24 Ağustos 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

24 Ağustos 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER hak edince, bu karara karşı kesin bir protestoda bulunanlar Rumlar ol- muştu. Türk Cemaati, İngilterenin önleyemeyecekleri bu kararından memnun kalmamakla beraber, Ada- nın Yunanistana gitmesindense | İn- giliz hakimiyeti altında (kalmasını tercih ettiler. Yunanistanda ise halk oyu, Adanın Türk (hakimiyetinden çıkmasından memnundu. Kıbrıs Rum Cemaatinin aksine Yunan halk oyu, Adada İngiliz hâkimiyetinin kurul- masını Kibrisin tam mânâsıyle Yu- nan olmasının ilk adımı osaymıştı. Nitekim İngiltere Birinci Dünya Har- bi esnasında, 1915'de, Yunanistana Atinanın (Yunan-Sırp İttifak (And- laşması gereğince Almanya, Avus- turya- Macaristan ve Osmanlı İmpa- ratorluğuna karşı harp ilân etmesi mukabilinde Kıbrısın ilhakını teklif etmekten çekinmedi. Fakat Alman taraftarı Kral Konstantin'in destek- lediği Zaimis Hükümeti o zaman bu teklifi reddetti. Birinci Dünya Harbinden hemen sonra o zamanki Etnark Başpisko- pos Siril Ill'ün başkanlığındaki bir Kıbrıslı Rum hey'eti Londraya gidi- yor ve orada Adanın Yunanistana verilmesi için elinden gelen her çâ- reye başvuruyordu. Bu durumda Türk Cemaati de harekete geçmeği ihmal etmiyordu. 1919 yılının Temmuz ayı- nın birinci günü İngiliz Sömürgeler Bakam Mr. L. S. Amery 60 bin Tür- kün temsilcileri tarafından imzalan- mış bir dilekçe alıyordu. Bu dilek- çede Adanın İngiliz hâkimiyeti altın- da kalması istenmekteydi. İngiliz Hü- kümeti de aynı kanaate katılıyor ve Adanın İngiliz hâkimiyeti altında kalacağını Avam Kamarasında ilân ediyordu. Türk Cemaatini, başka bir Rum hey'etinin Londradaki faaliye- ti ve İsçi Partisi Lideri Ramsa; MacDonald'ın Adada self-determina- tion prensipinin uygulanmasından bahsetmesi o kadar ürkütüyordu ki hemen Türkler arasında Kıbrısın Tür- kiyeye iltihakını sağlamak için bir teşkilât kuruluyordu. Teşkilâtın faa- liyetleri sonucunda Kıbrıs Valisi bu teşkilâtın liderlerini tevkif etmek so- runda kaldı. 1924'de -Lausanne Barış Andlaşmasının imzalandığı yıl- ilk İşçi Hükümeti Ramsay MacDonald'- in başkanlığında kurulduğu o vakit, Kıbrıs Rumlarının sesi pek hafif çık- tı. Yunanistan genç Türkiye karşı- sında muazzam bir yenilgiye uğra- mıştı. Bu durumda, İngilterenin ye- ni sulh imkânlarını baltalayacak tarzda müvazeneyi bozacak bir ta- lebe "evet" demesi elbette ki bekle- nemezdi. Nitekim verdikleri muhtıra MacDonald tarafından reddedildi. A- vi fori inde kendileri ni emniyette hisseden Kıbrıslı Türk- ler bu Rum muhtırasını ciddiye al- mak lüzumunu dahi duymadılar. Fa- kat Kıbrıs Rumları, 1929'da tekrar baş kaldırdılar ve Adanın . Yunanis- tana verilmesini isteyen sert bir muh- tırayı İngiliz Sömürgeler Bakanlığı- na verdiler. Temmuzda verilen bu um muhtırasına karşı Türkler de Eylülde statükonun devamını isteyen çok sert bir muhtırayla cevap verdi- ler. Kasım ayında İşçi Hükümeti adına Lord assfield (meşhur Sid- ney Webb Adanın Yunanistana il- tihakı konusunun tamamiyle kapan- mış olduğunu bildirdi. İkinci dünya savaşından sonra Bu üçlü konuşmanın bundan sonra- ki safhası daha iyi bilinir. 1929'- dan İkinci Dünya Harbine kadar. Kıbrıs Rumlarının İngiltereden Ada- nın Yunanistana verilmesini isteme- lerine karşılık Kıbrıs Türklerinin İn- giliz hâkimiyeti ve idaresinin deva- mını istemeleri, defalarca tekrarlan- mıştır. İkinci Dünya Harbi sona er- meden İngilterede menfada bulunan Yunan Hükümeti mensupları daha o samandan itibaren Kıbrısın Yunanis- tana verilmesi gerektiğinden dem vurmağa başlamışlardı. İngiltere Hü- kümeti, o vakit Türkiyeyle ittifak hâlinde olduğu için, bu iddiaları ce- vapsız bırakmağı otercih ediyordu. Makarios Bitmeyen didişme Fakat ilk defa 1948'de, İşçi Hükü- meti Adanın milletlerarası statüsü- nün değişmesinin bahis konusu ola- mayacağını belirtmekle beraber Ada- da Rum Cemaatinin hâkim olacağı muhtar bir idare kurulması için, bir Anayasa bahşetmeğe karar veriyor- du. Kıbrıs Rumları ise, muhtariyeti a ba Kİ tercih edemedikleri i- n bu Anayasa teklifini reddetmiş- lerdi. O tarihten beri Rum Cemaati- nin başta Ortodoks Kilisesi olmak üzere "Enosis" lehindeki faaliyetleri bir türlü sona ermek bilmiyordu. Başpiskopos Makarios ve arka- daşlarının ço zaman, Kıbrıs tarihinden gereken dersi (o çıkarma- dan, Kıbrıstaki Türk azınlığına rağ- men Adanın Yunanistana iltihakını sağlayabileceklerini sanmaları, si- yasi hataların en büyüklerinden ol- muştur. Yunan Başbakanı Mareşal Papagos da 1964 yılı Birleşmiş Mil- letler Genel Kuruluna Kıbrıs mese- lesini Adanın bütünü için bir self - determination meselesi olarak getir- diği vakit, ayni hataya düşüyordu. İngiltere o zaman Genel Kurulda ve Avam Kamarasında Kıbrısın millet- lerarası statüsünde herhangi bir de- gişikliğin yapılmasının . "asla" bahis onusu olamayacağım bildiriyordu. Türk Hükümeti ise, İngilterenin bu tutumundan memnun ve bu tutumun değişmeyeceğine fazla güvenen bir tavırla Kıbrıs meselesinin İngiltere- nin bir iç meselesi olması dolayısıyle Genel Kurulun bu konuda müzâkere- de bulunmağa dahi yetkisi olmayacağı tezini savunuyordu. Bu tez o Vakit Genel Kurul tarafından tam olarak kabul edilmedi. Gerçi, Genel Kurul meselenin esasına girmedi ama me- seleyi görüşmeğe hiç yetkisi olmadı- ğı e bir karar da kabul etme- di. Fakat, Makarios ve Grivasın Bir- leşmiş Milletler Genel Kurulunun bu karan üzerine, dünya halk oyunu te- sir altında bırakmak maksadiyle EOKA vasıtasiyle kesif bir tethişçi- lik faaliyetine giriştiklerini görüyo- ruz. Bunun üzerine, İngiltere' Hükü- meti Eylül 1955 başında Kıbrıs me- selesini görüşmek üzere Türkiye, Yu- nanistan ve kendisi arasında Londra- da Doğu Akdeniz hakkı da bir kon- ferans toplanmasını teklif etti. Bu konferansta Türkiyeyi Dışişleri Ba- kan Vekili sıfatiyle Fatin Rüştü Zorlu, Yunanistanı Dışişleri Bakanı Stefanopulos, İngiltereyi de -şimdiki Başbakan- o zamanki Dışişleri Baka- nı Mr. MacMillan temsil ediyorlardı. Bu konferans esnasında İngilterenin fikirlerinde bazı ufak (değişiklikler ilk defa müşahede edildi. MacMlillan, Kıbrısın milletlerarası statüsünün değiştirilmesi konusunda artık "as- la" kelimesini kullanmıyordu. "Görü- AKİS, 24 AĞUSTOS 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: