29 Mayıs 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

29 Mayıs 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN İstanbul Okuma seferberliği yy'sarıdan mandolin sesleri geliyor- du. Mavi sveterli genç kız, sol eliyle kara tahtaya A ve O harflerini yazdı ve bir an durakladı: E harfini hatırlıyamıyordu! Daha doğrusu, ku- lağı mandolin seslerine gitmişti. Bir kere daha etrafına bakındı: Burası küçücük bir sınıftı. Gündüz bu sınıfı minimini öğrencilerin (doldurduğunu tahayyül etti. Kendisi de birdenbire küçük bir kus olmuş ve siyah önlüğü ile sıralara oturmuştu. Akşam o da belki mandolin dersi alacak, müsame- relere çıkacaktı. Leman öğretmen kara tahtadaki genç kıza hayretle baktı: “— Ne o" dedi, "E harfini unuttun mu sen? Dün ne güzel yapıyordun." Genç kız, dalgın, halâ mandolin seslerini dinliyordu.' Leman o öğret- men gülümsedi: — Hani, gözü olan harf, E.." Genç kız hatırlamıştı. Kara tahta- ya güzel bir E harfi yaptı, sonra bü- tün seslileri yazdı ve memnun, yeri- ne oturdu. Onu başka genç kıs öğ- renciler takip ettiler. Tan topuzlu, yeşil sveterlisi gayet muntazam harf- lerle imlâ yapmıştı, fakat okumakta henüz güçlük çekiyordu. Yeni öğren- ci Hacer, büyük bir istidat gösteri- yordu. Gülceher Dilbaza gelince o, şu anda dünyanın en mesut insanıydı. Çünkü otuzyedI yaşında, hiç te ümi- di kalmadığı bir anda çabucak, bir ay içinde okuma yazma öğrenivermişti. Okuma öğrenince, birden, sanki dün- ya onun ayağına gelmiş, gazeteler, afişli duvarlar, her yer ve har şey dil- lenivermiş, ona arkadaş olmuştu. Bir daha yalnızlık duyabileceğini hiç san- mıyordu. Leman Sayar, Kadıköy Bahariye ilkokulunda öğretmendir. Memleke- tin dâima maarifle kalkınacağını söy- leyip duran bir öğretmen.. İşte bunun içindir ki okulda bir bedava okuma Haftaya çıkıyor HOP DEDİK Ş. Nahit Berker 28 Bol etek modası Ferahlık yazma kursu açılması bahis konusu olup olmaz derhal ortaya atılmış ve gönüllü öğretmen olarak çalışmaya başlamıştır. O âna kadar yalnız ço- cuklar üzerinde çalışan Leman öğret- men, aynı samanda büyük öğrenci- leri üzerine mesleki bir etüd yap- maktadır. Çocuklar okumayı ve yaz- mayı cümle usülü öğrenirler, büyük- lerde bu yeni sistem başarı sağlama- mıştır. Leman Öğretmen onlara, gene eski usül üzerine harfleri ve hecele- meyi öğretmekte, en kolay metodu atamaktadır. Bu metodun halk ders- haneleri için faydalı olacağı kanaa- tindedir. Onu üzen şey, bazı öğren- cilerin okula çok geç başlamış olma- larıdır, iki ay muntazam gelen öğ- renciler Haziran başında okuma ve yazmayı öğrenmiş olup, okuldan, kursu bitirdiklerine dair diploma ala- caklardır. Ama çok daha sonra gelen- leri de yetiştirmek ancak dersleri ya- zın devam ettirmekle mümkün olabi- lecektir ve Leman öğretmenin niye- ti de budur. Bahariye İlkokulundaki kurs sınıfı na girenlerin, bu temiz giyinmiş, sempatik genç kızların okuma yas- ma bilmediklerini tahmin etmeleri, doğrusu imkansızdır. Hallerine ba- kınca şaşmamak elde değildir; Giyin- mesini, nezaketle oturup kalkmasını, herşeyi gayet iyi bilen bu kimseler, yalnız okuma ve yazmayı bilmemek- tedirler. Bunun sebebi sorulunca, sus- maktadırlar. Ama öğreneceklerdir ye bundan sonra kimse onları kitap denilen büyük dosttan ayıramıyacak- tır. Moda Değişik renkler yaz modasını umumiyetle o senenin modasından ayıran bazı özellikler vardır. Bu senenin özelliğini yaratan şey ise, bilhassa renklerdir. Pastel renkler, kibar soluk renkler, yaz için kıymetini kaybetmiş durumdadır. Bu sene güneş gibi sıcak ve yakıcı renk- ler revaçtadır. Başlıca moda renkler şunlardır: Koyu yeşil, mürdüm eriği rengi, kiremit rengi-yanık kırmızı-, parlak kahverengi.. Siyah ta bu se- nenin en gözde renklerindendir. Fa- kat bu, kıs aylarının ciddi siyahı de- gil, renkli motiflerle, işlemelerle, su- taşlar veya kurdelelerle süslü par- lak, neşeli bir siyahtır. Renklerde köy kızının giydiği renklerin tesiri vardır. Kumaşlar - biçimler | nce dokunmuş, havalandırılmış gibi mesamatlı pamuklu çok modadır. Canlı çiçekleri bulunan koyu basma- lardan köylü kızı elbiseleri yapılmak- tadır. Çizgililer, kareliler bilhassa be- genilmektedir ve birçok çarpık çizgi- lerle, diyagonallerle elbiselere yeni biçimler verilmektedir. Ekseri elbiseler tamamiyle kolsuz- dur. Buna mukabil yakalar oldukça kapalıdır. - Umumiyetle moda olan hat, dar etekle üzerine bol bir sekli- de düşürülmüş sade bluzların meyda- na getirdiği hattır. Koyu renkli eski emprimelerden, çizgili kumaşlardan, overblüz ismini alan bu bluzlardan yapmak ve hemen modaya uymak AKİS, 29 MAYIS 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: