25 Mayıs 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

25 Mayıs 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AAA « S İ N E M A Festivaller Atlam: tahtası nes . Mayıs.. (Aydemir Balkun an bildiriyor) Cannes festıvahnın en bü- l kahr manı, sütyeni duşen yıl- Yeri değyil, 'Amerikalı pruo- d iktör Mımacl Todd idi. Başka türlü oOlninsiına da zaten imkân yoktu: zıra Romoncıi Damon Ruan- “zamanımızın en oÜ- olarak kullandı. yon'un sözüyle yük doğuştan kumarbazı” olan Todit, hayatının en büyük kumarını “Sek3en Günde Devitâlem”i çevirmek ve bu- nun için yeni bir geniş perde sistemi o- lan “Todd-AO”yu kullanmakla oyna- mıştı. Bu senenin en iyi film Oscar'ım ve irili ufakh dört Oscar'ı daha alması filmin Amerikadaki ticari istikbalini garantilemişti. Ama aynı şeyi Avrupa pazarları için de yapmak 1âzımdı. Tet? da Cannes festivalini atlama Ertesi gün hemen bütün gazeteler fil- min kaça malolduğu, kaç yıldız, kaç figüran kullanıldığı, kaç metre peli- kül gittiği hakkında Todd'un verdiği bir sükütu tercih ediyor- lagdı. Daha açık sözlü olanlar, filmin upuzun bir panayır eğlencesi olduğu- nu söylemekten cekinmediler. Fakat Todd, iBtediğini elde etmiş sayılırdı. Filmler Aıııerıka. gayrı resmi olarak yolla- dığı “"80 Günde Devriâlem” yanıs- da resşmen iki filmle festivale katılı- yordu. Bunlardan bi Festival jürilerinin müzikallere pek itibar etmedıklerı BgBöz önlüne alınınca bu seçimin pek yerin- de olmııdım İ F.ınekmr Fred sıra ilk defa bir mü- zikâale çıkan Audrey Hepburn'un da filmi kurtaramıyacağı o kadar bel- liyat. Öteki film, William Wyler'in SNB - Başrollerini ile Gary Cooper'in oyn&dıkları filra, Amerikan iç savaşı sırasında geçiyor- du. Her tiirlü şiddet hareketini redde- den, adam öldürmeyi isge en büyük günah sayan Çuaker me: zhebınd#n bir ailenin savaşmak zorunda kaldığı zamanki iç milcadelesini aksettirme'c iddiasındaydı. Tenkidciler, Todd'un fıl mi gibı bunu da biraz fazla uzun (2 saat 15 dakika) Wyler'in her zamanki teknik unstalığını teg- lini etmekle birlikte mevzuu ele alıy- ta aynı başarıyı göstermediğini belirt- tiler. Eğer jüri, herkesi şaşırtan bir kararla aonradan bu filmi festivalin en ıyi eseri olarak aecmeseydi, "Dos'- ça Kandırış” ancak bır Nâdise dola- yisiyle dikkati çekecekti: Filmin je- neriğinden adi siliren saenaryocu Mi- chel Wilson (Bak. AKİS, No. 134 film gösterilmeden önce bir basın toplantısı yaparak dâvasını gazetecı- lere izah etti ve Fransız senaryoucu- lar birliğinin de desteğini kazandı. Amerikanın festivale hususi olarak yol!ladığı iki film daha vardı. Bunlar- dan biri, 1955 teki fcstivn)in büyük mükâfatını kazanan “Marty”'yi ha- zırlayan ekip tarafından - ter- çevrilen “The Batchelor Party - Bekâr Partisi” adlı. komediydi. Ötc- ki de Calder Williams'ın “End as a Man” adlı piyesinden Aadapte edilen “The Strange One Trange'di. Willi- ams'ın piyesi Amerikan askeri okul- ları çevresindeki hayatı oldukça cü- retkâr bir şekilde ele almasıyla taıua- mışti. Tabii filmde bu, daha yunuu- şatılmış olarak veriliyordu. Ölenler ve kaçanlar F ransa, Festivale iki uzun, iki de kısa filmle katılmıştı. Uzunlardan biri Jules Dassin'in Yunan romancı- sı Nikos Kazantzakis'ten Ben Bartz- man'la birlikte adapte ettiği “"Celui gui Doit Mourir - Ölmesi Gereken A- dam'ı idi. Dassi merikadı &e- Carthyism'le mücadeleımden dolayı Fra.naıya gbç eden genç rejisörler- dendı' rikada “Brute F" i Ku vet" “Naked City - New Yorx Esran", Fransada da. 1955 festivali- nin reji mükâfatını kazanan “Du Ri- “Dostça Kandırış” En iyi film fifi Chez Les Hommes” filmiyle tamı- mıştı. “Ölmesi Gereken Adam” Oş- manlı devleti zamanında Batı Anade- lu köylerinden birinde geçiyordu. Köylerinden atılan bır Rum teplilw Zu başka bir köye yerleşmek »t R kat yeni gelenlerin köye yerleşineleri ile duvu. hallediliyordu. vorilerindendi. İkinci uzun film, Robert Breagon'- n “Un Condamn& a Mort S'est Echaşp p& - Bir Ölüm Mahkümu Kaçtı” acılı mmıydı Sava ştan — sonraki nNAz h bir hücrede geçen film, Bresgon'yu usta eliyle heyecanlı bir görüntüler dizisi haline gelmekt ydi. Kısa filmlerden eorges Rou- güler ile birlikte Fıanunnın en büylük dokümantercisi sayılan Alain Redna- is'nin Fransız kütüphanemni anlatan “Toute la Mömoire du Mua- de - Dünyanın Bütün Hatırası” — idi. Öbürü, “Le Monde du Silence « Bes- sizlik Dünyası”, “Crin Blanc - Beyaz Yele”, “Le Ballo üge - Kırmus Balon” gibi festival şampiyonlarının usta fotoğrafçısı Edmond Söchan'ın Kamboçta çevirdiği “Niok” adlı de- kümanterdi. Buz çözümü T'estivalin en Mmerakla beklenex İ filmleri Ruslarınkiydi. Savaştan önce ve savaşı takiben Ruslar umumu- yetle her festivalde derece alan bir- kaç film yollamaktaydılar. Fakat 1952 den bu yana farkedilir bir kısırlık gö- Çar- lık devrinde “burjuva muhiti'nde ge çiyordu, psikolojik bir gelişmeyi in- ceıemekteydı filmin rejişörü Serzey Samsonov 30 yaşında genç bir reji, sördü ve bu ılk eseriydi. Kırk Birinci” bu kanaati daha kuv- vetlendirdi. Genç rejisör Gregori Cuk- ray'ın filmi, ic savaş sırasında Hazer kıyılarında geçiyordu. Kırk “bevaz'ı öldüren Keskin nişancı bir genç kış, esir alınan kırk birinci “beyaz'a 4- şık oluyordu. Yolculuk sırasında git- tikçe kuvvetlenen bir aşk Hâzer kı- yılarında trajik bir şekilde noUcelıı— mekteydi: Beyazların gemisini uBak- tan gören esir subıy elini sallayıp - şaret vererek kıyıya doğru koşarkea büyü alama geçiren genç kiz sonunda k.ırk birinciyi de vuruyer, AKİB, 25 MAYIR 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: