2 Mart 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

2 Mart 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Buna mukabil serbest teşebbüs, ser- best iş hayatı kadınlarımızın umumi- etle pek az rağbet gosterdıgı bir sa- ha olarak kalmıştır. elki , ya- radılışı icabı, u zuda kafi dere- kâfi derecede atılgan de- gildir. Fakat tecrübeler, kadınları- seriya muvaffak olduklarım gös- termiştir. Meselâ çocuk yuvalan aça- rak bunları mükemmelen idare eden kadınların mıktarı, memleketimizde de gün geçtikçe artmaktadır. Mut- ir küçük terzi neden işini bü- tüp mııessese şeklinde işleyen bir atolyeye sahip olmasın? Memlekette bunlara benzer sahalar tamamiyle açıktır ve çalışkan cesur kadınlar bu fırsattan istifade edebilirler. Ama ser- imu: dım olan Celile Gencay bıı sualin ce- vabını verecektir. Hazır elbisecilik elile Gencay Ankarada tutunmuş ir hazır elbıse magazasının salııbı- dir. Bu teşebi zemını yoklamıştır. Memlekette ve bilhas: Ankarada hazır elbisecilik ıçın genış bir inkişaf ımkanı mevcut- . Çünkü kadın a atıldık- aha çok duyacaktır. Fakat şehırlerımız henüz rika- nın ve Ar anın bazı şehırlerı kadar dağınık ve buyuk degıldır. Bu bakım- caktır, ışte Celile Gencay da Ankara- da türk Bulvarında açtığı ve "Ca- n" ısminı verdiği moda salonunda bunu yapmağa çalışmıştır Mağaza- mevsimin — ihtiyaçlarını karşılıyacak temiz, zarif ve her kesey uygun bırkaç kıyafet bulmak müm- kündür. Celile encay en son moda yeniliklerini takip etmek şartıyle, endi kumaşlarımızla gayet güzel modeller meydana getırılebılecegıne inanmakta, yoku: şundan aldıgı yünlü köylü şal- ketler ilkbahar için mükemme sokak kıyafeti bulunan siyah düz de makinede, yünle ilâve edilmiş böylece gayet g r ku- maşlar elde edilmiştir. Celile Gencay hazır elbısecılıgı yalnızca sırtlarına bir elbise tak aygu: duyan ımlar için yapma, ü emiş, n ç durma' çalışmak, koşmak ve bilhassa severek çalışmak lâzımdır. Evvelâ modayı takib etmek, piyasayı dolaşarak kumaşları tanımak, temiz ışçıler bulundurmak ve hit bıkmadan aima yeni birşeyler düşünmek, giyi- AKİS, 2 MART 1957 "Canan"da hazır ceket Aksesuarı da yanında mi sevmek ve bu işi adeta aşkla yap- . Meselâ vitrinde teshir edilecek bir elbisenin yakasına takı- lacak iğne dahi müşterinin dikkat nazarını çekmek ından gayet mühimdir. Aksesuar da çok ehemi yetlidir ve muşterınııı seçeceği bir el- biseye uygun şapı çanta, eldiven veya ayakkabın, mağazada bulundur- "Canan"da hazır elbise Hem kolaylık, hem ucuzluk KADIN Dikkat edile- işteriye daima mak çok faydalı olur. cek bir nokta da mü pratık kullanışlı kıyafetler hazırla aktır. Celile Gencay şun,; etmıştır ki kendisi için hazırladıgı kıyafettir daima muşterının zevkını hatta üzel rob, bu teferruat çıkarıldığı zamka en sade bir sokak elbisesi olabilmek- tedir. Turizm Akmasa da damlar Hadıse geçen hafta, Esenboğa Ha- va alanında cereyan etti. Bir uçak hava alanlarından birçok hatıral ar 0 m- leketlere has birçok ufak tefek eşya almı: şlard B unları evler ine goture cek, nın en görünen köşeleri koyacak eşe dosta bu memleketlerın sözünü edeceklerdi. Transit yolcuları kantinde, dıkkatle sağa sola baktılar ve köşedeki şirin bir satış yeri dikkat nazarlarım çek- Bir tanesi kalktı, onu bir başkası takip etti, derken bır başkası daha! Bu satış yerının önünde olu- verdiler ve "Dolar kabul edıyor mu- sunuz?" diye sordular. Gişedeki kibar memur kanun onlara kendi dıllerıyle cevap verdi. Evet, dolar yordu. Transit| yolcuları çıkardılar ve sordular: dolarları aııım onlara mlIllIIl]Ill za- İ ZN al aten yolcular daha ziyade kalacak hatıra- lar istiyorlardı. Türk elişlerinin med- hü senasını duymuşlardı; bakır da ları cezbediyordu. Sırma ile işli T! terlikleri kârılarına goturebıleceklerı en güzel bir hediyeydi. Bütün bu su- allere nazik memur hanım başını sal- hyarak ve üzülerek cevap verdi. Ma- alesef yalnız inhisar maddeleri satı- yordu; başka bir satış yeri de henüz mevcut değildi. Transit yolcuları son bir ümitle memlekete ait kartpostalları sordu lar. O da nüne baktı ve transit yolcular dolar- ları tekrar ceplerine yerleştirdiler. Halbuki bizim hakikaten güzel el- işlerimiz, bakırlarımız, hususi taşları- mız, binbir türlü güzel şeyimiz vardı. 217

Bu sayıdan diğer sayfalar: