April 1, 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 19

April 1, 1935 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gehziniz uçuklamiştır o kokudan,. eşin koktuğu kor kokudan... iv Fatuş işte bu köyün kızıdır. Fatu- anası işte böyle yosma bir kadın- Fatuşun köydür. o Yalazı &zı esen yellerin yaşmakladığı böyle İlazedir, anası Fatuşun.. Anası yoktur anası şun sizin anlayacağınız. delikanlıları burun kas soluya yu ene er Yaşmaklı soluya bu İlar : — Hay; beşin kokusundan., diye yaşmaklarile nlarını örterler. yyy.. Gözlerim yaşaracak kah- Onun tarafından batı yeli fesliyen kokularile dolu- r. Köyün fosun yiğitleri, rüzgârı iri “kemikli avuç ayaları araşına alarak salar, damlar İandaki çeşmeye yalakdan su içmeğe fesliyen rüzgürdan. n köy haylazları ÖHE be.. Fatuş abama kokuyor eyilip koklasanız fesliyen kokar. budur. Köyün Sevda,, diye akmışlardır. Fatuşu sevmiyen, ona ilmayan, ona vurulmayan babacan şu bekleyen nice nice € vardır. Fatuşun anası babası yoks i& Öksüzdür Fatuş yani.. O babasının i anasının ne biçim bir Uğunu bilmez bile. kadın Fabuşun anasını nlar : © — Nerede?.. Patuş anasının ayağının bile olamaz. Kadın, güzel kadın Vi, mu ?, A dastlar siz onun Dudağınız uçuk- Ni Asi işitmediniz mi? Kulağınıza alınmadı mı biç ?.. Aho yosma, benim Erecebi bile elimden alıyordu.. derler. basını, köyün en yakışıklı adamıydı e, anlatırlar. Delikanlıların m ba & mlarında çiğnenen obir dır. Fatuş, diz kapaklarına kada ığı eteklerile üzümleri çiğneye bacaktır, kafalarının içinde LE ! , Bir boduç yoğurt, bir kavanoz bal kadar tatlı temiz arzular taşırlar ; delikanlılar. Aşk kafanın apışlarında sarkan, dumanlı ve köpüklü süt taşıyan dolgun memelerdir. Bu dumanlı ve köpüklü sütü apışlarda sağan el sevgili elidir. kafa bu memeden beyaz bir şiş gibi akan köpüklü ve dumanlı sütle dudak dudağa dolan bir bakraçdır. Memeden göreydiniz, düdaklarinızi yudum kekremsi bir çeşmi verir süt.. Delikanlıların kafaları işte böyle süt sağılan kulplu bir süt bakracıdır. Sağan eller Fatuşun kınalı elleridir. İşte delikanlılar bu kadar vurgundurlar Fatuşa... Ve Patuş işte böyle bir köy yosmasıdır. sağılan sütün bakrağına deydirerek yudum damağınıza içerseniz vi Patuş köyde halasının e Öksüz Fatuşu halası üyülmüştü Fatvş güzeldir. Fatuş oynaktır. kıvraktır, Kn Fakaş Patuş yosmadır ama alçak Bütün Anadolu güzelleri Anadolu kızları Dai ik gönüllüdür Fatuş. un nedir?.. “Böbürlenmek,, neye erlere bütün nasıl olur bilmez onu ?. Fatuş köyün sever. Müezzin su başlarında yetişen kavak yapılı tosun bir gençtir. Sesi harikulâ- dedir, Terbiye görmemiş, fakat oluşta gayet temiz, o nisbette ahenkli ve tatlı bir sesin sahibidir. Sarıklı cübbeli bir delikanlıdır Hafız.. Gicir gıcır mestleri, apak sarığı vardır Hafızın.. Hafızın çayın gürül gürül akan bir yerinde iki su değirmeni vardır. Bu değirmenler Hafızın her şeyi bütün varı yoğudur. İşler değir. müezzinini menler vizir vizir, dr — Çok beklettin Hatız.. uyudu, öyle uyudu ki. serpmişsin sanki üstüne.. Halam öyle toprağı — Kimse e - Haş lee HİLAL ei ün gözü düşeceğiz bende.. Korku. biliyorum. Köyde herkes sana bir leke sürmeğe mana arıyor. — Halama bir kere başvursan.. Bili- yorum “Hafız parasız,, diyecek,. “Güzel dünyanın iki ayağı DUE üstünde duruyor. diyecek.. “atuş bunları kestiriyos rum.. Köyde bunca para babaları varken halan beni sana vermiyece eyi boş delikanlı ama bende — Biyol beni Halam dik başlı bir akli Nuh der peygamber demez, ama ona herşeyi tatlı ve düzgün İnsan halinden dinle. anlatırsan yola gelir. anlamaz değil anlar ama Fatuşla Hafız yealirı değirmende konuşuyorlardı. Acı bir un kokusu vardı.. Değirmende Hafizın çalar saati gece yarısını vurdu Fatuş halasını uyuttuktan sonra değirmene kaçmıştı. Seviyorlardı, çok seviyorlardı biribirs lerini Fatuşla Hafız. — Halamın bu değirmenlerde gözü k degil OBu değirmenler köyün canıdır. Fakat Tırpan zadelerin hazır parası vardır. Tırpan zadenin oğlu için birşey sed kulağıma,. Fatuş, Hafıza alup götüren.. söylediğine de söyleyeceğine de pişman eden bir bakışla baktı — Dn va diyenin ogözü. Eğer bir parça SE ram oğlu SR — Biliyorum ayol.. girmeğe, çalışıyorlar ama.. imse le ey ediyorum. Laf değil. — Gözlerin çok ei Uzun kafana miyor, Vurgunum sa runtu I otelde sana Fatuş.. rh. fena bu gece Hafız sözün kısası le li isterim seni,. — Yarından tezi yok. Şu işi tamam et de dedikodu olmaktan, dillere mekten kurtulalım. düş verdiler. Hafız.. lerinden başka verecek birşeyi yoktu. arar isteyecekti PFatuşu balasından Hafızın değirmen» Çeyiz verecekti Hafız onları Fatuşa.. le u .kunum sana Di at uş — Biliyorum Hafız... yorum gayri.. An ben gidi» — Yarın halana geleceğim.. Fatuş değirmen Ses yoktu köyde... 1. e kapısından çıktı, Yalnız. değirmenin s#uyu akıyordu Hafız, cami odasından sonra kahveye uğramadı. Da çıktıktan ğru halanın evine yollandı. ek a atarken fena atıyordu yüreği Ta Halkayı işe 1 Taşlıkta terlikler sürttü. Ha yi e Hafız efendi, hayır ola. —- - Vekki şerifler... E fendim zatım.. mars — Buyurun içeriye... içeri ayak attı, Hafız eşikten Şimdi büsbütün heye canlandı. Hala cezveyi ocağa sürdükten sonra, yaşmağını sarıp HHafızın çıktı. Şuradan buradan., an e i nden konuştular. Nihayet Hafız dereden su etlikte yanına sonra are tim . m — Sözle MER Mei. — Fatuş diyecektim, OHafız nık yak herşeyi anlattı, acıdı haline Hafi, n hala hanim. oğlum anlattıklarının A hepsi doğru bele. ve bir ge ececik düşünme “Haf fiz ll ümitli yerinden kımıl. . Elindeki Kiiçenun çalkaladı, tel. veyi “dikti, Şillenin üzerine bıraktığı sarığı ve tesbihi EE dı. — Bize müsaade hala a dedi., yarın biyel uğrarım gayr #$b Hala adm esim NEŞE me zın Yözüpe ka rin oğlu fena TeK Baray daa kale Fakat iri değirmenleri de u 3İ İnci sayfada 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: