26 Haziran 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

26 Haziran 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MR ŞA i VAKIT'ın Tefrikası : 40 3 MAYIS Söylediklerini tekrar etti. Ayşe Bözlerini dört açmış dinliyordu. — Safa Bey çıldırmış mı?. — Keşke çıldırsaydı. Fakat ak- İı tamamiyle başında. Sözlerini isbat ta ediyor. — Nasıl ediyor?. Neriman, Safanın bir kadın gör- İ düğünü ve bu kadını kendisine benzettiğini, bu kadının da katil olduğunu iddia ettiğini anlattı. — Peki ama neden?. Neriman izah etti. Filvaki bir kaç dakika evvel kendisini gör - Müştü, ama sonra yanılmıştı... O- Du Müfit te görmüş ve o da bu | Zanna kapılmıştı. — İmkânı yok Neriman, Müfit böyle bir zanna düşmez. Neriman gene anlattı. Neden o Saatte Hasan Sıtkı Beyin evinin civarında dolaştığını söyledi. Ayşe derin derin içini çekti: — Bütün bunlardan benim ha- berim yoktu!. Benim haberim yok iken meğer neler oluyormuş?. — Oldu ya... — Müfit bana söylemeliydi.. — Söyliyemezdi. Müfit benden şüphelendiği müddetçe bana da| söylemedi. Ancak masum oldu -| #uma knaat getirdikten sonra söy- ledi. — İyi etmiş.. - Her halde bana karşı, baldı- Zir karşı çok dostça davrandı ve fedakârlık etti. | © Ayşe ablasının yüzüne bakıyor- | du, Genç kadın hayir süzülmüş, | solmuştu. . Dizlerinin dibine otur- du; Depimerde kim bilir.ne a » zap çektin!. — Benim çektiğim azap bir şey değil yavıuni. Buzün birini gör -| düm ve az1p çelrmenin ne olduğu: nu ânie İm. — O kızdan mi bahsediyorsun? | — Evet, Nahideden bahsediyo - İ rum. — Acaba Kerime Hanımı öldü- Ten o değil mi?. İl — Eğer görseydin, bu suali sor-| » mazdın. İyi yürekli, masum, me-| lek gibi bir gene kiz. Ne kadar a-| © Zap ve ıztırap çektiğini allah bi - lir... Safaya kalseydi, onun yerin- de ben olacaktım Ayşe... Hani | ağzımı açıp fikrini, zannımı söyli -| Yecek olsa, beni gene tevkif ede - bilirler. — Sos Neriman?, — Onun için de, benim için de! bir tek halâs çaresi var. Kerime | nrmın odasında gördüğü kadı - Mı meydana çıkarmalıyım. — Yat... — Evet. Kahve rengi uzun man tolu, fötr şapkalı, mavi eşarplı bir kadın bulmalıyım. Acaba bunları Bene giyiyor mu, giyer mi artık? | — Ne dedin ne dedin?. Neriman tekrar etti. — Peki ama neden bu kadını istiyorsun ?. © — Çünkü Kerime Hanımı öldür ren o kadındır.. Neriman dalgın- farkına varmadı. Yalnız bir 9z sonra Ayşönin yüzüne bakınca haykırdı: — Ayse, böyle dikaktli dikkatli Dereye bakıyorsun?. — Hiç bir yere.. rsun... Hem de dal / Bim bakiyorsun.. Bir hayale bakar | Bibi bakıyorsun.. — | maz. GECESİ .. ti... Evzar degişmiş, asabı geril- miş, gözleri bir noktaya takılmış- b. Halindeki acaipliği kendi de farketmiş gibi yürüdü, vazolardan | birinden bir çiçek aldı, kokladı. — Neden Nahide Hanım bu ka- dınm katil olduğunu zannediyor? Neriman, Nahidenin anlattık - larını tekrar etti, — Demek görmüş. — Sözümü dinlemiyor musun?. Bir az evvel söyledim ya.. — Acaba tanım mı?. — Yalnız mantosiyle mavi eşar- pını tanıyor.. Güçlük burada ya.. Yalnız sesini tanırım diyor. — Konuşmuşlar mı?. — Evet, bir iki kelime konuş - muşlar. Cürmü meşhut halinde yakalandığı halde istifini bozma - yışından çok soğuk kanlı, iradesi» ne hakim bir kadın olduğu anla - şılıyor. — Evet, — Bu soğuk kanlılığı görünce Nahide hiç bir şeyden şüphelen - memiş. Odadan çıktıktan sonra! sesinin ahengi ve şivesi kızın ku" laklarında çınlamış.. — Sayıklar gibi mi konuşuyor” muş?. — Bu da ne demek?. — Uykularında konuşanlar çok- buro. — Evet ama, onlarla konuşul * | Dilimiz 99 uncu liste Ankara, 25 (A.A.) — T.D.T. Cemiyetinden: Karşılıkları aranacak arapça ve i farsça kelimelerin 99 numaralı lis tesi şudur: 1 — Bilihtiyar - ihtiyari- 2 —Bizzarure -zaruri- 3 — Bilmünavebe - münavebe- ten, mütenaviben. 4 — Mezkür salifuzzikir. 5 —Merkum, O. 6 — Mumaileyh. 7 — Müşarünileyh. 8 — Mucibince. 9 — Bittabi - tabii, 10 — Ekseriya, 11 — Ait, 12 — Müteallik. 13 — Vakıa, 14 — Gerçi - eğerçi. Muhtelif mektep mual- limlerinin buldukları karşılıklar 69 uncu liste 10 uncu ilk mektep: Maarif: Bigi, Bilçi yeri — Mabet: Ta pan yer — Macun: Koyulmuş — Mala | Binritet: Digi — Maraf: Tanınmış — Mas lahat: Düzeltme — Masuniyet: Saklılık, Ko- runma Mabuit — Basılan yazılar — Mazbatn: — Mazbut; Kis geçirilmiş — Maziret: Sos — Mazmun: Suçlu — Mazba riyet: elde etme, Tehalük: İstekle atılma — Temhih: U- yandırma, Bir daha söyleme — Tensikat: Düzeltme — Tevahhuş; Ürküntü — Tevali; —- Bir dereceye kadar konuşu: lu. Meselâ ben sayıklarım. Be » nimle uykumun arasında kaç kişi | konuşmuştur. > © başka. Bu mavi. aşnepls kadınla bunun alâkası yok. — Ne biliyorsun?. Ne demek istiyorsun?. — İnsan uyurken pek çok şey yapabilir. (Devamı var) Iranda Ne kadar mektep var, kaç kişi okuyor? Maarif idaresi tarafından neş - rolunan raporlar, Riza Şah devrin de maarifin yükseldiğini göster - mektedir, 1921 senesinde İranda 612 mektep ve 55,000 talebe var - Ardı ardına — Tevatür: Ortaya söylenen — Tevez: Alcak yönünü — Tevaziin: Denk gelme — Tevbih: Trarlamâ — Tevcih: Dön. dürme — Teveceiy — Bayenme — Teveb. hüm; Kuşkülanma — Tevkif: Alkora, İlza: Bozma — tihiâm: Yoğuş, İçten gö Niş — İltihast Kestirememe — İlifatı Ağır lama — İltihak: Katılma — iitimasi Ka- yırmak — İiyst; Alışma — iltizam: Ondan yüna — İmkân: Olabilir —. ientihanı Sına- ma — İrtiynz: Beğenilmiy —— inen: Ad ko: ma — İtina: Özenme — İtiran: İstemem, 3 üncü mektep: Tohalük; İleri atilma — Tembih: Kalı ğı bükme — Tensikat: Temizleme — Tes vahhnş: Ürkme — Tevali; Uzayıp gitme, Si- ralama — Tevalâr: Yayma — Tevazü; Al- çak gönüllülük — Tevazün: Beraberlik - Tevtilh: o Ararlsma — Teveih: Çevirme -- Teveccüh: İyi gözle bakma .. Tevahhlim: Kuşkularıma — Tevkif; Yakalamak, Bakırköy M. Teallak: İlişme — Tembih: Uyandırma Urkine — Tevali! Peşpeşe gelme — Teva tir; Yayılma — Tevazö: Alçak görünme — Tevazlin Deskleşme — Tevbih: Azarlama -» Tevdih: Yöneltme — Teveceğh: Yönelme — dı. 1932de mekteplerin sayısı 3642 | Tevehhim: — Hüşümlenme — Tevkif; Dür- ye, talebenin sayısı (182,000) e| çıkmıştır. Mekteplerin sayısı altı, talebenin sayı 3 misline varmış bu lunuyor. 1921 de (55,000) talebeden 44ü şehadetname alarak ilk (mektebi bitirmişti. Bunlarm üçü kızdılar. 1932 de 4249 erkek 13842 kız ipti- dai tahsillerini bitirerek şehadet - name almışlardır. Devlet 1921 de maarife 750,000 tumen sarfetiği halde bu meblâğ 1932 de 2,670,000 tumene varmış- tır, Iranda tevkif edilenler İran Milli Bankasının sabık mü- dürü doktor Linchen blatt, idaresi ne ait bir takım suistimaller yü» zünden tevkif olunmuştur. İsfahan Meb'usu Hacı Mirza Habibullah ta bir kaç gün evvel tevkif olundu. Kendisi afyon inhi- sarımı idare ediyordu. Mumailey - hin tevkifinden evvel teşrii masu - niyeti kaldırılmış ve Timürtaşa durma, Bakırköy (3): Tehalim: İstekle atılma, fvidilik — Tembih: Uyandırma — Tendkat; Azaltmak: Is düzeltme — Tevahhuş: Ürkme — Teva H: Birbiri arkasmdan gelme — Tevatür: As | Buzdan ağıza yayılma — 'Tevam: Kendini kliçiik görme — Tevazin: Denk olma — Tevbih: Azarlamın — Teveih; Dönme — Te | vecetih; Gelme, Yanaşma — Tevehihim! Korkuya kapılma — Tevkif: Durdurma, A- Tıkama, Lehistandaki muhakeme Varşova, 25 (A.A) — 30 Kânu- nuevvel 1932 de Grodek Yagıel - loniki postanesine yapılan kanlı hücuma iştirak ile maznun Ukray- na tehditçilerinin o muhakemesi Limberg cinayet mahkemesinde yapılmış ve beş maznundan biri 2 seneye, öteki 5 ve üçüncüsü 7 se - neye mahküm olmuşlardır. İkisi beraat etmiştir. rüşvet EE töhmetile muhake - meye sevkolunmuştur. Daha başka tevkifler de bekle- niyor, Dinci kısmın listesi MN e — “ Ah! Durmadan — Evet. Çünkü çok defalar kı- zıl muhafızlar burada pusu kurar- lar. Eğer kızıl muhafaza varsa ya- | kayı ele vermek muhakkaktır. Yoksa ırmak geçilir. | Külübenin boyunca yürüyüp gidin. Sonra üç yüz metre mesafede Rus hudut muhafızlarının binası görünür. Siz ilerliyeceksiniz. Askerler sizi göre- cekler, Hududun bu noktasından pasaportla bile geçmek yasak ol - duğundan sizi tutmıya savaşacak - | lardır. Arkanızdan koşan kızıl as- kerin miktarına iyi dikkat etmeli - dir. Sonra bacaklarmızın olanca kuvvetile kaçarsmız.. Gazeteciler — Madam. Size bazı şeyler sora- cağım: Ya kızıl muhafız'ar arkam dan koşacakları vere.. Demek isti- yorum ki nafile bacak kımıldat - maktan ise... Patriçya Klanfergüs sözümü e - min ve sakin bir tavırla kesti: — Üzerimize ateş etmeleri daha basit olur diyeceksiniz değil mi? Fakat kızıllarn ateş edeceklerini zannetmem, Bahusus o gün öğle « den sonra ateş etmeyi , hatırlarına getirmiyecekleri (o kanaatindeyim. Ne için bu kanaatte olduğumu ora- ya varınca anlarsınız. — İkinci soracağım nokta şu - dur.. Bu koşmaktan ve geri kaç - maktan ne netice eld? edileceğini anlıyamıyorum. -— Mesele pek vâzihtir. Meşgul olduğumuz mesele perşembe günü olacak. Ve Vavtolüâbti civarında cereyan edecek; meselenin meyda- na çıkmaması için pekaz kimse kullanıyoruz. Yalnız en emin ol- duklarımızı... Bu mahdut heyetten bir ferdi böyle bir tecrübe için teh- likeye sokmak istemiyoruz. Halbu. ki ogece civarda necinş kızıl asker | . | bulunduğunu bilmek istiyoruz. E -| ğer göreceğiniz askerler kül rengi elbise giyinmiş ise sadece hudut muhafızlarıdır. Eğer mavi elbise giyinmişlerse hususi alaylara men- supturlar o vakit.. Kadın bir müddet sustu. Kimbi- | lir ne elemli şeyler düşünüyordu. | Sonra gene sakin tesle devam et- tiz — O vakit bu malâmatı kendisi- ne verdiğinizden dolayı Dün biz - zat size teşekkür edecektir. O sizi| münasip zamanda görmek için o * rada bulunacaktır. Patriçya Klanfergüs Dün'ün ismini söylerken, sesi titremiş - ti. oAnlaşılıyordu ki genç kız Sovyet (o askerinin (o arkasındaki elbisenin renginden ziyade Dün'le alâkadardı. Ikimiz de mabede dayanmıştık. i Bu mabede karşı Aksayı Şimal ka bileleri büyük bir hürmet besler - ler. Rivayete göre Kutbu Şimaliyi Hiristiyanlığa davet eden meşhur Sen Trifon bundan yedi asır evvel işkence ile öldürülmüş Gebel ve Bois isimli iki Çar zade namına eli ile bu mabedi inşa etmiş. Burası mabetten ziyade bir ahırı andırı- yordu. Kışın çok soğuk olur ve Skoltlar adam akıllı sarhoş olacak kadar) rakı bulamazlarsa buraya gelip) dua ederler. Petriçya dedi ki: — Göstereceğim mistikliğe ister seniz gülünüz. Bence şu küçük ki- | j in e 5— VAKIT 26 Harean 1933 pkepek Hudutları AŞANLAR herkesten şüphe- lenmek ne acı şey.. Bu işkenceyi Allah düşmanıma vermesin... ,, ig 'd lisede dua etmek büyük ve muhtı 5 şem kiliselerde dua etmekten da - ha tesirli olacak. Kiliseyi devrettik. Kapı aralı Uzun boylu biri dışarı fırlamış, iri adımlarla uzaklaşıyordu. Bu adan yüzünü örten adamdı. Genç kadın bana © mâlümatı ve rirken bu adamın kilisede behaii duğu iddin edilemezdi. Zaten d şarda söyleneni içeriden (işitme i pek güçtü. Maamafih Patriği b tesadüfe sıkıldı. Titriyerek ki: — Ah durmadan herkesten şüp- helenmek ne acı şey... Bu i emniyetsizlik işkencesini düşmanıma vermesin. Otelin defterinde yüzü sisdği damın ismi Finlandiyada mühendisi Vayno diye yazılı idi. Yemekte yüzünü açtı. * Sakallı muhterem bir yüzü re dı. Petriçya Klanfergüs endi kurtuluncöa çok sen oldu. Belki zumundan fazla şendi. O ak: vedaşlamıya mecburdum, Motör - bot ertesi sabah erkenden h ediyordu. Patriçya dedi kiz i — Taliiniz açık olsun g efendi. Hele ırmağı, tenha kulü yi ve kızılların sahil muhafaza misini unutmayınız, Biraz sonra tereddüt eder bir ta vırla sordu: — Dün meçhule ailenden en son görecek sizsiniz.. Size şey rica etmek isterdim.. — İşlerin ne hal aldığını yazmak- lığımı istiyorsunuz değil mi? Bu na söz veririm. — Bir de ihtiyatlı davranm tavsiye ediniz. Dün delicesine surdur. Düşüncem mütemad onunla meşgul olacak. Onu dü düğümü de söylerseniz... Sakin görünmiye Fakat sesi biraz titriyordu. 8 Başı sarılı adam o gece nes'e hareket etti. lah eği (Devamı vii i IRusyada hapsedilen İngil mühendisleri baml i madıkça .. 5 Londra, 25 (A.A.) — M. Bald win, Glasgow'da söylediği bir nu- tukta şunları demiştir: fi — Mühendislerimizin Mosko da gördükleri muamele, belki Moi kovanın telâkki ettiği adalete uy * gundur, fakat bizim İngilteredeki telâkkilerimize uygun değildir M. Baldwin, Rus mallarına ko nulan ambargonun, İngiliz mi ü - hendisleri bırakıldığı takdirde kal dırılacağını teyit ettikten sonra ti cari münasebetleri anlatmış, yaya ihracatın durdurulm giltereye büyük bir zarar miş olduğunu söylemiştir. Amerikada pamuk e azaltılacak Washington, 25 (A.A.) — R isicümhur, pamukçulara mür; ederek ekilen sahanın tahdidi hükümeti ile teşriki mesai eti İrini istemiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: