7 Haziran 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

7 Haziran 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nakleden : Selâmi izzet li Naki, gencin. Selim Nazım anladı. 'ma ferma e su olabileceği, du, sonra omuz silkip dudak bük. | tü. — Küçük Sa kolunda mermer bir Br andırıyordu. Ali Naki, Se limin önünden geçerken, bariz bir alayla: fi eli sohbetinden sizi rüm amm için küsura kokusu vardı. Sarhoş e çıkar çıkmaz Âli Na — Çok ze Yere dedi. —Gi Gittiler. Olomebilde tek kelime zihnen vai?,, diye düşünüyordu. ie odalarına girip kapandı - eleği ei Muallâ- rim ği le tmedi. Bu soğuk kanlıirktan korktu. Bütün geceyi N sezlongun üstünde geğirdi. Ko'- — nuşmal » Sabahleyin, Ali Naki odasina geli rkenden uyandırdığım için si “dedi Kalk da seni giy” yim. — Neye kalka: â — Senden midi şey İ ninbigii e, — Ne istiyeceksin? — Kalk da söy lari pe kalktı, giyindi. &3 > yüzünde hiç Sdeğtiliik alâimi yok.. m biraz sonra is - tersen tekrar yatıp uyursun. Sen- den iin şey ys satırlık bir mektup.. — Mektup mu yazacağım?. — ve yazın çek iyidir. üçük masadan bir o mektup vi aldr, mürekkepli kalemini *- “Or, dedi, söyliyeceklerimi Yaz. Miş Ne söyliyeceksin?. elim Nazım beyle görüş - mek istiyorum., Fakat b gelmiyeceğine eminim. Hal- buki se nden bir mektup 2 a Muhakkak gelir. Anladın mı? — Çok iyi anladım. Bu RE bu Yazmıyacağım. eden?, — Ben Selmi ke tanımıyo * hum. Hayret ed e g — Onun hemi ehemmiye: gl yi” < yok, — en yaz. p* . Oha bir tuzak kuru kaman Selim beyi tehlikeye #ö'- Ali Naki güldü: in Hemen de aklına fena şey. , #elir! Benimle görüşmekte Se bey için ne tehlike olabilir? | — Aldım. Ne yazayım?. Muallâ, sessiz, iki adama bakı-| (o Ali Naki Tül “Kocamın, babanıza yazdığı Ali “Naki koluna girdi: mektubu ii istiyorum > salonda seni ğı beldi * | fendi. Ortada bir.sır var.Bu 1957 hılblığ 5 — VAKIT © 8-1 öa: 7 HAZİRAN deyil — era yi münasebeti anlatmı faydasızdır.. Bu iL Sele beyi benden işi sen pek âlâ yapabilirsin. Al e- line kalemi kocanır alâkadar ettiği için, beni de.alâkadar ediyor. demektir. Muallâ durdu ve sordu: — Bu mektubun Selim beyde olduğunu nereden biliyorsunuz? — Dün konuş! tuklarınizı “duy” - um. EİD) Ti istediğiniz! saatte geleceğim., Ali Naki, ateş dibi yanan avuç larına, karısının buz kesilen elini aldı: istedi. Ali Na- ki bileğini sıktı. Omuzundan tut- e ie etti. allâ. — Şimdi imza et. Sadece M kalkmak is aldı. Nan gözleri yerinden uğra- mış, kocasına bakıyordu. — Bu mektubu. sahiden yollı - yacak mısın? hü Kocasırın, onu > ii dindk al hakem sıfatiyle buluna - istediğine zahip omuştu. kâğıdı caklardı. Fakat biz bu hükümet- alıp yırtacaktı. leri hakemliğe (o çağırmadığımız Ali Naki: gibi İranlılar da böyle bir eya emişlerdi. Rusya v gil ii sağda pile, Gi bel me im ve mp nüfuz — Yazsı n ben yazarım. Bir. EN aldı ve Selim Nazım'- ın adresini yazdı. — İşte buda aldi ipe, nazikâne bir tavırla: ugün senenin son nar de- di.3 31 KN Bugün ve ya- rın misafir kabul e etmemenin rica ederim. Burada, otura caksın. Oku: mak iç için roman te, istersen göndereyim. Canın ne is- terse buraya seti ekiliin. Fakat odadan çıkmıyacaksın. kapıyı sriidaller, ıp gitti, Muallâ, demir bir çembere düş tüğ iğünü anladı. Ali Nakinin göz - tı? ocasının ilmini düşünmek ede « miyordu. Her YU ki projenin, feci bir şey olacağı muhakkaktı. Selim" Nâzım tehlikedeydi, hatta gencin miş tehlikedeydi. istemiyordu. Ilmca anlamıyacak, mektup: yaza- cak, soracaktı, Bir kadının, ne ka dar mütecessisi olursa olsun, bu şekilde bir randevu. istiyeceğine mİ vermiyecekti. Kendisiyle iri alay ediyor sanacaktı. Mual- lânın namusund üphelenme * sine de imkân yoktu. Selim Nâzım mektubu alınca sahiden şaştı. Muallânın yazısını tantmıyordu. Muallâ imzası ona Türk - İran” hudutlarında m gn hem garip, hem sevimli göründü. (Devami var) - Hud tahdidini: kim istiyor ? , Nelran, ne de akat Balkan harbi fiilen bitmiş gi- biydi. K: e Re kaybet- miştik. İstanbulu afaa eden ordu karargâhı Hağiiiköyündk i- Başkumandan e İzzet pa- şa da buradaydı. ER tin en me olduğu bu azmand hükü: les GüN Bi ağdamızan tahdidi meselesini ortaya sürmüşler ve İranı hareke te getirmişlerdi. Hükümet de İranla aramızda- ki —— e kabul e rek bir komis; şim ne Giri vermiş ve bu di olan za - i lerin Mani harbiye nezareti- başku - e İngiltere e, harbiye nezareti de adl İrk vekâle tine bildirmişti. Tahdidi: hudut çabı bitmesi mı şimal ve ceni iki omisyo! rafından yapılması fikri diğer bimer kabul e- dilmediğinden bir k n ya - pılması kararlaştı. Biz İra ınla tah- didi hudut yapacaktık. İngiltere a taksim etmişler; bu pr emer ssayiksizlik ken- di ticaretlerine mâni oluyormuş. Bu Oi a baz hu - dut gayri muay azaalı olduğundan kabilelerin şte - rin istedikleri gibi iki a di gidip gelmeleriymiş, kendi men - fastlerin ni korumak için bir ükümet © bizimle İranm dumuz olmasını istiyor- lardı. Biz ne yapacaktık. Şimdiye kadar Tai ve Osman- lr hududu hakikaten iki tarafın da kabul ettiği şekilde tahdit e - dilmemişti. Fakat filen hudut mu ayyendi. O hı aramız daki erim sadi sonra ve O muharebelerin olduğu ( yerlerde ve o muharebenin neticesine gö- h eş dölünlükde!. tasından k Hemedana bir hat MoğkuNiğü İle gidiyordu. En sonra Derviş paşa hududu geze - el a yapmiş ve bu- u İ da Derviş paşa İranla aramızda üç hudut göst 1—0 dut; 2 — Muahedelere göre hudut, 3 — Bizim iktisadi ve askeri men faatimize uygun hudut, Derviş pa şadan sonra birkaç komsiyon da- ha gitmiş ve hudutta bazı değişik likler olmuşsa da meselenin hal - linde bir tesir görtermemiştir. Huduttaki nizalı “yerlerin halle- dilmesi icin şimdiye kadar yapı lari müzakerelerden bir şey çık - mamıştı, Bizim komisyon da hu - eriyor. zaman elimizdeki hu - duda giderse gene iki taraf ken- biz buna lüzum görmüyorduk ; İngiltere * ve: Rusya ... di istediğinde ısrar edecek, mu - habereler ba: aşlıyi acak ve seneler - miyordu. Mesele kat'i ve sabuk e 5 komisyonun vi yetini hi sını istedile, er, a en madde : (İran ve Osmanlı ya ad bir nokta- sının aidiyetini çe ihtilâf e- derlerse her iki komisyon bu hu- sustaki iddia ve li tahri- ren hakem heyetine bildirecekler. Hakem heyeti de (24) saat için - de kararını söyliyecek ve karar kat'i olarak iki Miri da kabul edilecektir.) Hakem ise İngiliz - İer ve Ruslardı. Protokolün bu maddesi Osman ı komisyonü itiraz etti ve kabul etmedi. Harbiye nezaretine gide- rek nazıra anlâttı. Nazır paşa de- di ki: — Tahdidi hududu biz bu iki hükümetin zoruyla yapıyoruz. Bi naenaleyh bu maddenin de akbu- lüszaruridir. — O halde hududa'kadar git - a bunların Denildi. Nazır paşi akikatin bundan ibaret olduğunu ve hu - dut üzerinde ne kazanabilirsek ancak şahsi nüfuz ve muhabbet sayesinde olacağını ve .mümkün olanın yapılmasının heyete kal - dığını ; söyledi. o Binaenaleyh o madde protokolda aynen kaldı. Hududun ürik Dalar Ee bulda harita üzerinde tay teferrüatınm hududa ekine hakemlerce istenildiğinden o işe: başladık. ğazımdan Muhammere kadar olan 1» sım evvelce Londrada halledil - miş olduğundan inan ı bırak - bk k 4 © sonrasını ereye başladık. İranlılar- e nil yerlere gelince orası- i hudutta halletmeye: bırakı; Here geçiyorduk. Böyle mii üzakerede faydasızdı. ön mecburiyeti anlatmış Ni - e kadar sa hepsi hudüdü Hailetmeye bı - rakildr. Bu müzakerelerde - yalnız iki esas kârarlaşmıştı; birisi hudu - dun karalarda sularin taksimi hat tı ve nehirlerde taveği takip et- 1, Huduttaki nizalı yerlerde hak kımızı ispat edecek vesikaları ne harbiye nezaretinde ve ne de ha» riciye nezaretinde bulabildik, E - limize geçen kâğıtlar hep kendi idia ve mütaleamızdan ibaret - Hududun mükemmel bir hari- tası bile yoktu. Hi nin yaptıkları takribi krokiler en mükemmeliydi. Böyle ispatsız bir Neler . gördüm ? | ududu çi- | Zim 0 ni K piyorlardı. Hariciye kâtibi bu ilk mebusu Aziz Samih mış. OBuradan Bayazıt (Van yolu yormuş. Bizim kabul aciyi suların hattı taksimin - — den hududun geçmesi esasına re burası İrana kalıyormuş. Bi - naenaleyh Bayazıdın Vanla yı kesiliyormuş. Burasınm müstes - na olarak hattı taksimi miyahtan ayrılarak bizim ta yordü. Yol yeniden © yapılamaz snuydı?. Burasını sordük. ii i uç bu iğ Ben sa seleyi Be anlattım. (Yaz da yanıma bırak. ll dediler. dÖytnöü yaptım. irsi günü beni çağırtmış, gittim. esele, istediğin gibi hal- hell dedi, söylü hallolunmuş: “Hattı hudut hattı taksim tan geçecek ve Kızılkaya | kâlacak, Fakat İran hükümeti bi- N V “ni “Böyle deyi ben a Sadrâzam m Asıl işin garibi hududa gi Minorski, Vratislav bulun 2 sani 1913 ler 27 Teşrinievvel (9 Teşrinisani) zabit, v dilen bir. kâtipten ibaretti Seya- Ve uzun seyahati için çok heves davayı kazanmıya gidiyorduk. Hudutta bir Kızıl kaya köyü var ederk hazırlanmıştı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: