11 Şubat 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

11 Şubat 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Salim Bey gözlüklerini doğrul - tarak: — Lütfiyeden bir mektup! Dedi ve okumağa hazırlandı. Fakat karısı derhal mektubu elin. den kaparak aldı: — Zavallı kız, dedi, kimbilir bu tiyatrocu herifin elinden neler çe- kiyor.. — Canım hanım! mektubu oku bakalım.. — Ben bilmez miyim ki.. tından belliydi maymu de olsa aktör değil mi?. Balay çene kadara kızın yüzüne Hele bir üş tür.. Hem Lütfiyecik ancak şimdi! a vakit bulmuştur da meklup yaza . ; bilmiştir. Öyle ya, seyskatte hep| kontrol altmda.. İstanbula gelene kadar hep kartpostallarla bize sıh- hatinden haber verebildi. Salim Bey kızıyordu. Tekrar et- tiz — Canım hanım, hele bir mek- tubu oku bakalım... — Nesini okuyayım.. Ben ana değil miyim ?. Bilmez miyim?. — Oku!.. — Peki! dinle... Ve bir koltuğa çökerek okudu: “Sevgili &nneciğim, babacığım.. işte nihayet mektup yazmal dim.. Yunanistanda ve Mısırda bir hayli süren seyahatten sonra artık İstanbula yerleşmiş bulunuyoruz .. Tepebaşında küçük bir apartıman tuttuk. Suat, hemen karşımızda 0 lan Darülbedayie gitti, repetisyo - nu var. Ben de size rahat rahat bu mektubu yazıyorum. frsatını ele geçir- Salim Beyin karısı burada mek | tubu kesti: — Ben demedim rsi idi?, Bak Kız bir fırsat bulmuş da öyle ya « zıyor. — Devam et kuzum karıcığım .. Devam et... — Peki... “Evvelâ size şunu söyliyeyin benim Suatla evlenmeme sıkıldığınızı biliyorum. ne ki Size bunlardan, lüzumsuz mü nakaşalara girmemek için iken bahsetmemiştim. Suntla evler zaman onu seve rek evlenmedim.. Maamafih hoşu- ma gitmiyor değildi. Güzel ve ya- kışıklı bir çocuktu. o Oldukça'da şöhreti vardı.. Bütün burlar birer sebepli amma, Samsunun sıkıntılı hayatından bık tığım için, beni istanbula neş'elı ve eğlenceli bir hayata sokacağı için sever gibi gö beni ona vermeğe âdeta mecbur etmiştim.. Siz, kızımızın bu aktöre sahiden âşık olduğunu zannediyordunuz. Halbuki sevmiyordum.. Omuzlarınızı silkmeyiniz. Şim - di mesele değişti. Buraya gelince, Denen beni tiyatroya götüreceğini, ir çok, eğlenceli şeyler vi zannediyordum.. Hal- şi bana: — Seninle ciddi görüşeceğim. Demek oldu ve anlattı. Mesleği» nin sıhhatine fazla itina etmesini icabeğtirdiğini, kendisi kadar be - nim de buna dikkat lâzım ben önü sadete, mer ti Sura -İbh size uzunca bir| evde | Hem ben | geldiğini . Ben bir nevi 0- nun dadısı gibi dt Vazi -| femi öğrenmişt dımı hemen n. Biraz sesi kısıl- e çeke İ cektim. Odaların harareti daima İ ayni derecede olacaktı.. Banyonun hararetini tayin edecektim. Her sabah sü çaktım. Tiyat - roda rolü ol nlar er-| kenden yata , Akşamları ye- İ ktı ez, gece yarısı tiyatro tro hayatı ve kolis akat o da değil, Su- rülbedayie türdü, Orada hakikaten güzel bir| ködın gördüm ve Suat o beni ia Hanıma takdim etti. Bu meşhur artist, benimle tanışmca, i i bir hizmetçi ta -| ı sormak oldu ei nun da, hem be- i nimle kon , hemi bi ftan İ kocasına b du. Tiyatro hayatı ,s Ziniz, aile muhabbetin tını son meleei olmuştur. Artık müsterih old Ve 7 yük bir Suadı karısı olmad. yordum.. Fakat şimdi ka onu sevi iyorum, mss'udum.. Salim Beyin karısı: — Zavallı kız, “edi böylesi hiç gö - anlryaca - ve haya - mi? fta obuluna Ar: im Bey karısına şii, Onu heslamak i doğru'ttu.. Fakat erin'en yaşlar aktı»; ğını görünce, o da baş mağa... Bir öüm Kavgadan sonra Nureddin Ef. neden ö'dü?” Galstada Kemeraltı caddesin- de 79 numaralı hanede evrak mu- akkıbi 50 yaşlarında Nureddin Ef. ayni evin bir odasında kiracıa- mele Nesim oğlu Bensiyon ve ka- risı Roza ile kira meselesinden dolayı kavga etmişlerdir. Kavga neticesinde Nureddin EF. şakağından ve Madam Roza da elinden hafifçe yaralanmıştır. Hâdiseden (15) dakika son - ra Nureddin Efendinin odasında vefat eltiği haberi alındığından keyfiyet derhal müddeiumumili - ğe bildirilmiştir. Müddetumumi muavini Kâmil Bey meseleye vazıyet etmiş ve tahkikata başlamıştır. Itaiya Macaristana tayyare mi gönderiyor muş! PEŞTE, 10 (A.A.) — İtalyanın Macaristana tayyareler vereceğine dair Echo de Paris gazetesinin ver diği haber salâhiyettar mahafilde kat'iyyen tekzip olunmaktadır. Bir mesele ing'liz donanma- sında kömür yerine petrol İngiltere donanmasını kömür yerine petrol ile işletmek mese ve donanmanın kâmilen petrol ile işletilmesi iltizam olunmakta” dir. Mesele ilk evvel 1931 de konuşulmuş ve logiliz donanma- sının İortları harp gemilerini ! pstrol ile işletmiye karar ver- mişlerdi. İagiliz bahriye erkânı, petro- İön yalnız temizliğini ve kolay- liğım nazan dikkate almakla kalmıyarak fenni ve sevkülceyşi esaslar sevkilede petrolü kömüre tercih etmişler, hatta kömür sa- payii mümessiller tarafından vuku bulan möracaalı kale almamış” | lardı. Son zamanlarda Iran - Anglo | İ Persiyan petrol kumpanyası ara- | sında çıkan ihtilâf üzerine logil- terenin donanmasına, ticari işle- rine, siınayiine lâzım olan pet- rolü hariçten tedarik etmek mecburiyetinde olduğu anlaşılmış ve konun Üzerine meselenin mü- nakaşası yenilenmişdir. Çünkü İngiliz donanmasının her hangi mani yözünden pettol | menabiinden uzak kalacak, yabut tu membalar tabrip edilecek oursa vaziyet son derece vahim olur. Diğer taraftan bugünkü İngi- liz harp gemilerinin petrolü bi takarak kömürü kullanmağa mli- sait bir bale getirilememesi de meseleye başka bir ebemmiyet vermektedir. Petrolün ber noktai nazardan kömüre müreccah olduğunda şüp- İ he yoklur. Petro: yakan gemiler, son damla petrolü yakıncıya kadar ozami sürali mu'yafaza eder ve bu yözden fazla adam ku'lanmı: ya İhliyaç göstermez. Halbuki kömür yacan gemiler,azami sür- atni ancak mahdut bir zaman için muhafaza edebilir. Peltol geminin her bangi ta- rafından emniyetle ve pompalar vasıtasile naklo'unabilir. Halbuki kömürü taşımak lâzımdır. En mübimi, petrol yakan ge- İ minin, kömür yakana nisbetle iki ra's'i mukavm o'masıdır. Kömüre nisbetle petrol daba mahdut bir yerde depo edilehi- lir ve bu suretle kazanların ade- dinden tasarruf etmek mümkün o'ur. Fütün bu amiller düşünülmüş ve İngiltere babriyesi erkânı ge- milerini petrol ile idareye karar vermiş! erdi şn iktısadi cephesine gelince, logütere o dovanwasının kullanmıya kerar vermesinden sonta lagiliz kömürünün az istih. iâx o'unduğu, donanmanın kö- mür almaması yüzünden İşsizle- rin artıkları görülmüştür. Bu iktisadı müşküllere karşı gelmek ko'ay değildi. Fakat fen- nin lerakkisi sayesinde kömür- den petrol islibraç etmek işi de mevzubahs olmaktadır. Bu saye: | de lömür yerine petrol ku'lan- maktan hasıl olan zararın telâfi edilmesi ümit o'unmaktadır. 56 kilo esrar Gümrük muhafaza baş müdüri- yeti memurları Koço Budon ismin- de bir tacirin dükkânında 58 kilo esrar bulmuşlardır. Gizl din pettol ii pi 1 Şubat 1933 sera eve saree SENE EE EYFEL ERSE SETANEKSENE CER EYER Fer Memleket Mlaberleri i İcnsensansunre vesta ser srvssreveesenev9esanedne ene. v8 senmetmansr 1 EreMENErAEYrEN.! Hu RENAERNAR HAMM» EET mene anonanma ğ Aydın neler istiyor ? Kuşadası Aydının ihracat iskelesi » Pamu istasyonu lâzım - Nazillide Ortamektep C, H.F. kongresinde konuşulanlar i lesi yeniden mevzubahs olmakta ! Aydm bususl muhabirimizden; C. H. F. vilâyet kongresi top - landr. Büyük Reis Bazi Hazret - lerile Başvekil Paşa Hazretleri » ne, Meclis reisi Kâzım Paşa Haz - retlerine, kâtibi umumi Recep Be- yefendiye tazim telgrafları çekil- mesi kabul edildi. Bir sene zarfın- da köylüye ve memlekete faydalı işleri ve fırkanın samimi hava - sında günden güne artan faaliye- ti anlatan rapor okunarak izah €- dildi. Bilhassa maarif (o faaliye - ti ve nafia işleri üzerinde malümat veren rapor ekseriyetle kabul ve encömenler intihap edildi. Sabık heyeti idare azasından | meb'us Adran've""Füzt Beylerle Etem Kadri, Hıfzı, Neşet,.Nâliz, Doktor Nâfiz, Süleyman, Raif Beyler ekseriyetle tekrar idare heyetine seçildiler. konuşuldu, Viliyete taallük eden ler reisleri tarafmdan lüzum görülen meseleler hakkında va - zıh cevaplar verildi. Dilekler arasında çok tevek » > kuf edilen kısım maarif işi Köylerde mektepler adedinin Dul bir kadın çarşafile boğuldu Ereğli kasabasında feci bir ci - nayet yukubulmuş Meydanbaşı mevkiinde oturan ve iffetiyle tanmınız olan merhtım binbaşı Hüsnü Beyin vefikası Es - ma Hanımı görmiyen komşuları, | şüphelenerek zabıtaya haber ver - | mişlerdir, iği zaman, olların açıldığı, bü * | tün eşyanm altüst edildiği, dul ka- dıncağızın da boğularak çarşafa sarıldığı görülmüştür. Zabıta katil veya katilleri ara - maktadır, Tren altında parçalandı | rasındaki Hamzalı barakasmda fr | ei bir şimendifer kazası olmuş 45 parçalanarak ölmüştür. Gelmek üzere Denizliden hare - i ket eden 3 numaralı posta yolcu ka tarı, Hamzalı barakasımdan geçer | ken bir kadm yolun bir tarafından diğer tarafına geçmek istemiş ve| trewin tekerlekleri alında parça - lanmış! -, Kazaya uğrıyan kadın, Hacı Dilekler dikkatle, samimiyetle | işler tesbit olundu, mahalli daire- | kapıların | Kuyucak ile Nazilli istasyonu a-| yaşlarında bir kadm tren altında | Aydın fırka kongresinde bulunan mümessiller çoğalması, Nazillide orta mekte bin ve Aydında lisenin ihdası b samimi ve candan temennilefi meyanında idi. İktisat ve nafiaya ait işler ara" sında Kuşadasının Aydına rap tr, ihracat iskelesi olması, pamu istasyonu ihdası vardır. Menderes havzasının sulan ması mühim geçitlerdeki köprül rin inşası, mamur Ve zengin ol Söke kazasında mülkiyet ve ta sarruf o işlerinin o öhemmiyetim” binaen kadastro yapılması, kö$ ve nşhiye fırka binalarının bir af evvel ikmeli gibi bir çok fayda" işler tesbit ve talep edilmiştir. Gece mümessiiler şerefine Tp murlar ve davetlilerle beraber g#" yet güzel ve pek neş'eli bir top lantı yapıldı, gece yarısına kad devam etti, Ertesi gün hesaplari ve encümenlerin raporları tasvij edildi, kongrenin kapanması ha sebile büyük (Rehberimiz Gas! Hazretlerile Başvekilimize, yük sek meclis resisine, umumi kâ tekrar tazim telgrafları çekildi. Mümessiller kongreden iyi ii tibalarla ayrıldılar. | O.S. Kanlı kardeş “ Evelki gün İzmirde Buca ile Tahtalı köy arasındaki yolda ik kardeş arasında bir hâdise ol* muştur: A Tahtalı köylü Mehmet oğlu İdi ve Hüseyin namında iki karde bağ ve ziraat amelesidir; bunl#! evelki gün köyleri ile Buca arasıf daki bir bağda çalışmışlar, yevm yelerini alarak köylerinin yolun tutmuşlar, yolda her nedene ka gaya başlamışlar, Abdi elindef kazma ile Hüseyinin başına vur muş; Hüseyin de biçağı çeki İ Abdinin göğsüne yerleştirmiştir. Sağ memelerinin üzerinde iW İderin yara açılmış ve yere düşm | tür. Hüsayin firar etmiş, Abdi de rünerek Buca jandarma kerakoli! na giderek; — Beni kardeşim Hüseyin du! demiştir. Kanlı kardeş tevkif edilmişti Abdi de hastahenededir. Fak aybettiği için vaziyef Beyli köyünden 45 yaşlarında F#* raa Hanımdır. Zavallı kadının #9 iğır olduğu, bu sebeple trenin İ diğinden haberdar olamadığı 4#' pedilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: