25 Mayıs 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

25 Mayıs 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

şçiler “Hürbilek” mahkemede B asın rejimini bugünkü haline ge- tiren değişlklikler yapılırken mak- sadın vatandaş “şeref ve haysiyeti”ni korumak olduğu ileri sürülüyor ve ağır cezaların kolay kolay tatbik e- dilmiyeceği ve hele bunların “siyasi maksatlar''la kullanılmıyacağı — alâa- kalılar tarafından temin olunuyordu. Aradan geçen kısa zamman içinde na- sın kanunundaki değişikliklerin vu- tandaş seref ve haysiyetinden gay- ri her maksat için kullanıldığı gittik- çe daha iyi anlaşılıyordu Türk-İş xle Çalışma Bakanlığı ü hazırlandıktan aonra işçi teşkilâtlarına — karşı 8:3- emli bir mücadele açılmıştı. Son aylarda İşçi Sendikaları Birlik ve ÇALIŞMA TEŞ kadar misli görülmemiş bir ticart rekabet ucuz — İstilinal — maksadile, kötü çalışına şartlarının muhafaza- siında İşverenler israr ediyordu. Bu durum karşısında memleketler ara- sı bir hareket milletlerarası anlaş- malar yolu ile kötü çalışma şartla- rına bir hudut koyabilirdi. İşçilerin kanun yolu ile korunması için o ta- rihte kurulan çeşitli teşekküller bir- çok bakımlardan faydalı olmuştu. Şimdi de Milletler Cemiyetine bağ- h ve bu cemiyetin tiye olduğu mem- leketleri içine alan bir teşkilât, 1ş- çilerin hayat ve çalışına seviyeleri- ni yükseltmek için zorlamak bakı- mından bülyük işler başaramllr ve böylece dünya barışının korunma- sına yardım edehillrdl Bu teakllâtın gayesini remediği münakaua zotürmekle bc- raber. kurulmasına âmil olan sehben- lerin ve bunların bakımından son derece büyüktitr. Hakikaten. bu teşkilâtı kuran devletler büyük halk yığınları için haksızlıkları, sefulet ve mahrumlilyetleri gerektiren çulış- ma şartlarının varlığını daha 1919 da kabul etmişlerdi. Calışma ve ha- vat şartları kötülüğiü ise dünya ba rışını Ve halklar arasındaki münase- betleri bozabilecek derecede bilyük bir memnuniyetsizlik kaynağı (eş- kil ediyordu. Buna rağmen dünyanın birçok memleketlerinde milletlera- rası ticaret rekabetinin bir netlcc- si olarak işçilerin çalışma ve yaşa- ma şartlarında hiçbir değişiklik ol- muyordu. Bu hakikatların kabulün- den 20 yıl sonra da İkinci Dünya Harbi önlenmez bir zaruret olnuş- 4KİS,25 MAYIS 1957: Federasyonlarının sıra ile kapatıl- ması Çalışma Bakanlığımn “kendine göre” actığı bu mücadelenin ilk saf- hasını teşkil ediyordu. Şimdi bu mü- cadelenin ıkinci safhası — başlamıştı. İşçiler tam olarak teşkilâtlanamamış- lardı. Fakat küçük çapta olsa da sen- dikalar ve işçiler haftalık veya on- beş günlük gazeteler çıkarıyorlardı. Bunlar işçiler arasında haberleşme imkanlarını sağlıyor ve onlara kendi meseleleri hakkında bilgi veriyordu. Basın Kanunundaki son değişiklikler Üzerine İstanbul Basın Teknisayenl2- ri Sendikasının organı olan gazete, faaliyetine son vermeyi Uygun gör- müştü. Fakat Eskişehirli işçilerin n organı olan “Hürbilek” basın rejiminin şiddetinden yılmadığı için, Çalışma Bakanlığı — tarafından işci hareketinin senbolü Birlik ve Fede- rasyonlara karşı açılan miücadeleye de papuç birakmamıştı. Birlik ve ÇALIŞMA Federasyonların kapatılmasına ve işçilere yapılan haksızlıklara — karşı “Hürbilek” gazetesi —yerinde ir işçileri birleş- . Bunun Üzerine Fe- “Hürbilek” aleyhine dâva üzerine dâva açmağa başlamıştı. Son açılan dâva ne kadar “hissi” hareket edildiğinin yeni bir deliliydi. Hakikaten Hürbilek gaze- tesi aleyhine son olarak açılan dâva- nın bir “şiir”'den ilerj gelmesi ve bu $iirin evvelce çeşitli gazetelerde ya- yınlanmış olduğu halde hakkında e safeyi - tabıı geriye doğru- açıkça gösteri, Bu haftanm ortasında Çarşamba gü- nü Eskişehir Toplu Basın Mahkeme- sinde görülecek dâvaların neticesir.i hem basın hem de “işçiler” büyük bir merakla beklemektedirler. KİLÂTI Bu gebeble Milletlerarası Çalışma Teşkilâtının Filadelfiyada 1944 yı- lında yaptığı 26 ncı oturumu sonun- da yayınlanan beyannamede eski prensipler hatırlatılarak aşağıdaki husu—lar teyid ediliyordu. Buna gö- Emek bir mal değildi; b) Her türlli ifade ve cemiyet kurma hürri- yeti devamlı bir terakkinin vazgeçil - mez şartı iİdi; c) Fakirlik, mnerede olursa olmun, herkes için bir tehli- ke teşkil edhordu d) ihtiyaca kar- e her memlekette milletlerarası bir za_s retle ve tüken- mez bir enerji ile yürütülmeli ve umum! selâmeti namına işçiler ve lgwerenler hükümet temsilcileri ile birlikte ve eşitlik dairesinde serbest mumkaşalara ve alınacak kararlara Bu teşkilâtır Hazl- randa (“enexrede yapa katılacak heyette ver Türk işçi tc—nwllıl—ıl mlayları bugü- k r oturumun gündemi hak- kındu bir bilgiye sahip bulunmuyor- lardı. Faasen aradaki kına z am zar fında dünya çapında çalışma mesele- leri hakkında Türk lşçl—ılnin KRörtüşil- nü hazırlamağa da iİmkân yoktu. Çalışma Bakanlığının da bu yolda ns gibi hazırlıkları olduğundan e işçiler. ne de halk şu ana kadar ha- berdar edilmemişti. Bununla bera- ber teşkilâtın statüsiline göre U- mum Müdürün hazırlayıp mnel ku- rula sunacağı raporun ne gibi mese- lelere temas edeceği bellivdi. Bu ra- porda genel olarak ditnya ekonomik ve sosyal durumunun gelismesi ve hu susi olarak ta işsizliğze karşı müca- dele veya müstahsiliyet gibi mesele- lerin yer alacağı muhakkaktı Fakat oturumun asıl ehemmiyetli alâka çeken tarafı hük çl ve işveren - temsilcilerinin konıll Âdil AŞÇIOĞLU memleketlerinin çalışma şartları ve işçi meweleleri hakkında verecekleri bilgidir. Türk he)etlno katılacak hükümet, işveren ve hatta işçi tem- silcisinin memleketimizdeki durumu parlak olarak göstereceklerini kabul etsek bile bu teşkilâtın ve üyelerinin burada olup bitenlerden habersiz ol- madıklarını temin etmek zor olmasa gerektir. Milletlerarası (.nlışmn Teş- kilâtı tarafından. runın düzeltilmesi yolunda yapılan "uwıdşeler"ln ne dereceye kadur tulduğu, şüphesiz, genel kurtvl toolantıeında tartışmalara yol aça- caktır. Bu tartışmaların Türkiye 1- çin övünülecek bir neticeye bağlua- nacağını düşünmeğe imkân olmadı- ğı memleketimizdeki çalışma ve İşçi- lerin yaşama şartlarını tanıyanların meçhulü değildir. Hele işçilerin e- içinde bulundukları kötü çalışma ve yaşama şartlarının bu teskllâtın te- mel ı)renı.lpleri e taban tabana z:d olması karsısında heyetimizin Ce- nevrede hiç te hoş anlar geçirmeye- ceği meydandadır. Herhangi bir memleketin -ve bil- hassa bu teşkilâta Üüye olan bir memleketin- teşkilâtın — statüsünde yer alan temel prensipleri ve angda- ri şartları gerçekleştirmemiş olma- sı yalnız kendi iç huzuru için değil fakat milletlerarası münasebetler için de bir tehlike olarak kabul edil- diğinden Cenevreye gideceklerin Al- lah yardımcısı olsun demek onlar için en İyi temenni yerine geçecek- tir. ı.-._

Bu sayıdan diğer sayfalar: