27 Eylül 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

27 Eylül 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO Devlet Tiyatrosu Öteye doğru u hafta da geçip giderken Devlet yatrosunun bir semt-i meçhul" e gittiğini söyliyenler için bir umıt be- lırmıştır Milli Eğitim Bakanı Ce- ardımcı, Devlet Tıyatrosunun sanat ıslerını tedvire memur ettiği Cüneyt Gökçeri çağırmış, kendisine memleket Tiyatrosunun bayırına 0- lacak her türlü yenılıgı yapması İ- çin "talimat" vermiştir. Devlet Ti- yatrosunun başına ilk. olarak talimat vermek fırsatını bulmuş olan Yar- dımc devlet nizamı içinde mertebe- ler sılsılesı fıkrıne saygı — gösteren Cüneyt Gökçerin "talimat"ını yeri- ne getireceğinden emin olduğunu be- lirtmiş ve D. P. İktidarının başarıla- rım terennüm etmek için yurt ge- zisine çıkmıştı Milli Eğ Bakam bugünlerde 1950 öncesi ıle sonrası rakamlarım karşılaştırmaya, bir takım mânalar çıkarmaya çalı: şırken Devlet Tiyat- rosunda da Cuney Gökçer - "vekil beyin talimatı"m — yerine getirmek için uğraşmaktadır. "Bakanlık pe- risi" hernekadar yine koridorlarda dolaşıyorsa da, Yardımcının düşün- celerını iyi bilen Cüneyt Gökçer, bu günlerde her türlü siyaset oyunların- dan uzak olarak Devlet, Tiyatro nun, daha doğrusu milli tıyatronun geleceğinin kendisine yüklediği so- rumluluğu iyiden ıyıye duyarak ça- lışmaktadır. Kaldı ki bütün ümitle- rini Muhsin Ertuğrula baglıyan tı- yatro çevreleri karşısında da Cüne Gökçerin, ister istem atıldığı bu savaş meydanından muzaffer çıkma- sı kendi sanat onurunun bir gereği olmuştur. İşte bu yüzden, tiyatroyu iyi bi- len biri olarak bı]ınen üneyt Gök- çe rin Aadeta bir "asil müdür" gibi ışı ele alması, Devlet Tiyatrosunun "semt-i meçhul"ü için bir ümit ol- muştur. Ankarada dört tiyatro S imdilik Genel Müdürlüğe "vekâ- let" eden Cüneyt Gökçer bu yıl, geçen yılların şikâyet edilen tatbika- tının mahsurlarım — ortadan kaldır- mak düşüncesindedir. Bu iş içi ilk elde Ankarada dört sahnenin dört tiyatro haline ge- tırılmesıne çalışılacaktır Şimdiye kadar De vlet Tiyatrosu yetkilileri Devlet Tiyatrosunun her türlü tiyatro anlayışını hoş karşıla- mak zorunda olduklarım — ileri sür- müşler, bu düşünce ile dört sahneyi de zaman zaman alacak bulacak 0- yunlar kaplamıştır. Cüneyt Gökçer eyi dört —sahneye ayrı tanıyarak uygulamak fikrindedir. Buna göre bundan böy- le Büyük Tiyatroda klâsik veya tiyatro pazarında artık ön plâna geçmiş oyunlar sahneye konacaktın 30 Cüneyt Gökçer İş başa düştü Küçük Tiyatroda daha çok yerli o- yunlara yer verilecektir. Üçüncü Ti- yatro ise hafif komedilere, — henüz tiyatro görgüsü artmamış seyircinin hoşlanacağı oyunlara ayrılmıştır. Bu memlekette yıllardan berı ÖZ- lenen bır tatbikat ise Oda Tiyatro- sunda yer alacaktır Oda Tıyatrosu bir lüks tiyatro kılığından kurtarıla- cak, dünya tiyatrosunda yeni me lere girişmiş arların av: garde oyunlarına açılacak ır. bundan da önemli olan nokta yerli oyun yazarlarının küçük — denemele- rinin Oda Tiyatrosunda seyirci kar- şısına çıkabılmek imkânına kavuşa- bilmeleridir. Mevsımın getırdıklerı o Mmevsimi, —perdeleri a- çacak olan dört yeni oyun aşağı yukarı bu düşüncelerin ılk tatbikatı olarak belirmiştir. Büyü iyatroda sahneye konacak olan Arthur Mil- ler in "The Crucible-Cadı Kazanı" artık tiyatro repertuarlarına tartış- masız alınacak güçlü oyunlardan bi- ridir. KüçükTiyatro Haldun Tanerin "Ve Değirmen Dönerdi" adlı oyun! ile açılacaktır. Bundan sonra da bü- yük bir ihtimalle Turg ut Özakmanın Duvarların Ötesinde", daha sonra da bugünlerde Talim — Terbiye Ku- rulundan "beraat'ını almış olan Or- han Asenanın "Hürrem Sultan" 1 görünecektir uçu Tiyatronun bu minval ü rli — yazarların rağbet ettıklerı ölçüde, bu arada bakanlığın "siyaset icabı mahzurlu" bulmadığı oyunlarla mevsim sonunu getirmesi beklenmektedir Oda Tıyatrosu ise İngılterenın kızgın genç adamı" hn Osborn'un yeni demeçlerle dolu "Look Back'in Anger-Baldan Tatlı" adlı — oyununu, seyirciye tanıtacaktır. Bu yepyeni ekadar tiyatro tekniği hakımından pek avant-garde 'sayıl- mazsa da, daha çok demecini Ön plâ- na almış bir eser olarak bambaşka bir çeşni taşımaktadır. "Cadı Kazam", "Baldan Tatlı" gibi dünya — tiyatrosunun iki güçlü oyunu ile bir yerli oyunun yanında Uçuncu Tıyatroda yer alan hafif bir komedi Tiyatrosundan ciddi oyunlar baklıyen seyirciyi de kızdırmıyacaktır Böylec bır yan- dan dünya tiyatrosi undan rnekler verırken, bir yandan yerli yazarları ıtmemek bir yandan da meye çalışmak gibi üç yönlü bir tu- u yönelmek istidadında — olan Devlet Tıyatrosu, bugu nlerde görevi- ni başarmış gibi görünmektedir şte bu ha fagçeknbud"ş" celeri gerçekleştirdiği Ölçüde Cüneyt Gökçer Türkiyenin tiyatro sahasmda ikinci bir "bir numaralı adam"ı hü- viyetini kazanma yolundadır Bü- yük kazançlara rağmen tıyatroyu filmciliğe tercıh etmiş olan Cüneyt Gökçerin "bakanlık perısı 'ne hoş göründüğü sürece bu işi başaracağı umulmaktadır. İşte bunun ıçındır ki, ürk Tiyatrosunun ası- nın tehlikeye düştüğü şu gunlerde, bu umıt tekrar belirmiştir. Muhak- kak ki bu mevsim, sahnelerde görü- necek oyunlar Devlet Tiyatrosunun "semt-i meçhul"ünü tâyinde esas öl- çüler olacaktır. AKİS, 27 EYLÜL 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: