31 Ocak 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

31 Ocak 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İSTİBDATAN DEMOKRASİYE T ALE B E Lİ K izim Erkanıharbiye sınıfları üstümüzdeki birkaç <<B sene ile altımızdaki seneler meslek tarihinde dik- kat çekmiş olan sınıflardır. Seferlerle, Erkâmharbiye ve ulaştırma vazifeleriyle meşgul olan meslek esasın- da ister istemez siyasi hadiseler, devletlerin kaderleri ve mukayeseleriyle meşgul olurdu. Okutulan derslerin eksiklerini, hocaların kıymetlerini, genç subaylar ince- den inceye tetkik ederlerdi. Biz tahsil zamanımızın 16 -22 yaşını Padişaha sadakati ilmin ve imanın başı ola- rak öğreten bir devirde geçirdik. Mektepte haftada bir defa ferik ve müşir rütbesinde nazırlar bizi toplarlar. Şevketmahap ve Halifei Rüizemin için sadakat öğüt- leri verirlerdi. Biz Erkâniharbiye talebeleri pek mah- dut olan sakınılacak hafiyeleri bilirdik ve birbirimizle aklımıza geleni serbestçe konuşurduk. Siyaset isnatla- rıyla tahkik altına, alınmayanımız azdır. Ama umumi olarak az çok disiplin hapislerinden sonra hepimiz Er- kanı harbiye tahsilini bitirdikk. O zaman yüksek mek- teplerin birinci ikinci çıkan mezunlarına altın ve gü- müş maarif madalyası, -hilâl şeklinde bir palmiye-, ve- İsmet Bey Erkân-ı Harbiyeden mezun olduğu günlerde rirlerdi. Altn maarif madalyası alarak tahsili bitirdim. "Tahsil hayatını sınıf başı olarak bitirmek, hayat- ta arkadaşlarından ilerde bulunmak için bir esas teş- kil etmez. Aksine her millette yüksek istidatların son- radan öncülük ettikleri çok görülmüştür. Ben tahsil zamanımı anlatırken dalgalı gelişmemi hikâye etmek istiyorum. "Tahsil zamanında geniş imkanı olmayan orta halli bir aileden yetiştim. İstanbulda, Valde Camii kar- şısında bir küçük evde kiracıydık. Sonra Rumelikava- ğında bir iki sene tebdil hava için oturduk. Hafta baş- ları Yenimahalle vapuruyla gittiğim zaman, — yayan, Tellitabyadan geçerek, Rumelikavağı bahçeleri içinden evimize varmak benim için müstesna bir zevk olurdu. “Altı sene askerf? tahsilin yıl sonu tatillerini İzmir- de geçirdim. İzmire, dayımın yanına, adaya gidiş, be- nim için bahtiyarlık ve açılıp, serpilme fırsatı olmuş- tur. Değirmen dağındaki küçük, mütevazi ev, denize karşı, hâlâ bana dünyanın en güzel köşkü gibi görü- nür. Dinlenirdim, gezerdim, Fransızca —gazeteler alır -La Matin- memleketimizin dört köşesinde fevkalâde bir hâdise varsa, onu öğrenir takip ederdim. Nihayet gelecek sene dersleri için biraz da hazırlanır, bazan dil dersi de alırdım. Küçük dayım doktordu, edebiyat meraklısıydı. Onunla beraber bulunmak da bana zevk verirdi. Bizim nesil, açık ve kapalı edebi eserlere ve hareketlere düşkündü, İstanbulda ve İzmirde yasak olan bütün edebi eserleri taşbasması olarak köşe baş- larından satın alırdık. İstediklerimizi İstanbulda Tünel başında satılan eski kitaplardan çok zaman bulurduk. "İzmir, bu suretle 13 ilâ 22 yaşlarımda benim baş- lhıca sevgilim olmuştur. 16 sene sonra büsbütün başka şartlar içinde İzmire girdiğim zaman türlü duygularım arasında sevgiliye kavuşmak heyecanı ayrıca yer alı- yordu. "O zamanın âdetine göre Erkânıharbiye mektebini bitiren yüzbaşı olurdu. Ben 1906 da yüzbaşı oldum. Bi- zim üstümüzdeki üç sınıfı mektepten tanırız. Bunlar- da şöhretli askerler yetişmiştir. 1905 mezunları Hara- bekirin sınıfıdır. Atatürk 1904 te mezun olmuştur. Ge- neral Cebesoy, Orgeneral Asım Gündüz ve General Ali İhsan Sabis aynı sınıftandırlar. Hatırladığım isimleri söylüyorum. Tabii her senenin başka kıymetli insan- ları vardı. 1903 Erkânıharbleri rahmetli Fethi Okyar ve OÖrgeneral Ali Fuat Erdendir. Fethi Okyar Erkânı- harb sınıflarında ad bırakmıştır, fakat askerlikten kı- sa zamanda ayrılmış, diplomasiye geçmiştir. — Enver Paşalar 1902' de çıkmışlar. Daha öncekileri sayamıya- cağım. Bizim neslimizin en eskisi Mareşal Çakmak ad- dedilmek mümkündür. Benden 8 sene evveldir. İzzet- tin Çalışlar ve eski Genel Kurmay Başkanı Abdurrah- man Nafiz Gürmanla birlikte yetiştik. Bizden sonra- kileri Orgeneral Kâzım Orbay ve Salih Omurtaklara kadar yakından tanırız. Meşrutiyet ilanından — sonra ordudan Erkânıharb Akademisine gelenler, arasında adları tanınan subaylar yetişmiştir. General Refet Be- AKİS, 31 OCAK 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: