30 Aralık 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

30 Aralık 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ESEN HAVA atıp tutuyordu. Denktaşın kararı geniş tepki yarattı. Pek çok ar- kadaşı kendisine bir görev alması için bütün bir hafta ısrar ettiler, fakat Denktaş kati bir şey söylemedi. Her halde vaziyet bu hafta içinde belli olacaktır. Zira Tem- silciler Meclisi için Kıbrıs Türktür Partisinin adayları bu hafta içinde ilan edilecektir. Ondan sonra da bu listeye karşı adaylığını koyacak kimseler ortaya çı- kacaktır. Bilhassa Limasol ve Magosada Parti İliste- sinin karşısına bağımsız adayların çıkacağına muhak- kak nazarı ile bakılmaktadır. Ama Türk liderler işi iyi hesaplamışlar ve listelerini mümkün olduğu kadar geç ilan ederek bağımsız adayların çalışma sürelerini da- raltmışlardır. Çıkacak âsi bir aday azami onbeş gün propoganda imkânı bulacak ve bu zaman içinde de ba- şarı kazanmasına elbette imkân kalmayacaktır. Zâten Dr. Küçüğün sahibi bulunduğu Halkın Sesi geçen bir hafta boyunca seçime lüzum olmadığı tezini savunmuş ve "Parti listesi" ne karşı çıkacak adayları "Vatana hıyanet" ile bile suçlandırmıştır. Asıl mesele : Türkler kaçıyor... F akat Kıbrısta liderler bu traji-komik meselelerle uğraşırlarken, cereyan eden son derece mühim bir hâdise üzerinde pek az kimse durmaktadır. Hâdise şu- dur : Ada Türkleri Adadan ayrılmaktadırlar. Cemaatin iktisadi düzeninin günden güne bozulması ve işsizliğin artması Ada Türklerinin gözlerinin dışarıya çevrilme- sine sebep olmuştur. Bilhassa İngiltereye göç hızla art- maktadır ve bu arada bazı Türkler Türkiyeye yerleş- mek için hazırlıklar yapmaktadırlar. İngilizlerin idare ettiği Kıbrıs radyosunda geçen ay devamlı surette Londra röportajları yayınlanmış ve Kıbrıslıların İngiltereye göç etmeleri teşvik olunmuş- tur. Radyonun röportajlarında İngilteredeki iş sahala- rının genişliği ve hayatın ucuzluğu —üzerinde bilhassa durulmuştur. Radyo, İngiltereye göç eden bazı Kıbrıs- lılarla yaptığı konuşmaları da — yayınlamış ve bu Kıb- rıslıların hepsi İngiltere hakkında sitayişkâr sözler sar- fetmişlerdir. Radyonun yayınları İngilizler bakımından, çok faydalı olmuştur. İngiltereye gitmeyi düşünen Türkler şimdi bu röportajları misâl olarak göstermek- te ve orada daha iyi hayat şartları temin edeceklerine inanmaktadırlar. Madalyonun öbür yüzü... A Nlahtan ki, bilhassa iktisadi yönden Türklerle kıyas kabul etmeyecek durumda olan Rumlar arasında- ki karışıklıklar da Türklerinkinden geri kalır halde değildir. Karşısına Klerides gibi bir aday çıkınca Kıb- rıs Rumlarının tek lideri sıfatını kaybeden Makarios, yeni tedbirler alma yoluna gitmektedir. Seçimlerde rakiplerine kaptırdığı 70 bin oyla birlikte prestiji de sarsılan Makarios, ü ücü İ linin kendi adamlarından olmasına gayret etmektedir. Bu sebepte çeşitli usüllere baş vurmakta ve kendi kur- duğu EDMA teşkilâtını harekete geçirerek EOKAnın eski usüllerini denemeye yeltenmektedir. Cumhurbaşkanı olduktan sonra cübbesini sırtından çıkarmayacağını defalarca ilân eden Makarios, son ola- rak yeni bir kararını açıklamıştır. Başpiskopos seçim devresi olan beş yıllık dönemi Cumhurbaşkanı olarak ikmal etmeyecektir. . Makariosa göre dini işler önde gelmektedir. Bu sebeple Cumhurbaşkanlığını kısa bir zaman sonra bırakacaktır Makariosun seçim gecesi yaptığı meşhur konuşma ise Rumları fazlası ile memnun ederken Türkler ara- sında derin bir infial yaratmıştır. Hattâ bu yüzden, Kıbrıs Türk Kurumları Başkanı Rauf Denktaş kendi- sini tebrike gitmemiştir. Makarios seçim gecesi "Sekiz buçuk asır sonra Adada Yunan hakimiyeti kurulmuş- tur” şeklinde konuşmuş ve bu söz ertesi gün Ada ba- sınında yer almıştır. Kendi dâvalarında büyük ölçüde titizlik gösteren Türkler bu sözlere sinirlenmişler ve ertesi gece Türkiye Radyolarının Radyo Gazetesi saa- tinde yaptığı tefsir hepsini bir kat daha — üzmüştür. Zira hâdiselere sebep olan konuşmanın — yayınlanma- sından sonra fikri sondan Makarios bu sözleri teyit ederken Radyo Gazetesinin tevil yoluna sapıp kraldan fazla kral taraftarı kesilmesinin mânâsı bir türlü an- laşılamamış ve bu hareket "gayretkeşlik" olarak va- sıflandırılmıştı. u ise, şu anda her şeyden çok maneviyat pekleş- mesine muhtaç Kıbrıs Türklerinin dertlerine deva ol- mamıştır. Yeşil Kıbrıstan bir görünüş... Yolculuk var! Yolculuk var!

Bu sayıdan diğer sayfalar: