16 Mart 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

16 Mart 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER atine varmıştı. Yazılar bomba tesiri aptı. Anlaşmazlığın esası atenDr. Küçük ile Denktaş ara- sındaki anlaşmazlık da bu nokta- dan çıkmıştı. Küçük, Türk Cemaati- nin, beraber yaşayacağı Rum Cema- atinin zıddına gitmemesi gerektiğini söylüyor ve Ankaradan bu yolda al- dığı talimata riayet ediyordu. Denk- aş ise İngiliz üslerinin Kıbrısta Türklerin -kâfi olmasa bile- mevcut tek ciddi teminatı olarak kaldığını görüyor ve Makariosun üs mesele- sindeki entrikalarının Cumhuriyetin ilanını geciktirmesinin sadece, işsiz- lik gibi sebeblerle Türk Cemaatinin aleyhine ve Rumların lehine işlediği ni, gayet haklı olarak, teşhis edi- yordu. Gerçi, Dr. Kuçukun tutumun- da da doğru olan bir taraf vardı. Fa- kat, günün birinde sabrımızın tüken- diğinin söylenmesi de ister istemez zaruret halini alacaktı. Bunun henüz zaruret halini almadığını düşünen Ankara, Denktaşa Lefkoşedeki mü- zakereler sırasında Londrada kalma- sı lüzumunu telkin etmişti. O da is- ter istemez Londrada kalmıştı. Fa- kat, Denktaşın Londrada uzayan ikameti, Kıbrıstan ilelebet kaçtığı dedikodulara se- bep oluyordu. , Rum basını -komünisti, milliyetçisi- bir ağızdan iki lider arasında ihtilaf olduğunu söylüyorlar ve Küçükü tutup, Denk- taşa şiddetle yükleniyorlardı. Gerçi, Küçük, kendi gazetesi Halkın Se- 18 Lefkoşeden bir görünüş Vuslat hangi bahara kaldı? sinde Denktaşla arasında ihtilaf ol- duğunu reddediyordu ama ihtilâfın mevcudiyeti apaçıktı. Daha 3 şubat tarihli Halkın Sesinde "Kasırga baş- liyor mu?" başlıklı ve Yavuz imzalı, üs meselesinde bütün kabahati İngil- tereye yükleyen bir yazı çıkmamış mıydı? Dr. Küçük Lefkoşede sinema sinema dolaşıp ve filmleri yarıda ke- sip Türk halka, Türk çarşısında Denktaşın yürüttüğü -ve aslında Türk Cemaatinin iktisadi geriliğine Adadaki bugünkü şartlarda deva teşkil etmeyen- "Türkten Türke" kampanyasının artık kalkması ge- rektiğini bildirmiyor muydu? Niha- yet, 2 mart günkü Halkın Sesi tâ 10 şubatta Türk Ticaret Odası İdare Heyetiyle Dr. Küçükün yaptığı bir toplantı sonunda "sermaye ve işlet- me bünyemizin zayıf bulunduğu bir çarşıda serbest ticaret ve rekabet muvacehesinde güç şartlarla laşacağımız aşikârdır" demekle be- raber, iyi bir dayanışma — sayesinde bunun mahzurlarının önlenebileceği ve "şimdiki siyasi durum göz önün- de tutularak çarşımızda serbest ti- caret ve rekabet üÜüzerine dayanan bir ticaret sisteminin mevkii tatbike konması" nın düşünüldüğü yolunda bir tebliğ yayınlanmamış mıydı? De- mek ki Denktaşın polis tedbirleriyle yürütmek istediği Türklerin sadece Türklerden alışveriş etmesi usulü, Adadaki iktisadi şartlar içinde ikti- sadi bakımdan — yürütülemeyeceği için değil de, "şimdiki siyasi durum" yani Makâriosla olan dostluk göz önünde tutulduğu için kaldırılacaktı. İşte, bütün bunlar Küçükle Denktaş arasında büyük bir ihtilâfın mevcut olduğunu gösteriyordu. Bu, tekzip- lerle gizlenecek neviden hakikatler- den değildi. Kaldı ki bu ihtilâf za- man zaman patlak veren hâdiseler- le kendini — gösteriyordu. — Liderler arasında mevcut ihtilâfın, — Makâri- osla iyi geçinmek pahasına da olsa, Kıbrıstaki Türk faatlarının zararlı oldugunu ifade etmek yerin- de olurdu Ne var ki, gelgelehm bu haki- kati anlatmaya imkân . Üste- lik mevcut ihtilâfın bir çıban başı haline geldiğini de anlatmaya imkan yoktu. Bütün bunlar, Ankarada işlere hâkim olan ve doğru işe doğru, yan- lış işe yanlış diyebilen bir siyasetin yokluğundan ileri geliyordu. Ankara derhal iki liderin haklı ve haksız ol- dukları tarafları açıkça söylemeli ve onları müşterek bir hareket hattı üzerinde bırleşmege davet etmeliy- di. Fakat bu müşterek hareket hattı, bundan böyle artık Makariosa "İn- giliz Aslanının kuyruğunu bile kap- tıracak" bir hoş görme siyaseti ola- mazdı. Evet, Makariosla iyi geçin- mek lâzımdı. Fakat, ne Kıbrıs Türk Cemaati, ne de Türkiye, hayati men- faatlerini Makariosun entrikalarına feda etmek mevkiinde bırakılmama- lıydı. AKİS, 16 MART 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: