2 Mayıs 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

2 Mayıs 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

şekilde faydalanmasını bilmiyorduk. Yardım, — teşkilâta — bağlanmadıkça, hiçbir zaman faydalı olamazdı. Küçük mankenler Sabahat Okanın konuşması biter bitmez dantelli beyaz organza el- biseler giyinmiş iki bebek sahneye çıktılar ve eteklerinin ucunu tuta tu- ta, düşmemeğe çalışarak merdiven- lerden inip seyircilerin önünden geç- tiler.. Bunları birçok başka küçük mankenler takip etti.. Elbiseler Ens- titünün elbiseleri idi. Bu demekti ki, hepsi büyük bir titizlikle, dikilmiş, — ekseriyeti işlenmişti. En çok alâka toplayan mankenler biri kız diğeri erkek olan iki kardeşti. Bunlar birbirine eş keten plaj kıya— fetleri giyinmişlerdi. İkisinin de "ör- dek" biçimi cepleri, brötelleri vardı. Yalnız, birisi pantalondu, diğeri etek. - En kalabalık plajda bu iki kardeşin bırbırlerını kaybetmeleri —mümkün En çok alâka çeken modellerden biri kırmızı poplinden yapılmıştı ve çok zengin eteğin ucu pantalon pa- çası gibi dışa çevrildikten sonra üze- rine çiçekler işlenmişti. Brötelli olan bu elbisenin bir de vardı. ganza veya tafta olsun her elbısenın altında muhakkak o elbıseyı leştiren bir jüpon vardı. selerin jüponları ekseriya aynı renk taftalardan, uçları dilimli şekilde ke- silerek yapılmıştı Çocuklar yürür- ken bu jüponlar hafifçe gözüküyor- du. Ön kısmı işli, pembe bir tafta, elbise giyinmiş olan küçük bir man- ken eğilince, aynı taftadan dilimler- le çalışılarak yapılmış nefis bir jüpon İki kıyafet daha Pantalon halâ revaçta AKİS, 4 MAYIS 1957 ince ince, Plastik Cesaret Jale CANDAN ocuğu baydan boya asfalta ya- çtırdılar Bir arkadaşı — ayakla- rından tuttu, diğeri de omuzların- dan.. Hâdise Yenişehirde caddesinde cereyan ediyordu, na- kil vasitalarının, yokuş aşağı, ala- bildiklerine indikleri bir cadde.. El- bette çocuklar arkadaşlarını oto- mobil altında bırakmak iletinde değillerdi. Maksat, onu biraz kor- utmak ve heyecan duymaktı. Aynı çocuklar bir müddettenberi elektrik direklerine tırmanmak â- detini de icat etmişlerdi. Maksatfa- rı böylece şöhret yapmak, benim gibi başını sallayarak camdan sey- reden büyüklerin alâkasını çek- mek, insanları şaşırtmaktı. Hele böyle mecmua sütununa geçmek müthiş birşeydi! Ama bu kadarını bereket tahayyül etmemişlerdi. Gündüz çocukları seyretmiştim. Akşam gazetede Ankarada bir e- lektrik direğine tırmanarak ölen bedbaht çocuğun acıklı hikâyesini okudum. Yavrucak arkadaşları ile idiaya girişmişti.. Bütün bu çocukların James De- an'in meşhur filmini görmüş olma- ları kuvvetle muhtemeldi. Belki Jimmy'nin atom gençliğine bırak- tığı acaip mirastan onlar da hisse- lerine düşeni almak istiyorlardı. yaratmak ve tehlike ile boy ölçüşmek... İşte plastık devrı— nin plâstik cesaret örneği buydu Herşeyin sun'isini yaratan bu de— vir, kahramanlığın da sun'isini ya- ratmak üzereydi. Bazı çocuklar "Asi Gençlik" filminde olduğu gi- bi, hayatlarındaki tatminsizlikleri telâfi etmek için hu modaya Uuya- caklardı; birçokları için ise bu. bil- gisizliğe dayanan cahil bir taklit- ten ibaret kalacaktı. Her devrin salgınları vardı. Mik- rop bazan veba veya kolera ismini taşımıştı. Şimdi "tehlıke aşkı" şek- linde karşımıza çıkıyordu. Buna karşı yapılacak biç bir şey yok muydu? Elbette vardı. akat Jimmy'yi kötülemek, filmlere san- sür kovmak, çocukların karşısına "yasak'"lar çıkarmakla başarıla- cak iş değildi. Onlara işe yarıyan hakiki kahramanlıgı insanları sa- adete götüren "medeni cesaret"i öğrettiğimiz — takdirde Jımmy nin verdiği "plâstik — cesaret" ornegı bir sabun köpüğü gibi çabucak sö- nüverecekti. Kötünün yanında ço- cuğa iyiyi göstermek ve iyiyi ver- mek... işte bizim bu mikroba karşı elimizde bulunan en kuvvetli silâh budur. KADIN Bebekli mankenler Eteğin uzunu gözde ve nefis bir don gözüktü ve en düz el- bisenin bu kadar kabarık ve zengin duruşunun sırrı o zaman anlaşıldı. Mavi şifon bir bebek elbisesinin roba kısmi ince ince, petek şeklınde işlenmişti ve bu zarıflıgıne rağmen, jüponsuz, rahat bir batist konbino- zonla giyilebilecek çok güzel bir el- biseydi. Çünkü şurasını itiraf etmek lâzımdı ki, sert ve kolalı, kabarık jüponlar çok şık duruyordu ama, bunları çocuklar pek müstesna günü- lerde, ancak birkaç saat giyebilirimi di.. Onların On çok sevdikleri şey ra- hat rahat koşup oynayabilmektir" İlhamlar E nstitüde yapılmış olan bu güzel el- biselerin defilesinde anneler ço- cukları için bilhassa isim günü ve bayram elbiseleri modelleri buldu- lar. Birkaç metre organza, küçük birer işle yakasız, —kolsuz ne güzel elbiseler — yapılabilirdi. Ama defile annelere başka ilhamlar da veriyor- . Çok alkışlanan bir keten elbise- nin üst kısmı pembeydi ve bu brötel- li küçük bedenin Üüzerine beyaz çi- --kler aplike edılmıştı Aynı elbise- nin etek kısmı ise beyazdı ve pembe çiçekleri vardı. Bu elbise — yarımşar metrelik artmış parçalardan da ya- pılabilirdi.. Çocuk modasında, en çok dikkat edilecek bir nokta da etek boyu idi. Vaktiyle çocuklar çok kısa lerdi. O derece ki, kilotlârnın gö- zükmesi hoşa gıderdı adan ve Amerikadan gelen bırçok modeller bu modanın, değiştiğini gös- termektedir. Robalı bebek elbiseleri müstesna, belden büzgülü olan ço- 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: