30 Ekim 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

30 Ekim 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FEN Jungfrau'nun görünüşü turistlere tenzilât var Fizikçi Fizik Kozmik ışınlar G girmiş olan turist hayretle gözlerini açtı «Nasıl, dedi, 60 mark mı? Üç, dört saatlik bir tren yol- culuğu için mark mı ödeyeceğiz? Rezalet bu!» Gişedeki memur izah etti: «Ama bu âdi bir tren değildir, dişli trendir, tesisi son derece masraflı ol- muştur, dimdik yamaçlara tırmanarak, yüksek istasyonudur.» Turist ikna olm mıştı; «Peki, dedi, benden önce bılet alımdan niye alnız 15 mark 1stedınız" aujoch — araşt tüsünde çalıştığını, — hattâ orayı sadece ziyarete gittiğini ispat edenlere hususi tenzilât yapıyoruz.» 60 markı verip üz- gün ayrılırken turistimiz, — «oh ne âlâ meslek, Avrupa dağlarında ucuz bir ta- til geçirebilmek için fizikçi olmalıymış» diye söyleniyordu. uşma, İsviçrenin küçük ve şirin Interlaken'de tren istasyonun- turistlere o kasabası dur. İsviçreliler, kadın» dedikleri so bu noktada (Jungfrau_ıoch İstas- yonu, yuksekhgı 3454 m.) bir mükellef otel, bir rasathane ve bir milletlerarası araştırma enstitüsü inşa etmişlerdir. İş- te bu enstitüde çalışan ilim adamlarına AKİS, 30 EKİM 1954 ve bu arada fizikçilere tren idaresi ten- zilât yapar. Himalayadan Uludağa kada! D ağcılık merakı bir tarafa bırakılırsa fizikçileri Jungfrau tepesine getiren başlıca sebep kozmik ışınlardır. Aynı sevda uğrunda daha nice tepelere de çıkmışlardır. Meselâ Interlaken'in güne- yinde, İsviçre İtalya sınırında İtal- yanların Testa Grigia kozmik ışın istas- yonu vardır. Bu lâboratuvar, Matterhorn ve Monte Rosa tepeleri arasındaki bo- yunda, 3500 m. yüksekte kurulmuştur ve bir kaç İtalyan üniversitesi tarafın- dan ortaklaşa işletilir. Aynı yükseklikte ve başka bir istasyon Fransa'da, Cha- monix yakınında ve Alplerin en yüksek veya bir kaç yüksek irtifa lâboratuvarı kozmik ışınları incelemekle meşguldür. Bu lâboratuvarlara en yeni iki ilâve Hindistand ü izde — yapılanlardır. Hindistanda, Himalayalar üzerinde Bizde de İstanbul Üniver- sitesinin Uludağ'da kurduğu kozmik ışın istasyonu bir ay kadar önce sessiz se- dasız faaliyete başladı. Memleketimiz- de çok daha yüksek dağlar bulunması- na rağmen Uludağın seçilmesine sebep bilhassa Uludağın bir otomobil yoluyla Bursaya bağlı ve Bursanın da İstanbula yakın oluşudur. Aletlerin ve malzeme- nin tepedeki istasyona muntazaman ta- şınabilmesi için bir otomobil veya ara- a yolunun bulunması şarttır. Uludağ- daki istasyondan rasat balonları uçurul- maya başlanacağına göre, yakında Bur- sa köylerini uçan dairelerin istilâ etti- ğini bildiren haberler bekliyebiliriz. Kozmik ışınlar nedir? Bunları in- celemek için bu kadar zahmete gırme— ğe değer mi? Nihayet bu inceleme öy- le dağ başlarına filân çıkmadan her za- manki lâboratuvarlarımızda yapılamaz mı? Kozmık ışınlara ait bir tecrübe yap- hakikat payı olabilirse de, biz buna sa- dece bir şaka diye bakacağız. Tabii ki bir araştırmanın yapılacağı yeri tesbit eden başka vardır. türlü öğrenilemez. Fakat isterseniz hi- kâyeye başından başlıyalım. Kozmik — ışıkların mahıy ; Kozmık ışınlar gök yuzunun derinlik- lerinden gelip dünyamızı gece gün- düz durmadan bombardıman eden atom parçacıklardır. İlk defa 1910 1914 senelerinde üç Avrupalı fizikçinin, İs- viçreli Gockel, Avusturyalı Hess ve Al- man Kolhörster'in çalışmalariyle varlık- ları farkedilmiştir. Bu fizikçiler, dünya- da o zamana kadar bilinen kaynaklar- dan elde edilen bütün ışınlardan (rönt- gen ışınları, radyumun ışınları gibi) da- ha yüksek enerjili bazı ışınların atmos- fer içinde dolaştıklarım gösterdiler. Bil- b nla hassa Hess, ışınların atmosferin de dışından, gökten geldikleri fikrini ileri sürdü. Birinci cihan harbi fasılasından bu iddiayı gerçekledi. kan fizikçisi Millikan, atmosfer dışından yanı kâinattan geldıklerını ifade etmek Amerikada sayısız ilim adamı bu yeni sahaya atıldılar. Buluşlar birbirini ko- aladı. 30 sene sonra hâlâ kozmik ışın- lar modem fiziğin, hususiyle çekirdek fiziğin en çekici ve en verimli bölümü olmakta devam ediyor Bugün biliyoruz ki, kozmik ışınlar atmosferimize girdikleri anda esas iti- bariyle protonlardan (hidrojen çekirdek- lerinden) ibarettir. Bu protonların ener- jileri çok yüksektir, ışın hızına yakın hızlarla hareket Böylelikle ilk protonların bir kısım enerjileri kaybolur, parçacık- lar yavaşlar, fakat diğer elektro - man- yetik dalgalar peyda olur ve yavaşla- mış olan protonlarla beraber büyük bir sağnak halinde dünyaya doğru ilerler- ler. Sağnak yere yaklaştıkça genişler, yayılır ve mahiyet değiştirir. Çarpış- malardan doğan bazı parçacıklar, mese- lâ pi-mezonları, pek kısa dünyaya kadar dayanamaz, ve enerjilerini başka şekillere geçirirler, başka parçacıklara verirleri Bu sebeple atmosfer içinde — her irtifada — kozmik 23 malar başlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: