt- tan ibaret olan Alman tayyaresin de bülünenlar, bir fişek yakarak tayyarelerini yakmağa hazırİanı » ateş oti.. Almanlar anladılar ve el- lerini kaldırarak teslim oldular. | Artık Navar da, ne ölür ne ölmaz| diyerek yere inmeğe karar vermiş İ #8. Bin bir ihtimamla ve bir kaza - ya uğramadân yare kondu. Birisi çavuş, birisi yüzbaşı olan Alman - lara sordu: — Yaralı mısmız?. ğ — Hayrr!.. — Buraya ne diye geldiniz?. — Keşif yapmağa. Filhakika tayyarede (bomba şekler vardı. (Devami var) Büyük harp neden beş sene sürdü ? Fransız meclisinde meb'usların mühim ifşaatı le ye Komite stoklar teşekkülüne yani harp malzemesinin inkişafına nasıl mani oldu Mösyö Barthe — Demirhane - ler koitesinin harpten evvel iktı- sadi bir malthusianisme siyaseti takip ettiğini izah ettim. Harp zuhür etti, düşman şimal ve şark vilâyetlerimizi istilâ etti. Bura - lar madeneiliknoktai o nazarın - dan en feyyaz mıntakalardı. De- nilebilir ki harbinilk ayından sonra maden istihsalâtımızm yüz- de sekseni düşman eline geçmiş- ti. Yalnız yüzde yirmisi Fransa - da kalmıştı. Bundan başka sefer- berliğin iptidasmda o mütehassıs. | lar iş başında bırakılmadıkları i- çin kalan fabrikalar tamamen tefessüh etmiş bir halde Fransa demir, dökme ve çelik is- tihsalinden tamemen mahrum bulunuyordu. Bu srrada her ta - rüftan hükümetin sanayie ipti - daf mâddeler yetiştirmesi ve is - tokları tekrar tanzim etmesi is - teniyordu. Bütün sendikalar, bü - tün inşaatçılar harp esnalarında gümrük O rejisinin muvakkaten Ugasını istiyorlardı. e Harbin ilk zamanından beri vaziyeti iyi i - hata etmiş olan mösyö Eugüer - rand (pek doğru! çok güzel ses- leri) bu bapta meclise bir kanun lâyihası tevdi etti. Bu sırada de- mirhaneler komitesinin siyaseti nedir? Mahrem bir sirküler sev - kediyor, Bu sirkülerin nesri gayet faydalı olur. 6ii onumaralı olan bu sirkülerde hükümetle demir « haneler komitesi arasındaki mu - haberatm esası olarak demirha- i neler komitesinin ileri (sürdüğü nazariye tezahür ediyor. Bu na « zâriya hulâsa itibarile “stok ya - pılmıyacaktır,, suretinde ifade © lunabilir, Mösyö Jean Bon — Hükümet le demirhaneler okomitesi ara - sında muhaberat teatisi. öyle mi desenize, adeta hükümetten hü » kümete muatnele.. Mösyö Barthe — Evet. Demir- haneler komitesinin o nazariyesi şudur: Stok olmamalı, çünkü e - ğer stok vücuda getirecek olur - #ak işlerin tekrar (O başlaması- na mâni oluruz. Bunun manası *“İ şudur ki stok vücuda getirilmesi demirhaneler O komitesince harp- ten evvelki yüksek fiatları muha- faza etmesine adeta bir mania teşkil ediyordu, Hakikaten'ina - nılmaz ve tasavvur edilmez bir şeydir ki tam büyük harbin bir topçu harbi, bir sanayi harbi bir mühimmat harbi olduğu anlaşıl - dığı bir sırada Fransız sanayini idare eden kimseler stok vücuda yetirilmesine mümataat etsinler yani harp malzemesinin teşkil ve inkişafına mâni olsunlar. Bu siyaset bildiğiniz neticeleri ver - di. Bir sıra geldi ki ne küşük, ne vasat, ne büyük sanayi için eli - mizde en cüz'i iptidai madde kalmamıştı. Küçük ve vasat sa « nayi piyasada bir şey bulsmıyor- du, Çünkü maden fabrikalarımı - zin kısı azamı düşman elinde idi. O vakit hükümete müracaat ediyor ve harp mühimmatı ihza- rile meşgul olan hükümetten ip * | tidat maddeler istiyordu, O vakit mösyö Clementel prensip itiba- ! ranan bu sanayie lüzum gördüğü idi. | 11 Şubat 199. rile şayanı kabul olan bir karar ittihaz etti, Müşkülât içinde kıv * vasıtayı tedarik için müracaatla * tın grup halinde toplanmasını! ve bu temerküz usulü sayesinde bizde noksan olan madenlerin İngiltereden kolayca celbini dür sündü. Bu sirada (O demirhanelef komitesi nezaretlerde bulundur" duğu adamları sayesinde yeni teşkilâtım tanzim ve idaresini eline almiya muvaffak oldu. Mös yö Clementel bu kararname © ile “Pillevil,, sokağındaki Comptoif rin tanzim ve ithali tevdi etmişti. Şüphesiz demirhe" neler komitesinin ne olduğunu bil miyordu. Böylece hükümete hr” riçten iptidai maddeler ( tedaril etmek vazifesi gene demirhane * ler komitesine terettüp ediyordu Demirhaneler o komitesi re ithal edecekti? Ayda İngiltereden of dokuz binton maden ithali ile mükellefti. Küçük ve orta sana" yi vatan! faaliyetlerinin bu gt “ dasını sabırsızlıkla bekliyorlard! Fakat yedi ay geçtiği halde de * mirhaneler komitesinin bir tof bile maden ithal etmemiş olduğü görüldü, Mösyö Ernest Outrey — Hak buki para evvelden tevdi olun * muştu. | Mösyö Barthe — Piymsa ta 1 mamile durmuş demekti, Demif | Haneler Kömrtesr bir Yakmter £ din etmek istediği gibi İngilte: in hatası neticesi olarak bu ipti” dai maddeyi ithal etmediğini ile ri süremez. Çünkü 16 O temmu$ 1916 kararnamesine rağmen v8 hükümetten hiçbir müsaade istih” sali, nakliyatın güç temin edilme" si gibimüşkülleri de iktiham ede rek iptidai madde ithal ediyordu. (Çok güzel! çok güzel sesleri) Yalnız hiçbir şey ithal edemiyeBi bir müessese vardı o da,, sanayi mevaddı iptidaiye tedarik etmek taahhüdüne girişmiş olan demir“ haneler komitesi idi. (31 kânunuseni 1919 celsesi ruznamesi M. Paul Constans — Az ew vel bazı çeliklerin o fiatlarının çok yüksek olduğunu (söylerken böylece harp imalâtmın (yüksek imaline müsait olduğunu ve bi * naenaleyh hükümetin imalât fi“ alını mürakabe (o edemiyeceğini söylemiştiniz. Bu vaziyet mecli * sin piyasalar komisyonu tarafın * dan muayene edilmedi mi? Bu karar ne oldu? Mazbata muhar * riri kimdi? Mösyö Simyan (Piyasalar ko * misyonu reisi) — Mazbata muhs# riri mösyö dö Vendeldi. Mösşö Pierre Renandel — Mösyö dö Vendel mi inanılmaf şey! — Mösyö Simyan — Mösyö dö Vondel bu bapta (o lâzemgele” malümatı verebilir. Mösyö dö Vendel — Ben çelik ler için mazbata muharriri idin Demirhaneler komitesi riyaseti * || ne tayin edilir edilmez komüisyo" /İ na ait dosyayı hemen Mi. Brunel ye devrottira, b (Devam var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: