1 Nisan 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 12

1 Nisan 1935 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CAN U ÇI taşlar, kökleri İaşmış bö şey o öküz tam. “tutturdu, Bu kez çifte kamaları aranır gibi) etrafına bakıyordu. Yanına yaklaştım: — Hoşea ol babal. dedim; birşey mi arıyorsunP. zun ak sakalı, (buruşuk Oyüzü, çok acı çekmiş gibi -bakan gözleri, insanın içinde sonsuz bir saygı yaratıyordu. Sesimi neden sonra duymuş gibi başını kaldırdı : — Hiç oğull. dedi; ne arayam. Kırk yıl evvel o itirdiğim © yavuklumu arıyorum.. Her halde deli değildi. Fakat söy- akıllı sözü değildi. lediği söz pek de Sordum ; bi evvel yavuklunu burda niye arıyorsun. derin derin gözlerime baktı: — Hey oğull dedi, şu öküzün, şu taze ağaçların hayatına kıyan; şu taşları yerinden söken seli göriyyon mu? Bu sel yok mu? Bundan tam kirk yi da elimden kırk yal itirdiğin gözüm kimselerde değildi. Köyün biricik güzeli sırma saçlı, gök gözlü Cayhandaydı. m yeryüzüne bakışına, canımı kurban Onu ederdim. Ohhhh oğull,. onun topuğunadek inen sırma saçlarının bir bölüğüyle kendimi boğsaydım ne mutluydu bana, Bütün köy delikanlılarının gözü üstündeydi. Günün birinde ben onunla konuşacak fırsant (fırsat) buldum. si onun yakınlarından kız alıyorduk. kurulunca köyün meydanında bütün delikanlılar birer oyun döktürdüler. Dört bir yanda avratlar, kızlar dizilmişler, Gunu seyrediyorlardı. Bunların içinde benim gözümün bebegi Cayhanım da vardı. Çifte davullar vuruluyor, zurnalar insanın yüreğini koparırcasına çalıyordu. eydan boş kalmıştı. Bir aralık, içim coştu. Fırlattım attım kendimi ortaya, Sesim rüzgâr gibi gürdü. Başladım yanık bağrımın türküsünü söylemeğe: Kara sandık açamadım Jolo, (Çeyizimi saçamadım İolo Kaderimde böyle imiş lolo, Bir kız alıp kaçamadım lolo.. Davul zurna bana uydu. Ben söyledim © çaldı. Sonra arkasından bir oyun havası belimden sıyırdım. Ortada kasırga gibi dönüyor, kamalarımın biribirine o çarpışı © şimşek ışıkları, yıldırım sesleri çıkarıyordu. Ortada başım dönünceye, gözlerim kararıncayadek o ii Kenara çekildiğim vakit ; ana tasından bir emek yok m diye bir söz attım ortaya, arasmdan benim sırma saçlı sevgilim tas soğuk getirdi kana son yudumunadek içlim. Sonra ortada «Haley» teperken yudum su Kızların Cayhan benim omzuma elini koydu. O gündenberi onun da gönlü bana düştü. Biribirimize o yavuklandık. Harman sonu bizim de düğünü Epin kia > ükle Bekleşup du iruy orduk. o Niha bekle” Babam e harman- diğim güz geldi. an çıka arkin düğür kurumuna başladı. Bağlardan köye (o yöçedeceğiz Orada düğün kurulacak, ayhan . bize gelin gelecekti.. Bütün bağdakiler (göç hazırlığına başlamıştı.. e Kapkaçak dere kumile (Ooğuluyor, (Odöşeklerin o yünleri yunuyor (yıkamak demektir); çullar suya vuruluyordu. Cayhan o gün sırma örgüleri ardında, iş donunu üstüne çekmiş, kollarını çemremiş çul yıkayordu. Yanında bir sürü kızla beraber türkü çığırıyorlardı. Bende karşı yamaçta onları gözetliyordum. Köyümün en-güzel, en becerikli kızıydı Cayhan., Ayağının elik çulları çiğniyor, sonra Deki çırpıp çimenlere seriyordu. Gök gürledi bir aralık. Kara dağın ardını kara bulutlar sarmıştı. Yamaçtan ses'erdim: — Hey Cayhan, dağın ardı karardı, Sini a çık gari, sel gelir belkil., güldü, Bana bakarak ayağının al- tındaki çulları çiğniyor. Duru su ondan aşağıda bulanarak (oçakılların O aklığını kapatıyordu. Öbür kızların işleri bitmiş, derenin yamacına çıkmış, soluk alıyorlar bir yandan da Cayhanın oyun oynar gibi çul yıkamasına İEEEENEİE iken dan doru gelen su bulanık gelmöğe başladı. Bu kötü bir baştı, Sel ben geliyorum diyordu. Tekrar bağırdım : — Gayri Cayhan çık diyorum sanal. Ben bir yandan bağırıyor, bir im aşağı koşuyorum. Derken selin başı ündü. abarmış önüne ae sürükliyere ek geliyordu. Cayha kuvveti yaş çulları kurtarmağa ee Benden yardim ister gibi bakıyordu. Birdenbire sel arttı. Onun ayakları çullara Ye galiba ki kendini bir türlü kıyıya atamıyordu. Kuvvetli suyun çarpmasile sallandı. Sindindan çökmüş bir bendin azgın suyu gibi sel coşüyordu. O | bir bana baktı. Bir tutunacak yer aradı. r koca vuruş serdi onu suların kara ölümlü kucağına.. Dört yandan bir çığrışmadır koptu. Ben kendimi yamaçtan attım, suyun içine. Çam yolması vücudum suyun vuruşuna dayanamıyor; onun bata çıka giden Meali tutmak için selin ani sel gibi gidiyordum. Ters ayağım. Taşa çarpıldı. Ben de düşlüm azgın suyun içine; kendimi kaybettim. Gözlerimi açlığım vakit yanımda gözleri pınar gibi akan bir sürü kalabalık gördüm. Yerim- den O fırlamak istediar Kalkamadım, bacağım kırılmış, tahtalara sarmışlar.. Kimselere birşeyler soramadım. Düşün- düm: belki kötü bir düş görme üömdür diye; amma sızlayan baca bunun essah olduğu söyliyor gibiy di, kurtarmışlar, nasıl yattım bilmem. Geceleri gözlerimi kapayamıyordum. Ne zaman gözümü yumsam Cayhanımın benden uman bakışlarını görüyor; deli gibi oluyor- dum. (Nasıl iyi oldum?.. Nasıl ayağa kalktım?.. Günlerim nasıl akşamlara ka- me gündüz oldu?.. . bilmiyorum oğul. a iz ayi gün buraya Ceylin bir vuşlur.. sai geldim damla âradım bura'arda.. Azgın sel kimbilir nerelere sürüklemişti. Yalniz nah şuracıkta, selin söküp getirdiği ve gölüreme diği koca ağa dallarında, onun rma bir örgüsünü ucundaki altıniyle Buldum: “Dim muska gibi sardım. İşte boynumda asili, Tam kırk yıldır oğul, kulağımdan selin sesi, gözümden Cayhanımın son bakışı gitmedi.Ben o zamandanberi her sel gelende uraya gelir, onun can verdiği yerlerde sızlanırım.. T kırk yıl, oğul dile kolay, yüreğimdeki Oateş (sönmedi. Benimle beraber gidecek o ate İhtiyar sustu, Gözlerim yaş dolmuştu. o da (Oburuşuk Oyanaklarından ak sakalına demiyordu Yi Ona hiç bir şey Mem Sanki benim de kula- ğima sesle geliyor gözlerime o sirma örgü ök. el güzelin yalvaran gü: gö baki ii görünüyordu. Etrafında birşeyler aranır gibi bakınan ihtiyarı, oOoorada kendi derdi ii kırk yıllık hatıratıyle o başbaşa bıraktım., Bernar Şav Gizleniyor Be Şav İngiliz dili ede ebiyatının Sirin asırdaki O&n büyük yazıcılarından biridir. Bilhassa piyesler dünyanın her tarafında oynanır. r Şav mü bir A 0, ez yayizünü ei uğu gibi ntar, didikler Bernar me öyle bir ati vardır ki, istiyenler, her gün yığın Hele yeniden bir fırtınanın doğmasına sebep oldu. Bernar Şav, başını dinlemek için sığındığı bir köy evinde de, rahat erd or. Resmimiz ;bu evin bala bekliyen bir kadın kapısında yazıcının göstermektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: