29 Aralık 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

29 Aralık 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN lâzımdır. Çocuklarla beraber eğlen- mek birçok bakımlardan — fevkalâde mahzurludur ve samimiyet hiçbir za- man Trahatsızlık demek değildir. Davetin şekli tesbit edildikten son- ra da yemeklerin listesini yapmak çok kolay birşey sayılmaz. — Davetlilerin sevdikleri yemekleri, sevdikleri içki- le_ri hatırında tutan ev kadım derhal sükse yapar. Fakat bu İlisteler tesbit edilirken dikkat edilecek bir nokta da, mutfakta bir yardımcının bulu- nup bulunmıyacağıdır. Eğer bir im- kân yoksa son dakikada hazırlana- cak yemeklere listede fazla yer ayır- mamak doğru olur. Çeşitli kızartma- lar, soğuk büfelerde dahi, sürpriz ha- linde, ortaya çıkıveren sıcak börek- ler, köfteler yalnız ev kadınının elin- den çıkcacaksa cidden zor olacak ve misafirlerin dahi — huzurunu kaçıra- caktır. Yalnız başına davete hazır- lanan bir kadın daha ziyade soğuk sız etmiyecek şekilde, mümkün mer- tebe kısa saplı ve ölçülü bir miktarda olmalıdır.. Şayet ev sahibesinin ta- bak takınılan çok güzelse çiçeğe faz- la yer vermemek ve takımların da görünmesini temin etmek akıllıca biri hareket olur. Takımlar hafifse, çiçek bilhassa şarttır. Tabakların takım'olmasına da bil- hassa dikkat etmek lâzımdır. Takım hakikaten şarttır; fakat muhakkak çok pahalı takımlar düşünmek bir hatadır. Güzel porselen bir takımın yerini şirin bir toprak takım da tu- tabilir, hatta plâstik bir takım da.. Yeter ki masada herşey birbirine uydurulsun, masanın kendine has bir tarzı, bir havası olsun.. Bir Anadolu sofrası Anadolunun güzel dokumaları ile bir kadın, gayet ucuza mal olan bir sofra örtüsü hazırlıyabilir. Masa- Misafir bekleyen koltuklar çocuk Görüyorsunuz ya, büfe şeklini tercih etmelidir ve bü- tün yemekleri vaktiyle hazırlıyarak, ortaya çıkaracağı tek' kap. sıcak ye- mek için de, mümkünse fırında sıcak duran bir yemeği tercih etmelidir. Göz zevki D avet masaları gayet itinalı olma- lıdır. Dekorun ve göz zevkinin bir yemeğin muvaffakiyetinde büyük rol oynadığı malümdur Bütün masayı kaplayan zengin bir örtü tercih edilmelidir ve sofranın ortasında daima süsleyici bir eşya bulunmalıdır bu şık bir "hors d'oe- uvres" tabağı olabilir. Hattâ alçak bir toprak vazoya dikilmiş yeşillikler de sofrayı süslüye bilir. Fakat tercih edilen daima çiçektir. Çiçek iç açıcı- dır, neş'e vericidir, bulunduğu yeri daima guzelleştıren bir şeydir. An- cak sofradaki çiçek oturanları rahat- 26 oturakları yok! nın oOortasına Kütahya işi bir "hors d'oeuvres" tabağı yerleştirip, herke- sin önüne de muhtelif desenli Kütah- ya tabakları koyabilir.. Bu Anadolu sofrasına en çok yakışacak kaşıklar, muhakkak — süsleyici Konya — ka- şıkları olacaktır... En çok yakışacak sürahi de Gaziantebin ince boyunlu uzun. döğme bakır sürahisi.. Bütün bu işler plânlı bir. şekilde tesbit edilip, hazırlık da Zzamanında yapılırsa ev sahibesi de, tıpkı misa- firler gibi eğlenebilecek ve hiç telâşa kapılmadan mükemmel bir gece ge- çirecektir. Büyük davetlerde misa- firleri birbirleriyle tanıştırmak için gayretler sarf etmek cidden lüzum - dur. Çünkü böyle partılerde mi- safirler haliyle bırbırleriyle konuşa- caklar. Küçük grup toplantılarında ise, ev sahiplerinin bir vazifesi de herkesi birbiri ile — kaynaştırmağa gayret etmektir. Herkesin müşterek taraflarını düşünerek ona göre mev- zu açmak, misafirlere yemek ikram etmek kadar mühimdir. Gaye rahat etmektir çuk veya büyük,' resmi veya sa- mimi her yemek daveti, her par- ti muhakkak plânlı bir tertıpleme ne- ticesinde yapılmalıdır. Fakat şurası- nı, unutmamak İlâzımdır ki gaye yal- dızca telâşa kapılmamak, rahat et- mek ve misafirleri rahat ettirmektir.. İtina ve rahatlık kaygısı hiçbir za- man “gösteriş"” manâsında kabul e- dilmemeli, lükse ve lüzumsuz suni hareketlere kapılınmamalıdır. Şura- sını unutmamak İâzım kemmel şekilde hazırlanmış bir da- vet bile. samimi olmadıkça misafir- leri ancak sıkacaktır.. Ev sahibesi davet için evvelden ha- zırlanmalı, fakat ilk davetlı kapıdan içeri girer girmez artık herşeyi, hat- ta ufak tefek aksaklıkları bile güle- rek karşılamalıdır. Moda Bizim kumaşlarımız Yılbaşı nihayet geldi çattı. Birçok kadınlar yeni yıla yeni bir elbise ile girmek zevkim tatmak için hazır- lıklar yaptılar, metrelerle kumaşlar alarak terzilere gidip uzun uzun pro- valara katlandılar. Bu iş için piyasa- a zaman zaman bulunan tabii tafta- lar cidden biçilmiş kaftandı ama, Fransız taftalarını hiç aratmayan bu yerli taftalar ne yazık ki, Zümrüdü Anka 'kuşu gibi nadirdi. Maamafih birçok Ankaralı terziler bu işin de kolayını buldular: Metresi yedi se- kili liraya satılan sun'i taftaları pa- tiska ile kaplıyarak ve aynı fiyatlar- daki astarlık seteni sun'i tafta ile kaplıyarak cidden hoş tuvaletler ha- zırladılar.. Piyasada bol miktarda bulunan organzalar ise bol bol har- candı. Organzalar da renk ve kalite bakımından hiç fena değildi. Doğru- su, bu son senelerde Avrupa kumaş- larını hiç aratmıyacak çok güzel ipekliler imâl edebilmiştik: fakat ne yazık ki hepsi de tabii tafta kadar nadirdi.. O kabuk gibi seten düşesle- re, canım amorozalara ne olmuştu?.. Vakıa fiyatlar geçen senelerin — Av- rupa kumaşları fiyatına üstündü ama, bunların yerli oluşu insanı cid- den sevindiriyordu ve birçok kadınla- riımız, kumaşı bulabilmek şartı ile, Oarayı seve seve veriyorlardı.. Su halde kumaşların ortadan çekilmesi- ne sebep ne idi? Bu şartlar altında sualin cevabım vermek cidden müş- küldü.. Bulut elbiseler eni yıla girerken Paris modasının bütün dünyaya takdim ettiği en şahane elbiseler renkli tabii setenler- den, yumuşak kadifelerden, dantel- den ve bilhassa ince muslinlerden ya- pılmıştı 1956-57 moda mevsiminin başında Dior tarafından ortaya atılan ve "Bu- AKİS, 29 ARALIK 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: