13 Mart 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

13 Mart 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 4—VAKIT 13MART 1934 .pgsve e Ankara tiftiğinin * yeoye : geçirdiği tehlike (Başmakaleden devam) tiftik cemiyetinin şimdiye kadar sarfettiği emekler boşa gitmemiş- tir. o İktisat Vekâleti tarafından tatbik edilen takas usulünün fay- dalı tesirleri de cemiyetin maksa- dımı kolaylaştırmıştır. Bir kaç sene evvel kilosu yirmi kuruşa ka- dar düşmüş olan tiftik fiatı bugün piyasada kırk beş (ile elli kuruşa kadar yükselmiştir. e Bir çok se- nelerdenberi çarşılarda, pazarlar- da görünmez hale gelmiş olan (Ankara Sofu) yeniden meydana çıkmıştır. Nitekim (geçenlerde Adliye Vekâleti tarafından resmi surette hâkimlere ve (avukatlara tavsiye bile edilmiştir. £ Bir çok yerli (o mensucat fabrikaları da şimdiye kadar mevaddı iptidaiye olarak kullandıkları yünlere yüz- de en aşağı otuz nisbetinde tiftik karıştırmağa o muvaffakol- muştur. Her halde bir kaç sene evvel ö- fim derecesine (o gelmiş olan tif- tikçiliğin bu suretle yeniden can- lanmağa yüz tutmuş olmasını cid- di bir memnuniyetle karşılamak lâzımdır. Çünkü bugün elde edil- miş olan muvaffakıyet ile iktifa etmiyerek şuurlu bir gayretle mak- sada doğru gitmekte devam edi- lirse okat'i â varılacağı muhakkaktır. o Ondan sonra memleketimizde tiftikçilik gene eski kıymet ve (o rağbetini mutlaka bulacaktır. Ancak bugüne kadar yapılan kullanmış değilim. Bir köşede du- | tecrübelerden anladığımıza göre tiftik işinde asıl istenilen muvaf- fakıyet neticesine varmak için sa- dece cemiyet şeklinde bir teşekkü- lün faaliyet ve geyreti kâfi değik dir. e Memleketimizde her sene Yeni ölçüler Kanuna uymyan hareket davası görüldü Yeniköyde © kömür ve kereste deposu sahibi Yorgi Efendi, yeni ölçüler kanununa muhalif hareket. te bulunduğu iddiasiyle, dünls- tanbul ikinci ceza mahkemesinde muhakeme edildi. Davaya göre, Yorgi Efendi, es- ki kantarı tamir ettirmiş, yenileş- tirmiş. Kiloya tahvil v. s. yapılmış ancak topu ileri, geri sürülecek şe- kilde yapacakken çengelle ta- kılı şekilde yapılmış. o Bu suretle kantar, kanununa uygun vaziyete gelmemiş. Diğer taraftan, belediye memurlarmca muayene edilmesi , si Mâzım geldiği halde, Yorgi Ef, , muayeneye götürmeği ihmal et- İ miş, Mahkemede sorguya Yergi Efendi, şöyle dedi: — Ben yirmi kânumuevvelde kantarımı kantarcılarda bir kan- tarcıya götürdüm. 260 kuruşa pa- zarlık ettik, bunu (kanuni şekle uyduracaktı. O, anlaşılan muvafık olarak yapmamış, Zaten işi çok olduğundan, bana geç teslim etti. Üç kânunusani akşam üzeri.. Ben de dört kânunusanide, yani ertesi sabah muayeneye © göltürecektim. Zaman kalmadı. Memurlar geli verdiler. (o Sonra ben bu kantarı çekilen ruyordu. Müddeiumumi muavini Salim Bey, kanuna muhalif harekette bu- Junulduğu usulü dairesinde sabit | olmadığı noktasından beraet ka- İrarı istedi. Mahkeme (heyetini | Tahkir davası | Kadayıfçı Ismail Efendi İ beraet etti Türk bayrağmı tahkir ettiği id- diasiyle bir kadayıfçı aleyhine açı- lan davaya dün İstanbul ikinci ce- za mahkemesinde bakılmıştır. Dava edilen Kastamonulu İsma» il Efendi, Çeşme meydanında ka- dayıfçılık etmektedir. İddiaya gö- re, eski, Yıpranmış bir bayrağı, peştemal olarak tutunmuş, bun dan dolayı ceza kanununun 145 inci maddesine uygun olarak mu- hakemesi görülmek üzere mahke- meye verilmiş, Kadayıfçı, reis vekili | Haydar Naki Bey tarafından sorguya çe - kildi. Şunları söyledi: — Bayrağımızı tahkir etme! aklımdan bile geçmez. Belediye memurları, ruhsatiye işi için gek dikleri zaman, bayrak © tablanın üzerinde duruyordu. Zaten ben iş görürken peştemal tutunmamı. Tu- tunacak olsam bile, başka bez mi yok?. Ben, bir Türküm. Bayra- ğıma saygı gözetirim!. Müddeiumumi O muavini Salim Bey, suç kastinin usulü dairesim de sabit olmadığı kaydiyle, bera- et kararı istedi. Haydar Nakı, Sa- kıp ve Adil Beyler, isteğe uygun olarak ittifakla beraet kararı ve- rildiğini bildirdiler. |8ir Singer makinesi çalmak» tan suçlu görülenler Nihat, İbrahim, Süruri isim- | lerinde üç kişi, bir “Singer,, dikiş makinesinin çalınması işinden suç lu görülerek İstanbul ikinci ceza muhakemesine verilmişlerdi. Bu muhakemeye dün devam olunmuş- en aşağı dört milyon kiloya varan | teşkil eden Haydar Naki, Sakıp, | tur. tiftik istihsalâtınm bir (koopera- tif teşkilâtı) ile, bu teşkilâtın da iki üç yüz bin liralık bir sermaye ve Adil-Beyler, sözler birlikte ola- rak beraet kararı verdiler. ile takviye ve techiz olunması lâ- | Çalmak, rüşvet teklif etmeK zmir. Son günlerde Ankara va-| Palto çalmak ve polire ikilira lisi Nevzat Beyin riyaseti altında rüşvet teklif etmekten suçlu görü- yapılan bir toplantının müzakere- erek İstanbul üçüncü ceza mah- leri de bu neticeyi vermiştir. İ mesine verilen Todori isminde bir Sümerbank, Ziraat Bankası, İş genç, dün muhakeme edilmiştir. Bankası gibi milli di Todori Efendi, palto çalmadı- miz bu fikri benimsedikleri gün” ğmı söylüyor, rüşvet (o meselesine pek az bir yardım ile tiftik müs- gelince, nezarethanede o bir çok tahssilerini o— teşkilâtlandırmak yankesici arasına düşünce korktu- mümkün olabilir. Bu suretle vücu- Şunu, yankisiciler çalarlar diye da gelecek teşebbüs dolayısile bu- ;ki lirayı saklamak üzere polise na yardım eden mali müesseseler yermek istediğini iddia ediyor. için de istifadeler temin edebilir.) O Muhakeme, yaşının öğrenilme- si için kalmıştır. İ Dünkü muhakemede emniyet müdürlüğü sirkat (masası ikinci komiseri ve iki polis memuru şa- bit olarak dinlenilmişlerdir. Neticede Nihatla İbrahim ser- best bırakılmışlar, muhakeme tah- kikatın tamamlanması için kalmış- (tr. Müdafaa şahitleri dinlenecek Hamal iskelesinde Yusufun ö - nüne çıkarak yirmi be$ Türasını ve beş lirasını ve beş paket cigarasını zorla almaktan suçlu Jhsan ve Ce- lâl dün İstanbul ağır ceza mahke mesinde o muhakeme €dilmişler, snüdafaa şahitlerinin o <ağrılamsı için muhakeme başka züne bıra- enli ya mese lik edip — Evlerde çalıştım. Muhittin Beyi ta- On senelikler Suistimal muhakemesine devam edildi On senelik maaşların veril mekte olduğu bir sırada bazı ma lâl gazilerin on seneliklerinden külliyetli miktarda zimmetlerine para geçirdikleri iddiasile tahtı muhakemeye alınan Üsküdar mal müdürü Sabri ve muhasebe kâtibi Salih Beylere ait muhakemeye a- ğrceza mahkemesinde devam o - lunmuştur. Tahkikat evraklarına ve müfettiş raporlarına nazaran bu memurlarm paraları şu suretle zimmetlerine geçirdikleri anlaşıl- maktadır: Bir kaç malül gazi on senelik» lerini almak üzere Üsküdar mali- yesine müracaat etmişler, maliye- ce evrakı tahkikiyeleri tanzim © * İunmuş, ita emri bordırosu imza» lanmış tediye için vezneye hava le edilince bunlardan sekiz yüz li- ra istihkakı olanlar, üç yüz ve al- tı yüz küsur istihkakı olanlara dört, beş yüz lira verilmek sureti- le mütebaki istihkakları verilme- mekle beraber diğer paralarm da sonradan ikinci bir emirle verile- ceği bildirilmiştir.Şahitlerin getiril mesi için muhakeme talik edilmiş tir. — ———— Belediye yıllığı neşredildi 931 senesine ait İstanbul şehri belediye yıllığı dün eşredilmiş- tir, Çok güzel bir kap içinde 300 sayfayı dolduran bu yıllık nefase- tine çok dikkat ve itina (edildiği için biraz geç çıkarılmıştır. o Bu- nunla beraber 931 yıllığı ile 930 yıllığı arasında çok farklar vardır. Yeni yıllıkta her maddenin Türkçe lerile fransızcalırı da yazıldığı gi- bi grafikler de konulmuştur. Yıllı- ğm ihtiva ettiği maddelerde de fazlalık vardır. Yıllığı oçikaran belediye statistik ve neşriyat (o şu- besi dün Şehir Meclisi azaları ile Muhiddin Bey tarafından takdir Zahire borsasının açığı İstanbul zahire borsası 1933 se- nesinde 68 bin 900 lira 97 kuruş varidat temin etmiştir. Buna mu - kabil masrafı da 79 bin 899 lira 19 kuruştur. Hesap müfettişlerinin ra- porile tesbit edilen bu kat'i hesap, İstanbul zahire borsasınm geçen sene on bin dokuz yüz doksan se- kiz lira 22 kuruş açık verdiğini göstermektedir. Rusya — Japonya harbi Nevyorktan gelen bir telgrafname - ye göre Amerika ordu ve donanmasının yüksek mahafili, Japonya ile Rusya a - rasında harp kopmasını, ancak bir za - man meselesi telâkki ediyor. Telgraf - name bu zamanı da az çok tayin et » mekte ve Sovyet Rusyanm Siberya hat. tn © çift yaptıktan, “Japonyanm hava ve makineleşme programını tekmillie - dikten sonra harbe başlayacağını söy - lemektedir. Daha evvel de, ilk Rus — Japon harbi hakkında buna benzer bir tah - İmin ileri sürülmüştü. Bu tahmine göre o harp Japonyann hazırlığını, Rusya - nın Siberya demiryolunu — tekmilleme - si üzerine vuku bulacaktı. Nitekim öy - le de olmuş ve iki taraf arasında 1904 te barp patlamıştı. Ayaşlı İbrahim Efendi bu bölüğü tut - muş, oda oda kiraya veriyor. Odalardan turuyor, Faika Ask Istanbulda çok Ezirgânlı. OEv - Hü , bulunmuş. — İşte onlarda durdum, Gayret ote- linde çalıştım. En iyisi gene oteller. Ev- O zaman Petersburga hâkim olan « lar, genişlemek ve tecavüz etmek siya - #etini güdüyorlardı. Bugün de ayni zih- niyetin Tokyoda bâkim olduğu söyle- nebilir. Japonyaya göre harp sözlerinin re » vacma sebep Sovyet Rusyanm propa - gandası ve Şarki Siberyadaki asker tah- şitleridir. Japonya Hariciye nazırı Hi - rola aradaki ihtilâf meselelerin halli için diplomasi vasıtalarını müracaat €- deceğini söylediği belde Sovyet Rusya ricalinin ancak tehdit edici nutuklarile karşılaştığını iddia ediyor. Hakikatte bu çeşit tehdit edici nu - tuklar Japon hazırlarımın ağzından da duyulmuştu. Bunun neticesi olarak iki tarafın mü- hasebetleri o gerginleşmiş; iki taraf ta biribirine karşı hazırlanmağa başlamış - tar. Japonya Mançukoda © demiryoller, limanlar yaparak bu memleketin inki - şafına çalışmakla beraber bu inşaatın askeri ve sevkulcayş kıymeti her şey - den evvel düşünülmektedir. Japonya bu inşaat sayesinde, lâzım olduğu zaman, İ Sovyet Rusyanın şimal hattını kesmek ve Rusyanm deniz üzerindeki vilâyetini tecrit etmektir. i Hali hazırda Rusyanm Çita şarkına 200,000 asker ve 300 tayyare tahşit et- tği, Mançukonun şimal bududu üze - rinde siperli mevkiler hazırladığı söyle- niyor. O halde iki taraf harbi kopacak mi ve kopacaksa ne için kopacak? Şarki Siberya için mi? Umumi telâkkiye göre Şarki Siber ya büyük ve birinci #mıf bir harbe de - ğeri olmayan bir ülkedir. Onun için harp ihtimali henüz içti. nabı mümkün olmıyan bir safhaya gir - miş sayılamaz. İki tarafın, henüz sulh vasıtalarile aralarındaki ihtilifları hal . letmeleri imkân dahilindedir. KURBANINIZI VE YAHUT PARASINI TAYYARE CEMİYETİNE VERİNİZ Bu paralar Tayyare, Hilâltah- mer ve Himayeietfal Cemiyet leri arasında paylaşılacaktır. ge — Konuşturmazlar ya! Ben neler gör- çiniyormuş. Yüzüne baktım. Bu kız kaç | düm. Eve evlâtlık kızlar alırlar; görsen yaşında olmalı ki bunu muhacirlikte ko- | onlara neler yaparlar. Ben İrfan Beyin caya da vermiş olsunlar? Yalan söylüyor | evinden o evlâtlık kızlar yüzünden çık- ama Varsın söylesin! tım. Senin kışın soğuk suyla taşlık sildi- — Nerelerde çalıştın? ğin var mı? Halide'yi dışardan çağırmasalar daha : Pai i nıyor Müsunuz?. söyleyecekti. ii j YAKIT'ın Edebi Tefrikası: 2 3 var: Faika. Amma Faikanın karsı e z ar S a Dünkü ilk cefrikarın hülüsder: Mi e e eye ya s m —— Gil 3 a Si al Ankarada yeni yapılmış büyük bir şoför Fuatla dipteki odada yatıp ğ — su şirketinde. Ertesi günü erken, gene bilmem niçin, aptrtımann dokuz odalt bir bölüğü yor. baba da oğllle bağlan bir vöada o- — Tanımam. Halide'yi ararken, mutfakta, kısaca boy” yle sel ilbaşı yaza yerenili, di tı örme bırkalı, ihtiyarca bir hanımla kar- birine yerleşiyorum ve ertesi sabah, ki ne lerde çalışamk güçtür. şılaştıkk, konuştuk. Bu hanım, şoför Fua“ yar görmeni m a a rma cl Plemmzm — Niçin?. , dın anası, Faika Hanımın kaynanası imit- Benim bankada çâ- Şu kaymakaısı onu yanına almış. Has. — Güçtür. Ne erkeğinden rahat var: | İstanbuldan, yalnız bir kaç gün için oğlu” ee reyi 5 a talanmca Halideyi hastahaneye vermiş dır, ne kadınından. nu, gelinini görmeğe gelmiş, yirmi gün ol” raktila Simdi Cemile Feyzi Beyle otu - m gemi: ipie kayonikamenıi ix — Burada çalışıyorsun, burası ev de- | muşdaha gidemiyormuş. Oğlu, gelini yal ruyormuş. Yetişmiş kızları varmış am- e ii ğil mi?. varıyor, salıvermek istemiyorlarmış. Bu — Değil ya. Burası ev mi? Ev olsun, hanım olsun da bak! Hanım olsa seninle gelip konuşabilir miyim?. hanımın İstanbulda biri ergen, öteki taze dul li kazı varmış. Küçüğü hocalık, bü- yüğü daktiloluk ediyormuş. veririz,, deye bunu evine götürmüş, Bir zamanlar da onun yanında kalmış, evlen- il ğ direcekler deye beklemiş. Sonra bakmış — Hım mm, kıskanıyorlar desene! Bana bunları anlattıktan sonra, bu ha” plağı enli Etzalğe “baba, di , | Isi evlendirecekleri yok, yalnız çalıştırı- — Aman kıskanmayan; da.. Hizmetçi ( numin birazda gelinini çekiştireceğini Yer. Babanın köydeki karısından bir | yorlar; bir arkadaşıile sözü bir edip | adam mı seninle konuşsun?. sanıyordum, yanılmışım! Gelini için hiç | l l a ma, Gemileye iyi bakıyormuş... Bir ebe hanım “seni bir kocaya öğle, Ankaradaki karısından da bir kr Kkaçmır, buraya kadar gelmişler. O zx- — Demek konuşturmazlar?. bir şey söylemedi. Onun yerine oğlumu a ei iü

Bu sayıdan diğer sayfalar: