14 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

14 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER det içinde Mr. Warren tek noktayı dikkate almıştı: Türk Amerikan dostluğunu sağlam kazığa bağla- mak! Bu noktada gazeteciler gene kendi aralarında konuşmağa başla- dılar. Zira Warren'in bu sağlam ka- zığa bağlama meselesinde ne derece yanlış ata oynadığı malümdu. a- şılan Menderes - Warren dostluğun- da bu arzunun yeri büyüktü. Kazık iyi kazık olmuştu. Warren'in keyfini yerine getiren sâdece suallerin kesilmesi olmadı. Bu arada ortaya çıkan ve akla hayale gelmedik sualleri sıralayan bir ta- kım muhabirler de sabık Büyük El- çinin yüzünde güller açılmasına se- bep oluyorlardı. Meselâ bu sualler- i . Warren'i pek keyiflen- . Efendim, Mr. n uzun yıllar süren diplomatlık hayatından ayrılıyordu. Eee, her şey iyi hoştu, ama bundan sonrane yapacaktı? Salonun dip tarafından gelen bu mâ- nâsız sual, gazetecileri güldürdü. Bir gazeteci yerinden arkadaşlarına ya- vaşça "Her halde çiftçilik yapar" dedi. Ama Mr. Warren bu kanaatte değildi. Sabık Büyük Elçi evvelâ va- tandaşlık vazifelerini yerine getire- cek, sonra da eşiyle birlikte seyahat edecek ve tarihi oetüdlerde buluna- caktı. Gene bir genç gazeteci daya- namadı ve arkadaşlarının duyabile- ceği bir sesle "Her halde Güney A- merika Mr. Warren için daha alâka çekici olur" dedi. Bu sözler gülüşme- lere sebep olurken Mr. Warren ke- yifli keyifli gülümsüyordu. Nihayet sıra Amerikada cereyan e- den ve Kennedy'nin zaferi ile neticele nen seçimlere geldi. Mr. Warren ne- üceden ne memnun, ne de gayri memnun uğunu ima edecek bir al k inin kanaatine göre diplomatların rey kullanmamaları iktiza ederdi. Zira mülâhaza da gazetecileri hayli dü- şündürdü. Anlaşılan Mr. Warren bu gün iyi bir gününde değildi ve boyu- na mantık falsosu yapıyordu. Yardım meselesi Ninayet işler Sam Amcanın yardı- mı meselesine intikal etti.İşte salonda yeniden canlanmayı tevlit e- den de bu oldu. Becerikli muhabir ter suallerini hazırladılar ve yenle- rinde doğruldular. İlk sual Amerika- nin Türkiyeye yardımda devam edip etmiyeceğiydi. Miktar arttırılacak mıydı? Bu sual Mr. Warren pek hoşuna gitti. Belli ki bu hususta ha- 26 Fletcher Warren Havanda su döğdü zırlığı vardı. Sabık Büyük Elçi eli- ni çenesinden çekti ve ağır ağır ko- nuştu. Amerikan yardımı kongre ta- rafından tespit ediliyordu. Bağlı bu- lunduğu hükümet, na uyarak bol miktarda yardım yap- maktaydı. Zaten Türkiyeye yapılan yardım da pek küçük sayılamazdı. Tabii yardıma, Amerikan halkının Türk Halkına olan sempatisi nisbe- tinde devam edilecekti. Yâni War- ren'in kanaatine göre, yardımı halk ayarlıyordu. Bir muhabirin, tedi- yesi gereken Amerikan borçlarıyla ilgili bir sualini de 65 lik sabık Elçi şöyle cevaplandırdı: "— Şimdiki idarenin geçmiş ida- reden devraldığı dikenli omeseleler- den biri de budur. Bu, sâdece Türki- ye ve Amerikayı ilgilendiren bir me- sele değildir. Türkiyenin bütün müt- tefiklerini ilgilendiren bir meseledir. Gürsel Hükümetinin bu nâzik mesele te olduğundan da haberim var" Salonun havasının iyice ağırlaş- tığı bir sırada sorulan bir sual gene tansiyonun yükselmesine sebep oldu. Zaten bu basın toplantısı bir ga- rip basın toplantısı idi. Suali soran A.P. ajansının yeşil gözlü hanım muhabiri İffet Türbandı. Sual, top- lantının başında sorulan bir sualin devamıydı. Mesele gene (Morrison meselesiydi. İffet Turhan, ajansının verdiği talimata uyarak aynı sua- lin bir defa daha ve açık olarak ce- vaplandırümasını o istiyordu. Yeşil gözlü hanım muhabirin bu suali yaşlı diplomatın keyfini kaçırdı ve âdeta hiddetlenerek, "Galiba siz, Amerika- lılar tarafından ileri sürülen mütale- alar hakkında yanlış kanaate sahip- siniz. Nato ile imzalanan anlaşma- larda bu konu halledilmiştir" dedi ve yerinden hafifçe odoğrularak de- vam etti: "— Bu anlaşmalar Amerikanın personel bulundurduğu bütün mem- leketlerde mer'idir. Türkiyedeki an- laşmada bir değişiklik yardım için Türkiyede merikalılann diğer memleketlerdeki Amerikalılardan daha kötü duruma düşmeleri için sebep yok" Mesele anlaşılıyordu. o Gazeteciler bu mesele üzerinde daha fazla ısrar etmemekte fayda mülâhaza ettiler ve sustular. Sabık Büyük Elçinin veda top- na ifade etmediğini kabul ediyorlar- dı. Mamafih netice Warren'in beş senelik Büyük Elçiliğinden daha az parlak değildi. Hattâ Warren bir ara havandaki suyu bile dökmek üzerey- di de ihtilâl tam zamanında patlak vermiş ve Türk - Amerikan münase- betlerini oOMenderes - Warren çiftli- ğinin elinden kurtarmıştı. Warren herkesin te- dara Büyük Elçiliği için Cumhuri- yetçi idareden daha talihli bir seçim yapması temennisinden ibaretti. AKİS , 14 KASIM 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: