15 Mart 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

15 Mart 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN bir Türk halısı, Dernegın ikinci baş- kanı Mrs. Halt" a çıktı. HiltondV haf- ta sonu tatili ise bir Türk çiftine. Defileli yemek Talât Paşa caddesi: üzerindeki De- mirspor İokali bir ân İçinde, de- rin bir sessizliğe gömülmüştü. Üç yüze kın Türk ve Amerikalı ha- nım, büyük bırkaçı 1ç1nde İzmit facia- SI için sessiz ayağa kalkmışlardı. Ağlayan bir Amerikalı, hıçkırığım şor tutan, topluluğu; daha derin bir yeise sürüklem mişti, O gün Türk-A- iherikan Kadınları Kültür Derneğinin aylık yemek toplantısı yapılıyordu Sosyal yardım kolu bu yemekte kü- çük bir defile tertip etmişti. Türk ve Amerikalı üyelerin — aylardanberi hazırladıkları çocuk . elbiseleri, — yaz çin basma roblar. tuvaletler, mut- fak onluklerı (bu defilede teşhır edil- sonra satışa, — arzedilecekti. Boylece sosyal yardım bütçesi — bir hayli kabaracaktı. Yemek henüz başlamıştı ki, Sos- yal yardım kolunun faal üyelerinden Beyhan Tezulaş küçük oğlu ile sa- lona girdi. Üzerinde çizgili ve çiçek- li uzun fayonklu bir keten — elbise Vardı. Bu zarif, elbisenin fiatı yal hızca kırk lira idi, oğlan çocuğunun yazuk komplesi ise yirmi liraya sa- tılıyordu: Bu kıyafetleri, gayet gü- zel, ince, zarif iş önlükleri takib et- ti. Faal? üye Aynur Gürol belki bu önlükleri en güzelini giyindi ye 3arı bukleli küçük Sedefi ile bir hayli al- kış topladı. Küçük Sedef, açık bir yazlık elibise giymişti. ve 'bu elbise- nin fırfıri. külotunu elinde sallıya- rak, müftehir, dolaşıyordu.. — Selva Tamkana gelınce O, salona güzel bir bakır tencere ile girdi. Çünkü güzel "tencere tutma" eldivenleri ile mut- fak, önlüğünü teşhir etmek istiyor- du. Şen Kılıncın giyindiği zarif el- biseler ve yaz etekliklerinin boyları yeni modaya göre, bir hayli kısalmiş- tı. Siyah beyaz pötikareli kırmızı biyeli bir elbise bunların içinde en çok alâka çekeni oldu. Beyhan Tezu- lasın küçük kızı da son moda bir el- bise giyinmişti. Şalvar biçiminin ço- cuklara tatbik edıldıgını ilk defa gö- ren üyeler bu diz hizasında toplan- mış düz beyaz elbiseyi gözlerini a- çarak seyrettiler. Üyelerin gene me- rakla ve hayretle seyrettikleri kıya- fet Vedia Aksoy tarafından dikilen siyah, drapeli çok güzel bir Saten düşes tuvaletti. Sosyal yardım kolu- nun başkanı Perihan Karatalın giyin- diği bu tuvaletin boyu ve biçimi son Paris defilelerindekini — aratmıyacak kadar yeni idi. Fiatı da tabii defi- lenin rekor fiatını teşkil ediyordu. Beş yüz liraya satılacaktı. Gene zarif bir gönüllü manken ta- rafından giyilen mavili beyazlı , bir tuvalet vardı ki bunu bir Amerikalı Üye dikmişti. Fiatı yalnızca 200 lira Defile çabuk bitmişti ve üyeler yukarıdaki salanda teşhir edilen el- 2 6 biseleri görmek, alışverişlerini yap- mak için acele ediyorlardı. Sergi bir hayli zengindi.. Tencere tutacakları bilhassa ragbet ğörüyordu. Her an- ne, çocuğu için şimdiden yaz hazır- lıgınıda yapmış olacaktı. Çünkü çe- şitli çocuk kıyafetleri; çocuk bluzla- rı, bebe takımları vardı. Mikrofon ba- şında İnci Erguvanlı ile Aynur Gürol üyeleri — vazifeye — davet ediyorlardı. Her üye bir çocuk elbisesi dikecek olsa, Ramazan bayramında Keçiören çocuk yuvasında her küçüğün bir ye- ni bayramlık elbisesi olacaktı. Pa- zenlerden, Sümeribank basmasından dikilecek' olan bu elbiseler iki yedi yaş arasında kız ve oğlan çocuk- lar için —hazırlanacaktı. — Doğrusu Sosyal yardım kolu üyeleri. artık di- ğer üyelerden de birşeyler istiyebi- lırlerdı Kendileri çok çalışmışlar ve "iyi misal" olmasını bilmişlerdi. Moda Sansür kalktı arisli moda İliderlerinin yeni ilk- bahar modelleri uzun zamandır teşhır edilmiş bulunmaktadır. An- her moda mevsiminin başında oldugu gibi bu mevsim başında da Bahar modası Şık mı? basın, bu mevzuda sıkı yasak tedbir- leri altında tutulmuş ve zamanı gel- meden, yeni modeller basında intişar edememiştir. Zaten demokrasi dünya- sında, yaşamakta devam eden biri- cik dıktator modadır ve onun .her sene "tek elden" ortaya attığı bir- çok kaideler münakaşasız kabul e- dilmektedir. Basına koyulan bu ya- sak, nihayet Mart başında, terziler büyük siparişleri kabul ettikten ve hertürlü hırsızlık endişesi bertaraf edildikten sonra, kaldırılmıştır. Böy- lece dünya 1958 İlkbahar modasını .öğrenmiş bulunmaktadır. Çuval elbi- seler gene yerlerini muhafaza et- mektedirler ama doğrusu bu çuval elbiseler akla hayale gelmez binbir değişikliğe uğramıştır, mdüz bol bir çuval yerine, moda liderleri etek hattını yukarıya Ve boyun hattını da aşağıya doğru çekmişlerdir. Bu demektir iki, boy- lar bir hayli kısalmış, yakalar çok değişik dekoltelerle, bir hayli açü- mıştır. Moda 1liderleri bol çuvallar 1ç1nde kaybolan beli de biraz daha meydâna çıkarmış, onu sıkmadan, hafifçe içeriye almayı, muhtelif kı.ıp— larla göstermeyi ihmal etmemişler- dir. Çene geçen mevsimin dümdüz çuvalları bu sene aynı hattı muha— faza ettikleri zaman dahi, plilerit büzgüler ve sert kabarıkhklarla blinibir değişiklik kazanmış — bulun- maktadırlar. 1958 İlkbahar modasın- da bariz şekilde göze çarpan birşey de çok parlak, cazip renklerdir. Her mevsim, yeni bir hat ortaya atıldı- ğı zaman, yeni bir isim de bu hattı ifade etmek üzere piyasaya çıkardı. Halbuki bu ilkbahar mevsimi için her terzi, ufak tefek rötuşlarla eski hat- tı kabul etmiş ve kendi görüşüne gö- rebuhatta. yeni bir isim vermiştir. Böylece 1958 ilkbahar modası çok i| simli bir moda .olmuştur. "Yay" hattı, "Orak" hattı "Yu- murta kabı hattı "Yandan drapeli hat böylece ortaya çıkmış bulunmak- tadır. Bunların en muhımlerınden bir tanesi "kabarık görünüş" ismini alan hattır. Bu hat, beli gösterdikten sonra» belden aşagıda serbest — bıra- kılan penslerle elbıselere kabarıklık vermektedir. abarıklık yumuşak değil seı't ve canlı bir ka- barıklıktır ve büzgüler alttan bes- lenen sert kumaşlarla dümdüz a yakta durmaktadır. Aynı sert kaba- rıklığı havi "trapez" hattına gelince bu Diorun varisi genç moda İlideri Yves Saint - Laurent tarafından or- taya atılmıştır Trapez hattı son se- nelerde'ortadan kaybolan kloş biçi- mini daha değişik bir şekilde gant sahneye çıkarmıştır.. Bu kloş, yan- yana dikilen parçalarla elde — edil- miştir ve eski kloşların aksine enu- fak bir godesi yoktur. Alttan sert bir astarla meselâ tarlatanla besle- nen bu kloş şemsiye gibi dimdik a- çılmakta ve yürürken hiçbir süples göstermeyip dik hareketlerle sallan- mâktadır. Trâpez biçiminin keşişi- ne has sent ve dik Jüponları vardır AKİS,15 MART19568

Bu sayıdan diğer sayfalar: