4 Eylül 1934 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6

4 Eylül 1934 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İllet Halk dilinde hastalık mana- | Masanın tahtadan, biçağı bu. kelimenin başkadır. sına - kullamılan intikal eden ilmi akarşılık olarak Şark filezofları illet kelimesini bulmu lardı. Bu haysiyetle illet, bir hâdiseyi mu- cip veya bais olan âr Bıı suya M. Esat Bey Birkaç kere yine bu / sütunda İsöyledik : Edebiyatı nihmale uğr “ğim ve hele gürin karsulıklarda kaldığını söyleyenleri genç şairler tekzip elmekte tereddüt etmiyor- Jar, l sik eserler meş “bu suya sen de makla edebiyat / lemimirde hareket olduğunu görteren yeni Övesika Ö vermiş oluyor. Eser, içüktür, topu topu 36 a sarettir. İçinde “TA, tane manzu. alıyor. var, rüzgâr var, h yüzde var. Lükin bu tas yok. Zaten genç şairlerimiz, yaratmayı ve bu. tabloların una ince bir fikir asmayı neden- ilyorlar. Hele felsefeye hiç naşımıyorlar. Bötün mevzuları aşk “aşkal taallük-eden - hicran, hatıara filân gibi - şeyler aşklan hararet ve heyecar mirden olması gibi, İkincisi söri illettir. birşeyin nasıl ve ne su- retle vücude getiri Masanın ve biçağın şekli gi Üçüncüsü illeti mucibe dir. Bir şey vücude getiren amili temsil '€der. Masa ve biçakta doğra- macı ve biçakçı gibi. Dördüncüsü gayeyi bildiren illettir. Birşeyin 'ne maksatla yapılmış olduğunu gösterir: Masanın üstünde yazı yazılmak veya yemek yenilmek için yapılmış olması gibi. İlet şu kısa izah ilede anlaşı- hıyork ki hastalık değildir. Belki “T%*“îvâ beraber gairin biraz tablate ve 'az da fikre yürümesi lazımdı M Ezat Beyin kafiye bususun- daki itinası takdire değer, İntibap ettiği narım şekilleride -tabir ca- İr ise- vakur. Serbesi nazim adı altında ortaya alılanı ve manzum olmak şöyle dürsün mensür Sayılmalarına — mkön — bulunmyan Acibeler bu kitapta yer almamışlir. Manzuma söz, ölçülü sör demekee “bu süya sende iğil, başlığı alına Hıralanan ondört manzumenin hepsi içülü. Kitaptaki gürlerden biri, mev- zuundaği orijinaliteden dolayı, bil. ha dükket öyandınyor. Bu geni. bicran elemlerimi İken. S el gİm gaa gidir. Ötedenberi 'veya cari Sian usul, hicrandan şajrin gikayet etmesi idi. M. Esat Bey “Urak- larda,, başlıklı manzumede, sevgil Sini “ağintiyor “ve ona : * Ağlama evgilim » bendem uzakta - teselli Glur mu biç ağlamakta - ga a dağları *bir başamakta çiğner de bir sebah gelirim yie, diyor. sin — ağladığına bir döygader naklettiğimiz kta, kelim: biraz aksak görünüyor. Çünkü y n dağlar bir basamakta aşılmaz Fiz adinda aplırı Bi o ieile basamağın orada fikri ifade edeme: diğini zannediyoruz. Erer hakkında daha fazla - sör söylemek İstemiyorur. Şiir seven: derin bu kitapta/ zeeklerini tatmin edecek hayli şeyler bulabilecekleri amuüyörüz. Muallimler döndüler Adana 3 (A. A.) — Tatilleri- ni bariçte geçiren mualli mizin hapsi dönmüşler ve dün- den itibaren orta tahsil mezu- Biyet imtihanlarına başlamışlar. dir. —ZAMAN— Baneran AD M Eylül 4 PSAT İŞLERİ ağımızla kavrulurken | Tahsulâtı memleket dahilinde fraşımak için tertibat almalıyız Vekâleti Avrupadan bir müte- hassıs getirerek, — İstanbulda bür enstitü açmış tatbikat bir de vapur satın almıştı. Bun- teşekküre lâyık, de- Ancan 139 Senesinde İzmirde Tür- ni ilk iktısat kongresi top- nıştı. Memleketin iktisat ha- aa taallük eden çok mühim zakereler ceryan etmiş ve rada alınan kararlar “Misak sadi esasları, adıle toplan- vve neşredilmişi olan en müessir ilâç değildir. Balığın daha fazla - tutulması in almacak tedbirler, balığın bolbol satılmasını temin ettik- ten sonra gelir. Nafii, beş yüz otuz beş den me iştirakile toplananilk| V MErCetsat kongrası)nin | — Balık nakliyatı meselesini bu- çıkarek Yik ve kabul ektiği | rada sadece bir mizal ölarak Tam bü v ar arasından bu- | ele aldık. Memlekette hususi sizlik mkk..ıy!a..d mad- | tertibatı olmayan nakil vasıta- balunan. ek istiyoruz. En | larının mefkudiyeti” dolayısiyle yetiştikleri mıntakalardan dışa- Tıya çıkamayan daha ne kadar nefis mahsüller vardır. Mersin ve havalisi ” "şekerpare,, deni- len bir cins kaysı yetiştirmek- tedir. Bu meyvalar alelüde de- niz ve kara nakliyatına - daya- namadığından dışarıya / gönde- rilemeyor. İstanbuldat sarfına- 'zar Mersine civar olan büyük şehirlerimizin ekserisi bu mey- vayı henüz tatmamıştır. Frigori- fik vagonlar ve buzlu dolapları olan vapurların bu lezzetli mey- vaya memleket dahilinde birçok istihlk pazarları bulacağı hakkaktır. Bu misaller istenil &i kadar uzatılabilir. ve neye uğve dertlerimizden vallı memuit bu maddeyi caddeye yutm: efendi ölmen” Taze olarak olduğu için byva ve sebze- miştir. — ysusi vagonlar Kamyimiş hayvanlar Seyyar satıdine buzlu so- da Mihail Efengonlar veril- luğu caddesine sımpaşada otur: inla Kömür ’":;f: çarpımış ve yarikaşka mem. Bir madata olan ted- dırdla ayrı ayrı Beyoğlunda y€çen - gün ran madam Kırt enstitüsün- racantle bir idd bu müessese- Meyva sebze ve uzun nakli- Bi blran VAA Haa | yata dayazamayan öiğer mabi fira parasiyle iKĞET S8YE V nilerimizi zarara uğratmaksı dolandırıp savaş AĞA — Söz | zın taşımak için lâzım olan ter. Polis, Vahabı tibatın alınması zamanı çoktan meye y olduğu ka- geçmiştir. İktisat ve Na Bir adam çet | B ni b d A ü dır. Her ne icap eden ehemmiyeti verecek- düşteracat - işi, İ lerine eminiz. “Kendi yağiy e kavrulmak,, — prensibini şimdi bütün memleketler kendilerine hedef edinmiştir. Bizim de en Küçük pazardaının en ha- ket efendi, Tepeb biri olmak. vayla geçmekte akil vasıta- taki kalabalıktan » üvazenesini kapı münaka- | büyük iktsadi vazifelerimizden müş ve yaralana v mşw'“ birisi mahsullerimizin memleket dahilinde istihlâkini arttırmak için lâzım olan tedbirleri al- maktı Otomobil kavşa dabilinde Kemal, Nuriaünakalâtını Ragıp ve Ahmetin tertibatm lerinde dört kişia geciktiri- yoğlunda birkaç eğlendikten sonşer sahil şe- binmişler — ve- :ım en Iî— ;;kzl etmişİçianırken Ana- üzerine gı yüzünü da, eğlentiyechir ve kasar edilmemesi hu Dahilde istih- da bir münazbiledir ki balık- mobil içinde Çok dar ve a işlerdir. Kaş Girmiş bulun- mobilin de tar payün bu ku. arabayı dlıxdşıd. memleket İtalyada yün ithalâtını azaltmak için şuranın ham maddeler Encümenine verilmiş alan bir raporda yapak ithalâtını tahdit etmek için memlekette çok bol olan — ham ipek kullanılma. # ileri sörülmektedir. Ham ipek yünle karıştırılmca gayet güzel kumaşlar dokunmaktadır. Böyle yapıldığı takdirde İtalyan iplik fabrikaları senede 9 milyon ki- lo ham ipek kullanacağından berdar etmişt yerişlere bel | Avusturalya, Arjantin ve Ce- Gelen polsburiyetindedir. | nubi — Afrikadan — yapılmakta yakalamış, höğinin ehemmiye- | olan yapak ithalâtı hayli azal- başlamıştır. p olan İktısat | tılacaktır. Bulgarıstan Türkleri ne halde? Gagavuz akalliyeti Bul- gar değil, Türktür! Gagavuzlar hâlâ çok temiz Türkçe konuşurlar, bütün âdetleri ve giyinmeleri bizimkinin aynidir T rk çe Beleirleni elürmli' Zama bi Bucek' dediğimle ber sarapyaya götürüp yerleştirmişeiki künlaröse Bulgarların çokları tekra Türkiyeye dönmüşler, Gagarunların sllirlr ni Gilerini, Sti Karilerimizden “Peremeci oğl yazıyorı 28/8/ 1934 taribli ga “İtalya, eski Avusturya - impr duğunu / ihyaya çalışıyor, - başlığı altında Sofya mı zamını bazmıştınız ki makale, yünca - bunün de i Tuna vilâyetini, © bir zamanki Türk ellerini çok iyi tanır; Bulgarların olsun, Romen- lerim olsun . siyasi/ davalarının ne olduğunu bilirim. / Binacnaleyh - bu hurusta benim de birkaç söz söyle meme müsaade buyurmanızı dile Muhabiriniz, bu / yazımaı yor kâ: “ Bulgarlar Besarabyada 300, 350 bin, Dobricede 200 bin Bulgar, Romenler de Bulgaristanda $0, 60 bin Romen akalliyeti oldu- rler. Bulgarlar, Ro- kukukuna Beszarabya ve Dobricede olan Bulgarları” temi Romenleştirmeğe çalıştık- kteplerine ser- “vermediklerini her söz sırası geldikçe yana yakıla söşlerler. Ro- menler byada ve Dobr nı, Bulgar diye dan götürülenlerden kalma, Dok cede olanlar İse sonunda oralara gerleşme adamlardır. Romenlerin Romen olduktarını iddim ettikleri karakaçanların Romenlikle hiç mü- İki tarafın böyle üst perdeden ko zuşmaları, iki tarafında. birbirleri: 'nin topraklarında gözleri olmasını dandir. Çünkü Bulgarlar, Tuna ağ: zına kadar bütün Dobriceyi Bal- gar toprağı sayarlar, - buralarımı memleketlerine katmak İsterler ve Tunanın solundaki / Besarabya ya bile sahip olmağı kurarlar. Ramen- lerde Vidin sancağına gör koy- Rusçuk ve Varnayıda İşte bu iki hükümet ergeç Biri birleri ile kozlarını paylaşacakları Orası bizim işimiz değil, fakat akalliyetler hukukundan çok bah- seden, ber zaman yaygara eden Bulgar gazeteleri Bulgaristanda kal- maş olan 800 bin Türkün çektiği austıraplardan niçin bahsetmiyorlar? İstanbul matbuatında, bilhasıa Zve- Binaenaleyli Romer dâyık a: leyh kendilerine mnahrum kaldıkları Romen kültür “verilerek Romenleştirildikleriz lerler. Lâkin Bulgaristanın Vidin civa- vına yaktiyle yerleşmiş olan Ro- menler le Balkanın cenup tarafla- inda gerginci bir halde yaşayan karakaçanları (bunların bir takımsı kâtince kökünden çıkma bir dille konuştukları için Romenler bunları Romen sayarlar) ki 5060 bin kişi- dürler - Bulgarlaştırılmakta olduklu rını ve bu akalliyetin haklarına Bul- garların hiç riayet etmediklerini id- düm edler istan Türklerinin yer, yer uğra> dıkları zalümlar yazılmaktadır. Bul: gar gazeteleri eğer hakikaten hak- kangğb adeletin korayucum ineler ba hunusta niçin susuyorlar? Evet, için o masum balkın le- hinde birşey yazmıyorlar, Bulgaris- tan olduolalı Bulgarlardan bile va- katfgörtermiş, her türlü taryiklere katlanmış olan © zaralların çek- Çünkü e Romaayada öyle (5S0) bin Bulgar 've ne de Bulgaristanda (60) bim Besa. rabya ve Dobricede (200) bin kadar Gagavuz vardır. Bunlar, vaktiyle İzzeddin Keykâves ile birlikte Osman- h Türklerinden 130frene evvel Mid- yeden Tüna/ ağzına kadar yerleri zaptederek oralarda bir hü- kümet kurmuş olan Selçek Türkle- ki orada ka- aiçiri'ilen n gönlerde Akvam Cemiyeti mümessilliğine tayin olu- nan “Aotonofta Bulgarissan Türk- lerinin acınacak bir halde oldaklar' rini ve isteristemez bu sadık. ua saran, barı azgın memurlar tara. fından tazyiklere uğradığını tamıyor ki bu itiraf, oradaki 1rk kardeş- lerimizin belki bundan sonra birax rahat soluyabileceklerine — delâlet ettiği için, bizce şükranla yazılma- ga Kayıktır. Zaten muhterem Başvektlimiz İs: met Paşa- Hazretlerinin - İzmirde söylediği sözlerinde de bunu ane için müslerihiz. bugünkü Bulgar hüz kümeti de Başvekil Paşanın bu siz motuklarındaki mana incelikle. anlayarak bundan sonra/ be oradaki masum Türklere yan bakan memurları kemlerler ve iki hükü- mnetin anlaşmamını tehlikeye düşü rebilecek olan kötü unmurların fa: Tiyetlne mani olurlar. kat Gdetleri olduğu üzere bunların dinlerine ilişmemişler, on'ar da hu Fistiyan olarak kalmışlardı Gagavuzlar bugün açık ve temiz bir Türkçe kosuşurlar, - Gdetleri iyinmeleri tamamiyele Türk 4 e Türk giyinmesidir. 182öde Edirne nnahedesi ile biten Türk - Rus karbinde Rurya hükümeti bu Gaz gavuzlarla İdlimye/ Balkanlarından Numarası: T riliyordu, ileri 'da enselerine ti İle Sevinç, uyandırdıkları n — tamamiyle — bihaber, K n nrı YA İlayİ, yökück. Kerle'ker Milli Roman Ressamın resmini yaparken... nuşuyarlardı: — Bugün rekor kırdık. Sundi- yeye bir buçuk santte değme yürüyücünün kârı değil 1 — İnci hasedinden çatlıyacak, — Ya N — llenme olmuştn G eenin ayni devredi * len Beş 94,G86 idi. Yine JTt Küçük beyleriğli Tiğnant ddi 'nun Bonbonu gibi gezip dolaşma. arta — Ne borda kendisine işti. kertancsi de, büyük bir ietihen Sen Gen, hatta her kadın — Muhtdlirkâr aazarlardan — İikin at, şimdi böyle üciz, spormen diğeki bir yolrudun daha sonra lk “bir kaz olmuştu. Tağı kardeşim bepsinin ahlâkenz, Bu son anlara ber vesile ile Bulan. STkSirer ai mahlük oi . Sadberk H akşam böyle geç vakit Melâhati elinde çantasiyle görünce bayret. derde kaldı. Fakat Melâhatin, val- desinin vefatından beri bi yüz bulduğunu, ke, fazla Melâhat ta kendine mahsus şiri tatlı edasiyle ( Sadberk ) Hanımın boynuna sarılarak * — Ah teyzeciğim, başıma ge- Tenleri sorma. Bu saatte misafirliğe Gti vrun a doğru Haydarpı- yetimi bozan, Melâhat vaçondan — Amarçantasımıda bir ha ince yüz, n sonra vapura gel eti Rudoke, Orada. bir oto: | l a n canlı bir tpoliyeti evvelâ doğru | Eidilmez amma ben sizin evinizi de Sevinç, &e gümekti. Fakat | kendi evim gibi bildiğim için) hataz ettim. u akşam bana birşey sormayın. Uzaktan geliyorum, çok yorgunum. Bana yalnız bir çorba verin, Bir de yatak lütledin. — Yar rın size hergeyi anlatırım. Sadberk Hamım, Melâhatı, an- miş olduğu * giecek olarım bar de "Vlk'd İtiye endişeye düşe« omuzlardan “Şu yorgen balin Sinirli söylekçii Tabanaı uzan — Sen Vükbali yakta. an, ben bleğitmeden ervel bir A, kendini eeti gün erkcaden Dü bmeği daha umurafık yapışacak ke Genç kiz yalmız. kalinca söyuk nup yatağına girdi. Sabantanberi devam eden yorgunluğa nararan kızım, Akşam Üstü behi / yahatınz. değil,bilâkis evime nur getirdin, neye getirdin. Şimdi sana kendi elimle bir çorba, pişireyim. — Yatağını da | derhal uyuması yaptırayım cevabını verdi. Fakat herşeye rağmen tamami Sadberk Hanım derhal yatak oda- | sükünet bulmıyan sinirleri gözünü ana çıktı. Eski sandıklardan kapamağa mani oluyordu. Mütemadiyen bir akşam. evre Hndenberi ceryan etmiş olan vus kuat aklına geliyor, gözünün ör den bir sinema şeridi gibi geçiyor. du. Kâmranın kendisine biyanetini, aleyhinde tertip etmek istediği tur zak hatırına geldikçe cidden tüye deri ürpermekte idi, Senelerdenberi bir kardeş, hattâ bir abla gil diği, künseyi dinlemezken yalaız Ondan masihat aldı. #4 dertlerini anlattığı bu kadın ne İ kendisine bukadar düşmün ola- bilirdi? Sonra ona karşı en ufak bir. kasuru / bile yektu. Melâha mağrar, hattâ birazda- kibirli bir kız olduğu için ekseri arkadaşlar yına sert müamele eder, hele kiz arkadaşlarına hiç ehemmiyet ver- mezdi. Yalmız Kâmranın hatırını fazla sayar. Türk evlerinde, cski Türk Hanım- larında görülebilen şeylerdi. Metâh: vaktiyle annesindende bu kadınlığı bu temizliği gördüğü ve onun kıy- metini hâlâ unutmadığı - cihetle (Sadberk) Hamımın yatak çarşafl yına, temiz yatağına büyük bi zevkle bakıyor, annesinin zamanını hatırlayarak içinde büyük tahassür hisleri uyanıyordı Biraz sonra ( Sadberk ) Hamım, gözel bir çorba da hazırlamış olduğu! halde geldi. Genç kızın yorgünla- Bona, bundaki baka- rak büyük ırap - geçirdiğini anlayan — ihtiyar kadın bir şey sormamağı, Melâhati kendin bali- ne birakmağı tercih etti. Devamı var

Bu sayıdan diğer sayfalar: