25 Haziran 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

25 Haziran 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Örranden ” yarma Ve x* 0 İmam bildiğini okur Ne hikmettir bilinmez, bazen bir müessesenin başına bir zat geçer. Müdür, Emin, reis vekili filan ünvanlarını alır. İcraat ya- par. Seyrisefainde ise “vücudun- dan istifade edilmiyor, diye bir kulp takarak emektar kaptanları ceffelkalem kolundan tutup so- kağa atar. Yahut müdürlerden birinin — mensubinin Gülcemal vapurunun bordasında. babala- riının — malıymış - gibi -geminin elektriklerini yakarak, bilmem nelerini kullanarak — tabesabah keyif çatarlar. Seyrisefainde ça- lışanlar müdürden, müdürlerden Müştekidir. Gazeteler müdürlerin leraatındaki foyaları meydana Çıkarırlar. Fakat müdür taş gi- bidir. Yerinde sabittir. Babadan menkul bir çiftlik gibi, tenkitle- re kulak bile asmadan icraatında devam buyurur. Bakarsınız, aynı vaziyette, fakat başka bir isim altında böyle bir şahsiyete Darülfünunda raslarsınız. Seyrisefainde müdür, müdürler Darülfünunda Emin, reis vekili. Müderrislerin ekserisi ondan memnun değildir. Talebe indinde pek te nüfuzu kalmamış- tır. Uşulsuz icraatından , hoca tayininden bahsediliyor. Bu hu- | susta Darülfünun koridorlarından gazete — idarehanelerine kadar heryerde dedikodular yapılmak- ta.. Bütün bunlara rağmen Emin yerindedir. Yerinde durmak. bir tarafa, üstüne üstlük Darülfünunun en tecrübeli ve muktedir hocala- rından biri bu yüzden istifaya mecbur kaldıktan sonra, onun yerine vekâleten geçmiştir.. Demek ki cemaat ne derse desin imam bildiğini okur. Fakat böyle imamların bildiklerini oku- makta devam etmesi cemaatı çok mutazarrır etmektir. Zira dünyaya müteallık işlerde zarar- lar gene dünyada görüldüğü için abreti beklemeden, yani okadar uzun sürmeden çabucak kendile- rini gösteriyorlar.. * Biz deve kuşu muyuz yoksa demokrat mı? Eğer demokrasi varsa, Darülfünun müderrisleri, talebeleri ve Seyrüsefainde çalı- şanlar, arasında bir umumi an- a ket yapmak, bu iki müessesede imamların vaziyetlerini — tesbit ederek, sade bildiklerini okumı- yanların iş başına gelmesini te- min etmek lâzimdir... * * Tefrika No : 60 Ankarada ediyor, Sami beyin yanında çok magrur bir tavur alıyordu : İlmi- ne ve ihtisasına güvenen bir Bürur, Kâmi bey, Feriduna nezaketle muamelede bulunuyordu. Akşam üzerleri “Dikmen, yollarında, Feriduna şimendiferlerden, köprü ve tünellerden bahseder, fenni noktaları, — teferruatına kadar izah ile, Türkiyenin müstakbel terakkıyatından bayali bir fikir vermeye uğraşırdı. Feridun bu ilim ve fen ada- mina karşı gamimi bir incizap hiseediyordu, Kâminin kaba ya- pılı cüstesinin ilk nazarda insan üzerine bıraktığı fena — intibalar a renar İİhbarname bütün fabrikalara 'da gön l . * | derildi. Şehrimizdeki mensucat fab- rikalarının oktruya yüzünden haciz tehlikesine maruz kaldık- larını ve müşkül vaziyete düş- tüklerini yazmıştık. Dün Sa- nayi Birliği nezdinde tahkikat yaptık. Birliğin verdiği malümata na- zaran : Emanet tarafından men- sucat fabrikalarına henüz haciz vaz edilmemiş, yalnız ihbarname gönderilmiştir. İhbarname yal- nız mensucat fabrikalarına de- | gil, bilamum fabrikalara gönde- rilmiştir. Bu hususta fabrikalar namına Sanayi Birliği Emanete müracaat etmiş ve haklarındaki takibat ta durmuştur. Birlik birikmiş oktruva borç- larının yakında meriyete — vaz edilmesi takarrür eden yeni ok- truva tarifesi üzerinden alınma- sını talep etmiştir. eeej tesese— — Avrupaya tetkik sevahati! | Ziraat bankası müdiri umu- mi muaavini Salahattin ve hukuk müşaviri Mazhar Nedim bey- | ler bugünkü ekspresle Avrupaya | gitmektedirler Mumaileyhima A | rupada bir tetkik seyahati yapa- caklardır. —— —sA2 Ekmek çok ucuzlayacak oe a— Buğday 9 kuruşa düştü Buğday fiatları borsada mü- temadiyen düşüyor. Buna sebep | bu senenin mahsul bolluğu ve | Anadoludan fazla miktarda bu- | gday gelmesidir. | — Mahsülün bolluğu fiatları dü- | î | | şürmektedir. Bundan başka bo- rsada alıcılar fiatların daha fazla düşecegini tahmim ettiklerinden lüzumundan çok mal almamakta- dırlar. | Borsada son buğday fiyatları 9 kuruştur. Bu bolluktan dolayı * alâkabarlar bu sene ekmeğin bir kaç kuruş daha düşeceğini tah- min etmektedirler. Bu tabil bir tahmini geçmediği için müspet bir rakkama istinat etmiyor. İ —— ->sen ei yecere — — Fuat B. Yalovaya gitti B. Yalovaya gitmiştir. 25 Haziran 1980 bir macera] Yazan: AY HAN bamulesinden yorulan zekâ: l kudreti karşısında eriyip 4:::: yordu. Aile içinde Feridunun rik- katini celbeden biri vardı: Ök- söz beyzadeleri Neyire hanım. Onbir. aylık iken — validesinden yetim kalmış, üç sene evvel te- verrüm ederek ölen ablasının el- leri arasında yoksul bir hayat "yaşadığını anlatıyordu. Neyyire- nin validesi vefat ettiği zaman ablası dokuz yaşındaymış, babaları bir daha ..ı.'..,::: ve bütün ev hizmetleri dokuz yaşındaki büyük kız kardeşinin zaif omuzlarına yük olmuştu. Babası cephelerde dolaşırken iki öksüz yavrusu için tahsis etiği Tayyare cemiyeti reisi Fuat ! Bir sabıkalı | Dün p(;îî;le müsa- demede öldü! Katil ve #sair mes'elerden mahkümiyeti olan “ Jandarma , namile maruf Cemal bir müddet- tenberi zabıtaca aranmakta idi. Dün Kadıköyünde İkbaliye soka- ğinda 12 numaralı İsmet han- mın evinde bulunduğu haber alınmıştır. Cemalin derdestine - giden memurlar kapıyı çalarak kanun namına teslim olmasını - teklif, etmişlersede, şerir silâhla me- murların üzerine hücum etmiştir. Memurlar da bilmukabele silâh atmışlar atılan kurşunlar Cemale isabet etmiş meyiten elde edil- miştir. Cemalin meyiten elde edil- mesi üzerine derhal Üsküdar müddetumumiliğine haber veril- miştir. Mahalli hadiseye gelen müd- delumumi muavini Osman Şük- rü bey tarafından tahkikata baş- lanılmıştır. Semen dlı:yed:;' Cumhuriyet aleyh- ŞerifB. apartmanı inde dava başladı Dün ikinci cezada Hareket gazetesi sabibleri Suat Tahsin ve Fahri kemal beyler tarafından Cümhuriyet gazetesi mesul mü- dürü Ağâh bey aleyhine açılan şahsi hakaret davasına - bakıl- mıştır . Davaya sebep Cumhuriyet gazetesinde “şantajcılık yapanlar, serlevhalı yazının intişarıdır. Bu yazıda Hareketcilerin bazı şirket- lerl tehdit ederek para aldık- larını bu hareketin dolandırıcı- hık olduğu gibi, ağır isnatlar var- dır. Müddeiumumi tarafından ma- kale mündericatı şumullü görül- müş, ve Herman şirketinden mada diger tehditle para alınan şirketler hakkında malümat is- tenmiştir. Agâh beyin bu suale | cevap vermesi diğer celseye kal- İ . mıştır. Mahkeme 26 temmuza talik edilmiştir. cüözi sipariş maaşile geçinerek | gzun muztarip ve kimsesiz sene- ler geçirmişlerdi. Uzak akraba bir ihtiyar halaları varmış ki, Neyyirecik ile ablasına kendi evin- de bir odacık vermişti. İki kar- deş bayramları izinli gelerek on bep gün oturduktan sonra yine | kıtasının başına koşan asker ba- | balarını seneden seneye görürler onun dizlerine lırmenıp iri elle- rini yüzlerine sürerlermiş. Kim- sesiz ve himayesiz seneler gelüp geçmiş. Neyyire büyümüş, iki kar- deş asker babalarının dostların- dan biri tarafından bir mektebe verilmiş. Mektepten haftada bir gün ihtiyar halayı görmeğe ge- lirler, cüzi maaşlariyla eksikle- rini tamamlıyarak avdet ederler- miş Bir gün halaların da göz- leini kapamış ve onlar bu günden sonra temamen kimsesiz kalmışlar. İstanbula izinli gelen babaları mektebin ziyaret ma- |Baro intihabatı pek | gürültülü olacak Baro meclisi inzibatından is- tifa eden Nazım ve Asım bey- lerden inhilâl eden âzâlığa ye- niden âzâ intihabı için bir hafta evvel yapılan içtima Zneticesiz. kalmış ve onbeş gün sonraya tehir edilmişti.Bu intihap meselesi âzâ tarafından büylk | bir alâka ile takip edilmektedir. Çünkü nizamnameye muhalif ha- reket vaki olmaktadır. Baro ni- zamnamesine göre meclis âzülık- larında her hângi bir sebeple vaki olacak münhalâta evvelce intahap edilen ihtiyat âzânın ge- çirilmesi lâzımdır. Bu böyle oldu- ğu halde meclisi inzibata yeni- den âzâ intihap edilmek isteniyor. Bu hattı harekete karşı dün *67, âzâ tarafından imzalanmış bir takrir baro riyasetine verilmiştir. Bu takrirde münhal olan âzâlığa ihtiyat âzânın intihabı lâzım gel- diği horiçten intihap yapılma- sının Baro nizamnamesine mu- gayir olduğu beyan edilmekte- dir, Takrir baro riyaseti tarafın- dan tetkik edilecektir. Bir Temmuz da icra edilecek olan intihabın pek şiddetli müna- kaşalara sebep olacağı zanne- dilmektedir. vere. iade etti Sabık polise müdürü Şerif bey emvali metrukeden olan Uncu- yan apartmanını bir müddetten- beri Işgal etmekte idi. Mumai- leyh apartmanın esasen ikamet etmediği kısmiını iade etmiştir. viTeecen Diğer bir dava Burhanettin bey tarafından Hareket gazetesi — sahiplerinden Suat Tahsin bey aleyhine açılan hakaret davasi da dün üçüncü cezadan diğer davalarla tevhi- den bakılmak üzre ikinci cezaya gönderilmiştir. Gayri mübadiller cemiyetinde Gayri” mübadiller cemiyetinde dün fevkalâde bir içtima akt o- lunmuş ve bonolar mes'elesile tevzlat meselesi hakkında görü- | şülmüş, ve tevziat müdürü tara- fından baz: izahat verilmi; hallinde — öksüzlerini — dizlerine oturtar.k sevip okşayabilirmiş. Bir kaç zamanda böyle geç- sene hastalanarak hastaneye ya- tırılmış Neyyirenin mektebi ik- mal etmek için daha iki senesl ' yarmış. Bir sabah hastaneye nak- ledilen büyük kardeş bir daha ! geriye dönmemiş. Neyyire büs- ' bütün yalnız kalmış. Mektebi bitireceği zaman da babasının şehadet haberi gelmiş. Üst üste cılız ve içli umuzlarına yıkılan felâket ve ıztirap yükleri Neyyireyi berbat etmiş. On altı yaşında iken mektep idaresi Sami B. e müraczat e- derek : Kızcağızı yanına aldır- masını istemiş. Ve o böylelikle Sami B, ai- lesi içine sığınabilmişti. Öyle u- zun ve narin boyu, kederli göz- leri, bir gün ıstıraplı dudaklarla ( Devamı var ) miş ablası mektepten çıkacağı i Vicdanlar sus- mamalı Aldığımız malümata göre ma- hut “tensibi Âh!, Ka dre uğrayan Ereğli su B. bu mesele hakkında seyrisefain idaresi meclisine müracaat etmiş, meclisi idare heyeti Fahri B. in mensup olduğu şubeden tahkikatj yapmak üzre şube müd'rünün celbetmek istemiştir. İşletme müdürü Burhanettin bey bu davete gitmemiş, mua- vini Zekeriya beyi göndermistir. Temlü bir vicdan sahibi olan mumaileyhin bu mesele hakkın- da meclisi idare heyetine ver- diği izahattan dahi anlaşılmıştır ki, orta da bir cürüm yokken Cumhuriyet kanunlarının tahtı tekeffül ve zamanında olan bir memur ve bir alle çiğnenmiştir. Madam ki, idare ile aralarında tekaüdiye vermek suretile zımni bir mukavele vardır. Bu mukaveleyi feshedecek yeğane kuvvet gene Cumhuriyet kanunlarıdır. İşletme — müdürü Burhanettin B. hakkında Fahri B. kaptanın actığı dava ayrı ve şahsi bir şeref ve haysiyet mesle- sidir. Ne bu ve nede Fahri B.in idare müdiranı hakkında güya şurada burada tenkıdatta bulun- duğu ve gazeteleri tahrik etti- ği hakkındakı hasıl olan batıl his ve zanların, bu yuva yıkan “ten- sibi Âli, kararında yeğâne amıl alan bu saçma şeylere zamanı- mızda el'an yer veren seyrisa- fain idaresini görüyoruz. Seyrisefain idaresinin elinde dahili bir nizamname vardır. Bu nizamname - şimdiye kadar aceba neden Cumhuriyet kükü- metimizin medeni kanunları ile telif edilecek bir şekilde tashih edilmedi? Zira bu dahili ni- zamnameye göre idare meclisi idaresinin salâhiyeti yalnız mü- dürlerin azlı nasbına münhasır- dır. Memurin ve müstahdemlisin azlı nasbında hakkı müdahele- leri yoktur. Bu eğer sahih iste müdürlerin haksızlıklarının. önüne geçmek imkânı bırakılmamış demek olur. Diğer devnirde olduğu gibi | memuürin kanununa göre muamele ! yapılmaz. Eldeki nizamnameye göre me- disi idare müduriyetin memurin i ve müstahdemin hakkında ki hot- | serane - icrantina müdahale; e ı salahiyettar bulunmazsaa hayat- | İarı idarenin eline tevdi edilmiş | olan vatandaşların vay haline! * Acabâ bu nizamname kanunun fevkındamıdır? Bu itibarla haâklı — olarak denebilirki Fahri B. hakkında müdürü umuminin “ tensibi Âli . kararı iade edimelidir, Bu hususta idare meclisi idaresinin vicdanı harekete geç- melidir. ; Bu masıl iştir? Ağır 'münme- leler irtikâp edildiği zaman mec- lisi idare siner ve #usar mı? ka- nunlarımıza ragmen ortada çiğ- nenen hak yalnız Fahri B. in değildir. bütün idarenin hakkı- dır. —a siğkrm Otomobil kazası Fvvelki gün Fındıklı camlisi- min önünden 1912 numaralı şoför Mustafanın otomobili Gedikli kü- çük zabit mektebi talebesinden Sami efendiye çarpmış elinden :n:=undın #ğır türette yara- VE

Bu sayıdan diğer sayfalar: