6 Şubat 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

6 Şubat 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cilt: XX, Sayı: 345 AKİS 6 ŞUBAT 1961 YASSIADA DURUŞMALARI Millet Süfli ve iğrenç Bitirdiğimiz haftanın sonlarında, ih - âl günlerinin meşhur nağmesi, Gazi Osman Paşa marşı, untttulmaz yeni güftesiyle bir defa daha dudak- , size m1?" Sokaklarda çocuklar bu şarkı- yi tekrar mırıldanırken Diktatör ve arkadaşlara, tahta bir sanık sandal- yasının üzerinde, marifetlerinin he- sabını Türk milletine vermekteydi- ler. Diktatörlerin, devrildiklerinde bir asil taraf muhafaza etmeleri hiç gö- rülmemiş değildir. Sırtlarına kudret hırkasını bilek kuvvetiyle giyenler ve o hırkaya bir takım meziyetleri sa- yesinde hak kazananlar, zulüm yolu- na sapmaları neticesi alaşağı edildik- lerinde vakur kalabilmişlerdir. Ama Menderes, en kuvvetli göründüğü de- virde pervasız okimselerin nezdinde nasıl gülünç bir gecekondu diktatör manzarası arzetmişse, sanık sandal- yasında aynı kalmıştır. Üstelik üze- rinden kudret hırkası çekip alınmış olduğundan memleket mukadderatı- na tek başına hakim olduğu kanaati- ni yedi düvele vermeyi becermiş bu adam iğrenç bir yaratık olarak cas- avlak, Türk milletinin huzurunda sırıtıvermiştir. Yassıada (o duruşmaları (o aslında, Türk milleti önünde, bir diktatörlük heveslisini çırılçıplak »oymuştur. Ad- nan Menderes denilen ve adeta dev- leştirilen, Oo efsaneleştirllen (o adamın gerçekte kim olduğunu görmek tari- himizin büyük tecrübelerinden, ders- lerinden birini teşkil etmiştir. Bu, ya- rın böyle bir idare kurmaya kalkışa- bilecek kimselerin karşısına milletin sağlam kuvvetlerinin Menderesin kar- şısına dikildiğinden çok daha çabuk dikilmesini mutlaka Oo sağlayacaktır. Gözünü kan bürüdüğü günlerin hesa- bını verirken takındığı sefil tutu- muyla, hiç bir asil tarafı olmayan ha- liyle düşük Başbakan, sadece "Adnan Menderes i değil bir "Diktatör Heyülası"nı yıkmıştır. Dik- 4 Adnan Menderes Kasılmanın sonu tatörlerin, haklarım bilen cessur mil- letler karşısında ne hale gelebilecek- lerinl, ihtimal ki şimdiye kadar hiç kimseye hiç kimse Adnan Menderesin bizlere gösterdiğinden daha güzel, daha manalı ve veda tarzda göster- memiştir. "Bu muymuş Diktatör t" diye büzülen dudaklar, uzun yıllar, kurmakta olduğumuz demokratik İ- kinci Cumhuriyetimizin başlıca te- minatlarından birini teşkil edecektir. İhtimal ki, adına Adnan Menderes denilen yaratığın Türk milletine tek hizmeti, işte budur. Duruşmaanı Cürüm ve Ceza (Kapaktaki Hâdise) Ortadan kısa boylu, son derece se- vimsiz, ama isi laubaliliğe dök- mek, hattâ yüzsüzlüğe vurmak su- retiyle boynunda gıdıklanmasını his- settiği ipten kurtulacağı ümidinde adam: "—Eğer bu hükümetin o devrile- ceğini bilseydim nümayişçilerin en önüne ben geçer, elime bayrak alır, sokaklarda dolaşırdım" dedi. Gülüşmeler, Yassıadadaki Duruş- ma Salonunun sıralarım bir baştan ötekine kapladı. oİhtilâli- ikinci en mühim dosyası Yüksek Adalet Diva- nında açıldığından beri -en mühim dosya, Anayasasının ihlaliyle alâkalı dosyadır- neşelerini ve (o çalımlarım pek kaybetmiş düşük o kelleler ara- sında da, "Gestapo Zeki" diye bili- nen Zeki Şahinin sözlerine bilhassa Fatin Rüştü Zorlu ve Tevfik İleri tebessümlerle iştirak ettiler. Gülme- yen; Celâl Bayarla Adnan Menderes- i. İhtimal, 115 kişilik kafile arasın- ni Hükümetin devrileceğini bilseler- di nümayişçilerin en önüne geçme- yecek, elin* bayrak almayacak, so- kaklarda dolaşmayacak sadece iki- slydi. Fakat o gün ve ertesi gün, Adnan Menderesin aynı sanık mik- hadiseleri anlatış cani yalan söyleyebileceğin! *kendi insanlıklarından utanarak görenler, aslında Zeki Şahinin yolundan yürü- meyecek olanların sayısının iki de ol madığını düşünmekten kendilerini alamadılar. Bitirdiğimiz haftanın sonlarında- ki günler Dolmabahçe rıhtımı Tür- kiyenin gözlerinin nereye dönük ol- duğunu, hiç bir tereddüde yer verme yecek şekilde gösteriyordu. İhtilâlin tarihindeki mütevazı mevkiini almış bulunan Fenerbahçenin (o hareketine yarım saat kala, şimdiye kadar sa- dece (o duruşmaların başladığı görülmüş olan bir kuyruk deniz ke- narından asfalt yola kadar uzanıyor» AKİS, 6 ŞUBAT 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: