15 Haziran 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

15 Haziran 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER kan bulmakta güçlük çekıldığı haber- r siyasetin çizil- a bir sey der değil- li. Batı demokrasilerinde dev et &- damları belli sıyası cı“oruşlere sahip bera 8 den çekılirler ve devlet bostanının dolabı ancak kendileri- nin çevırebıleceklerım bir an bile dü- şünmeden, yeni siyaseti çizmesi için yerlerini yem devlet adamlarına bı- rakırlardı siyaset ıse, bütün bir mılletın geleceg'ım alâkalandırdı- ğı için, ancak çok çetin pazarhklarla çızılebılı di. Halbuki doğulu devletlerde)ısler buluyorlar, sonra işleri mdan başkasının da yürütebileceğini bi an bile olsun düşünmek istemiyorlar- uzak, yoluna devam edıyord Dost Irakın başbal Sait Paşanın istifası da, oyI anlaşılıyordu kı bu Şark usulü istifalardan pek farklı de- gildi. Zira, selâhiyetli bir şahsiyetin Paşa, SI ğışıkhkleı' ya.pma.k üzere vermişti. Lübnan seçimleri büyük Genç Kral Hüseyinle Ürdünün Batı duşma.nlarmdan nasıl temızlene- ceğini kı Orta Doğunu Batıya en taraftar memleketı Lub- nanda seçimler yapılıyordu. Seçim mücadelesi kanlı olmuştu. Yıllardır merikanın dostu Suud, H Ü D Ş ç i tıya taraftardı. dullah Yafi muhalefeti temsil ediyor- du. Hükümet, Muhalefetin nümayişle- rını kanla bastırmakta tereddüd et- irçok muhalefet lideri tevkıf edıldı Fakat bu hâdiselerin ertesi nü bütün müslümanların dük kapalıydı. Muhalefet grev yapıyor- u. Grev, m alif—muvzıtık bütün si- şasi şahsiyetlere bindikleri dalı kes- mekte olduklarını ıdı—ak fırsatını ver di. Müslüman ristiyanların iyi geçinmesi Lübnanın ıstıkbah için ha- yati bir meseleydi. duıum karşı- sında uzlaşmak zor ive ge-, çen pazar, kararlaştırıldıg-ı gibi, ' Krutçefin Beyrutta seçimler yapıldı. Seçimler dö ir sürece ktı Polis kuvvetle- n her an bozul- Seçimlerin blânçosu 1 ölü, 4 yaralıy la kapanmıştı. 20 solcu da tevkif e- dilmişti. Ürdünde kaybe da bir zafer elde etmeyi bekliyordu eden Nâsır, Lübnan- dört gözle el , Dogu -Bah | Nikita amca televizyonda ( ; eçen hafta bütün Amerikalılar, Sovyet Rusyanın 1 No. lu adamı- nı görmek için, birbirlerine televiz- ünde randevu vermişlerdi. Te- yıldanberi yon öni levizyon şirketleri iki şanını taşıyordu, Televizyon mütehas- Sısları onun sahneye çıkan bir artist gibi makyaj yapmasını istemişlerdi. Ama Krutçef bu fikri reddetmişti: Her gün traş oluyor, traştan so talk podrası sürüyo o di ş- ka boyaya ihtiyaç yoktu... Nikita amca Amerikalı ahbapları- na neler söylüyordu? Bir harp çıkar- mak için deli olmak lâzımdı. Gelecek bütün insanlık için büyük bir felaket olacaktı. Fakat unutmamak lâzımdı ki eğer harp çıkarsa, kapıta- lizm mahvolacaktı komumzm galip ahd tesis edilmeliydi. Demir Perdesinden de bahsetmeyi ih- mal etmedi. Evet, Amerika bir Demir erde ile çevriliydi. Diğer taraftan sılahsızlanma yolunda kısmi tedbir- Beyrut sokaklarından bir görünüş Seçim var!. peşindeydiler. Kremlinli lider, bir türlü Am(-rıkalı- larin önünde boy göstermeye razı ol- muyordu. Hattâ son defa da * kalsın sözünden dönüyordu. Krutcefın, Eısenhoweı in Amerika- fethettiğini uzun kaktı. Zira yonda göründüğü sırada İke'ın samimi gülüşünü, ba- bacan hallerini taklide çalıştığı farke- diliyordu. Hattâ bunda oldukça mu- vaffak bile oluyordu. Birçok Ameri- kalının, bu çıplak başlı, babacan ta- vırlı Nikita amcaya kanı kaynamış- ı. Birçok gazeteci, Krutçefin “birgün Amerikada seçimlere giderse, bütün siyaset adamları için tehhkeh bir ra- Ni Ca a açık bir elbıseyle görünmüştü, Lenm m— bile, az * ler alınmalıydı. Bu sayede ilerde tam bir — silâhsızlanmaya — varılabilirdi. Krutçefin silâhsızlanma hususundaki ü 5 Londra larda anlaşmaya varmak mümkün olacaktı. Nikita amca, serbest teşebbüs hay- ranlarına bir m dersi vermek fırsatını da, tabiatıyle kaçırmadı bacan bir tavır takına; Amerika- lılara tonınlarımn sosyahst bir rejim altında yaşıyacaklarını ifşa etti, Sos- yalizm, perili filmlerde görülen bir u- macı değildi. Ondan korkmak için hiç bir sebep “orunlar, dık hıını bir türlü akıl erdiremiye- cekler AKİS, 15 HAZİRAN 49571

Bu sayıdan diğer sayfalar: