3 Ekim 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

3 Ekim 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N ” ag 2 yl yy » N ği Bütün dünyanın gözleri bugünlerde Şark edebiyatına çevriliyor / — Büyük Iran şairi Firdevsi'nin bininci Vilgam Şekspirin adı etrafında Behçet Kemal Bey, Nurullah Ata ve Cevdet Kudret Beylere cevap veriyor Londrada bulunan değerli ar - kadaşımız Behçet Kemal Bey, 0» rada meşhur İngiliz edibi Vilyam Şekspirin Romeo ve Jülyet Piye- sinin temsilinde bulunmuş, tem - sile ait duygularımı gazetemize yazmıştı. Behçet Kemal Beyin bu münasebetle Şekspir hakkın - daki düşüncelerini bildiren bir yazısı da Ankarada Varlık mec » wiasmda çık. Behçet Kemal Bey, bu yarısmda Şekspirin de- kasma inanmadığını söylüyordu. Bu yazı memleketimizde iki mu - kabele gördü: Nurullah Ata Bey So osta razetesinde, Cevdet Kudret Bey Varlık mechtuasında birer yazı yazarak Behçet Kemal Beye ağırta tarizlerde bulundu - lar. Behçet Kemal Bey, memlekel- ten uzak olduğu için bu yazıları görmüştür ve yazdığı cevabı gaze- temize göndermiştir. Tanmmış muhatrirlerimiz. arasmdaki mü - nakaşayı yukarda hulâsa ettikten sonra münakasanm henüz devam eimekte olduğumu göstermek için bi ya meziyetler, ya noksanlar tensip ettiği halde meşhur roman- cılarımızdan bazılarını hiç oku - madığını, bazılarmı şöyle bir gözden geçirmeğe vakit bulduğu - nu itiraf eden Nurullah Ata Bey.. Bana, uzun tetkiklerden sonra hü- küm vermek, tavsiyesinde bulu - nuyor.. Bir iki tenkit makalesi yazdım diye beni münekkitliğe heves etti sanıyorsa aldanıyor; vakıa kendisi dergâh mecmuasın- da Türk dilinde neşredilmiş ve e dilecek şiirlerin muhakkak ki en kötülerini neşrettirmiş ve ondan sonra münekkitliğe geçmiştir. Fa- kat ben bu niyette değilim; sahte tevazuu sevmem; şiirlerim, Nurul- lah Ata Beyin şiirlerinden epeyce üstündür. İkinci ve köpürmüş hücum, Cevdet Kudret Beyden geliyor; hani şu, Avrupa kıtasında belki Edirneyi de görmemişken şirle- rinde Venedik kanallarında grup tasvirleri yapan ağzı açık Avrupa hayranı ve aşırma zevk sahibi Cevdet Kudret Bey! nümünü simi lulama (o merasimine Meşhedde doğru merasim şairin ve orada ölmez şair nama bira Şair Firdevsinin bininci yıl dö kutlulamak (O mera” bugünlerde başlıyacak, ilk önce Tahran şehri büyük şairi a“ nacak, merasim yapacak, ayın ilk haftası böyle geçtikten sonra kut devam edilecek, ayın sonlarma doğduğu “Tos,, şehrine vararak (bitecek, bide acılacaktır. İranda yapılacak bu Kutlulama merasimine dünyanın her medeni muhitinden murahhas iştirak elti ğine bakılırsa bütün dünya edebi- yat âleminin bu büyük şairin adı nı sanmı yaşatmağa, ona çok 1» yik olan saygı ve sevgiyi göster” meğe iştirak ettiğine hükmetmek lâzım gelir. Bütün bu merasimin anlattığı bir nokta var ki onu sevinçle kar şılamak lâzımdır. Oda bütün dünyanın şark edebiyat ve kültür rünü tanımağa ve sevmeğe bas dığıdır. yıldönümü kutlulanırken — > ha ziyade, şark, garp edebiyatı» nı tanıyor. Garp ise şark edebiya- tını yeni tanrmağa başlamıştır. Buna karşı, meselâ; garbın Ö. mer Hayyamı, belki de şarktan daha fazla sevdiği ileri sürülebi » Yi. Doğrudur.. Fakat Ömer Hay » yam şark sanat âleminde orta bir üstat sayılabilir. o Onun şiirinde İnsan tecrübe ve heyecanının an- cak bir cephesi yaşar. Onun çok güzel ifade ettiği hisler, nevmit bir müsrifin gelip geçici duygula- yindan ibarettir. o Her insan bu çeşit duygularla karşılaşabilir, fa- kat bir şarklı için şair daha olgun, daha engin olmalı, ve daha ci - hanşümul özleyişleri ifade etme » Tidir. Hayyamın fikirlerini yaşı- yan bir insan, çok geçmeden ha - yatı hor görür, hayattan sıkılır, yahut kendisi Kor bir mahlük se - viyesine düşer. Hayyamm fikir - lerini yaşamaktan ve yaşatmak - la» | tan yân çizerek yalnız onu oku” mağa, yalnız onu tetebbua uğ » raşanlarsa, ya İç sıkıntısından bo- muhteşem temeller attı ki, bu tes meller üzerinde yükselen sanat mabedinde her şey için bir yer bus lunabilir. Fakat Hafızın beyanındaki 6$- sizlik onun tercüme ( edilmesine mani oldu. Onun sesindeki gür ve zengin musikiyi, hayalindeki enginliği nakil için uğraşanlar, Hafızın dü» şünüşündeki tenevvü ve samimiye ti karanlıklaştırdılar. Onun sözünü açarak anlatmağa uğraşanlarsa 4 bir şiiri tercüme etmemiş, bir aM* j siklopedi yazmış oluyorlardı. d Hafız ile Hayamı , yükseklik itibariyle birbirinden farklı iki şar 2 hika sayarsak bunların arasmda tetebbüa değer bir çok şairler gö” rürüz, pe Firdevsi, tek bir adam tarafım dan başarılabileceğine inanılma si çok güç olan bir eser sahibidir. Onun gibi İran harsınım eseri olan Sadi, Hâmi, Nizami, Enveri, Hakani ve bunlara benzer hir çok şairler de derin dikkatle tetkike lâyiktirler. Öz Türk bir şair olan Şark edebiyat ve Kültürünü ta- Bu zat, Şekspire hücum etmi » | rmamak ve sevmi ç, medeni» şim diye beni hiyanetle itham ©- | yet âlemi için bir kayıptı. Gerçi diyor... : Ona soruyorum: Madem | bugün bütün dünyanın kültür ış kendisini üstatların avukatı sayı - | ğiyle barlıyan gözleri, Safevilerin yor; Abdülhak Hömit, Yakup | halıları; İstanbul, Kahire, Kon - Kadri, Hamdullah Supmi — biri | ya, Tsfahan, Ağra şehirlerinin mi - şiirin, biri nesrin, biri hitabetin | mari abideleri, Çin ve Japonyanın memleketimizde en kudretli mü - | nakışları, çinileri, kumaşları; messli olan Büyüklerimiz — pos" | Türklerin, Farsların, (o Arapların ta pulları gibi birer damğa ile ip" | minyatürleri ve tezhipleri, Mı- tal edilmeğe yeltenilirken nerede | sırın muhteşem Kandilleri ve lâm - idi, niçin sustu? Onlara hücum | Baları üzerinde Hayran hayran 1 * nesine lâzmmsa sıra Şekspire ge * şıldıyor.. Fakat şark edebiyatı Tince ne oluyor?, nedense ayni sevgiyi ve ayni be - Nurullah Ata Bey, koca Hâmit- | yecanı uyandırmakta çok gecik - İten bahsederken: “Acaba şimdi ne- | ti. edesin Ojeni,, mısramı ele alırken iyi idi de ben Şekspirin eserinden Mevlâna, bütün dünyada tanın- mış şairler arasındadır. Onun di “Nesnevi,, si güzellik ve kuvvetli ile temayüz ededr. Fakat Mevlâ | na bu koskoca eseriyle: tasavvuf felsefesini müdafaa ettiği halde | Hafız bir kaç beyitle tasayvuf fel- sefesini de, başka felsefeleri de anlatıverir, Sırf şiir bakımından Mevlânanın “Divanışems,, i mer neviden daha güzel ve daha çok muhte: ir. İranın en büyük şairlerinden biri'de Kannidir. Hafız ile Fir» devsiden sonra onu hatırlamak - cap eder, Hele onun “bugüne, her şairden fazla teması, onu adeta on dokuzuncu asrın sonlarında yetişmiş gibi gösterir. Kaani, İn- Zulurlar, yabut dimağ” kısırlığı” na uğrarlar. Büyük bir şair, ha- yatın her türlü şeraitinden insana ilham © verebilmelidir. Halbuki Hayyam hiç te böyle değildir. Ezeli karlarla örtülü bir dağ t< pesine tırmanmak için (uğraşan bir kâşif Hayyamın bir satırından ilham alabilir mı? : Halbuki gene İranm yetiştirdi- ği büyük şair Hafız hiç te böyle değildir. Onun eserinde bir Zzir- veden bir zirveye atlanır. Onun her mısramdan yeni bir zevk ve yeni bir ilham alınır, Kâinat mu» ammasiyle mi karşılaştınız, onun, en yüksek itikattan © en realistik maddiyatçılığa her dönüşüşü ve her görüş kavradığı, veen cazip Rehiçet Kemal Beyin bize Lon » dradan gönderdiği cevabı ay * nen koyuyoruz. Behçet Kemal Bey diyor ki: "Avrupanm manzarasından, ve sanatma gelinciya kadar her şey- inden : haber getiren eskilerden bir çoğu, onları dev aynalarda büyüterek aksettirmişlerdir. Bun- larla yakından temas imkânını bulan insanların bir çoğunda müt- hiş bir hayal inkisarı uyanması, hu yüzden çok rast gelinen ve çok tabii olan bir hadisedir. Ben, hayal inkisarlarımı, bü- tün o tasvir ve takdir yaldızından sıyrılmış olarak gördüğüm haki - katleri ifade ederken sert ve kati ” Bugün, muhakkak ki, yerbim şark edebiyatını tanımasından da bir dil kullanmakla meydana koy» | gülünç yerleri ve Manakyan vari - d müş oluyorum. güle be bürüyerek öne sürilüm- | lar göndereyim; böyle on Kö- sekilde ifade ettiği görülür. İnen -| giliz muhaeriri D. H. Laurenes a Bu cümleden olarak bir edebi | se affedilmez bir günak mr işle - | püklü tasrruzlardan vaz geçip, | MD. her bal, her dönüşüşü bu bü- Fransız mütefekkiri Andre Gide mecmuaya yazdığım bir mektopta | dim?.. © | Venedik kanalları yerine İskoç yük şairde ulvi bir güzellik içinde | gibi, fakat sırf fiziki ve maddiyat”. da münasebet alır diye Şekspirden Yazacak mevzuu yoksa; ken - ormanlarındaki arupları falan yaz | terennüm eder, © İ ge bir bakm an ça yü İ a bahsettim; şöyle bir Avrupa geliri | disine buradan renkli kart postal. | 22 dursun!a, rr e |, Meh Tolatoy, en büyük | yizm diliyle cinsiyet meseleleri caddesinden veya mağazasından | © — sanat eseri, bir Rus köylüsünün üzerinde şiir yozdır ği bahseder gibi, üstün körü bir in- Sür — . de anlayıp takdir gdeceği eserdir, Cami ile Nizaminin çok tabit ğ tba.. Fakat yakınlarından, sakin- —— demişti. Hafızm dilini bilenlerin | aşklarına, bile ruhani bir mana lerinden, satıcılardan alınmış hapsi de, Hafızı okur, anlar ve 59- | vermeğe özenen şarklılar Kanni verler. Hattâ eserlerinin delâleti | yin kasidelerindeki güzelliği Ye 6 OK bir intiba, Benim bu hasbihali - » : ç ile beraber tarihi vesaikten de am- | derin fikirliliği takdir ed diler, mi bir kati hüküm gibi ele alip laşıldığma göre bafız, aşadığ 2 coğanlar ve beni hiyanetle ittihar ni h yağacığı Sap Kaaninin, muasi lan bü” edenler oldu; abi ” Altı ok ne yat bağra saplanan kanlı hançer manlarda bile, mesafelerin birbi: na Mi > e 2 Vaktiyle; Selâmi İzzet, bu Na de bir il bağına saldıran azg sjder rinden pek uzak, Ky meth yolunda kaside yazar ve bu maddi mevcudiyeti mevhum dahi 'Altr ak 'ne pazlarır, ne kmılır, me gire smamiyla meçhul olduğu sıralar: | kagideleri tabist aki te” da da okunuyor ve onun şiirleri : ma da KEİ iâkkilerini ifadeye vasıta edinme” si, eserlerindeki özü anlamamağa Ne sönen bir yıldırm, hakkındaki fikirlerine yapılan hü Hindistanın en üç oktal | en ücra noktalarm - "Altı okun her biri atılışmi hızıdır cumları mutaarrızlarımın bildiği dilin daha salâhiyetli bir sabibi 0- Gök Türkün hiç batmıyan kuyruklu yldızdz, dan Orta Asyanın en uzak yerle - | hizmet etmiştir. Göksümüz bir çelik yay, oklar bizim ülkümüz rine ve Avrupanın smırlarma Ka - | Bugün, bu bazinelerin çoğu larak ayni kaynaklardan edindiği dar yayılıyord. ar yayı ui. medeniyet dünyasmın gözünde ii de mii dini fikirlefle cerh etmesini bilmişti; 'Ay, yıldız beş binamız, Altr ok amı ben, rünekkit değilim, Ben Şeks- Cumhuriyet, Milliyet, Halliçılık yollarını i ei öyledir dre faz “| skiş gibidir. 3 a pirden zaman ve sanat içindeki Devletçilik, Lâyiklik, inkılâp kollarımız hag ö ıl Lari erim ” “|” Fakat şark kültür ve edebiyatı bir grüp ve tulü gibi gözle görün” 'Acunda haş olmağa oklarımız kılavuz ve KE ilik a na karşı uyanan gözlerin TN düğü sekilde bahsettim, ve ondan Benliğimiz, tenimiz oklar bizim, biz okuz şı nm a | bu eşsiz definelere de acağı . Hafızm divanında'da Ayinştayn, | hiç süphe götürmez. — Gazimiz, başmızda, gözümüz ileride Koşlanmadığımı, onda harikulâde — v : era i Teans, bend, ugünün b MK i hiç bir meğiyet bulamadığım 4öy- İleriyi bile biz koyacağız geride i büyük ALAM dile fara- | yu Memi e m # ia lardan birleini bn ila gi günle var olmuş denir yi ziyelerini aydınlatacak düşünüş - sizde Türkün kültür hazinesi itrazlardan birisini Nurullah Biz de bir Türk dünysa yarattık Altı Oktan, ler, fikirler ve sözlerle Gaiieşi - | GE az sözleri çevrihesini dile bizim e rene Memlekette Hamdi Kaya © İİ rız. Hafız, dimağın bugünkü ba -| mek ei mü Ni geçindiği ve ber gey rikulâde keşiflerine ( yabancıydı. e vi da ya köprü altından su bağışlar gi- Fakat onun yüksek dehası, öyle P ömer R Wi ği Me emiş pe

Bu sayıdan diğer sayfalar: