2 Mart 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

2 Mart 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

öyle sanıyoruz ki Amerika'da çok tu- tulan bu piyes, daha zıyade mahalli bir mevzuu ışlemış ol eve sempatiyi toplayacağını sanmıyoruz. BAŞŞEHİR SOKAĞI (Şemsi Belli'nin şiirleri Son Hav: dis Matbaası Ankara - 1957. 128 say- fa, 100 kuruş) Bıaşşehır Sokağı şair Şemsi Belli'- in üçüncü kitabıdır. Bu kitaptaki şiirlerden "Bızım O adlı şıır. Bakmayın boğazımdaki boyun bağın n, dağlardan gelmiş bir delı rüzgar. Kursağımda o dağların ekm Bakmayın boğazımdaki boyn bağına aşlıyor. Radyoda "Anadoludan Sesler" getiren, Kitabıma hemen ilk şiirlerinden biri "Ben dağlardan gelmış bir deli rüzgâr'ım diyen si Belli, her halde kitabın butunu ile de bızlere Anadolunun şiirini get recek sanıyoruz. Şemsi Bellının kıta- bında umulan şiirleri, bulmaya imkân yok. Ruh ve şekil ba- kımından alışılagelmiş, zaman zaman İ ğ irizme ve platonik aşka mütemayil yen ile eski arasın- da bocalayan bir şair karşımıza çıkı- Hecenin yanında Se realizmin yanında romantizm kucak kucgğaa.. Şemsi Belli kötü bir şair mi ? e sızlık olur. "Başşehir Sokağı" ndaki şiirler içinde insanda ümit uyandıran mısralar, kıtalar bulmak da pek âlâ ümkün. "Başşehir Sokağı " SI nu ar- dmdakı sayfada gözden kayboluven- orsunuz. "Başşehir Soka ı'nda zaman man halk d ne Özenen şiirler de var. Mesel edi" ad]ı şiir böyle. Ama bu şıu'l rde de Şemsi Bel- l" nın başarıya ulaşabildiğini soylıye- çok zor. Şemsi B lerı iddiası hilâfına abancı ka- e şairin bahtsızlığını teş- kil ediyor. Başarılı şiirler, başarısız- lann arasında kaynayıp gidiyor. KADERDEN YANA (Yıldız Matbaacılık ve gazetecilik Ankara, 1956 - 56 sayfa, 125 kuruş oşkun Ertepınar genç bir şair. arka kapağındaki not- tan oğrendığımıze göre “Kaderden Yâna" adlı kitabı, şairin üçüncü ki- tahı, ilk kitabı "Donulmez zaman İçin" 19. a, ci - "Tek Â- dam" ise 1954 de yayınlanmış. "Kaderden Yâna'dâ 37 şiir yer alıyor. Bız 37 şiiri de okuduktan son- ra şöyle bir kanaate vardık ki Coş- kun Ertepınar kıtap yayınlamakta biraz acele . D içinde şoyle dışe dokunur her hangi bir şey bulamadık. AKİS, 2 MART 1957 CEMİYET azetecılerın son kanunlardan pak çoğalan boş vakıtleı-ını nelerle geçırdıklerını merak ediyor:- sanız size bir misal verelim. Geçen hafta iki kolejli kız bir Macar mülte- cisiyle konuşmak arzusuyla Sırkecı- deki kampa geldi Bir kendilerine yakışıklı ve şık bır Macar futbolcusu tanıştırdı. r delikan- lıyla iki saat tatlı tatlı İngılızce ko- amptan — güle oy- . Canı sıkılan bir mu- n muzıpl gine kurban gittikleri akıllaı'ından bile geçmiyordu. — As- rine Macar futbolcusu dıye tanıtılan genç, bir günlük gaze- tenin muhabiriydi. Yeşılkoy Hava meydanına yaşlı ol- masına rağmen şık, gayet iyi İn- gilizce ve Fransızca konuşan bir yol- seldi. Kendisi yirmi dört sene ön- ehirlerimizi zıyaret ede- rek intibalarına dair tap yaz- mış. Ş imdi bu zıyaretlerı tekrarlıya- rak aradaki farkı belirten eser hazırlıyacak Me meş arih muharriri olan bu yol- bızım için asıl hususiyeti mı.l- lıyetınde, zira Lev Minuliu, Rustur İki hafta kadar evvel Maliye Baka- nı Hasan Polatkan'ın Ankar: Pa- lasta "Bütçeyi hazırlamak için gayet iyi çalışmalarından esai ar- kadaşlarına çektiği mükellef zıyafe- tin dedikodusunu duyan stanbul yük- sek memurları aynı cin: ebi zıyafetlerı vermeği duşunduleı'se de Müâliye Bakanının ıkram ettiği kadar Russel Dorr "Hove are you" havyar almağa bütçeleri müsait ol- madığından vazgeçtiler. e zun seneler Amerikanın mali ve iktisadi temsilcisi sıfatıyla Tür- kiye'de kalan Mr. Russell Dorr geçen a memleketimize geldı va: baktı; Ameı'ıkanın her yerden fazla etmesi gerektiğini, lakın halen kendısının mensub bulan du; ğ Bankasının memleketi- mize kredı açamıyacagını söyledi, bir gün durup gitti. Kalkman Türkiyemiz içinde vatan- daş nankörlüğünün, genişleyen ekonomımıze savrulan iftiraların e yapıcı iktidar politikasına yıkıc muhalefetın yeni bir orneğın duk İstanbul'da de döryüz takm ayak, besyüz kol ve degışık adette "başka uzuvlar imal n bir vatan daş hariçten ham madde ıthal etmek- te zorluk çektiğini ve bu yüzden pi- yasada takma göstermek üzı olduğunu açıkladı, Halbuki ıktısadıyatımıza bıraz ınsaf- r ki piyasada tak- lgınuı sebebı gelışen ha- yat seviyesi sayesinde bu sahada ta- lebin artmasıdır: * İzin verilip yasak edildikten sonra. r Zi amuflaja musabakası bır hayli VA un siriyle seyirdiler kendileı'ını boks mü- sabakasında sanıp meydanına azoz şişeleri, mınde ler ve yuha- laı' yağdırdılar. e kdenızde devam eden sulh saye- e yapacak fazla işi olmadığın- dan ziyaretlere vakit ayırabılen Gü- ney Avrupa Müttefik Kuvvetleri Baş- komutanı Robert Briscol Istanbulda en dan ıbaret kalmasını candan temennı ede- Anka İstanbul'un verem sa- vaşla ılgılı bu'çok teşekküllerinin iştirakıyla açılan "Veremli hastal tarafından yapılmış eşya sergısı son derece zevkli ve enteresan örnekler ıhtıva ettiği halde organızasyon bo- yuzun- den maalesef çok sönük geç senin haberi olmadığından doktorlar gördü. Halbuki sergini dı. Maamafih iktisaden kendini kurta- ramamış kimselerin veremden korun ması zor olduğu doğruysa organızas yon kabiliyetimiz de bu seviyede kal- dığı takdirde ilerde milletçe verem olmaktan nasıl kurtulacağımız ayrı- ca düşünülecek bir meseledir. 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: