15 Mart 1936 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 30

15 Mart 1936 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hitlercilerin İrk Nazariyesi — Başı 11 inci 1911 gelmişken bunları okumuştum. sene sonra, lavismus,, kitabını işin derinlerine de inmiştim. Viyanadan Birkaç ii Pangermanismus - Pans- senesinde henüz neşrettiğim için Şüphesiz ki, o zamanlar yirmi dört yaşında bir Viyana nakaşı olan okumuş, bilirdi. Ne hacet “Mücadelem: Mein Kampf., kitabında da bildiğini itiraf ediyor, orta mektepteki hocasının son» Führer'de bunları bunları süz propağandalarını söyliyor. o devirlerde bu proğram bulamıyordu. Katolik papas- ları, Georges Schönerer propağandasını kökünden yıkmışlardı. Alman aristok- rasisi, yüzde doksan beş masondu. Kayser ve Almanyanın siyasi ve askeri şefleri, Nitzsche'nin tesiri altında idi- ler. Yalnız, ırk nazariyesini, Hitlerciler gibi pâk kan kabul etmiyorlardı. Belki, Hitlercilerin henüz okumadıkları anla» şılan Nitzsehe'nin başka bir kitabın. daki «Kraft Willer tavsiyeleri doğru bus luyorlardı * «Milliyetperverlik deliliği, vatanper- verlik budalalığı gibi şeyler, benim için manasızdır. Büyük adamlar, ihtiyarlık- larında veya akıllarına kaçıklık geldiği zamanlarda vatanperver ve milliyetper. ver olurlar Irkcılık, bir yalandır. aile ırklar bir mahşeri olan ünkü Aynad; ırklar me elsefni si atmak için, hayasızların lan mak, en adiliğe düşmek lâzımdır! Almanya, Avrupanın en karışık ırklar diyarıdır | Trkların karıştığı yer, büyük kültür lerin kaynağıdır! Bu karmakarışık Avrupamızda Ya. budiler, belki en kuvvetli ırktır, Bütün Batı Avrupa yüksektir, istidatları vardır, Avrupamızın en ileri fikirlerini ortaya atıyorlar. Yahudilerin vazifesi, Almanlara kas rışarak Almanlaşmak olmalıdır.” Biribirlerine ırklarından Avrupalıların rehberleri ve yeni medeniyetin muh- terileridir. Bunun içindir ki Almanların gibi düşecek O zamanki Almanya, Yahudi, Lâtin, pl ve Fransız ırklarını karıştırarak “Cihangir &n imparatorluğu, nu beeedal ialiyordz Bu devletin temeltaşı, bütün Avrupa ırklarını Almanlaştır- mak idi. Netekim, Doğu Prusyadaki ehleri Almanlaştırmışlardı. Bunlardan, asılla.ı Leh ırkından olan Niçe, Trayçke gibi Almanlar yetişiyordu. Cermen asillerinin Reğyambezi böys Avrupa, birgün ellerine olmuş bir meyva tir. le söylemişti! 28 | sert oğultular.. l rdu. Sayfada — «Also Sprach Nietsche |» *# .. Bu Nietsche, Hitlercilerin de pey gamberi oldu İşitiyoruz ki, Fübrer Hit. niz Nit arşı karlğa otu” ruyor, Bismarck'ın, bu İslâv peygam- berinin vecizelerinden değişmez "“nas.,, lar alıyor, bin senelik 'bir yeni yollarını Giziyeküe İnsan, taaccüple sürüyek Nasil olur da ii vatan, ırk, sosyalistlik düş- e Yahudi dostu olan bu Nitzsche, Yabudi düş olduklarını te peygamberi olabiliyor? Führer, bu peygamberin bütün kitaplarını oku yamamıştır, veya İitler cilerin elleri indeki" 'Irkcılık, sosyalistlik, iliselelik. Yahudi düşmanlığı, mes'- eleleri de birer yalancı dilinden farksız olmasa gerek O halde, bu adamlar lar, Almanları peye yorlar neye İnanıyor» inandırmak isti. Şimdi, kendi kitaplarını: Hit ei : Mücadelem Bansen z Ara azi ve ark meselesi ze e efsanesi sü mukaddes açıyorum, (Arkası var ) Oynak Yosma! 13 üncü sayfada sinsi homurtularla kaba- yelkenleri, direkleri sarsan, rüzgârlar, Ali (Osmanın B. Yavaş yavaş ran itelağ sesini boğuyo: İri yağmur tanelerini, keskin parıltılı Şimşel la iğ ia patlayan gür- li er takip enizin yüzü, büsbütün kar Dalgi ir , geminin içine dolmağa, fadik, çuvalları deniz dökülmeğe, seren- lar | ler ei pe über X kapağının seli iki elle Se korkusundan bağıramı- miyor, fırtınanın azğınlığını görmemek için, gözlerini kapıyı Bi Ali Osman, ıslak “bir beze sarılmış gibi, | bütün vücudü titreye titreye gözlerini açtı. | Etrafında, bir sürü tanımadığı adam vardı — Ney açıldı... Kurtuldu artık... Nadas) a öeei ? O da kurtuldu yal Ali Osman, kendiliğinden birşey sor- | ağa cesaret edemi aş ucuna toplananların hepsi birden cevap öle — Geçmiş olsu ik kaza atlattın! | canını kurlarına şükre Ali e iyice açıp elra- fına kalan deil anladı. Gemi e yanlarından sade geçen bir vapur, onlari kurtarmı | yıldızları | Ruth Gİ tor, sie bii | kadar hiç'ir filmile pe Köranyanla | donanma kan. . ? İ patra» daki baş | tuvaletlerile vdir. kitaplarını | Emil Yanings — Başı 10 uncu Sayfada — Birkaç Sır Kuvafür ve perük selesi için cidden mühimdir. a edeceğim birkaç sır, onü a Sile iyi lg Bura sinema ülemi- en kudre 'atkârlarındaı biri olan sine in B şimdi. ifşa saçlarını pek fotojenik o olmaması yi ın Sirri gösle 1 me eburiye dinde emi yoksa beni bk vw layacaksi imei mekte olan Polonyalı tanırsınız. ahne pe ri gön ünecek Sİ, herkes ke disindan soğuyacaktır. Çünkü tepesi lamamen çip: laktar uvafürün Öne Holivudda e san atina önem şundan da pek iyi çıkar; o «Sinema yıldızlarının a sosyelesi» diye bir Bu cemiyetin 110 azasından 63 ö ksdmdei Reisleri Leonore Sabine ikaiada bir bayandır. Claudette Colbertin «Kleo tuvaleti; Marlene Dietriehin e, Greta Garbonun muhtelif filimlerindeki kuvafürleri hep onun elinden çıkmaktadır. Jean Farlow, Mele Oberon, Silvia Sidney, Joan Kravford, Glorya Svanson ve dahı birçok “yıldızlar hep onun yaptığı baş ikbale ermişler.. yükselmiş. verilen eyd er ş yalnız san'at kudret ve ka Yoksa, | biliyetine ll halleri harabdıl.. Fazla yanmadı, sızlanmadı; — Kurbanınız olayım, tiz elden ben köyüme gönderin! diye baş ucunda liler yali L Dur canım, ne oluyorsun? biraz kenilin: gel, rahat et. Sonra, istediğin yere gidersin Ali Dini lakırdı dinlemiyordu! eter artık... vazgeçtim bu işten... Emu denizi de, gemisi e fındığı fıstığı da kendinin olsun... ağzım yandı... Köydeki pınara nl sokar sam, kasabadaki çaya dönüp bakarsam, imansız gideyim | İki yıl sonra, stanbul bir daha ay yak basmağa yin ettiği halde, bir miras işi için zoraki yola ei Ali Osm man, yine bir bahar sabahı Haydarpaşa istasyonunda * trenden inmişti; iskeleye çıktığı zaman, gözleri kamaşarak etrafına, afal afal baktı. O gün, ya e günden daha gi zel bir gün daha; pırıl pırıl, daha nazlıydı. “Derizi lakin durgun, daha aygındı. Rüzgâr, bir tüy e en , derisini gıcıkla a gıcıklaya okşa de: nizden tuzlu, yosun kokulu baygın bir hava, dalga dalga dağılarak etrafa yayılıyordu. Uzaklarda beyaz yelkenliler, birer marti gibi, tatlı ylnalaçla sallana sallana geçip. gidiyorlar Ali Gi içini çekti, boynunu büktü, denize e e — Seni oynak yoaminlr seni dada dedi, Yine galiba canın fındık istiyor!

Bu sayıdan diğer sayfalar: