7 Temmuz 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

7 Temmuz 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M U S İ Kİ Festivaller Erdekte şenlik İ kinci Erdek Şenliği içinde bulun- duğumuz haftanın başında açıl- mış olacak. İlk defa olarak bir Türk batı musikisi topluluğu — yaz mevsi- minde konser verecek, İlk defa ola- rak Erdek kasabası profesyonel bir orkestradan canlı batı musikisi din- liyecek. İlk defa olarak, bugüne ka- dar yurdumuzda tertıplenen -ve sa- yıları pek az olan- yaz festivallerin- den birine musiki de dahil edilmiş olacak. Geçen hafta, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Devlet Opera Orkestrası üyelerinden meydana ge- len küçük bir karma orkestra, Cum- hurbaşkanlığı Orkestrasının yenı şef yardımcısı Hikm Şimşe 1dare— sinde, şenliğin musıkı gunlerınde ve- rılecek konserlerin provalarıyla meş- dü guldü. Her nekadar orkestra "Anka- ra Yaylı Sazlar — Orkestrası" adıyla tanıtılıyor idiyse de üyeler arasında irkaç nefes çalgıcısı da vardı ve bunlar, - programdaki Haydn — senfonilerinin — çalmışlarına katılacaklardı. Orkestra üyelerinin birçoğu geçen haftanın başında Ankaradan otobüs- le Erdek'e gelmişler, şenlik için ha- zırlanan derme çatma açıkhava ti- yatrosunun yanındaki sahada kuru- lan sanatçılar kampında kendilerine ayrılan çadırlara yerleşmişler, son- ra dadaha önce Erdeke gelen birkaç musikişinasın 'karşılama töreni" ne parlaklık — vermek için yaktıkları kamp ateşinın etrafında ilk toplantı- larını yapmışlar, şef Şimşekten pro- vaların ve konserlerin düzenlenme- siyle ılgılı ilk talımatı almışlardı. On- beş gün sureyle "Ankara Yaylı Saz- lar Orkestrası"nın otuz kadar üye- si, hem, gördüğü rağbet gıttıkçe ar- tan sayfıye kasabası Erdek'in tabii nimetlerinden faydalanıp kamp ha- yatı çerçevesi 1ç1nde iyi bir tatil ge- çirecekler, tatil yapmanın musikiyi unutmayı gerektirmediğini, musikişinastık mesleğinin tapu dai- resi memurluğuyla aynı şey olmadı- ğını daha iyi idrak' edeceklerdi. Ankaradan gelen — musikişinaslar arasında. Cumhurbaşkanlığı Orkest- rasının viyole bölüntüne yenı kabul edilen musiki tenkidcisi Faruk Gü- venç de vardı. Güvenç şenlikte hem orkestra üyesi olarak çalışacak ve böylece yeni - meslekdaşlarıyla bir- likte ilk defa olarak işbirliği etmiş olacak, hem zahlı musiki toplan- tılarını idare edecek Erdek halkına ve şenlik ziyaretçilerine, canlı ola- rak sunulamıyan bazı eserleri, bil- hassa Türk eserlerini, manyetofonla dinletecekti. Ankaradan gelen kafi- elerde bir "emprezaryo'"da vardı: Ankara Müzik Festivallerinin dü- zenleyicisi Sunuk Pasiner. Geçimsiz- lik -yüzünden—Ankara —üniversiteler 28 Müzik Derneğinden ayrılan ve diden sonra manecerlık faalıyetlerını ya tek başına, ya da A ğer musiki derneklerınden birinde vazife, almak suretiyle sürdürmeyi duşunen Pasiner, ilk müzikal çalış- masına, Erdek Şenlıgının musiki gunlerının idarecili mesuliyetini yüklenmek suretıyle gırışmıştı Programda klâsikler nkara Yaylı Sazlar Orkestrası Erdekte dört konser verecek ve herbiri ikişer kere sunulmak üzere, iki program dinletecektir. Program- larda yalnız klasik ve klâsik öncesi çağların eserlerı yer almıştır: Corel- li, Vivaldi ve ndel "Concerto Gros- se"ları, Bach 1n bir Brandenburg Konsertosu Purcell ve Romeau'dan birer süit, Mozart ve Haydn senfoni- leri.. Gerçı çalınacak eserlerin yal- nız onsekizinci asır müsikisinden se- çilmesi programlara Vahdet ve yek- parelik veriyordu ama programların bu şekilde hazırlanmasının, — daha çok prova zamanının azlıgı goz Ö- nünde tutularak, işin n nisbe- tinde kolay tarafından halledılmesı isteği tâyin etmişti. — Herhalde, Er- dekte yapılacak bu ilk canlı musıkı icralarının programlarına klâsik ön- cesinden başlıyarak günümüze ka- dar, musiki sanatının çeşitli çağları- nı temsıl eden eserlerin onması ve daha büyük bir orkestrayla halk ö- nüne çıkılması tercih edilirdi. Kon- serler, zaten profesyonel musikişinas- ların, kazanç bakımından amatörce şartlar içinde çalışmayı kabul etme- leri sayesinde — verilebildiğinden — ve Erdek Şenliği hükümetçe desteklen- w& Hikmet Şimşek Erdeke giden ses emin etmek hiç Şenlik, başta İs- Oyuncular"” ti- dıgınden bunu de azdı tanbulun "Genç yatro topluluğu olmak üzere, bü- tün katılanların, maddi —menfaat gözetmeden sadece — sanat sevgi- siyle işe — girişmeleri sayesınde mümkün olabilmişti. Hükümetin sağ- ladığı maddi yardım, bir kısmı para, geri kalanı malzeme yardımı olarak, ancak 40 bin lira cıvarmdaydı Bu yüzden, Türkiyenin yegâne yaz fes- tivali olan ve ikinci yılını idrak eden Erdek Şenliğine çaresiz hür idarei maslahatçılık ve derme çatmalık hâ- mdi. Meselâ şenlik olaylarıma yer alacagı sözde "“açıkhava tiyatrosu- nun hem sahnesini, hem de sıraları- nı Genç oyuncular topluluğunun ak- törleri kendi emekleriyle inşa etmek zorunda kalmamalıydılar; provaları- na tahsis edecekleri Zzamanı ve e- mekleri ameleliğe harcamamalıydı- lar. Ama şu da var ki, Hükümetin -maddi yanının azlığı dolayısiyle- sa- dece ""manevi" sayılabilecek desteği olmasaydı, şenliği hazırlıyanlar, bel- ki de polisin belediyenin vs. çıka- racağı altedılmez güçlüklerle karşı- laşacaklardı. Suna Kan ve ötekiler estival programında, — musiki ça- lışmalarına, Ankara Yaylı Sazlar Orkestrasından başka, kemancı Su- na Kan ile Devlet Operasından tenor Cemil Sökmen ve bariton Fikret Kutnayın da iştirak edeceği ilân e- dilmiştir. Sökmen, ile Kutnayın, or- kestra üyelerinden birkaçıyla birlik- te, bir ortak resital halinde, konser vermeleri kararlaşmış ve kesınleş— miştir. Fakat Suna Kanın, kabul e dılemıyecek sebepler yuzunden şenh— ğe katılması şüphelidir. Erdek ziya- retçileri Suna m büyük ilgiyle ve merakla beklemektedirler. Türkiye- nin en iyi kemancısı Erdek şenliğine katılmadık takdirde şüphesiz, ki din- leyicileri arasında hayal kırıklığına hattâ öfkeye sebebiyet — verecek ve bu da Suna Kanın itibarından birşey- lerin kaybolmasına yol açacaktır. Adı geçen sanatçılardan başka, Devlet Operasının iki üyesi de Erdek- te bulunmaktadırlar: soprano Fer- han Onat ile tenor Doğan Onat. Ger- çi Onatlar Erdek'e, konser vermek için değil, yaz tatilini geçirmeğe git- mişlerdir. İsimleri programda ilân edilmemiştir. Gene de, bilhassa Fer- han Onatı kasabanın sokaklarında, kıyı kahvelerinde görenler, ünlü sop- ranonun konserlere katılmasını ve Napoli ya da Marsilya ile Erdek ara- sında bir ayırma yapmamasını te- menni etmektedirler. Bütün eksikliklerine, aksaklıkla- rına, acemine yanlarına rağmen, Er- k Şenliğinin, Türkiyede yaz festi- Vallerı geleneğinin yerleşmesinde Bü- yük rolü olacağı — anlaşılmaktadır. Sırtkı Yırcalının — festival programı kâğıdında belirttiği gibi "Bir giç ki canlıdır, ümit vericidir. lediğimiz gelışmelere güzel çiçekler vermek için- yeşermeye — başlamıştır. Onun toprağı, suyu, meyveye budan- ması, sizlerin, - bizlerin, - hepemizin çabasına bağlıdır AKİS, 7 TEMMUZ 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: