22 Haziran 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

22 Haziran 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

;lw .. n 05 rının kurulması atom tecrübelerinin durdurulması mevzuunda bir anlaş- maya varılmasını kolaylaştıracaksa buna muvafakat edeceğiz.” demekten kaçınmamıştı Krutcef'in bu sözlerinden ve yeni Rus teklifinden sonra, silâhsızlanma sinde Amerikan teklifi ile doğan iyimserlik havası birden dağılmış bu- Iunuyor Öyle anlaşılıyor ki dünya, kaybettiği eşeğini bulmak için, çok bekliyecektir. Orta Doğu Kopan bağlar G eçen hafta, Orta Doğuda Irak - Ürdün . Suudi Arabistan grubu ile Mı&m . SurTiye grubu arasındaki son bağların da koptuğunu gösteren yayınlanan Ür müşterek tebliğine bakılırsa ik &rup arasında hiçbir fikir ayrılığı yoktu. Tebliğe göre, Amman'da bu- luşan Suudi Arabistan ve Ürdün kral- Doğu meselelerini gözden geçirdikten sonra birçok noktalarda fikir birlltlne var- mışlardı. Bunların Arap devletlerinin bıgımsızlıklarmın ko- runmasına dikkat gösterilmesi, İslâ- mın mânevi değerlerinin muhafaza- sı, Suriye ve Mısır ile askeri işbirli- gine devam edilmesi, tarafsızlık si- dev- du. Diğer husıslar belki bilirdi. ama Ürdün rabistan grubunun Mısır ve Suriye ile askeri işbirliğine devam ettikleri yolumda" söylenen sözler Arap milli- yetçiliğine verilen asılaz bir taviz- den başka birşey değildi. Ürdün ve Suudi! Arabistan devlet başkanlarının bu beyanlarını yalanlı- yan hadiselerin başında —Ürdünün Ammandaki Mıiısır askert ataşesini “perso n ta'” ilân etmesi - açıklandığına göre Mısırın Amman- daki askeri ataşesi Yüzbaşı Fuat Hi- lâl bir Ürdünlü askeri, Kral ailesin- den bazı kimseleri öldürmeye teşvik etmiş ve bu maksatla Ürdünlü aske- Te para vi h vermişti. Bu, Mısırın Ürdün iç işlerine karıştığının açık bir delili idi. Mısırın Ürdünün bu hareketine österdiği tepki çok şiddetli oldu. rdünün kendi askeri ataşesini hudut dışı etmesine karşıhk, Mısır da Ka hiredeki Ürdün elçisini geri yolluyor- du. Geçen haftalar içinde u- riye - Ürdün ınlışmazlıklırındun ve bu yeni: hadisgelerden sonra iki arasında h&lâ aakeri bir işbirliği yı- pilmakta olduğunu ileri sürmek, ha- - kikatlarla taban tabana Zzıttı, “ARİS, 38 HAZİRAN 1957 Arabulucu Sutd ecen hafta Ürdünü ziyaret eden Kral Suud sadece Kral Hüseyin ile görüşmekle iktifa etmiyerek T Alb- nana da husuıı bir ucak yolladı. U- Amman hava alanına geri dön- dütü zaman içinden Lübnanlı muha- lefet liderlerinin çıktığı görülüyordu. Söylendiğine göre, Suud, bu liderleri Lübnan Başkanı Sami El Sulh ile Muhalefet arasında çıkan anlaşmaz- lıkta aracılık yapmak Üzere Ammana getirtmişti. Bilindiği gibi, Lübnanda Başba- kanla Muhalefet arasında çıkan an- laşmazlık bu ayın başlarında patlak veren kanlı çarpışmalar sırasında en had derecesine ulaşmış bulunuyordu. Muhalefet, Sami El Sulhun takip et- mekte olduğu Batı taraftarı siyasete şiddetle aleyhtardı ve Başbakanın E- isenhower plânına katılmasını bir türlü affedemiyordu. Ancak geçen Pazar başlayan Lübnan seçimlerinde alınan ilk neticeler Lübnan halkının Muhalefetle değil, Sami El Sulh ile birlikte olduğunu gösteriyordu. u durum karşısında Muha.lefetin eski sert tutumundan vazgeçmesi gereki- yordu. Ancak Lübnan Niuhalefetı ilk adımı atmıyacak kadar inatçıydı, e Kral Suud Lübnan Muhalefeti ıle İktidarı arasında fikir birliğine varıl- masını bütün Arap dünyasının men- faatine uygun gördüğü için bu inatçı muhalefetin elinden tutmayı kendine bir vazife biliyordu. c er yandan, Kral Suud bu ara- buluculuk vazifesini Lübnan Muhale- feti ile İktidarı arasındaki fikir ay- rılığı mevzuuna inhisar ettirmek ni- yetinde görünmüyordu. Kral Su bundan başka, Şu sırada Araplar a- Kral Suud Arabulan Majeste DÜNYADA OLUP BİTENLER rasında da arabuluculuk yapmak is- ter gibi bir tavır takınıyordu. Bu ta- vırdan, en çok Mısırın gocunacağına şüphe yoktu. Nitekim Suudun bu tav- rını sezen Mısır basını, daha ilk gün- den başlayarak, Suudi Arabistan Kra- lhnı, Arap milletleri arasında Eisen- hower doktrini ile işbirliği yapacak yeni bir münist aleyhtarı askeri pakt hazırlamakla itham etmeye ko- yulmuştu. Kanada Değişen iktidar 935 yılından bu yana, Kanadada ik- tidarı elinde tutan Liberal Parti geçen Pazartesı günü yapılan seçim- ler sonunda yerini Muhafazakârlara bırakmak zorunda kaldı. Liberal Par- ti şeref dolu bir geçmişi olan ve Ka- nadayı uzun yıllar başarı ile idare e- den bir partiydi. Dünya hâdiselerini yakından takip edenler K ve dış politika sahalarındaki tisadi kaynakları ancak Li rti ik- tün bir seviyeye ulaşmış, milletlera- rası sahad Kanada gerek Birleş- miş Mılletler Teşkllâtının gerek NA- 'TO'nun en faal Üyelerinin ön safında yer almıştı. Bütün bu iç ve dış başa- rılar büyük ölçüde Lâberal Partinin eseriydi. Durum böyle olduğu halde Kanadalı secmenler, geçen Pazartesi günü kullandıkları oylarla, bu başa- rılı partiyi iktidardan indirmekten kaçınmıyorlardı. Zira Liberal ikti- dar, halkın kendisine karşı o'an gü- venini kötüye kullanarak, teşri or- iktidarı, Kanada Meclisini her gün bi- raz daha fazla ihmal ediyor, memle- keti kendi bildiği gibi ve resen idare etmeye doğru yol alıyordu. Bu, de- mokrat memleketlerde haikın asla af- fedemiyeceği bir hata idi. Nitekim başarılarına gecçen secimlerde 170 milletvekilliği kazanan Liberal Parti, bu sefer 103 milletvekılı ile iktifa etmek durumu- na düşm Bu haftanın başından itibaren Ka- nada'da iş başına Muhafazakâr Par- tinin geçmiş bulunması gerekiyordu. Ancak kazandıkları sandalye sayısı Muhafazakârların tek başına bir ço- gunluk kabinesi kurmalarına imkân vermemektedir. Kanadada nin tek başına çoğunluk kabinesi ku- rabilmesi icin parlamentoda 133 ,pey | bir parti-

Bu sayıdan diğer sayfalar: