17 Mart 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

17 Mart 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

0 kişi > İŞARETLER © Okunaklı yazı a, Bir çok insanlar tanıyorum, mlar okur yazar adamlardır. Fa“ kat yeni yazıyı sür'atle yazdıkları i : bald, el yazısmı okurken derhal lıyorlar, hattâ bunlardan bi- Ti bana dedi ki: “— Ben yazıyorum da yazdı « > hecelemezsem okuyamıyo - Bu adamlar bu işe ehemmiyet Vermiyorlar diye bir o sebep ara- isterseniz yanlış hüküm ver - Miş olursunuz. Bu ademların hep- ide yeni yazıya bütün ruhlarını Yermişlerdir. Ancak yazıların ga- Yet kötü yazılmasıdır ki, bu neti - “eyi veriyor. Bizim eski yazının yazılış tar - ? na elleri yatan nice insanlar var ” beni hem eski, ib id A N © R Be « & Bk 4 a ki yeni yazılarda eski yazılarında *lduğu kadar okunaklı şeyler çı- karamıyorlar. Ben kendimden bahsetmek istemiyorum, oçünkü hem de yeni ya- 2m gayet kötüdür. Bü yüzden çok a yazılarımda bir çok yanlışla- İL ağrıyan dişile çakıl taşı ısıran ÜR damn arzesile görürüm. Kötü yazı, yani okunması güç yazı maksadı anlatamıyan şey demektir. Çoğumuz bu e malülüz. Mekteplerde bile Yazı işleri doğru dürüst bir hale Biremedi. Halbuki yazının en bü- Yük faydası anlamaktaki sür'ati Arttırmasındadır. Başka memleketlerde yazı gü- Xİ san'atların hududundan ziya - de bu faydası için usul ve kaide altında öğretilir. Amerikada ma» kineleşme süratleşmekte beraber el yazısı en büyük itinaya mazhar olmaktadır, Ge Robert kollej hocalarından Şe- Etem, ve V. D. Cerciyan Bey- ler bana bir küçük kitap hediye et- puğ Bu kitabın adı (Kolay yazı) Kitabın müellifleri uzun sene in tecrübesile yazının kolay, üzel, ve sıhhate uygun bir halde Yazılmasını temin eden kaideleri bir araya toplamışlar. Böyle bir yalnız mektepler için değil, imiz için ihtiyaç verdı. Sari Etem Yataklı vagonlar şirketi Yataklı vagonlar şirketini alâ- kalandıran muhtelif işlerle uğraş» Mak üzere Ankaraya giden şirke- tih umumi müfettişlerinden M. mp dün Ankaradan şehrimi- ?e gelmiştir. M. Lakomp, şirketin *aki İstanbul şubesi müdürü M. Cenone ile bir aralık görüşmüş - ——-— Iki marangozun yaralanması | Cibalide bir ev tamir etmekte “lan Yorgi ve Ali isminde iki ma- | mütehassıslar müskirat inhisar - Tangoz, ayaklarının altındaki ka- | nm şarap fabrikasını görmek üze- | re Tekirdağına gitmişlerdi. He - | yet yarm Tekirdağından şehrimi » | lasın kaymasile yere düşmüşler - © dir. Marangozlardan Yorgi ağır, Ali hafif surette yaralanmıştır. Her ikisi de Cerrahpaşa hastaha- Mesine kaldırılmışlardır. “ b amme Kuyuda boğulan bir çocuk Taksimde Sıraselvilerde Mah - Mut Bey apartımanmın kapıcısı anın kızı 4 yaşında İshriban > akşam ie Ülündeki kuyuya düşmüş, boğula- tak ölmüştür. Müşteri aleyhinde e amk İşe Gayrimübadiller heyetinde Bir içtima İZ mz YOR ; vi Radyoda İstiklâl marşı her söylenen bir söz (Ankaraya giden heyer zaman çalınmalı mı ve bir dayak.. Beyoğluhun büyük ticarethane- lerinden birinde evvelki gün bir dayak hâdisesi olmuştur: Kibar ve temiz giyinmiş bir zat büyük mağazaya girmiş, otuz liralık kadar eşya almıştır. Bu zat vitrinler önünde diğer bazı eşya- lara bakarken iki musevi tezgâb- tarımın birbirlerine Yahudice: — Dikkat et, hırsızdır! dedik- lerini işitmiştir. Kibar zat Yahudice * anladığı için derhal kendisini toplamış ve etrafında kimse olmadığını da gö“ rünce sözlerin kendisi için sarfe » dildiğini anlamış, tezgâhtarların üzerine hücum etmiştir. Bu hücum karşısında tezgâh - tarlar sözlerinin anlaşıldığını anlı yarak kaçcmıya, bir taraftan da özür dilemeğe başlamışlardır. Kibar zat, yapılan muamele karşısmda elindeki eşyaları yere atmış, tezgâhtarlardan birini de dövdükten sonra parasını geri al- | mış çıkıp gitmiştir. salâhiyetini geçmiş mi? Gayri mübadiller idare heyeti dün toplanmıs, önümüzdeki Pazar günü toplanacak olan gayrimüba- diller konferansmda müzakere e- dilecek mevzuları görüşmüştür. Takdiri (o kıymet komisyonunda Tesalya gayri mübadilleri namına bulunan &za Tahir Bey istifa etti- ğinden yerine İsmail Müştak Bey seçilmiştir. Dünkü gazetelerden biri, gayrı mübadiller namma hükümet nez dinde teşebbüslerde bulunmak üze re kongre kararile Ankaraya giden heyetin kendisine verilen salâhi yet hududunu tecavüz ettiği şeklin de bazı gayri mübadillerin şikâyet lerde bulunduğunu yazıyordu. Heyet hiç salâhiyeti olmadığı hal- de, gayrimübadillere ikinci tertip bonolar yerine “müzayedelere işti- rak vesikası,, dağıtılmasını iste - miş. ! Gayri mübadiller cemiyeti reisi İsmail Müştak Bey dün bu husus- ta bir muharririmize şunları söyle İ miştir: | — Ankaraya giden heyetin ken Cümhuriyetin 10 uncu! öösine verilmiş olan salâhiyeti te- yıldönümü Önümüzdeki 29 Teşrinievelde imiz 10 uncu senesini dolduracaktır. Bu münasebetle da- hiliye vekâleti tarafından 10 sene zarfında memlekette ne gibi işler yapıldığını göstermek üzere bü - yük bir kitap neşredilecektir. Da- biliye vekâleti vilâyet ve belediye den bu kitaba konmak üzere ihsai mâlümat ve resim istemiştir. Bu malümat ve resimler gönderil - miştir, Cümhuriyetin 10 uncu yıldönü- münde memleketin her tarafmda pek büyük merasim yapılacaktır. Bu hususta Ankarada bir ko - misyon umumi bir program hazır- lıyarak vilâyetlere gönderecek ve ayrıca vilâyetlerde teşekkül ede - cek komisyonlar da bu umumt e- sasa göre merasimin teferrüatıni tesbit edeceklerdir. İstanbulda yapılacak programı hazmlamak üzere vali ve belediye reisi Mu - hiddin Beyin riyasetinde bir ko - misyon teşekkül edecektir. Aldığımız omalümata göre, Cümhuriyetin 10 cu senesi batıra- sı olmak üzere hususi pullar bas- tırılacaktır. ——— Inhisar idarelerine İnhisar idarelerinde tetkikler yapmak üzere gelen Amerikalı ze gelecektir. Öğrendiğimize göre, Amerika- lı mütehassıslar yaptıkları tetki - kat neticesinde inhisar idareleri - nin tamamile ticari birer müesse- se haline konulması lüzumuna ka- naat getirmişlerdir. Mütehassıslar Nisanın ilk haftasmda Anadoluda bir seyahate çrkacaklar ve evvelâ Adanaya, sonra da İzmir ve Sam- suna gideceklerdir. gelen mütehassıslar | cavüz ettiği hakkındaki haberler doğru değildir. Bono ismi müha - İsip görülmemiştir, Onun için bono isminin “İştirsk i senedi,, ne tahvili düşünülmekte - dir. Maamafih ikisi de ayni şeydir. Pazar günü toplanacak olan kun - grede Ankaraya gitmiş olan he - İyet izahat verecektir. Defterdarlıktan açı- ğa çıkarılan memnrlar Defterdarlık tarafından İstan - bulda on sekiz numaralı bina tah- rir komisyonu azası Tahsin Beyle on iki numaralı komisyon azası Ahmet Nuri Beyin vazifelerine ni- hayet verilmiştir. Öğrendiğimize göre muhtelif Defterdarlık dairelerinde sıkı bir teftiş ve bazı memurlar hakkında da tahkikat yapılmaktadır. Önü - müzdeki hafta içinde bazı me- murlara işten el çektirileceği söy- lenmektedir. VAKI Gündelik, Siyasi Gazete Untanbu! Ankara Caddesi, VAKTI yurdu Telefon Numaraları Yazı işleri telefonu: 24379 Idare telefoou 4 2as19 — Telgrat adrost: Istanbul — VAKIT Posta kutusu Na. 46 —— Abone bedelleri * Türkiye 1400 Er ke 400 mw. —— ilân ücretleri: Üesmi ilânlarm bir satın Ticari ilânların bir satın Ticari Udaların bir santimi 25 Kuruş —— Soneli'e 8 aylık 3 aylık " 3 syine Küçük ilânlar: Bir detası 30 iki delası 80 Üç defam 66 dört detası 78 ve on defası 100 İrüruştur. Üç aylık ilân verenlerin bir defas: mecda nemdir. Dört satırı geçen Bânlerın azla satırları baş kuruştan banıp edilir. | çalınmamalı mı ? | Yüksek muallim mektebi tale- | besi namına bazı gençlerin radyo şirketine müracaat ederek İstan - bul radyosunda İstiklâl marşmın da çalmmasını istediklerini yaz - mış, bu hususta radyo şirketi mü- dürü Hayrettin Beyin söyledikle - rini de kaydetmiştik. Bu mesele hakkında “Milli marş meselesini ehemmiyetle ta - kip eden Yüksek muallim mekte - bi talebesi namına Adnan,, imza- $ını taşıyan uzun bir mektubu ge- ne ayni mektep talebesinden ok duğunu söyliyen bir genç matba - amrza bıraktı. Bu mektupta Adnan Efendi! marşın çalınmamasına şiddetle iti- | raz etmektedir. Radyo şirketi mü- | dürü Hayrettin Bey bir muharri - rimize bu mesele hakkında şun - ları söylemiştir: “ — Her iki tarafın da arzusu birdir. Onlar marş ne kadar çok çalınımsa o kadar iyidir, diyorlar. Ben bunun bilâkiş lâzım gelen hürmeti temin edemiyeceğini zan- nediyorum. Esasen bu mesele şir- ketin idare meclisinde konuşula- cak, meclis lüzumlu gördüğü ka -| rarı verecektir. Gençlere şirkete | kadar zahmet ederek buişi gö- rüşmeleri, telefonla muüracaat et- tikleri zaman bildirilmişti. Böyle bir müracaat olmamıştır. Bütün mesele bir bardak suda fırtınadan ibarettir.,, Hususi bir iise | Hususi İnkılâp lisesi son za- manlara kadar resmi mektepler salâhiyetini haiz değildi, Yani In- kılâp lisesinden resmi mekteplere girmek istiyenler imtihana tâbi olurlardı. Maarif vekâleti İnkılâp lisesinin diğer mektepler gibi mu- adilini kabül etmiştir. maile Emniyet sandığı faizleri Emniyet Sandığı faiz mikta - rını yüzde on ikiden on buçuğa indirmeğe karar vermiştir. Tedi- yatta gösterilecek intizama göre yapılacak hesaplar neticesinde bu miktar yüzde ona kadar indirile - cektir. Üç senede bir tapu kayıtlarının yeniden tetkiki hakkındaki karar- lar da borç alanların lehine tadil edilecektir. e —— m — Bir mimari mezunu genç Rüknettin Bey Fransız güzel san'atlar mektebi mimari kısmın: dan bu sene Teşrinisanide mezun İ olarak şehrimize gelmiştir. İ ya aneen. 15 Yıl evelki VAKIT save 408 ENBE Beter 17 Mart 1918 — Yakinda Avusturya © ölimlerinden mürekkep bir heyet şehrimize gelerek şubel ilmiyelerine dalr Darilfünun salonunda kon» feranslar vereceklerdir. — Petresbürgtan (o bildirildiğine gire *Trogki,, barhiye mezaretine tayin edilmiştir. Başkumundanlık YAgvedii miştir. — Mektebi mülkiyenin yeniden tesisi meclisi meb'uzsnın dünkü Içtimemda müzu- kere edilmiş vo neticede mektebin dahiliye nezaretine merbut olarak tekrar küşnü! ka- bul olunmuştur. ai Elbi AN SOHBETLER Behçet Kemalin sesi Şiir yazanlarımızda, hâlâ, eski şöhretlerin tesiri var. Mısralarda, hâlâ, fikirsiz sembolizm akisleri pırıldıyor. Eski şairlerden bir çoğunun (yazılarında bir fikir değil, bir fikircik (o bulmak imkânsızdır. Onlar muhakkak, ki fikirsizlikten bunalan bir devrin yetiştirdiği güle, bülbüle, mehta- ba ve uzaktan kadına âşık olan şairlerdir. Geçen bir kotranın, be- yaz yelkenlerine hayran hayr: 1 bakmaktan, bir kayıt defterin 1 önünde işsiz güçsüz pinekledikten sonra, mehtabın nuru içinde feşe- fişi emvacı dinlemekten,, kafes a- ralığında, kadın süzmekten başka bir düşünce olmıyan bu devirler - de, bu şairlerin bir iki mısrar, gü- le, bülbüle, mehtaba ve kadırı dai rolan bir iki manzumeleri befe nilmiş ve bir iki hoş sohbetin ağ * zından yayılmış ve sahiplerine kir şöhret kazandırmıştır. Fakat artık bu devirler çok - tan geçmiştir. Maalesef, hâlâ şiiri, kuvvetli kafiye ve ahenkli bir kaç sözün yanyana konması zanneden şairlerimiz var. Son çıkan “Yeni Türk mecmu- ası,, nda beş şairin manzumelerini okurken, kendimi Yahya Kersal devrinde zannettim. Bir şair arkadaş diyor ki: Ben bu arkadaşı uyandırmak 3 isterdim. Fakat madamki yalva - rıyor, uyandırmıyalım, onu uyku suna bırakalım. Amma, ya öteki uyanıklara ne diyelim? İşte bu şairlerin sözlerini nel; « lediyorum. Birincisi: Bazı esmerler taktım koluma, j İçim akşamları hen yudum yudum... Bazı sarışmlar düştü yoluma, Yaz güneşlerini sarıp oyudum. İkincisi; Burada bir çönül bağlandı sana, Lâle, sümbül, mite, gül yandı sera, Gökler candan etli #en andı sana, Düştüğün nedendir yadellerime? Üçüncüsü: Bu venler roüerimdir, bir mücrim sesi, En genç yaşlarında bir kız öldürdün, Keteno sarmadan kaldırdn gördün Yaşlı ruhun bugün onun türbesi, T öydüncüsü: g Uzak bir iklimin sirk havasından, Bütün sevdiklerim hülyamı paylaşır, Bense camlar, camlar, enmlar srkasınlağ Bunlara mukabil, yadellere düs* şen bir bestekâra ağlanacak, rü hu ölen birine türbe yapacak, czm arkasında düşünülecek demin g-ç i tiğini Behçet Kemal ne güzel a 22 latıyor. iü VE Bakınız, bu devrin güzel ve ül külü genç şairi ne söylüyor ve ne- sıl söylüyor: Bilmiyoruz, tılamı, kudreti, sihri medir: Biz de üstatlar gibi,dürgünken kaç senedir - zevkine kansın diye, alsm diye hızı » Ba “üham,, denen ince belli hülya kizini Şu güğeü kılı "Ukü,, adir delikanlıya Bağışladık enriye farzedip gönül bayal Eaki şiirlerdeki, cananla mey yerine, Gönlümüzü verdik biz, Gazinin eserine Biliyoruz yolumuz ne kadar zorlu, çetin. Sarsılmaz tomeliyiz her gün Cümhüriyetir Türk genci örün, sevin, hakir heyecanları. i Göğsünü açmış #eni bekliyor büyük yarını. Bugün, artık, bu biçim manzu- melerden başkasının kıymeti ve manası kalmamıştır. Eskilerin bu kıymeti takdir edip, bu gür sesin ahengine uymalarını ve uyanma - larmı temenni ederken, gençlerin, Behçet Kemalin, Faruk Nafizin, Yaşar Nâbinin peşine takılmala - 8 rını candan dilerim. Selâmi Izzet.

Bu sayıdan diğer sayfalar: