7 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

7 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bakış, bir dinleyiş, bir susuş halinde ifade ettiği, imkânları değerlendire- rek seyirciye duyurabilse -daha doğ- rusu önce kendisi duysa- temsilin seyrine doyum olmıyabilirdi. Ama Haller'i, o kudretli iş adamı- nı ve heybetli kıskanç kocayı Hadi Hün ağırbaşlı, duygulu ve güzel fizi- ğini değerlendirmesini bilen cazip bir oyunla o kadar güzel oynuyor ki, di- ger rollerde görülen ufak tefek ak- saklıklar, isteksizlikler, yapmacık ve "eskimiş" kalan taraflar unutuluyor. Mahmut Moralıya gelince: Kısacık rolünde, eski melodram tiyatrosunu hatırlatan bir tip çizmesine rağmen, zevkle seyrediliyor." Çatırdayan kapılar Ki Tiyatrosunun saat 9 tem- sillerinde seyircilerine sunduğu i- kinci eser "Çat Kapı" adım taşıyor ve bütün temsil boyunca, gerçekten en çok duyulan şey de, kalabalık eş- hastan bilhassa gençlerin, her giriş çıkışta hızla çarptıkları -dekorları sarsacak kadar hızla çarptıkları- ka- pıların çatırtısı oluyor. Michel Fermaud'nun piyesi -"Les Portes Claguent"- bir eski-yeni ça- tışması. Daha doğrusu büyüdükten sonra kendi çocuklarını tanımaz hale gelen ve örnekleri bugün hemen her memlekette görülen ailelerden birinin yaşadığı hayat. Bütün acayiplikleri, acı ve tatlı taraftarıyla bu hayat bi- ze eskilerden, yâni büyüklerden çok yenileri, gençleri tanıtmak istiyor. Fermaud'nun ışık tuttuğu Zamane gençleri hoyrat, saygısız, âvâre ve bencil görünüşlerinin altında temiz bir yürek, iyi duygular taşıyan var- lıklar. Bütün eksikleri inanacak bir Kitaplar Alemi Yazana yayınlıyana ve okuya- na hizmet. Yayınladığınız kitapları lere severlere tanıtan tek der KİTAPLAR ATE Yeni yayınlanan belli başlı ki- tapları mahiyet, fiyat ve sipa- riş adresleriyle tanıtan tek dergi: KİTAPLAR ALEMİ 9. sayısı yakında çıkıyor. Adres : P.K. 193 — ANKARA AKİS, 7 KASIM 1960 şeye ve "yarın" a bel bağlıyamama- ları, kendi ailelerinin içinde bile ken- dilerini yalnız hissetmeleri. İki nesil arasındaki bu anlaşmazlığın, bu ay- rılığın sebepleri sakın büyüklerin de- gişen zamana, yeni zevklere ve gö- rüşlere uymaya, gençleri hiç olmaz- sa "anlamaya" biraz olsun gayret et- memelerinden beri gelmesin?.. Michel Fermaud vaaz etmek itfa piyes yazmadığından, Du konuda bize birşey söylemiyı rtaya koy duğu gerçeklerle bizi güldürürken bi. le düşündürmesini biliyor. Evet, "Çat Kapı"yı seyrederken, bu yolgeçen hanı gibi herkesin -hat- tâ kim olduğu neden sonra anlaşılan bir İhtiyar yabancı erkeğin- biribirin- den habersiz ve fütursuz kapıları çar- parak girip çıktığı acayip evde olup bitenlere bol bol gülüyoruz. Yazar, ustalığını gösteren nükteli konuşma- lar bir yana, güzel "durum"lar, "kip- rakka"lar ve sürprizlerle bize hakiki ve -en Zoru- alışık olduğumuz Fran- sız komedilerine benzemiyen bir ko- medi sunuyor. Sahnedeki oyun TE Yalmanın rejisör olarak başa- rısı, bu tatlı esere muhtaç olduğu dinamizmi, kıvraklığı ve tempoyu verebilmiş olmasında. Bizim sahnele- rimizde, hele komedilerde, bunlar en ihmal edilen, bu yüzden de temsille- rin zevkini kaçıran en mühim unsur lardır Anne'de Nezihe Becerikli, Baha'- da Rıza Tüzün, Büyükanne'de Şaziye TİYATRO Moral, Büyükannenin ihtiyar âşıkın- da da Yaşar Özsoy eski nesil canlan- diriyorlar. Nezihe Becerikli tatlı, duy- gulu bir oyunla henüz kocasını kıs- kanmak vs yanlış bir şüphe üzerine evini bırakıp gitmek yaşını aşmamış Anne'yi seyirciye (o sevdiriyor. Fakat asıl büyük başarıyı, ihtiyar aşıkını o- dasına almakta ve onu "masum" kâ- yl oyunlarıyla bir hayli "sığdırmak- mahzur görmeyen ve bu bakım- a torunlarına taş çıkartan Büyük- anne'de Şaziye Moral gösteriyor. Bu ği kompozisyonu (Şaziye moralin n güzel, en isabetli AR biri olarak kalacaktır. Hiç sözü olmı- yan İhtiyar Aşık'ta ise Yaşar Özsoy, sahnemizin bu emektar ve değerli ko- medyeni, sâdece makyajı, kılığı, kıya- feti ve sahneden geçip gitmesiyle bir tip yaratmağa muvaffak oluyor. Gençlerden o François'da (Erdinç Üstün, Pinky'de Leylâ Altın, Domi- nigue'de Muallâ Kaynak, Daniele'de Birsen, Georges'de Saltuk Kaplangı canlı, sevimli oyunlarıyla esere muh- taç olduğu tazeliği, hareketliliği ka- zandırıyorlar. Oyunları, bir bütün ha- linde, ahenkli ve ifadeli. Kadıköy Tiyatrosunda hakiki kad- rosunu ve GEL ÇENEBİM Dum görü- nen "Çat Kapı"nın uzun ömürlü ola- cağı, belki şehir içinde Şehir Tiyat- rosunun diğer sahnelerini de dolaşa- cağı tahmin edilir. Çünkü bu eser bü- tün İstanbulluların (zevkle seyrede- cekleri bir tiyatro değeri taşıyor ve ahenkli bir birlik içinde kusursuz oy- nanıyor. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ZİRAAT BANKASI Kuruluş tarihi : 1863 Sermayesi: TL. 750.000.000 T.C. Ziraat Bankası 600 ü aşan Şube ve Ajanslariyle yurdun her tarafında hizmetinizdedir. Tasarruf hesaplan için en geniş ve zengin ikramiyeler Vadeli tasarruf hesaplarında her 50, vadesiz ta- sarruf hesaplarında her 100 liraya ayrı bir iştirak numarası verilir. 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: