February 6, 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

du. Plâkası kırmızı değildi. A- ma, İsmet İnönüyü taşıyordu. Genel Başkan dik merdivenleri tır- manarak yukan çıktı. Biraz sonra da salona girdi. Üyeler sabahkinden de çoşkun bir tezahürat yaparak li- derlerini dinç, sıhhatli ve son derece neşeli görmenin memnunluğunu be- lirttiler. Başka bir Bakan daha, Turhan Fevzioğlu da bu sefer toplan- tıda hazırdı ve Cihat Babanın açtığı yolda yürümüştü. Toplantı, daha ca- zip bir hava içinde devam etti. Üyeleri, müzakeresini yaptıkları konular kadar alâkalandıran bir baş- ka mesele "günün haberi" oldu. Mu- harrem İhsan Kızıloğlunun İçişleri Bakanlığından Başbakan Yardımcı- lığına getirilmesi, İçişlerinin de Na- sır Zeytinoğluya tevdii Parti Mecli- sinin üyeleri tarafından tahin ve tef- sir edildi. Çeşitli ihtimaller ileri sü- rüldü. Tâyinlerin mânasının değişik şekillerde mütalea edildiği bu vesiley- le ortaya çıktı. Hasbıhal mahiyetin- deki bu görüşmeler ve fikir teatisi, tabiii asıl işi gölgelemedi, o öğleden sonra, gündemin daha esaslı madde- leri ele alındı. Çalışma bilançosu Öğlede sonra C.H.P Meclisinin çalışmaları hemen hemen iç po- litika meseleleriyle ilgili oldu. An- cak, bu arada sabahki toplantının bir icmalini yapmakta fayda mülâ- haza edildi. Sabahki yarım günlük çalışmanın bilançosu, tüzük büküm- lerini mevcut ve mer'i kanunlara uydurmak yoluyla kapatılmış oldu. Bu meyanda bâzı yenilikler de dikka- ti çekti. Bunların içinde tabii, kadın ve gençlik kollarına normal o hakla- rım veren hükümler dikkatle incelen- di. Bundan böyle C.H.P. nin faal u- zuvları olan kadın ve gençlik kolları normal haklarına tesahüp edebilecek- ler ve parti kademeleri İçerisinde oy ve söz sahibi olabileceklerdi. Sa- bahki çalışmanın mahsulü (o böylece alınmış oldu. öğleden sonra C.H.P. Meclisini meşgul eden mesele, Tem- silciler Meclisi çalışmalarıyla ilgiliy- di. C.H.P. Meclisi üyeleri, Temsilci- ler Meclisinin normal mesai sarfım gerektiren bir Meclis olmaktan zi- yade, bir "rejimin İntikali" Meclisi olduğunu dikkate alarak, Temsilciler Meclisindeki üyelerinin dikkatini çek- mekte fayda (mülâhaza etmekteydi- ler. Yâni bundan böyle Meclis kür- süsünden "seçmene selâm" fasılları sona ermeli ve bu Meclisteki vazife- nin rejimin intikalini (oçabuklaştır- mak olduğu kabul edilmeliydi. Bundan sonra C.H.P. Meclisi, il- çelerin delege sistemi üzerinde odur- AKİS, 6 ŞUBAT 1961 du ve bunu bir yönetmelikle tespi- te karar verdi. Saat 19'a doğru top- lantı yavaş yavaş sıcaklığım kay- betti ve üyeler evlerinin yolunu tut- tular. Demokrasi "İlâhi Komedi” Geçen haftanın başından sonuna kadar başkentte bir takım adam- lar kafalarım kaşıyıp, acı acı düşün- düler. Bunlar, Oo Yenişehirde Hikmet Belbezin sık döşenmiş yazıhanesinde toplanıyorlardı. Yüzlerinde omemnu- niyetsizlik okunuyordu. Hallerinden sıkıldıkları belliydi. Hele (o bâzıları derin derin "of" çekiyor, düşünmek. ten bile -kaçınıyorlardı. Bu şahıslar, son günlerin "ünlü politikacılar"! saflarında sık sık geçen kimselerdi. Yeni bir partinin kuru- cuları durumundaydılar ve partileri- ni kurmak için de üç aydır aralıksız çalışıyorlardı. o Çalışıyorlardı o ama, henüz ortada elle tutulur bir o şey yoktu. Sadece ve sadece kendileri hakkında yazılanların kesilip içinde saklandığı dosyalar rafları süslüyor- du. Partinin tüzüğü ve programı ha- zırdı. Doğrusu istenirse iş, Oo sâdece üç nalla bir ata kalmıştı! Kafalarını kaşıyan bu adamları düşündüren me- sele yeni partinin adının ne olacağı hususuydu. Hür Demokrat adından, Alicanın bütün ısrarlarına Oo rağmen Pınar ve Oder Kazanı kaynatanlar YURTTA OLUP BİTENLER vazgeçilmişti. Hürriyet Partisi mâ- cerasının sonucu, kurucuları düşün- dürüyordu. Bu ismin faydadan çok zararlı olacağı kanaati hemen hep- sinde hâkimdi. Sosyal Demokrat adı zamana ve zemine uygundu. Partinin ekonomik politikası bakımından da bir hayli cazip görülüyordu. Ama haftanın ortalarında yeni partilerin "Demokrat" adını alamıyacakları belirtilince, yeni particilerin ayakla- rı suya erdi. Şimdi .ne yapacaklardı? İsim ne olacaktı? Demokrat dene- miyordu. Böylece Sosyal Demokrat adından da ümit kesilmişti. Kurucu- lar bir iki isim üzerinde durdular şer kabilinden üzerinde durulan bir isim oldu.'Daha iyisi bulununcaya kadar, kuruluş hazırlığı sırasında bu isim çantada keklik olarak tutula- bilirdi. Derin "of" ların bir sebebi işte bu vaftiz işiydi. Başlarım kaşıyan adamları sâdece vaftiz işi üzmüyordu. o Kuracakları partinin kurucularının tesbiti de bir mesele olmuştu. Aslında böyle (o bir meselenin ortaya çıkması, yeni par- ticilerin sâdece ve sâdece ütopik dü- şüncelerinin ve politika oyunundaki acemiliklerinin neticesiydi. Efendim, kurucuların adı çok mühimdi! Bu i- simler yeni partinin yaşamasını te- min edecekti. Tanınmış politikacılar olması, popüler insanlar olması, dü- rüst, mert adamlar olması olâzımdı. Yani bütün bunlar, sâdece kurucular için mi aranıyordu? İşin bu tarafı bilinmiyordu. Bilinen "Yeni Türki- yecilerin" kurucular listesinin (o bir hayli kısıldığı ve adedin 10-15 arası- na düştüğüydü. oOAranan zümrütü ankalardan ancak bu kadar tedarik edilebilmişti. Fakat haftanın son gü- Kurucular üzerinde çalışmalara başlandı. Bunların arasında büyük bir ih- timalle eski İstanbul Valisi Fahret- tin Kerim Gökay da bulunacaktı. An- cak küçük Vali Alicanlara henüz ka- ti bir söz vermiş değildi. Sâdece bir yakınına "Şayet yeni partilerden bi- rine intisabım bahis konusu olursa- bahis konusuydu- herhalde (o Alican- larla beraber olurum" demişti. Bunun sebebi, F. K. B. nin asıl göz diktiği ciddi partinin, üstadın bütün yakın- laşma çırpınışlarına rağmen biç yüz vermemiş olmasıydı. Fakat son da- kikada F.K.G. kararını verdi ve Ali- canın Partisine girdi. Yeni Türkiye Partisi kurucuları partinin kurulu- runu önümüzdeki hafta pazartesi tününe bıraktılar. Herşey hazırlan- 19