29 Haziran 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

29 Haziran 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-- ger e BV TAPİLA R HERBOYDAN (Dünyva Şilrinden seçmeler. Türkçe Yücel. SHP. . 68 sayfa, dirin bıt dilden başka bir dile ter- cüme edilip odilemıyeceğı moselesı edebiyat dunyısmın yıllar çekiştiği halde neticeye bagla- ağı bir meseledir. Şiir tercüme edilebilir mi, edilemez mi? Bu hugus- ta öyle çok lâf edilmiş, öyle çok tar- toplansa hiç şüphe yok kı bi Üüp- hnane kurmak mümkün olurdu. Ama nala bu mesele hakkında çeşitli edebiyat muhitlerinde — münakı aülrilp gitmektedir. dilen lâflara bakılırsa daha yıllarca da bü mesele hakkında nihai bir hük- me varmak müm olmayacağı ka- naatine varılabilir. Şiir yazıldığı dil- den başka bir dile aktarılamaz diyen- lerin, belli başlı iddialarını şöylece toplamak mümkündür: Şiir bir dilin haddeden geçirilmiş terkibidir. Şair şiirini yazarken mısra içindeki her kelimenin, hattâ — bırakın kelimeyi, her virgülün ve noktanın yerini uzun uzun düşünmüş, hecelerden, kelime- lerden ve mânadan mürekkep bir ar- moni yaratmıştır. Şiir tek başına mâ- nadan mürekkep bir kelimeler yığı- nı değildir. Hal böyle olunca da bir irin yazıldığı dilin özellikleri ile uzaktan yakından bir ilişiği olmayan başka bir dile nakli mümkün de- ğildir. Bir şiiri başka bir dile çevir- meye kalkışan insan her iki dilj de ne kadar iyi bilirse bilsin, gene de, bir dilden öbür dile naklodecegi bir la r başka bir dile nakleden insan şiiri çevirdiği dilin şairi olsg bile gene de bir şiiri başarı ile nakletmiş ol- P- T DELİLER BOŞANDI Yazan : AZİZ NESİN Her yıl İtalya'da — milletlerarası mizah yarışrnnaı yapılır. Geçen yıl bu yarışımnaya on sekiz millet girdi. Memleketimizden de ilk defa bir Türk yazarı, Aziz Nesin bu yarışmaya katıldı ve birinci oldu. Aziz Ne- sin, bu yıl yine Milletlerarası mizah yarışmasına çağırılmıştır. 1057 yılı yarışmasına Aziz Nesin “Deliler Boşandı” isimli kitabı ile giriyor. BUGÜNÇIKTI Fiatı : Düşün Yayınevi: Cağaloğlu, Cemalnadır sok. Milâs Han, kat 3, No. 204 İstanbul mıyacak; olsa olsa aynı mevzu ile kendi dilinde yeni bir şiir yazmış olacaktır.. Hattâ, bu bile çok su gö- türür bir şair olacaktır; zira ısmar- lama mevzu ile yazılan şiirin şiirli- ğinden hayır beklenemez! Bir şair mükemmel olduğunda ittifak edilen bir şiiri bir defa yazabilir. Aynı şi- iri bir ikinci dilde ve bir ikinci defa yazmak ise imkânsızdır. Şiir ancak aynı dili anlıyan inqanlar arasında bir ifade vasıtası olabili: Şiirin tercüme edilemiyeceğini id- dia edenlere karşı şiirin bütiün in- sanlara hitap edebilen bir dil oldu- ğunu iddia edenler ise pek çok ba- şarılı gilr tercümesini — göstermekte ve misallerle ortaya çıkmaktadırlar. Bunlara göre pek çok Şşair vardır ki bütün dünya —edebıyatının nığlı ol- muşlardır. Eğer şiir dil olmasa — ve terelimesi imkânsız olsaydı, bir Charles Baudelaire, bir Stâphane Mallarme, bir Shakespea- re ve daha bunlara benzer bir sürü büyük şair bütün dünya milletlerin- ce tanınmaz, sevilmez ve aranmazdı. Ama bugün görülen gerçek şudur ki Fransızca veya İngilizce bilmeyen pek çok insan bugün bir Shakez- Baudelaire'i tanımakta Bu ise ancak gşi- irin tercümesi yoluyla mümkün ol- muştur.. Şiir hele bir şair tarafın- dan tercüme edilirse, pek Alâ tercü- mesi kabil bir metadır. Şimdi Can Yücelin “Herboydan” adlı ve dünya şiirinden seçme şiirle- rt ihtiva eden kitabına göz gezdire- lim. Can Ytülcel, edebiyat dilinyamız- da şair olarak tanınmış bir kişidır. Çeşitli. mecmualarda — yayınlanmış şiirleri, alâka ile — karşılanmıştır. Sonra Can Yücel iyi bir polemiıkçidir. Deneme ve tenkit yazılarında Türk dilini çok ustaca kullındıgı da aşi- kârdır. "Herboydan" adlı. kitabında- ki şiirlerinden ve diğer tercümele- 2 Lira rinden de anlaşılabileceği — gibi İn- gilizceyi ve zcayı da iyi bi_l- bir yazardır. Dolayısı ile de şiir ter- boy şur tercümesine gitmekten kaçınmış, bır nevi adaptasyona gitmiş. dıyenlerm tarazda bir cevap tutmuş Aragon'un bir adapte etimiş. Öy- bile mahalhleştir- mekten kaı.mmamış Mesela Arağon'- un bir gilr “Ahı Veli'li türkü” adını tıkınış İ gelebilir: Can Aragonun bir şiirini alıp onu tercüme ediyo- rum diye ragon'un ağzından Ali veya Velı dedirtimneğe hakkı var mı? Can Yücel bunu da düşünmüş. Kita- bının kapağınd, şıırınde seçmeler bışlıgmın altında kendi adı- nı yazarken bu şiirleri Türkçeye çevi- ren dememiş, “Türkçe söyleyen” de- miş. Dolayısıyla bir takım itirazları önceden karşılamış. Kitapta otuza ya- kın şairin şiirlerinden faydalanılarak yazılmış 57 şiir yer alıyor. Şiirlerden faydalanılarak yazılmış diyoruz, zira “Herboydan”da yer alan şiirlerin ha- kikaten yabancılıkla en ufak biz ili- gikleri bile yok, Hiç bırinde tercüme kokusu sezmek de münikün değil. Öyle sanıyoruz ki Can Yücel her şi- irin başına koyduğu yabancı şalr adı- nı sırf saygısızlık olmasın diye koy- 'muş. Zara o şairlerden alınan, yalnız ye yalnız mevzu. Üst tarafı Can Yü- çelin kendi. gayretinin eseri... * boydan” adlı şiir kitabının, Can YÜ- güzel şiirler yer alıyor. Bunlardan bir iki örnek vermek kıtabın bütünü hak- kında da pir fikir verecektir. İşte #Herboydan”ın kapağında yer alan bir şiir: Adı, Çeşitli, “Eşek, kral ve ben - Sabaha sağ çıkmıyacağız - Eyek açlıktan - Kral iç sıgıntısından - Ben- se Aşk ateşinden - Aylardan maym”. Can Yücelin rivayetine göre bu şi- ir Jacgue Prevert tarafından yazıl- mış. Hele, kiıtapta yer alan, bir ban- Onlar paralı, biz parasız” “Herboydan”ı okurken belki Frgn- sız şiirini, İngiliz şiirini, Amenkıdğî l- irini, Çin şilrini, Japon şiirini bu yacıksımz ama, pırıl P""'m! h şiirini mutlaka bulacaksınız. *

Bu sayıdan diğer sayfalar: