22 Aralık 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

22 Aralık 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K Meslekler Bizde Hemşirelik İ stanbulda kurulmakta olan "Flo- rance Nightingale Hemşıre koleji" ve Ankarada, Cebecide çok mo- dern ve guzel binada yakında açı- lacak Hemşire Tatbikat Okulu bu mesleğe memleketimizin de, nihayet lâyık olduğu ehemmiyeti vermek üze- re mühim adımlar attığının Ur de- lilidir. Temayül, Hemşirelik tahsilinin de- recesini yükseltmek ve bunu aynı yolda» yürüyerek Hemşire kalitesini düzeltmek, onu kıymetlendirmek, ta- nıtmak ve bütün dünyada Hemşirele- rin hak ettiği çok şerefli mevkii memleketimizdeki Hemşirelere de vermektir. Bu güne kadar Türkiye- deki Hemşire Okulları bir çok kıy- metli hemşireler yetiştirmişlerdir. Fa- kat şunu itiraf etmek zorundayız ki, Hemşirelik — mesleğinin hakiki kıy— meti henüz bizde tam manâsiyle an- laşılamamıştır ve — memleketimizdeki Hemşire ihtiyacı takriben 30 bin ise mevcut ancak bin civarındadır. Bu neden böyle olmuştur?. Muhtemelen kadınlarımızın i hastahanelerde çalış- maları, vaktile, iyi karşılanmıyordu ve bu sebebten pek eski bir maziye sahip olmayan bu meslek, lâyıkı ka- dar rağbet görmemişti Bugün de Amerikada v a Hemşireler en şerefli mevkileri ışgal ederken ve yüksek sosyetenin tanınmış kadınla- rı gönüllü olarak hastahanelerde ça- lışırken, Doğu memleketlerine gide- cek olursak, birçok hastahanelerde, erkek hastalara kadın Hemşirelerin -4 " Türkân Gürkan Bir . meslek kuruluyor 24 A D | N Atom ve Taassup B irçok Türk aileleri gibi biz de, yılbaşı geceleri eğlenmeyi seve- riz. Yeni yıla sevdiklerimizle, ya- kınlarımızla, çoluk çocuk güle oy- naya girmek hoşumuza gider.. Yeni yıl, nedense insana daima yeni 1i- mitler verir. Vakıa bazan yeninin eskiyi arattığı vakidir ama kimse unu düşünmek istemez. Zaten bu- nun boyle olması Jlâzım değil mi- dir?. Yeni yıla guvenle ümitle ve neş'e ile girmek insana çalışma az- nü ve enerjisi verir.. Evet yeni yıla eğlenerek gireriz ama elbette ki filmlerde gördüğünüz gibi kilise şarkıları söylemeyiz, çam ağacı da suslemeyız Bu bize yabancı, uzak bir âdettir Bu satırları neden mi yazıyo- rum? çok üzgünüm de ondan. Bir kaç gün oluyor. Okuldan dönen oğ- lum bana hiç beklenmedik bir sual sordu. Yılbaşlarında neden eğlen- diğimizi öğrenmek istiyordu. Şaşır- dım ve izaha çalıştım. Çok geç- meden de maksadım anladım. O gün din hocaları sınıfta ders verir- ken, çocuklara bazı nasihatlerde bulunmuşta: Yılbaşı gecesi eğlen- memek, yılbaşını bir bayram gibi sevinçle karşılamamak — lâzımdı. Yılbaşı bizim değildi. Yılbaşı hris— tiyanlarındı Şimdi üzgünüm ama, doğrusu o- anda tepem attı korktuğum ba- şıma geliyordu. Din derslerinde çocuklarımıza yalnız dinimizin e- sasları Öğretilse, onlara yalnız ah- lâki öğütler verilse din derslerini öper de başımıza koyardık ama, ge- ne koya taassup ön plâna geçer, gene onlara aslı esası olmayan tel- kinler yapılmaya çalışılacak olur- değil, erkeklerin baktığım görürüz.. Doğu, kadım Uzun zaman yâlnızca bir süs eşyası, bir dişi olarak telâk- ki ettiği içindir ki Hemşireliğe, lâyık olduğu mevkii verememiştir.. Halbu- ki bu meslek kadının en yüksek meziyetlerini bir araya — toplayarak onlardan istifade eden, kadına en çok yakışan, onu adeta melek mertebesi- ne yükseltin bir meslektir: Annelik hissi, sonsuz bir şefkat, kadının ru- hundaki koruma aşkı, sabit ve yu- muşaklık, İşte Hemşırenın vasıfları bunlar olmalıdır. Atatürk inkılâpla- rından beri Türkiye, Doğunun geri zihniyetinden çoktan — kurtulmuştur ve Türk kadını, bilhassa büyük şehir- lerde, çoktan çalışma hayatına atıl- mıştır. Şu halde, neden Hemşirelik memleketimizde kâfi — derecede rağ- bet görmemektedir. Muhtemelen bugü Jale CANDAN sa ve çocuklar körpe yaşlarında tenakuzlar içinde bocalayacak şe- kilde şaşırtılırsa, kısa zamanda bir yüz yıl geri gideceğimiz mu- hakkaktı Önce tepem attı, fakat sonra sükünet buldum ve belki oğluma yanlış bir telkinde bulunan din ho- cası veya onun gibi hareket eden- ler beni okurlar ümidi ile yazma- ya haşladım Zannedersem İsanın doğuma | Ocak değil, 24 Aralıktır ve hristi- yanların dini bayramları dal O- cak değil, 24 Aralıktır. 1 Ocak, bu tarihi yeni yıhn başlangıcı olarak kabul eden bütü medeni âlemin sevınç ve neşe 11e karşıladığı bir ündür. Nitekim Türkiye Cum- hurıyetı de 1 Ocak gününü resmi tatil günü olarak kabul etmiştir. Hiç ümid etmiyorum ama, şayet bazı din adamlarımızın bu hususa itirazları varsa, buna ifade ede- cekleri yer elbette ki, sınıf kürsü- leri olamıyacaktır Mesele yılbaşında eğlenmek ve- ya eğlenmemek mevzua değildir. Mesele dinimizi koya ve manasız bir taassuptan hâlâ —ayıramamış olmak meselesidir.. Taassup, han- gi Mevzuda olursa olsun, bir ce- miyet için en öldürücü vasıtadır.. Öyle zannediyorum ki taassup a- tomdan da tehlikelidir; çünkü o- nun düştüğü topraklara normal hayatın birkaç sene içinde avdet etmesi mümkündür de, taassubun hâkim olduğu memleketler yüz yıllar boyunca medeni dünyaya katılamamışlardır. Aman çocukla- rımızın ve memleketin — hesabına çok dikkatli olalım.. ne kadar mesleğin propagandası kâ- fi derecede yapılmamış, mesleğe teş- vik edici bir cephe verilmemiştir.. Ye- ni hastahaneler ve okullar açılırken, Hemşireliğin tahsil derecesi yüksel- tilmek istenirken üzerinde durulacak bir nokta da, bu mesleğe intisap ede- cek olanların maddi bakımdan daha çok tatmin edilmeleridir. Yılbaşında Ankarada toplanacak o- lan Hemşirelik Konseyine büyük Ur ehemmıyet atfedilmektedir. ü yanı okullar v mizde —Hemşirelik mesleğinde çıgırın başlangıcı gibi - telâkki edil- mektedir.. Bir Hemşirenin düşündükleri ir genç kız neden Hemşirelik mes- leğini seçer? Onun cazip ve zor tarafları »nelerdir? Dertleri var mı- AKİS, 22 ARALIK 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: