23 Aralık 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

23 Aralık 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO Kadıköy Politikanın piyesi Guzel ve garip şeydir şu tiyatro! İyisini yazdınız, sahneye koydu- nuz, oynadınız mı, dünyanın neresin- de, hangi sınıf ve çeşitten seyirciye hitabederseniz edin, ilgi uyandırma- manıza imkân yoktur. İşte Kadıköy- de açılan ilk semt tiyatrosunun Ka- dıköylülere sunduğu ilk piyes de bu çeşitten bir tiyatro eseri. Fransız bulvar tiyatrolarının ta- mış yazarlarından bir Louis Ver- neuil vardır. İki harb arası Paris se- yircisini eglendırmek güldürmek ve tabii "kazanmak" için elliden fazla komedi ve vodvil yazmış, milyonlar da kazanmıştır. Çünkü şöhreti Fran- sayı aşmış, eserleri birçok yabancı memleketlerde uzun yıllar oynanmış- tır. İşte bu başarılı Fransız müellifi, son dünya harbi içinde, Amerikaya gitmiş, orada başka türlü eserler de yazıldığını ve oynandığını görmüş- tür. Piyes muellıfî olarak doğduğuna inanan adam boş durabilir mi? O da bulunduğu memleketin zevkine, anla- yışına göre o memleketin diliyle yeni bir eser, bir politika piyesi yazmış, Amerikan sahnelerine vermiş, Broad- way tiyatroları Verneuil'ün yazdığı bu ilk ve son atlantik aşırı prodüksi- yonu yıllarca afişten indirmediler. Adı "Devlet İşleri" olan bu piyes, harbden sonra, yazarı ile — beraber ÂAv vrupaya dondu ve Zzavallı Verneurl bir sinir buhranı netıcesınde hay na kendi eliyle son verirken, o, m m- leket memleket dolaştı, hemen her dile tercüme edilip oynandı. Bu ar da bizi de iki yıl önce, Ankarada zi- ret etti. Şimdi Ka dikoyde bir az da İstanbulluların misafiri Devlet adamlarına ders! Bu işin hoş ve güzel tarafı. Garip tarafına gelınce Verneil'ün Ame- rikan seyircisini düşünerek, ona ağır- başlı, ince yapılı ve hesaplı bir pıyes sunmak için yazdığı "Devlet Işlerı biraz dikkatle seyredilince, bizim için de çok öğretici bir eser olarak ayrı bir ehemmiyet taşıyor. Vaka emek- liye ayrılmış yaşlı bir hariciye nazı- bir siyaset kurdu ile henüz genç, tecrubesız fakat istikbali parlak, ze- ki ve çabuk sivrilmek isteyen bir po- litikacı arasında geçen sessiz bir mücadeleyi gösteriyor. Bu mücadele eski nazırının genç, güzel karısı için- ir. Ama öğreniyoruz ki Amerikalı seçmen, en yakın dostunun karısını baştan çıkaran politikacılara itimat etmek şöyle dursun, bekâr adamlara rey vermekte bile haylı çekimser dav- ranmaktadır. Görüyoruz ki, ince ele- yip sık dokumaz sanılan Amerika- lılar, iş başına getirecekleri adamla- rın aile durumları ve hususi hayatla- rıyla yakından ilgilidirler. AKİS, 23 ARALIK 1959 Aşk ve siyaset oyunu Bu yüzden genç politikacı sevdiği kadınla hemen birleşemez, sevdi- ği kadın da hemen kocasından ayrı- lamaz. Fakat seçimlere daha şanslı girmek için evlenmesi de lazımdır. Sırf bu mecburiyeti yerine getirmek için sevdiği kadının, çok bilgili, ter- biyeli ve kadınlık tarafı sönük gö- rünen, genç yeğeni ile, zamanı gelin- ce ayrılmak şartıyla, oldukça yüksek bir ücret vererek evlenir. Bu evlen- me tabii, sözde ve şekilde kalacaktır. Ama o gösterişsiz, can sıkacak ka- dar bilgiç kız, evlendikten sonra, öy- le cazip ve zarif bir kadın olur, vazi- fesini o kadar iyi ve dürüst bir şekil- layan hep ©o ihtiyar siyaset kurdu, genç ve güzel karısını rakibine kolay kolay kaptırmak istemiyen ve buna muvaffak da olan eski hariciye nazırıdır. Sahnedeki oyun <D evlet İşleri" Ankarada, Oda ti- « D yatrosunda oynanmış ve uzun za- man zevkle seyredilmişti. Kadıköy tiyatrosunun 250 kişilik salonunda İstanbul seyircisinden de aynı alaka- yı görmektedir. Bu tiyatronun nis- eten daha geniş sahnesine, Turgut Atalayın güzel dekoru ıçınde Hüse- yin Kemal Gürmen tarafından daha rahat bir şekilde çıkarılmıştır. Eserin oyun bakımından Ankara- da üslüp ve ahenk bırlıgıne kavuşa- madığını kabul etmek lâzımdır. Ana- kara temsillerini gormemış bir seyır— ci için belki bunu farketmek daha "Devlet İşleri" Ankara sahnesindeyken Bu, tiyatroda oynanan kısmı de ifa eder, kocasına öyle büyük yar- ım ve hizmetlerde bulunur ki genç politikacı onu bam başka bir gözle görmeye başlar. Onun sayesinde par- lamış, iktidardaki hükümetin dış politikada en çekindiği adam haline gelmıştır Çok geçmeden kendisine Hariciye Nezaretinin siyasi müste- şarlıgini teklif ederler. Nasıl olur, muhalif bir politikacıya mı? — Evet, neden olmasın ? Bir takım devlet sır- larına vakıf olunca hükümetin dış politikasını tasvibettikten, onun da- ha iyi bir istikamet almasına çalış- mayı bir memleket vazifesi saydıktan sonra... Tabii işler bu şekli alınca, o söz- de ve şekilde kalacak danışıklı ev- lenme de hakiki bir aşk ızdivacına inkilap etmekte gecikmez. Tahm edileceği gibi bütün bu olup bıtenle— ri, ince hesaplarla tertipleyip hazır- güçtür. Ama "Devlet İşleri"nde va- zıfe alan sanatkarların, ayrı "tarz'"larda oyna dıklarının varmak da zor değildir. Meselâ Şehir Tiyatrosunun Hüseyin Kemal, Hadi Hün gibi esaslı degerlerıyle Şukran Akın, Tunç Y lman gibi bu kadroya yeni girmiş v başka teşekküllerde yetişmiş sanatkarların bir de Alev Özgün gibi Şehir Tıyatrosuna men- sup olmakla beraber bu kadronun tamamiyle tesiri altına girmemiş da- ha genç unsurların oyunları arasında goze çarpaca ak bariz farklar var. Hüseyin Kemal -yaşlı, eski hariciye nazırı Phılıppe Russel- ile Hadi Hün -halefi — Byr. Winkler-, ağırbaşlı kompozrsyonlarını aynı hat üzerinde devam ettiremez, eserin havasını yer yer bozan ve ona alaturka bir eda- veren bazı lüzumsuz hareketlere aşı- rılıklara — düşerken — Şükr: 'Akın 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: