26 Nisan 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

26 Nisan 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ah,vah yerine Bugün — memleketimizde sıkıntıların, iktisadi — zorlukla- rın ve yokların — mevcudiyetini kabul etmek zorundayız. Siyasi cephelerden bakarak bunları kü- çümsememek veya aynı maksatla bunları istismar 'yoluna gitmek doğru olmasa gerektir. Çünkü: bu tarzda hareket bizi müsbet bir hal çaresine kavuşturamıyor ve ortada apaçık duran sıkıntı, günden güne birçok çemberini biraz daha daraltıyor. Belki birçoklarımız bu sıkıntılara “muvakkat" gözü ile — bakıyoruz . ve bunda samımıyız ama, şurası- nı düşünmemiz icap eder ki, sıkın- tılar, muvakkat ta olsa, bunların bir, cemiyette — açtığı — manevi psikolojik yaralar kolay kolay ka— patılamaz. İkinci Dünya Harbi den sonra Avrupayı saran ve ge ç liğe sirayet eden "başıbozukluk" lar ve "istikbale güvensizlikle bak- ma " temayülü harbin olduğu ka- dar, bu harbin doğurduğu çeşitli sıkıntıların - neticesi değil midir? Maddi ve manevi sıkıntılar, çeşit- li baskılar bir cemiyetin ahlâk kai- delerini altüst edebiliyor, tehlike- li olan da asıl budur. Şu halde, sıkıntılar muvakkattir diye onları küçümsemeğe kimsenin hakkı yok- tur. Bu sıkıntıların giderilmesin- de muhakkak ki, biz en müessir çare olara hükümetin tedbirler almasını bekliyoruz, siyasi çatış- maların, mesuliyet sahibi kimsele- re bu konuda müspet bir yol gös- termesini ümit ediyoruz. Demok- rasinin bir cemiyete getırdıgı ni- met elbet şu veya bu siyasi parti- nin seçimleri kazanması değil, a- radaki rekabetten ve mücadeleden milletin birşeyler kazanmasıdır. Bunun için bütün milletin mücade- leye katılması, vazifeyi paylaşma- sı da şarttır. Bugun Dünyanın her tarafında ev kadınının bir milletin ıktısadıyatı üzerinde müessir oldu- ğu yazılıp çiziliyor. Birçok mem- leketlerde "ev kadınları" vazifeye davet ediliyor. Memleketimizde de böyle cereyanlar yok değil. Zaman zaman filânca şehirde kadınlarımı- zın kasaplara veya manavlara boy- kot ettikleri veyahut boykot et- mek istedikleri duyuluyor. Bir ha- nım çıkıp radyoda hemcinslerine nasihatlerde bulunuyor Şu veya bu dernek bir "karaborsa ile mü- cadele" komitesi kuruyor. Döviz- ler yazmak, sokaklara as&ak gibi mek zorunda idi. Hülâsa olarak, iyi bir misafir olmanın dört esas kaidesi vardı: Kısa konuşmak, uzun dinle- mek, şahsiyetimi meydana çıkarmak, gıtmesını bilmek. Moda Genç kızlar 958 Paris Modası, genç kız moda- -ına herzamandan fazla ehemmiyet Jale CANDAN tedbirler düşünülüyor ama bunlar pek sathi, pek muhayyel projeler, olarak kalıyor. Hakikaten ev kadı ları birşeyler yapmak istiyorlar. Belki haftada birkaç gün et yeme- meye Tazı olacaklar, karaborsa ıle mücadeleye hazırlar ama onlar yol gösterecek, onları dâvaya ırıan— dırabılecek uvvette bır teşkılat bugün Türkiyede mevc değil. Bunu herhangı bir sıyası teşekkul Çünkü bir sıyası teşek- külün elbette ki bir siyasi gayesi vardır. Bunu hükümet te yapamaz; çünkü bu takdirde elde edilen an- cak bir propaganda teşkilâtı olur. Ama hakikaten taraf tutmayan, kuvvetli ve cesur bir kadın derne- ği bu işi başarabıhr Öyle bir der- nek ki, daima siyasetin ve küçük hesaplatın üstünde kalabilsin, halktan ıstedıgı fedakarl ığı, suliyet ve ahibi kim den de 1st1yebılsın kasapla ma- navla cadele ederken, memle- ketin ıktısadı tutumurıda gördüğü hataları da açıklıyabilsin. Meselâ bir et sıkıntısına temas ederken yalnızca hain kasabı ele almakla, karaborsayı takip etmekle kalma- sın, et istihsalinin istihlâke yeter olup olmadığını araştırsın, ihtisas komisyonları kurarak, bilgi ile ça- lışsın. Meselâ bu et konusunda, hanımları haftanın muayyen gün- leri et yememeğe davet ederken, etin yerine yenebilecek gıdaları ta- nıtırken, bir "balık yeme kam- panyası" açarken İlüzumu varsa, et vesikası usulünü kabul et- tirmek için hükümet nezdin- de — teşebbüslerde bulunabilsin. Öyle bir dernek ki, on kuruş- luk maydanozda, kılosu on İliraya satılan bir turfanda sebzeden daha fazla vitamin bulunduğunu telkin ederken turfanda sebzenin bazı kimselerin inhisarında olduğu his- sini uyandırmasın. Şu veya bu si- yasi partiden çekinmesin aksine dâvaya gösterdiği samimiyet, hüs- nüniyet ve tarafsızlığı ile şu veya me- e bu partiyi kendisinden çekindirt- sin.. Bir cemiyetin meselelerini halletmesi, ilerlemesi için muhak- kak ki ev kadınlarına da mühim vazifeler düşmektedir. Birleşirler- se, şikâyetlerini müspet — çalışma sahalarında müspet yollara sevke- debilirler. Ah ile vah ile ömür ge- çirmek kâfi olmasa gerektir. vermiştir. Zaten umumi görünüşü ile gayet genç hatlara sahip olan moda, bilhassa genç 'kızlar için düşünülmüş gibidir. Çuval biçimi dümdüz çizgili elbiseler, yüksek beller, düşük beller, üçü eller, bele oturmıyan bluz- lar, bol tayyörler genç kızlara çok — yakışmakta, onların , ince- liğini ve körpeliğini — tebarüz ettir- tedir. Yeni modanın annelerin işini kolaylaştıracak hususiyeti, bazı modellerin çok kolaylıkla — dikilebil- mesidir. Piyasada bulunan pamuklu jerselerden, — çizgili, merserize — ve pamuklulardan çuval biçimi, yakasız kolsuz önden — düğmeli — pratik ve modern kıyafetler yapmak hem ucu- za mal olacaktır, hem de pek az e- mek isteyecektir. Gene bu çizgili ku— maşların çizgilerini enine — boyun,; kullanarak düşük belli yalancı dopı— yesler yapmak mümkündür. Piyasada bol miktarda bulunan pamuklu köy- lü dokumaları da, renk ve desen ba- kımından, gayet caziptir. Bu doku- malarla, kol uçları ve yaka tasım? ları yün lâstikle bitirilmiş rob man- tolar hazırlanmaktadır. Bundan baş- ka gene piyasada bol miktarda bu- lunan merserize bluzlar ve ceketler, genç- kızların çok işini görecek ve annelerin isini de çok kolaylaştıra- caktır. Genç kızlar için bu tip ucuz kıyafetler bulmak, meselâ Ankarada İki model Körpe hatlar meydanda Çıkrıkçılar yokuşunda bir keşfe çık- makla mümkündür. Ama bu, hafif kıyafetler nihayet arada bir deği- şiklik yapmak istiyenler içindir. Bir genç kızın da tıpkı bir kadın gibi iyi düşünülmüş, esaslı birkaç parça kı- yafeti olmalıdır ye bunlar genç kız gardrobunun temelini teşkil etmeli- dir. Temel kıyafetler Bahar için, genç kız gardrobunun te- mel kıyafeti herşeyden evvel iyi yunluden yapılmış bir döpiyestir. Bu senenin modasına göre döpiyesin e- teği dar olmalı ve kuçuk ceket bele oturmamalıdır. Ceketin yakas da enseye binik, şekilde kesilmiş ol— mamalıdır. Ceket bir eteğin, üstün değil de, çıplak yakalı bir elbısenın üzerine gıyılecek olursa genç kızın bunu, abiye bir kıyafet olarak ta gi-

Bu sayıdan diğer sayfalar: